iltasyazilim
FD Üye
demiryolu çoçukları özet
Roberta, Phyllist ve Peter, Edgecombe Villası adlı evlerinde mutlu bir hayat sürmekteydiler Çok güzel bir evleri, özgün güzellikte oyuncakları vardı Anneleri bir insandı Her anne gibi o da çocuklarını çok seviyordu Evde olduğu zamanlarda onlara öyküler yazıyor, şiirler okuyordu Babaları ise bir devlet dairesinde çalışıyordu Çocuklar anneleri gibi babalarını da fazla seviyorlardı fakat babaları yoğun bir insandı çoğu kez onlarla birlikte olamıyordu Ailenin bu mutlu yaşamı çok uzun sürmedi Babaları tekrar meslek için birkaç günlüğüne köyden ayrılmıştı Döndüğünde ise onu ve ailesini bir sürpriz bekliyordu Evde oğlu Peter ’in bozulan oyuncak lokomotifini tamir ederken eve polisler gelmişti Çocuklar polislerin geldiğini görmediler Fakat babalarının aniden hem de çocukların ona en fazla ihtiyaçları olduğu bir zamanda aralarından ayrılması onları şüphelendirmişti Anneleri “babanızı meslek için çağırıyorlar diyerek onların endişelerini gidermeye çalışmış; lakin bir yanlamasına da çocuklarına kandırmak zorunda kalmıştı İşte her şey bundan sonradan başladı
Bir gün bir anda annelerinin talimatıyla evdeki eşyaları toplamaya başladılar Hayatlarını başka bir şehirde diğer bir evde her tarafta kuracaklardı Yeni evlerinde anneleri zamanının büyük bir bölümünü odasında öyküler yazarak geçiriyordu Çocuklarsa vakitlerinin çoğunu demiryoluna gidip trenlerin geçişini seyrederek geçiriyorlardı Trenlere o kadar alışmışlardı ki onlara isimler bile vermişlerdi Trenleri sevmelerinin bir diğer nedeni de yaşadıkları yerdeki sessizliği bozan tek şeyin trenler olmasıydı Çocuklar zamanla trenlerin hangi saatlerde geçtiğini öğrenmişlerdi Trenlerin Londra ’ya, babalarının yanında, gittiğini düşünüyorlar ve bu yüzden geçen trenlere el sallıyorlardı Yaşlı adam dedikleri bu insanla da dostlukları böyle başlamıştı Anneleri hastalandığında ilaçların alınması için istasyonda tanıdıkları Rus yazarın ailesine kavuşması için defalarca Ihtiyar Adamdan yardım istemişlerdi Çocukların açık havada ama hayatları hep birilerine takviye etmekle geçiyordu Bir gün bir trenin kaza yapmasını önlemişler ve bu sayede ödüllendirilmişlerdi Eve geldiklerinde ise kendi arasında tartışmıyorlar, annelerinin mutlu olabilmesi için her şeyi yapıyorlardı Ama daha baştan beri en düşük anne kadar mutsuz olan biri daha vardı O da Roberta yani Bobbie ’ydi Birincil günden beri babasına fena bir şeyler olduğunu hissetmiş, annesiyle konuşmayı çok istemiş lakin onun üzüleceğini düşünerek bunu yapamamıştı Bir gün tesadüfen eline geçen bir gazetede babasının işlediği bir suçtan nedeniyle hapis yattığını öğrenmiş ve annesiyle, onun üzüleceğini bile bile konuşmak zorunda kalmıştı Ve babasının devlet sırlarını Rusya ’ya satmakla suçlanan bir adam olduğunu öğrendi Ona tarafından babası gerçek bir yurtseverdi ve bu suçu işleyemezdi Diğer olaylarda olduğu gibi bu olayda da Ihtiyar Adamdan, ona mektup içinde bu haberi yollayarak yardım istedi Kardeşleri için ise değişen bir şey yoktu onlar gayet mutluydular
Bir gün Roberta içinde acayip bir hisle güne başladı Ona göre bir şeyler olacaktı ama ne? Vakit geçirmeden kardeşlerini de alarak 915 trenine el sallamaya gittiler Tren geldiğinde yine her zamanki gibi yaşlı dostları da onlara el sallıyordu Fakat ilginç olan trendeki bütün yolcular ellerindeki mendilleri, gazeteleri sallayarak onları yaklaşık olarak kutluyorlardı Bobbie kardeşlerinden ayrılıp istasyona doğru gittiğinde gördüğü cümbür cemaat ona acayip davranıyordu Yaklaşık Olarak onu tebrik ediyorlar, gazetedeki haberden bahsediyorlardı Bobbie bir türlü bunlara bir amaç veremiyor, her zaman aklına “acaba sorusu geliyor; lakin kendini bir türlü buna inandıramıyordu Bir vakit daha sonra istasyona değin geldi Cümbür Cemaat gibi istasyon şefi de onu sevinçle karşıladı O da gazetedeki haberi okuyup okumadığını sordu Bobbie hala olanları anlayamamıştı Bir zaman daha sonra 1154 treni istasyona yanaştı Bobbie ’nin heyecanı bir kat daha artmıştı Fakat babasının trenden inişini görünceye dek tüm bu olanların reel olduğuna inanamamıştı Sabretmiş, yüreğindeki umudu defalarca taze tutmuş, zaman zaman karamsarlığa düşse de bir çözüm yolu aramıştı ve sonunda bunu başardı *
Roberta, Phyllist ve Peter, Edgecombe Villası adlı evlerinde mutlu bir hayat sürmekteydiler Çok güzel bir evleri, özgün güzellikte oyuncakları vardı Anneleri bir insandı Her anne gibi o da çocuklarını çok seviyordu Evde olduğu zamanlarda onlara öyküler yazıyor, şiirler okuyordu Babaları ise bir devlet dairesinde çalışıyordu Çocuklar anneleri gibi babalarını da fazla seviyorlardı fakat babaları yoğun bir insandı çoğu kez onlarla birlikte olamıyordu Ailenin bu mutlu yaşamı çok uzun sürmedi Babaları tekrar meslek için birkaç günlüğüne köyden ayrılmıştı Döndüğünde ise onu ve ailesini bir sürpriz bekliyordu Evde oğlu Peter ’in bozulan oyuncak lokomotifini tamir ederken eve polisler gelmişti Çocuklar polislerin geldiğini görmediler Fakat babalarının aniden hem de çocukların ona en fazla ihtiyaçları olduğu bir zamanda aralarından ayrılması onları şüphelendirmişti Anneleri “babanızı meslek için çağırıyorlar diyerek onların endişelerini gidermeye çalışmış; lakin bir yanlamasına da çocuklarına kandırmak zorunda kalmıştı İşte her şey bundan sonradan başladı
Bir gün bir anda annelerinin talimatıyla evdeki eşyaları toplamaya başladılar Hayatlarını başka bir şehirde diğer bir evde her tarafta kuracaklardı Yeni evlerinde anneleri zamanının büyük bir bölümünü odasında öyküler yazarak geçiriyordu Çocuklarsa vakitlerinin çoğunu demiryoluna gidip trenlerin geçişini seyrederek geçiriyorlardı Trenlere o kadar alışmışlardı ki onlara isimler bile vermişlerdi Trenleri sevmelerinin bir diğer nedeni de yaşadıkları yerdeki sessizliği bozan tek şeyin trenler olmasıydı Çocuklar zamanla trenlerin hangi saatlerde geçtiğini öğrenmişlerdi Trenlerin Londra ’ya, babalarının yanında, gittiğini düşünüyorlar ve bu yüzden geçen trenlere el sallıyorlardı Yaşlı adam dedikleri bu insanla da dostlukları böyle başlamıştı Anneleri hastalandığında ilaçların alınması için istasyonda tanıdıkları Rus yazarın ailesine kavuşması için defalarca Ihtiyar Adamdan yardım istemişlerdi Çocukların açık havada ama hayatları hep birilerine takviye etmekle geçiyordu Bir gün bir trenin kaza yapmasını önlemişler ve bu sayede ödüllendirilmişlerdi Eve geldiklerinde ise kendi arasında tartışmıyorlar, annelerinin mutlu olabilmesi için her şeyi yapıyorlardı Ama daha baştan beri en düşük anne kadar mutsuz olan biri daha vardı O da Roberta yani Bobbie ’ydi Birincil günden beri babasına fena bir şeyler olduğunu hissetmiş, annesiyle konuşmayı çok istemiş lakin onun üzüleceğini düşünerek bunu yapamamıştı Bir gün tesadüfen eline geçen bir gazetede babasının işlediği bir suçtan nedeniyle hapis yattığını öğrenmiş ve annesiyle, onun üzüleceğini bile bile konuşmak zorunda kalmıştı Ve babasının devlet sırlarını Rusya ’ya satmakla suçlanan bir adam olduğunu öğrendi Ona tarafından babası gerçek bir yurtseverdi ve bu suçu işleyemezdi Diğer olaylarda olduğu gibi bu olayda da Ihtiyar Adamdan, ona mektup içinde bu haberi yollayarak yardım istedi Kardeşleri için ise değişen bir şey yoktu onlar gayet mutluydular
Bir gün Roberta içinde acayip bir hisle güne başladı Ona göre bir şeyler olacaktı ama ne? Vakit geçirmeden kardeşlerini de alarak 915 trenine el sallamaya gittiler Tren geldiğinde yine her zamanki gibi yaşlı dostları da onlara el sallıyordu Fakat ilginç olan trendeki bütün yolcular ellerindeki mendilleri, gazeteleri sallayarak onları yaklaşık olarak kutluyorlardı Bobbie kardeşlerinden ayrılıp istasyona doğru gittiğinde gördüğü cümbür cemaat ona acayip davranıyordu Yaklaşık Olarak onu tebrik ediyorlar, gazetedeki haberden bahsediyorlardı Bobbie bir türlü bunlara bir amaç veremiyor, her zaman aklına “acaba sorusu geliyor; lakin kendini bir türlü buna inandıramıyordu Bir vakit daha sonra istasyona değin geldi Cümbür Cemaat gibi istasyon şefi de onu sevinçle karşıladı O da gazetedeki haberi okuyup okumadığını sordu Bobbie hala olanları anlayamamıştı Bir zaman daha sonra 1154 treni istasyona yanaştı Bobbie ’nin heyecanı bir kat daha artmıştı Fakat babasının trenden inişini görünceye dek tüm bu olanların reel olduğuna inanamamıştı Sabretmiş, yüreğindeki umudu defalarca taze tutmuş, zaman zaman karamsarlığa düşse de bir çözüm yolu aramıştı ve sonunda bunu başardı *