iltasyazilim
FD Üye
DEMOKRASİ Mİ, ŞİRKETOKRASİ Mİ?
“Bir Hesaplı Tetikçinin İtirafları adlı kitabın yazarı John Perkins, kitabının önsözünde şöyle diyor;
“ Ekonomik Tetikçiler ( ET ’ler) yerküre üzerindeki ülkeleri trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir Dünya Bankası, ABD Uluslararası Yeniden Yapılanma Ajansı ( USAID) ve öteki yabancı “ yardım kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını denetçi birkaç zengin ailenin ceplerine para aktarırlar Kullandıkları araçlar aralarında sahte parasal raporlar, haksız seçimler, sus payı, despotluk, seks ve canice bulunmaktadır Oynadıkları oyun imparatorluklar dek eski olmasına karşın, günümüzdeki küreselleşme sürecinde korkutucu bir boyuta ulaşmıştır
Nereden mi biliyorum; Ben de bir ET idim
John Perkins böyle diyor
Demokrasi, bütün aza ya da vatandaşların, organizasyon ya da devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir idare biçimidir
Peki, hakiki tanımda olduğu gibi mi?
Politikaları ahali mı şekillendiriyor yahut devleşmiş şirketler mi?
John Perkins ’in dediklerinin doğruluğunu yaşadığımız olaylar göstermiyor mu?
O süre ülkemizde demokrasi yok, şirketokrasi vardır diyebiliriz
Şirketokrasi, yerküremizi kendi çiftliği kabul edip, tüm insanları da bu çiftliğin seyisi, kâhyası, kölesi gibi görebilen fazla ufak bir azınlığın sistemidir
Temelini ABD ’nin 26 ncı Başkanı Theodore Roosevelt ’in atmış olduğu Şirketokrasi, ABD ’nin 28 nci Başkanı Thomas Woodrow Wilson ile geliştirilmiş, 43 ncü Başkanı George Herbert Walker Bush ile de bugünkü konumuna gelmiştir
Sirketokrasi düzeni, hile ve hile üstüne kurulmuş, üzeri demokrasi, insan hakları ve serbest cilası ile kaplanmıştır
Şirketokrasinin hedefi küresel imparatorluktur
Büyük şirketler, uluslar arası bankalar, hükümet üçlüsü, şirketokrasinin ayrılmaz organlarıdır
İşleyişi de; ET ( idareli tetikçiler ), çakallar ve ABD ordusu eliyle yürümektedir
ET (hesaplı tetikçi) ’ler akıllı millet arasından seçilerek özel yetiştirilirler Ekonomist, mühendis, bankacı, hukukçu, öğretim üyesi vb kimlikleri ile şirketlerde görevlendirilirler, çok yüksek maaşlarını görevli oldukları şirketlerden alırlar, ancak CIA ya bağlıdırlar
ET lerin görevi, öteki milletleri şirketokrasiye boyun eğmeye zorlayan koşulları yaratmaktır Gittikleri ülkelere, iyilik meleği kimliğine bürünerek; daha alçak inşa, elektrik santraları, oto yollar, limanlar, hava alanları, sanayi siteleri yapımı için borç verilmesini sağlarlar Bu borçların bir şartı da, bütün bu projelerin yapımcısının, şirketokrasiye ast şirketler olmasıdır
Bir ET başarılı ise, verilen borç miktarı öyle pozitif olur fakat, borçlu ülke birkaç sene sonradan ödemelerini yapamaz ışık halkası kazanç ve kapana kısılır Kapana kısılan ülke bağımsızlığını yitirdiğinden, ülkeyi yönetenler;
• Birleşik Milletlerde vereceği oyun rengine kendisi karar veremezler
• Kendi halkının yiğit çocuklarına, şirketokrasinin çıkarlarını canı pahasına koruma görevi verirler
• Kendi halkının yiğit evlatlarını dünyanın dört bir yanında; Kore ’ye, Afganistan ’a ABD çıkarlarını korusun diye gönderirken, kendi topraklarını gözetmek için hareket edemezler
• Halkın alın teri ile sabit sanayi tesislerini, limanlarını, madenlerini şirketokrasiye satmak zorundadırlar
• Bilimsel çalışmaları destekleyemezler
• Üretim yapılmasını engelleyen, tüketimi özendiren fazla sayıda karar alırlar
• Kendi halkını, yalan söyleyerek aralıksız aldatırlar
• Kendi ulusunun çıkarlarını koruyamazlar, bunun yerine kendi çıkarlarını korurlar
• Kendilerini yiğit gibi tanıtırlar ve borç almanın yiğitlik olduğunu savunurlar
Ne dersiniz, yaşadıklarımız tüm bunların doğruluğunun kanıtı yok mi?
Ali ÇEVİKYİĞİT *
“Bir Hesaplı Tetikçinin İtirafları adlı kitabın yazarı John Perkins, kitabının önsözünde şöyle diyor;
“ Ekonomik Tetikçiler ( ET ’ler) yerküre üzerindeki ülkeleri trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir Dünya Bankası, ABD Uluslararası Yeniden Yapılanma Ajansı ( USAID) ve öteki yabancı “ yardım kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını denetçi birkaç zengin ailenin ceplerine para aktarırlar Kullandıkları araçlar aralarında sahte parasal raporlar, haksız seçimler, sus payı, despotluk, seks ve canice bulunmaktadır Oynadıkları oyun imparatorluklar dek eski olmasına karşın, günümüzdeki küreselleşme sürecinde korkutucu bir boyuta ulaşmıştır
Nereden mi biliyorum; Ben de bir ET idim
John Perkins böyle diyor
Demokrasi, bütün aza ya da vatandaşların, organizasyon ya da devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir idare biçimidir
Peki, hakiki tanımda olduğu gibi mi?
Politikaları ahali mı şekillendiriyor yahut devleşmiş şirketler mi?
John Perkins ’in dediklerinin doğruluğunu yaşadığımız olaylar göstermiyor mu?
O süre ülkemizde demokrasi yok, şirketokrasi vardır diyebiliriz
Şirketokrasi, yerküremizi kendi çiftliği kabul edip, tüm insanları da bu çiftliğin seyisi, kâhyası, kölesi gibi görebilen fazla ufak bir azınlığın sistemidir
Temelini ABD ’nin 26 ncı Başkanı Theodore Roosevelt ’in atmış olduğu Şirketokrasi, ABD ’nin 28 nci Başkanı Thomas Woodrow Wilson ile geliştirilmiş, 43 ncü Başkanı George Herbert Walker Bush ile de bugünkü konumuna gelmiştir
Sirketokrasi düzeni, hile ve hile üstüne kurulmuş, üzeri demokrasi, insan hakları ve serbest cilası ile kaplanmıştır
Şirketokrasinin hedefi küresel imparatorluktur
Büyük şirketler, uluslar arası bankalar, hükümet üçlüsü, şirketokrasinin ayrılmaz organlarıdır
İşleyişi de; ET ( idareli tetikçiler ), çakallar ve ABD ordusu eliyle yürümektedir
ET (hesaplı tetikçi) ’ler akıllı millet arasından seçilerek özel yetiştirilirler Ekonomist, mühendis, bankacı, hukukçu, öğretim üyesi vb kimlikleri ile şirketlerde görevlendirilirler, çok yüksek maaşlarını görevli oldukları şirketlerden alırlar, ancak CIA ya bağlıdırlar
ET lerin görevi, öteki milletleri şirketokrasiye boyun eğmeye zorlayan koşulları yaratmaktır Gittikleri ülkelere, iyilik meleği kimliğine bürünerek; daha alçak inşa, elektrik santraları, oto yollar, limanlar, hava alanları, sanayi siteleri yapımı için borç verilmesini sağlarlar Bu borçların bir şartı da, bütün bu projelerin yapımcısının, şirketokrasiye ast şirketler olmasıdır
Bir ET başarılı ise, verilen borç miktarı öyle pozitif olur fakat, borçlu ülke birkaç sene sonradan ödemelerini yapamaz ışık halkası kazanç ve kapana kısılır Kapana kısılan ülke bağımsızlığını yitirdiğinden, ülkeyi yönetenler;
• Birleşik Milletlerde vereceği oyun rengine kendisi karar veremezler
• Kendi halkının yiğit çocuklarına, şirketokrasinin çıkarlarını canı pahasına koruma görevi verirler
• Kendi halkının yiğit evlatlarını dünyanın dört bir yanında; Kore ’ye, Afganistan ’a ABD çıkarlarını korusun diye gönderirken, kendi topraklarını gözetmek için hareket edemezler
• Halkın alın teri ile sabit sanayi tesislerini, limanlarını, madenlerini şirketokrasiye satmak zorundadırlar
• Bilimsel çalışmaları destekleyemezler
• Üretim yapılmasını engelleyen, tüketimi özendiren fazla sayıda karar alırlar
• Kendi halkını, yalan söyleyerek aralıksız aldatırlar
• Kendi ulusunun çıkarlarını koruyamazlar, bunun yerine kendi çıkarlarını korurlar
• Kendilerini yiğit gibi tanıtırlar ve borç almanın yiğitlik olduğunu savunurlar
Ne dersiniz, yaşadıklarımız tüm bunların doğruluğunun kanıtı yok mi?
Ali ÇEVİKYİĞİT *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.