Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

demokratik yönetim anlayışının tarihsel gelişimi kısaca

demokratik yönetim anlayışının tarihsel gelişimi kısaca
0
136

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Demokratik yönetim anlayışının tarihsel gelişimi

Antik

Demokrasi ilk olarak eski Yunanistan'da, kentdevletlerinde uygulandı Doğrudan demokrasiye çok yakın olan bu sistem Atina demokrasisi olarak da anılır Teoride bütün yurttaşlar mecliste oy verme ve fikrini söyleme hakkına sahipti lakin o günün koşullarına göre kadınlar, köleler ve o kentdevletinde doğmamış olanlar (metikler, yerleşik yabancılar) bu haklara sahip değillerdi Bu sistemin en kuvvetli uygulayıcısı olarak Atina'yı ele alırsak: MÖ 4 yüzyılda nüfusun 250000300000 aralarında olduğu varsayım edilir Bu nüfusun 100000'i Atina vatandaşı ve Atina vatandaşları arasında da yalnızca 30000'i oy verme hakkına sahip erişkin erkek nüfusu bulunduğu tahmin edilir

Roma İmparatorluğu döneminde uygulanan devlet sistemi, temsili demokrasiye yakın bir nitelik taşımaktaydı Demokratik haklar genel olarak sosyal sınıf ayrımına tarafından şekillenirdi ve zorlama elitlerin elindeydi aynı zamanda, Eski Hindistan'da bazı bölgelerde uygulanan sistemler de temsili demokrasiye benzetilir Roma İmparatorluğu ile paralel olarak, kast sisteminin varlığı, gücün varlıklı ve asil bir azınlığın elinde olduğu söylenebilir

Orta çağ

Orta çağda demokrasinin gelişme süreci içindeki en büyük olay İngiltere'de kralın yetkilerini din adamları ve ırk namına sınırlayan Magna Carta Libertatum'un (Büyük sözleşme) bildiri edilmesidir Bu belge doğrultusunda ilk seçimler 1265 yılında yapılmıştı Ama bu seçimlere, yapılan kısıtlamalar nedeniyle, halkın çok eksik bir bölümü katılabilmişti

Çoğu ülkede devlet yönetiminde zaman zaman demokrasiye aynı uygulamalar yapılmıştı Mesela İtalyan şehir devletlerinde, İskandinav ülkelerinde, İrlanda'da ve öbür ülkelerde yer alan küçük otonom bölgelerde demokrasinin prensiplerinden tercih yapılması, meclis oluşturulması gibi uygulamalar oluyordu Fakat hepsinde demokrasiye katılım erkek olma, belirlenmiş miktarda aidat verme gibi standartlarla kısıtlanıyordu

18 ve 19 yüzyıllar

18 ve 19 yüzyıllarda demokrasi, Amerikan Özgürlük Bildirgesi ve Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile çarçabuk yükselen bir değer haline gelmiştir Bu yüzyıllardan önce demokrasi büyük devletlere değil, yalnızca ufak topluluklara uyan bir hükümet şekli olarak anılıyor ve başlıca itibariyle doğrudan demokrasi olarak tanımlanıyordu Amerika'nın kurulmasını sağlayanların oluşturduğu sistem ilk liberal demokrasi olarak tanımlanabilir 1788 yılında kabul edilen amerikan anayasası hükümetlerin seçimlerle kurulmasını ve insan yargı ve özgürlüklerin korunmasını sağlıyordu Bundan daha önce de koloni döneminde Kuzey Amerika'daki kolonilerinAmerikan İç Savaşı'nın ardındaki 1'larda yapılan değişikliklerle kölelere özgürlük sağlandı ve demokrasinin temel ilkelerinden biri olan oy verme hakkı On Beşinci Anayasa Değişikliği ile tanındıancak güney eyaletlerinde siyahlar 1960'lara dek oy verme hakkını kullanamamışlardır)

1789 Fransız Devrimi'nde ise bir tüzük hazırlanarak iktidar halkın seçeceği bir parlamento ile kral arasında paylaştırıldı Milli Konvansiyon hükümeti genel oy ve iki dereceli bir seçimle meslek başına geldi Ama ilerleyen yıllarda Napolyon'un başa geçmesiyle demokrasiden epeyce uzaklaştı

20 yüzyıl

20 yüzyılda demokrasi hızlı bir değişme ve gelişme göstermiştir Yüzyılın başlarında, I Dünya Savaşı'nın sonunda AvusturyaMacaristan ve Osmanlı İmparatorluklarının yıkılmasıyla birçok yeni devlet ortaya çıktı ve bu yeni ülkelerin devlet yönetimi genelde, o döneme göre, demokratik sayılabilecek yöntemlere sahipti 1929 yılında ortaya meydana çıkan Büyük BuhranAvrupa, Latin Amerika ve Asya'da birçok ülkede diktatörler ortaya çıktı İspanya, İtalya, Almanya, Portekiz'de Faşist diktatörlükler ortaya çıkmışken, Baltık ve BalkanKüba, Brezilya, Japonya ve Sovyet Rusya'da demokratik olmayan yönetimler iktidara geldi Bu sebeple 1930'lar Diktatörler çağı olarak nitelendirilir

II Dünya Savaşı'ndan daha sonra sömürgecilik anlayışı son buldu ve baştan birçok bağımsız ülke ortaya çıktı Demokratikleşme hareketleri Batı Avrupa'da yoğunlaştı Almanya ve Japonya'da diktatörlükler son buldu, silahlanma politikası yerine, II Dünya Savaşı sonunda imzalanan anlaşmalarında etkisiyle, rahat devleti olma amacını güttüler

20 yüzyıldaki en büyük çekişmelerden biri de demokratik olmayan Sovyet Bloğu ülkeleriyle Batı demokrasileri arasında gerçekleşen Soğuk Savaş'tı Komünizmi yaymaya çalışan Sovyet Rusya ile öteki demokrasi çeşitleri arasından sıyrılmış liberal demokrasiyi yaymaya çalışan ABD1989 yılında son bulmuştur Francis FukayamaTarihin Sonu adlı makalesinde, Soğuk Savaşın bitmesiyle artık liberal demokrasinin tüm dünyada yayılacağı haberini verir Nitekim bu demokratikleşme süreci, yakın dönemdeki Gürcistan'daki Gül Devrimi, Ukrayna'daki Turuncu Devrimi ile devam etmektedir *
 
858,475Konular
981,253Mesajlar
29,553Kullanıcılar
yk393939Son üye
Üst Alt