Deniz Çıyanı Nedir

Deniz Çıyanı (Bearded fireworm)​

Deniz çıyanları ilk bakışta normal bir çıyanı andırır. Ortalama uzunluk olarak 15 ile 30 cm arasında değişir. Gövdesinin sırt kısımları koyu kahverengi veya siya olurken vücudunun kenarları kırmızı tonlara çalar. Vücudunun kenarlarında ve ayak çevrelerinde bulunan ipeksi kıllarıyla dikkat çeker. Renkleri yeşilimsi, sarımsı, kırmızımsı, grimsiden beyaza kadar değişir. Ülkemizde daha çok kırmızılı kahve rengili olanlar çoğunluktadır.

Deniz çıyanları acı verici bir zehre sahiptir; bu sebeple onlara dokunmamak gerekir.​

Vücutları birbirinden ince beyaz bir çizgi ile ayrılan ve kütiküller ile korunan 60 ila 150 özdeş segmentten oluşur. Her segment bir çift parapodiye, hareket için bir yapıya, batma beyaz kıl kümelerine ve kırmızı veya turuncu solungaçlara sahiptir. Solucanın ön kısmı, ilk dört segmentte solungaçların rengine sahip olan, caruncle adı verilen küçük büyümelerle tanınabilir. Ağız ventral ve ikinci segmentte bulunur. Kafa ilk segmentte gösterilir ve gözleri ve diğer duyu organlarını içerir.(Wikipedia)

Nerelerde Yaşarlar​

Deniz çıyanları daha çok tropikal kıyı sularında yaşar. Akdeniz kıyılarında Cezayir’den Liberya’ya, batı tarafında ise Amerika Birleşik Devletleri’nin güneydoğu kıyılarından Meksika Körfezi ve Karayip Denizi de dahil olmak üzere Guyana’ya kadar bulunurlar. Özellikle İtalya kıyılarında fazlaca bulunurlar. Ülkemizde Akdeniz ve Ege denizi kıyılarında sıklıkla görülür.

Deniz çıyanları, daha çok leşlerle beslenir. Diyetlerinin diğer kısmını ara sıra bitkilerle ve avcılıkla gerçekleştirir. Bu sebeple bazen oltanıza da takılabilirler. Küçük bedenine oranla oldukça genişleyebilen bir ağız yapısına sahiptir. Ve umulmadık şekilde büyük sayılabilecek yemleri yutabilir.

Deniz çıyanı, Deniz diplerinde hemen her alanda yaşayabilir. Mercan, kaya, çamur, kum gibi farklı deniz ortamlarında ve sürüklenen kütük vb yapılarda ve yüzeyden 40 metre derinliğe kadar sığ sularda yaşarlar.

Deniz Çıyanı Sokması ve Tedavisi​

Deniz çıyanları yavaş yüzen ve saldırgan olmayan bir türdür. Deniz çıyanı kaynaklı yaralanmaların en büyük nedeni dikkatsiz, meraklı yüzücü ve dalgıçlardan kaynaklanır. Yani siz ona dokunmadıkça onun size bir zararı dokunmaz. Üzerinde taşıdığı kıllar insan derisine girdiğinde güçlü bir nörotoksin enjekte edebilir ve temas alanı çevresinde yoğun tahriş ve ağrılı bir yanma hissi oluşturabilir. Bazı vakalarda bulantı ve baş dönmesine de görülebilir. Zehirlenmeye bağlı ağrı ve tahriş birkaç saate kadar sürer.

Deniz çıyanı sokmasında yapılması gereken temas bölgesinin yıkanıp hızlıca kurutulması ve beyaz kıl yapıların mümkün olduğunca temizlenmesidir. Bu kıllar temizlenirken yapışkan bantlar kullanılabilir. Ağrıların dindirilmesi için de doktora başvurulmalıdır.