iltasyazilim
FD Üye
Deniz Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri,
Deniz Kirliliğinin Ekosisteme Ve İnsan Sağlığına Etkileri
Deniz ve iç sularımızda canlı yaşamın sayıca ve türce giderek azalması, kirliliğin, yanlış yapılaşmanın, aşırı avlanmanın, hatalı teknoloji kullanmanın en kayda değer belirtileridir
Dağıtılmış yollardan meydana gelen deniz kirliliği, toplumların korunması ve insanlığın geleceği bakımından büyük tartma arz etmektedir Belli bir sistem içinde sabit toplumlar,üretim teknolojisi sonucu ekolojik dengeyi yıkım etmekte, kısa dönemde geçimlerini sağlama endişesi içinde, uzun dönemin çoğu imkanlarını değil etmektedir Kirliliğin en yoğun olduğu sucul kaynaklar, gelecekteki gıda deposu olma özelliğini şipşak yitirmektedir Bu kirlilik, besin zinciri her tarafında giderek artmakta ve sonuçta tüm canlı sistemler bu kirlenmeden payına düşeni almaktadır
Deniz ve iç sularımız yanlış yapılaşma, endüstriyel, evsel, komşu ülke akarsuların taşıdıkları atıklarla ve yaşanan kazalarla sürekli kirlenmektedir
İster sucul kaynaklı olsun, isterse karasal kaynaklı olsun, kirlenmelerin araştırılmasında tek maksat vardır; o da kirliliğin canlılar ya da canlı kaynaklar üzerinde aracısız olarak ya da dolambaçlı etkilerinin incelenmesi ve elde edilen sonuçlara tarafından zorunlu önlemleri almaktır Bu etkileri atamak da canlıların fizyolojilerini, histolojilerini ve anatomilerini, tutum biçimlerini ve gıda alışkanlıklarını bilmekten geçmektedir böylece Biyologlara çok büyük görevler düşmektedir Çünkü bu konuda tek eğitim alan iş gurubudurlar *
Deniz Kirliliğinin Ekosisteme Ve İnsan Sağlığına Etkileri
Deniz ve iç sularımızda canlı yaşamın sayıca ve türce giderek azalması, kirliliğin, yanlış yapılaşmanın, aşırı avlanmanın, hatalı teknoloji kullanmanın en kayda değer belirtileridir
Dağıtılmış yollardan meydana gelen deniz kirliliği, toplumların korunması ve insanlığın geleceği bakımından büyük tartma arz etmektedir Belli bir sistem içinde sabit toplumlar,üretim teknolojisi sonucu ekolojik dengeyi yıkım etmekte, kısa dönemde geçimlerini sağlama endişesi içinde, uzun dönemin çoğu imkanlarını değil etmektedir Kirliliğin en yoğun olduğu sucul kaynaklar, gelecekteki gıda deposu olma özelliğini şipşak yitirmektedir Bu kirlilik, besin zinciri her tarafında giderek artmakta ve sonuçta tüm canlı sistemler bu kirlenmeden payına düşeni almaktadır
Deniz ve iç sularımız yanlış yapılaşma, endüstriyel, evsel, komşu ülke akarsuların taşıdıkları atıklarla ve yaşanan kazalarla sürekli kirlenmektedir
İster sucul kaynaklı olsun, isterse karasal kaynaklı olsun, kirlenmelerin araştırılmasında tek maksat vardır; o da kirliliğin canlılar ya da canlı kaynaklar üzerinde aracısız olarak ya da dolambaçlı etkilerinin incelenmesi ve elde edilen sonuçlara tarafından zorunlu önlemleri almaktır Bu etkileri atamak da canlıların fizyolojilerini, histolojilerini ve anatomilerini, tutum biçimlerini ve gıda alışkanlıklarını bilmekten geçmektedir böylece Biyologlara çok büyük görevler düşmektedir Çünkü bu konuda tek eğitim alan iş gurubudurlar *