Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

deniz üstü köpürü

deniz üstü köpürü
0
49

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
deniz üstü köpürü Şu Ula'nın düğünleri düğündür hani Erkekler erkek çocuk evinde yiyip içip emrindeki gelirler; kız evinde de ağırlama gırla gider Bağda üzüm toplayan, bahçede sebze çapalayan, tarlada tütün kıran kızlar; düğün günü, çekicilik suyuna batıp çıkmış gibi olurlar Düğünlüklerini giyip, saçlarını tarayan kızlar, hurimelek kesiliverirler Tef vurup cümbüş çaldı mı; kendinizi düğünde yok, periler ülkesinde sanırsınız Kızlar salınır da, meydan kız görür Bu yüzden, Datça'lı Durmuş : Senin çocuk karamara ama, hayli sevimli yahu! diyenlere, göğsünü gere gere şu karşılığı verir: Eee, ne olsa O'nun anası Ula'lıdır Demesi o fakat Datça'lı Durmuş'un; Ula'nın havasısuyu, alımlılık ılıcasından daha etkilidir Bundan olacak, ULA köylüklerinin köylüleri oğullarını ortaokulda okusun diye, kızlarını yorgan dikiş öğrensin diye Ula'ya yollamanın yolunu ararlar Çaydere'li Osman, dayısıoğlu Nasuh Çavuş'un gelin almasında Ula'ya geldi Alay, koca Marçal dağlarını aşıp Ula'ya geldiğinde, kız evinde çalgıçengi sürüp gidiyordu İlçenin genç kızları halka olmuş; Ay alaylar bulaylar Temeli de süzgün alaylar oyununu oynuyorlardı Osman, hayat (avlu) kapısının yandaki duvarın üstüne dikilip, oynayan kızlara bir göz gezdirdi Gözleri bir kızın üstünde mıhlandı kaldı Hay bakmaz olaydı! Osman'ın gönlü ırmak olup, Balcıların kızı Gülayşe'ye akıverdi Çaydere'li olanca gücüyle asıldığı halde, bakışlarını Gülayşe'den koparamıyordu Yarı cümbür cemaat Osmanın kime, hangi duyguyla baktığını seziyordu Osman ne gözlerine laf geçirebiliyordu, ne de gönlüne Artık gönlüne kendi beyni değil; Gülayşe buyruktu Gülayşe ile ona bakmış, gülümsemiş miydi, ne! Osman, gelin alayıyle birlikte Çaydere'ye dönerken; içimde bulgur kaynıyor: kafamda kireç söndürülüyor dediği süre, yandaki Çiftçilerin Mehmet; Osman mı yararsız konuşuyor, ben mi anlamıyorum demekten kendini alıkoyamadı O günden öte Osman, ULA düğünlerinin çağrılmayan konuğu olmuştu Çizmelerini parlatıp atına atlıyor, soluğu Ula'da alıyordu Marçal dağlarında, Terbiyesizce Pıynar'ın dibindeki yatıra mum adayıp, Gülayşe'ye kavuşmak için dua etmeyi unutmuyordu Çoğu düğünlerde Gülayşe'yi görmüyordu Fakat diğer taraftan fark etti mü, içinin bütün denizleri köpürüyordu Yeniden böyle bir düğünde, Gülayşe'ye gel Ayşe diyecek cesareti toplayabilmek için, birkaç şişe rakıyı su gibi içti Neydi o böylece? Ayşe mi dönüyordu, dünya mı? Derken biri ilişti koluna: Gel be arkadaş, dedi, derdin var anlaşılan Gel bizim meclisimize katıl Çaydere'li Osman, kendini Ula'lı gençlerin sofra kurdukları hasırın üstünde buldu Cümbür Cemaat arkadaş canlısı bakıyordu kendisine Merhabalaştıktan sonra, bir bardak sundular ona da Dülger Bekir'lerin Selver, bağlamasını düzenleyip, telleri üstünde, telleri gezdirirken sordu : Merakımı bağışla Osman arkadaş UIa düğünlerini kaçırmayışının nedeni ne ola ki? O güne kadar bağlamayı eline bile almamış olan Çaydere'li Osman, pat diye irkildi Her Tarafta doğmuş gibi oldu Selver'in elinden bağlamayı aldı O gün çalıp çığırdığı, sevilen bir Ula türküsü olarak günümüze kaldı Kuşkusuz yarına da kalacak : Deniz üstü köpürü, ah yarim, lilay lilalay Iom Kayığa da binsem götürür ah yarim ah Benim de buraya geldiğim ah yarim lilalay lilalay lom Bir güzelden ötürü ah yarim ah Karıncanın katarı ah yarim lilalay lilalay lom Yüreğime değdi batarı ah yarim ah Benim de buraya geldiğim ah yarim lilalay lilalay lom Bir güzelin hatırı ah yarim ah  
 
858,497Konular
982,554Mesajlar
30,291Kullanıcılar
rovulationSon üye
Üst Alt