Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’ten Simit Sarayı açıklaması: Yasa çerçevesinde desteğimiz sürecek

Sözcü gazetesi muharriri Serpil Yılmaz, bugünkü köşesine Ateş’in açıklamalarına yer verdi. 

Ateş, “Turquality sertifikasına sahip ülkemizin değerli markalarından Simit Sarayı'nın faaliyetlerine devam edebilmesi için Bankacılık Kanunu çerçevesinde dayanağımız devam edecek” tabirini kullandı.

Ateş, KOBİ müşterisi olarak münasebetlerinin başladığı Simit Sarayı'nın 30 milyon TL cirodan; 24 ülkede 314 mağazaya, çalışan sayısının 11 bin 250'ye ve yaklaşık 551 milyon TL toplam satış sayısına ulaştığını belirtti. 

Serpil Yılmaz’ın Sözcü gazetesindeki “Simit Sarayı Türklerin gayrimenkul iştahını arttırmış” başlıklı yazısı şöyle: 

“Tamam kardeşim, Simit Sarayı kamunun sırtına yük olmasın da kim alırsa alsın…

Hakikaten olamadı da…

Ziraat Bankası şirketlerinden Ziraat Teşebbüs Sermayesi Yatırım İştiraki (GSYO), şirketin yüzde 51 payını satın alma operasyonundan vazgeçti.



Konuttaki hesap Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan döndü!

Simit Sarayı İdare Heyeti Başkanı Abdullah Kavukcu lüks yaşıyormuş, özel uçağıyla gezip tozuyormuş, altında 3 milyon liralık Bentley Jeep varmış, eşi İlkin Kavukcu, Londra'daki jet sosyete markalarından geçilmeyen meskeninin ve gardrobunun kapılarını moda mecmualarına açmış…

Bize ne!

Kavukcu'un ortakları Haluk Okutur (ablasının eşi ve Simit Sarayı'nın kurucusu) ve Mehmet Tarakçı bu servet artışından adil hisse almadıysa, onlar düşünecek.

Paydaşlık budur değil mi, kârda ve ziyanda mukadderat birliği yaparsın.

Bir şirketin sürdürülebilir olma yeteneğini kaybetmesi ya da iflas etmesi durumunda şu üç soruyu sorarız?

– Şirketin içi boşaltılıp, kaynakları vergi kaybına neden olmuş mu?

– Finansman dayanağı kamu ziyanı yaratıyor mu?

– Ekonomik tertibi kirleten etik dışı davranışlar oluşmuş mu?

Bilhassa yurtdışında Türk markasını temsil etme argümanında olan bir şirket olarak vitrine konan Simit Sarayı hadisesini, bu sorulardan hareketle mercek altına alıyoruz.

Ziraat GSYO'nun teşebbüsünü haber yazdık:



İstanbul'dan davula vurdum, ses Londra'dan geldi.

Londra'nın en görkemli caddelerinden Piccadilly'de yer alan Simit Sarayı mağazasına tıpkı günlerde iflas etmiş, kapanmıştı.

Yıllık kirasının 1 milyon 750 bin pound olduğunu (Yaklaşık 12 milyon TL) 2017 yılında Finans Gündem'e verdikleri demeçten öğreniyorum.

Simit Sarayı'nın Amerika ve Avrupa mağazaları, yurtdışı yatırımlarının CEO'su Cüneyt Solak'ın iştirakleri dikkatimi çekiyor.

Neredeyse Türkiye'den kim gayrimenkul almak istemişse Solak'la el sıkışmış.

Simit Sarayı ortakları yahut Solak'la; içlerinde ünlü futbolcuların, iş insanlarının, meslek erbabının yer aldığı çok sayıda şirket kurulmuş.

Londra Ticaret Odası 23 Temmuz 2019 tarihinde Solak'ı ticaret minderinin dışına atmış!

'13 Ağustos 2019-12 Ağustos 2026 tarihleri ortasında hiçbir şirket kuramaz ve genel müdürlük yapamaz' kararını vermiş.

Solak'ın kredi kartı notuna baksan aslında ne olduğu muhakkak. 300 puanlık kredi notuyla bir banka kredi kartı bile alman zor!



Haydi ondan vazgeçtim, Kasım 2017'de vergi cezaları gelmeye başlamış…

O tarihten sonra Simit Sarayı'nın Londra'daki şirketlerinde paydaşlık yapıları değişmiş.

Kimisi kapanmış, kimisinin genel müdürlüğünü Abdullah Kavukçu üstlemiş…

Özetle iştiraklerde yollar ayrılmış. Simit Sarayı'na Türkiye'de açılan banka kredileri kelam konusu olunca, kelam konusu şirketin ortaklarının da adresi olan 17 Savile Row Mayfair'deki hukuk ofisinde kayıt altında tutulan  gayrimenkul yatırım şirketi “Walton Properties Investment UK” karşıma çıktı.

2 Kasım 2017 tarihinde kurulan bu şirketin paylarının yüzde 100'ü Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş'e ilişkin. Genel Müdür de Solak görünüyor.

Solak'ın 'yasaklı' hale gelmesinden 9 gün evvel yani 2 Ağustos 2019'da şirket kapanmış.

Ateş, 'Oğlum Londra'da yaşıyordu. Orada konut almayı düşünmüştüm, bu şirketi kurdum. Vazgeçince de çabucak kapanış talimatı verdim lakin sürece geç konulmuş. Solak emlakçılık yapıyordu, o denli tanıdım' diyor.

Ateş: Yasa çerçevesinde dayanağımız sürecek

Denizbank'ın Simit Sarayı'na açtığı krediyle ilgili bilgi veren Hakan Ateş, 'Turquality sertifikasına sahip ülkemizin kıymetli markalarından Simit Sarayı'nın faaliyetlerine devam edebilmesi için Bankacılık Kanunu çerçevesinde dayanağımız devam edecek' diyor.



Ateş, Ziraat GSYO masasından kaldırılan Simit Sarayı'nın kredi sürecini de anlatıyor: 'Firmanın mevcut finansal borcu olduğundan 2.5 kat fazla ve bankamıza ilişkin yüzde 55'lik hisse da yüzde 90'lar düzeyinde söz edildi. DenizBank ve sayısı 15'e ulaşan başka finans kurumları, mevzuatta belirlenen incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda uygun gördükleri teminat yapısı çerçevesinde limit tahsisi yapar, krediyi kullandırır ve izler. Simit Sarayı belgesinde da motamot bu süreç işletildi'

KOBİ müşterisi olarak bağlantılarının başladığı Simit Sarayı'nın 30 milyon TL cirodan; 24 ülkede 314 mağazaya, çalışan sayısının 11 bin 250'ye ve yaklaşık 551 milyon TL toplam satış sayısına ulaştığını belirten Ateş, '2018 yılı Bağımsız Denetçi Raporunda şirketin yarattığı ciro 1.1 milyar TL olarak belirtildi' diyor.

2017'de Suudi Fawaz Al Hokair Grubu'nun, 600 milyon ABD Doları üzerinde değerleme yaptığı şirkete bu fiyat üzerinden yüzde 10 ortak olduğuna değinen Ateş, “2018'de Malezya devlet fonu tarafından şirketin bedeli, 750 milyon ABD Doları'nın üzerinde tespit edildi.  Tıpkı vakitte Simit Sarayı'nın dünyaca kabul gören 4 büyük milletlerarası denetleme şirketinden biri tarafından denetlenen ve onaylanan 2015-2018 periyodunda, faiz ve vergi öncesi şirket kârını 8 katından fazla artırdığı rapor edildi” bilgisini de paylaşıyor.