Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Derdi Olan NEYLESİN...

Derdi Olan NEYLESİN...
0
81

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,677
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
37
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
61
âşık mâşukunun yolunda olur ve o yolda ölür





Yavuz Sultan Selim Han Darı ı fethettiğinde bir zaman orada kalır
İdareyi eline alıp kendi hâkimiyetini yerleştirmek için bu elzemdir

Bu sırada bir çadırda kalıyor

Çadırı süpürüp temizleyen yemeği yapan Mısırlı bir cariye vardır oysa Yavuz
Selim Han sabah çıkınca cariye geliyor akşama kadar çadırı temizleyip
yemekleri hazırlayıp gidiyor akşam olunca da Yavuz Selim Han çadırına
dönüyor

Cariye nasıl olduysa bir kaç defa Yavuz Sultan Selim
Hanı görür ve Ona âşık olur Lâkin umutsuz bir aşk Zira bir tarafta
koskoca Âlem Padişahı Halifei Rûyi Zemin öteki tarafta basit bir
cariye

Lakin cariyenin aşkı dayanılmaz boyutlara ulaşıp da
kalbine sığmaz ışık halkası gelince ne yapacağını bilemez halde Halifeye
açılmaya karar verir Lâkin aradaki uçurum cariyeyi iyice çıkmaza sokar
ve güvenilmez hale getirir Bir yandan aşkının dayanılmaz baskısı öteki
yanlamasına aradaki devâsâ farkın kendini engellemesi arasında bocalayan
cariye Halifenin karşısına çıkma cesaretini kendinde bulamadığından
yazıyla ilânı aşk etmeye karar verir Ve üç kelimelik bir anekdot yazarak
Halife hazretlerinin yatağına bırakır

Notta sadece üç kelime yazılıdır

''Derdi olan neylesin?''

Akşam
çadırına gelip de yatağının üzerinde küçük bir kağıt parçası bulan
Yavuz Sultan Selim Han kağıdı okuyunca bu notu yazanın çadırını
süpüren cariye olduğunu anlar Ve kâğıdın arkasına cevabını yazar:

''Derdi neyse söylesin!''

Kâğıdı
benzer yere bırakır Sabahtan olunca da çıkıp gider Bir müddet daha sonra Cariye
temizlik için çadıra geldiğinde ilk iş olarak kâğıdı arar Kâğıdı
bıraktığı yerde duruyor bulur Kaparcasına kâğıdı alıp okuduğunda
heyecanı bir kat daha artar Halifenin cevabından cesaretlenen cariye
kâğıdı çevirip dünkü notunun altına şu cümleyi ekler:

''Korkuyorsa neylesin?''

Akşam olur Halife çadıra döner Kâğıdı okur ve cevabı yazar:

''Hiç korkmasın söylesin!''

Sabah
bu cevabı okuyan cariye artık kararını vermiştir: Aşkını bu akşam
halifeye söyleyecek Ne olacaksa olsun artık Ve o gün temizliği
bitirdiği halde gitmeyip Halifeyi beklemeye başlar Yavuz Sultan Selim
Han akşam çadıra dönünce cariyeyi kendisini bekler bulur Cariye
Halifeyi görür görmez anında ayağa kalkıp temenna durur

Yavuz Selim Han
''Buyurunuz sizi dinliyorum'' deyince cariye tüm cesaretini toplamaya
çalışırken titrek ellerini gizlemek için elleriyle dirseklerini
tutarak kollarını kavuşturur

Heyecandan yüzü kıpkırmızı olmuştur
Kalbi yerinden fırlarcasına atarken titrek ve mahcup bir sesle:

''Efendim'' der ''Cariyeniz Size'' ve cümlesini tamamlayamadan yığılıp
kalır

Kalbine sığmayan aşkını söyleyemeden ruhunu teslim
eden cariyenin bu tertemiz aşkı karşısında Koca Halife gözyaşlarını
silerek etrafındakilere şöyle der:

Reel aşkı şu cariyeden öğrenin Zira âşık mâşukunun yolunda olur ve o yolda ölür

Alıntı

Şükranei visalüne can virdügüm bu kim
Çoh derd çekmişem ki bu dermane yetmişem

((Sevgili) Sana kavuşabilmek için, çok dert çektim Kavuşma şükranesi, hediyesi olarak sana canımı vermemim sebebi budur)

Fuzuli *
 
858,505Konular
982,980Mesajlar
33,104Kullanıcılar
droleSon üye
Üst Alt