Günübirlik dünya telaşının içerisinde fark edemeyip hep ihmal edegeldiğimiz sağlığımız. Ülkemizde gittikçe artan insülin direnci, tip 2 diyabet ve obezite
görülme yaşının 20'lere kadar inmiş durumda.
Dünyanın en büyük sağlık harcaması da bu hastalıkların sonuçlarının tedavisi için yapılmaktadır.
ABD'de sadece obezitenin 1 yıllık tedavi maliyeti 10 yıl önceki veriler 100 milyar dolardı.
İnsanımızda, bu hastalıkların gelecekte getireceği sağlık risklerine karşı henüz farkındalık yok.
Sinsi bir hastalık olarak düşünülmesi gereken obezitede sigara bağımlılığı gibi psikolojik gıda bağımlılığının bir sonucudur....
Yaşam kalitemizi gittikçe azaltan, ömrümüzü kısaltan ve verimsizleştiren bu dev sorunumuz Sağlık Bakanlığımızca ciddi bir şekilde masaya yatırılmalı.
Hekimlerimiz kilo aldıran ilaçları çok gerekmedikçe yazmamalı.
Tedavi için bize gelen pek çok şeker hastamın ilaç çantasında kilosu gözününe alınmadan şu veya bu sebeble reçete edilmiş Vitamin B12 hap ve iğnesini gördükçe üzülüyorum.
İşin kötüsü ülkemizde orta ileri yaş insanımızın mevcut olan fazla kilolarından dolayı şikayetçi olmaması.
"Doktor sen ilacımı ver ben bir gideyim sen benim kiloma laf etme" diyecek kadar zavallı insanlarda eksik değil.
Diğer bir sorun Gıda Katkı Maddeleri,
50-100 yıla kadar tamamen doğal bir hayat içerisinde yediğini fiziki olarak çalışıp hak eden bir nesil vardı. Hastanelerde böylesine yoğun bir hasta kitlesi de yoktu. Şimdi yediğimiz ekmek ve unlu mamüllerinde, ayrıca işlenmiş gıda ürünlerinde ve tatlılarda Obezite, Diyabet ve İnsulin Direncini tetikleyen lezzet artırıcı vs. çok sayıda gıda katkı maddelerinin kullanılmaya başlanması yaramızı daha da arttırmakatadır. Peki Bu işe bir çözüm yok mu?
Bizce bazı çözüm önerileri;
1 Obezite poliklinikleri açılmalı,
2 Milli Eğitim ve Gençlik Spor bakanlığı ile ortak eğitim çalıştayları yapılmalı,
3 Aile Hekimlerine kurslar verilmeli. 4 TV'lerde, obezite insülin direncine giden süreç sürekli işlenmeli,
5 şuur altı mesajlar veren filmler yapılmalı. 6 Akıllı ve pratik beslenme programları gelistirilmeli. 7 Ülkede Sağlıklı Yaşam Merkezleri açılmalı,
8 Akıllı Spor Egzersiz programlarının yaygın olarak yapılmalı.
Bizim toplum değişime zor adapte oluyor. Bunun için binlerce spor antrenörü yetiştirilmeli ve ayrıca orta ileri yaş için 24 saate yayılarak biri ki dk'lık, üçbeş dk'lık gün boyu küçük spor atıştırmaları yapılmasının eğitimi verilmeli. Gün boyu ve Sürekli olacak şekilde bu kısa kısa ama toplamda 1 saati bulan spor egzersizleri yaşam tarzına dönüştürülmesi sağlanmalı.