iltasyazilim
FD Üye
Devşirme Sistemi nedir Devşirme Sistemi hakkında veri
Osmanlıda Devşirme Sistemi, Devşirme Sistemi nedir, Osmanlı Devşirme Sistemi
Eskiçağ baştan başa emeğin veriminin düşük ve tekniğin ilkel olması köleyi en büyük imal arabulucu yapmıştırMısır,Roma,Yunan ve İslamiyet öncesi Arap dünyasında kölenin yaşadığı koşullar son derece ağırdıTek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla kölelerin yaşadığı koşullar biraz olsun yumuşamıştır Bilhassa İslamiyetin doğuşuyla birlikte köleler daha insalcıl kavramda görülmeye başlanmıştır2
İslamiyet kölelere daha iyimser bir bakış açısı getirmiş kölelerin yaşamlarını kolaylaştırmıştırKuranı Kerim de kölelere iyi davranılması konusunda ayetler vardırHzMuhammedin de kölelere iyi davranılması konusunda hadisleri vardır
I OSMANLI DEVLETİNDE KÖLE
Osmanlı Devletinde,Osman Bey döneminde saray hizmetinde ve orduda kölelerin kullanılması çok yaygın değildir Osmanlı Devletinde kölelerin saray hizmetinde kullanılması ve özellikle cariyelerin saraya girmesi,Orhan Bey vaktinde başlayarak gittikçe arttı
Sarayda ve devlet hizmetinde kölelerden görevli yetiştirilmesi Osmanlıya Orta Doğu İslam Devletlerinden geçmiştirOsmanlı Devleti köleleri ilk kez saray edinmek üzere devlet ve orduda kullanmıştır
Fatih döneminde kurulan harem,cariyelik kurumunun oluşmasında ve gelişmesinde ve revaç bulmasında büyük etken olmuştur4Cariyelik kurumunun oluşması ve gelişmesiyle padişahlar Türk kızlarıyla evlenme geleneğini terk ettilerKanuninin Hürrem Sultan İle evlenmesiyle başlayan cariyelerle evlenme geleneği ikinci Osman kadar kaldırılmaya çalışılmışsa da daha sonraki padişahlar cariyelerle evlenmeye devam etmişlerdir
Sarayda çoğalan kölelik orduda da işletiliyorduSelçuklularda görülen gulam sistemi Osmanlılarda 1362de benimsenen pençik kanunu uyarınca acemi oğlanlar olarak karşımıza çıkıyor Fetihlerle elde edilen esirlerin bir bölümü deneyimsiz teşkilatına alınır ordu için yetiştirilirdiBir birim esirde saraya devlet hizmetinde eğitilmek üzere ayrılıyorduSaraya ayrılanlar Edirne sarayı,Galata sarayı ve Beygir meydanındaki İbrahim paşa saraylarında eğitiliyorlardıBosnalı Müslümanlar doğrudan saray hizmetine alınıyorlardı
Osmanlı devletinde esir devlet hesabına kullanılan kölelerden ibaret gelmiyorduKonak köşk ve çevrelerinde kölelik görülmekte daha aşağı kesime inildikçe ise pek rağbet görülmemekteydiBuralarda görülen kölelere efendileri iyi muamele etmek zorundaydı Beyler kölelere çoğunlukla başlıca baba gibi davranırlar onların yetişmeleri için ellerinden geleni esirgemezlerdiBuralarda kadın köle olan cariyeler odalık olarak alınır,erkek köleler ise but işlerinde kullanılırdı
Osmanlı Devletinde köleler özgürlüklerini kazanarak insanlar arasına katılabiliyorlardıKölelerin özgürlüklerini kazanabilmeleri üç yolla oluyordu ve Osmanlıya İslamiyetten geçen Azadlık Kurumuyla gerçekleşiyorduOsmanlıda kölelerin özgürlüklerine kavuşabilmeleri üç yolla oluyorduBirincisi,efendisi köleye ben öldükten daha sonra hürsün derse esir hürriyetine kavuşabiliyorduİkinci olarak,efendisi köleye sağlığında bundan sonra hürsün derse köle hürriyetine kavuşabiliyorduÜçüncüsüde kişinin bedelini ödemesiyle gerçekleşiyorduKişi bedelini ödedikten sonra hürriyetine kavuşabiliyordu
Bunların dıştan efendisi cariyesiyle evlenerek veya onu başkasıyla evlendirerek kölesini hürriyetine kavuşturabiliyordu
Osmanlı Devletinde köleliğin kesin bir süresi vardıBu vakit sonunda köleler hürriyetlerine kavuşabiliyordu Sarayda ve sosyal hayatta bu zaman,beyaz köleler için dokuz,siyah köleler için yedi yıldırBu sürenin sonunda kendilerine azatlık kağıdı verilirdi
Osmanlı Devletinde kölenin kaynağını savaş esirleri ve ticaret aracılığıyla elde edilen köleler oluşturuyordu
Osmanlı Devletinde savaş esirlerini köleleştirme Orhan Bey döneminde başlamıştır Osman Bey döneminde savaş esirleri zaman zaman öldürülür, fidye karşılığı hür bırakılır yada özgür insanlara verilen ücretin yarısı değin ücret verilerek tarlalarda çalıştırılırlardıOrhan Beyin son dönemlerine dürüst savaş esirleri köle olarak kullanılmaya başlanmıştırOsmanlı Devletinde köleliğin en büyük kaynağı savaş esirleriydi
Esirler, kadın, erkek; hoş, çirkin; çocuk, genç, yaşlı;sakat vb sınıflara ayrılıp, kanaatimize tarafından değerleri belirlendikten sonradan, diğer ganimet malları ile birlikte beş kısma ayrılırlardı Devletin hissesi olarak bunların beşte biri ayrıldıktan daha sonra, kalan beşte dördü savaşa iştirak edenler aralarında paylaştırılırdı
Osmanlı Devletinde resmi kölelerin kaynağını bu beşte birlik pay oluşturmuyordu Devlet gerektiği durumlarda devlet işlerinde kullanılmak üzere özel şahıslara ait kölelerden gerektiği dek esir satın alır yada kiralardı
Savaşlar sırasındaki akıncıların minik çaptaki hareketi tutsak elde edilmesinde diğer yolduAkıncılar sonbahar aylarında devletin gaye gösterdiği yerlere akınlar yapar bu akınlar esnasında bir fazla tutsak satılmak üzere tutsak pazarlarına gönderilirdi
Bir Takım yeniçeriler bu işi geçim vasıtası olarak görmüşlerdirKalelerde nöbetçi olan yeniçeriler efendiler ve hanlıklarla anlaşarak esir toplarlardı Bu 1699 Karlofça ve 1700 İstanbul antlaşmaları ile yasaklanmıştır
Osmanlı Devletinde kölenin öteki kaynağı ticaret yoluyla elde edilen kölelerdiTicaret aracılığıyla kölelik üç şekilde karşımıza çıkar:Kaçırma aracılığıyla,hediye yoluyla ve ailelerin satışıyla köleleştirme
Kaçırma aracılığıyla esaret hukuken yasaklanmış olmasına rağmen,insanlar kaçırılarak tutsak pazarlarında satılırlardıKaçırma yoluyla köleleştirmenin cezası vefat olmasına karşın bu olayın önüne geçilememiştirKaçırılma aracılığıyla kölenin kaynağını esas üç bölge oluşturuyordu
1)Macaristan,Eflak,Boğdan,Rusy a,Polonya ve Ukrayna
2)Kafkasya
3)Afrika
Kaçırılma aracılığıyla kölelik çeşidinde korsan ve deniz haydutlarının rolüde büyük olmuştur
Doğu Anadoluda Kürtler Ermeni köylerine egemen yaparlar bunlar Yezididir diyerek Ermenileri satarlardı
Ailelerin satışı ile köleleştirmede aileler kendi rızalarıyla çoçuklarını satarlardıBu şekilde kölelik Kanuni devrinden başlayarak 20yylın başlarına dek görülmüştürÖzellikle Gürcü,Tatar ve Çerkezler çocuklarını satmıştır
Hediye yoluyla esaret fazla yaygın değildiGüçsüz devletlerin,devlete bağlandıkları padişah ve devletin ileri gelenlerine armağan olarak gönderdikleri esir ve cariyeler bu cins kölelerin kaynağını oluşturur Komutanlar ele geçirdikleri esirler arasında bulunan müstesna güzelliğe sahip kız ve oğlanları satmaz,fidyeyle özgürlük bırakmaz,genellikle padişah ya da vezirlere hediye olarak sunarlardı Osmanlı Devleti de elçiler yoluyla İslam ülkelerine esir ve cariyeleri hediye olarak göndermişlerdir
II OSMANLI DEVLETİNDE KÖLENİN GÖRÜLDÜĞÜ ALANLAR
Osmanlı Devletinde,devlete ve özel şahıslara ait olmak üzere iki türlü esir görülmekteydi
A) Resmi Köleler
Bir Takım tarihçilerin ve hukukçuların Osmanlı Devletinde tüm vatandaşların;padişahın ve diğer devlet görevlilerinin köleleri oldukları şeklindeki iddialarına şöyle der: Bu iddiaların temelini Osmanlı Devlet yapısını ve İslam Hukukunu bilmemek teşkil etmektedirOsmanlı Devletinde halka raiyye veya bunun çoğulu olan reaya denmektedir Bunun nedeni HzMuhammedin bir hadisidir ve Osmanlı Devletin de bu hadisin manasını unutturmamak için halka reaya denmektedir
1)Ortakçı Kullar
Ortakçı kullar devlete ait hassa çiftliklerinde çalışırlar Bunlar genellikle sultanların ve yönetici derslik üyelerinin mülk ve vakıflarında çalıştırdıkları savaş tutsakları yada satın aldıkları kölelerdir
Ortakçı kullar birincil defa Orhan Gazi döneminde görülmüştürOrhan Gazi döneminden itibaren tarım toprakları ve köylere yerleştirilen ortakçılar servaj usulüyle çalıştırılıyorlardıFatih döneminde sarayın meyve sebze ve tahıl ihtiyacını karşılamak üzere Sırbistan ve Mora seferinden getirilen otuzbeşbin köle İstanbuldaki otuzbeş abes köye yerleştirilmiştir
Ortakçı;beylikten,vakıf idaresi ya da toprak sahibi özel şahıslardan aldığı toğumu eker biçer ve üründen öşür ile tohum çıkarıldıktan sonradan geriye kalan miktarı vakıf idaresi veya toprak sahibi ile paylaşır13Ortakçılara kalacakları yer verilir tarlalarda kullanılacak vasıta gereçler tedarik edilirdiÇiftliklerde yaşayan ortakçılar kendi arasında evlenebilirler,çoluk çocuk sahibi olabilirlerdi
Ortakçı kullarla hukuki yönden farkı olmayan ortakçı kesim denen grup vardıOrtakçı kullar mahsülden tohum ve öşür çıkarıldıktan daha sonra geriye kalan kısmı hizmet ettiği vakıf veya kişiyle paylaşırken, kul kesimciler ne ekerlerse eksinler belirli bir tedarik mahsul vermek zorundaydılarÖzel şahsa ait kesimcilerde bulunmaktaydı
Osmanlıda devlete ait sığır ve koyunların korunması,bakımı ve otlatılmasıyla ilgilenen köleler vardıBunlara sığırcı kullar ya da koyun kafirleri denmekteydi
2)Kapı Kulları
Osmanlı Devleti kurulduğu ilk yıllarda artan fetihler sırasında düzenli ve daha fazla askere gereksinim duymuşturOsman ve Orhan Bey dönemlerinde mevcut ordunun gittikçe gelişen ihtiyaçları karşılayamadığı IMurad döneminde daha da belirginleşmiştiBu ihtiyaçtan nedeniyle savaş esirlerinden askerlik yapmaya kullanışlı Hıristiyan çocuklarının beşte birini kısa bir süre Türk terbiyesi verilerek yeni bir askeri derslik meydana getirildiBu teşkilatlanma kapıkulu ocaklarının temelini oluşturmuştur Kapıkulu Ocakları ve bunların başında yer alan yeniçeri teşkilatı,Osmanlı ordusunun en önemli vurucu) güçlerindendir14Yeniçeri ocaklarına asker tedarik eden iki önemli kaynak vardı:
a Pençik Sistemi ve Acemi Ocakları
IMurat döneminde Karamanlı Rüstemin teklifiyle çıkarılmış olan pençik kanununa göre;savaş esirlerinin beşte biri devlet hesabına ve asker ihtiyacını yerine getirmek üzere alınıyorduAnkara Savaşına dek pençik oğlanları yeniçeri ocağının asker ihtiyacını karşılamıştır
b)Devşirme Usulü ve Acemi Oğlanları
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş hizmetlerde kullanılmak üzere Osmanlı tebaası bir takım Hıristiyan çocuklarının toplanmasıdırIIMurat vaktinde kanunlaştırılmıştırDevşirme kanununa göre devşirilen çocuklar önce Müslüman olur,adları Türkçe olarak değiştirilirdiBecerikli ve seviyeli olanlar saray için seçilirdi,diğerleri Türk köylerine dağıtılırdıTürk köylerine dağıtılan çocuklar Türk ailelerin yanında hizmet ederler,İslamiyeti ve Türkçeyi öğrenirler sonradan deneyimsiz oğlanı yazılırlardıDevşirme kanuna uygun yapıldıgı sürece iyi sonuçlar vermiştirDaha daha sonra rüşvet karışmış ve devşirme sistemi bozulmuşturDevşirme sisteminin bozulması yeniçeri ocağınında bozulmasına sebeb olmuştur
c)Kapıkulu Askerleri ve Yeniçeriler
Kapıkulu padişaha emrindeki olan,kalıcı ve maaşlı; yaya ve atlı ordudurKapıkulu askerlerinin temelini yeniçeriler oluşturur Avrupanın birincil kalıcı ordusu yeniçeriler, Osmanlılara savaş alanında büyük bir menfaat sağlıyordu15Yeniçerilerin Osmanlı Devletinin genişlemesinde büyük katkıları olmuşturOsmanlı Devletine 464 yıl gibi uzun bir süre hizmet eden yeniçeri ocağı belirli bir vakit sonra bozulmuş ve 1826 yılında kapatılmıştırYeniçeri Ocağının kapatılışına Olgui Hayriye adı verilmiştir
*
Osmanlıda Devşirme Sistemi, Devşirme Sistemi nedir, Osmanlı Devşirme Sistemi
Eskiçağ baştan başa emeğin veriminin düşük ve tekniğin ilkel olması köleyi en büyük imal arabulucu yapmıştırMısır,Roma,Yunan ve İslamiyet öncesi Arap dünyasında kölenin yaşadığı koşullar son derece ağırdıTek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla kölelerin yaşadığı koşullar biraz olsun yumuşamıştır Bilhassa İslamiyetin doğuşuyla birlikte köleler daha insalcıl kavramda görülmeye başlanmıştır2
İslamiyet kölelere daha iyimser bir bakış açısı getirmiş kölelerin yaşamlarını kolaylaştırmıştırKuranı Kerim de kölelere iyi davranılması konusunda ayetler vardırHzMuhammedin de kölelere iyi davranılması konusunda hadisleri vardır
I OSMANLI DEVLETİNDE KÖLE
Osmanlı Devletinde,Osman Bey döneminde saray hizmetinde ve orduda kölelerin kullanılması çok yaygın değildir Osmanlı Devletinde kölelerin saray hizmetinde kullanılması ve özellikle cariyelerin saraya girmesi,Orhan Bey vaktinde başlayarak gittikçe arttı
Sarayda ve devlet hizmetinde kölelerden görevli yetiştirilmesi Osmanlıya Orta Doğu İslam Devletlerinden geçmiştirOsmanlı Devleti köleleri ilk kez saray edinmek üzere devlet ve orduda kullanmıştır
Fatih döneminde kurulan harem,cariyelik kurumunun oluşmasında ve gelişmesinde ve revaç bulmasında büyük etken olmuştur4Cariyelik kurumunun oluşması ve gelişmesiyle padişahlar Türk kızlarıyla evlenme geleneğini terk ettilerKanuninin Hürrem Sultan İle evlenmesiyle başlayan cariyelerle evlenme geleneği ikinci Osman kadar kaldırılmaya çalışılmışsa da daha sonraki padişahlar cariyelerle evlenmeye devam etmişlerdir
Sarayda çoğalan kölelik orduda da işletiliyorduSelçuklularda görülen gulam sistemi Osmanlılarda 1362de benimsenen pençik kanunu uyarınca acemi oğlanlar olarak karşımıza çıkıyor Fetihlerle elde edilen esirlerin bir bölümü deneyimsiz teşkilatına alınır ordu için yetiştirilirdiBir birim esirde saraya devlet hizmetinde eğitilmek üzere ayrılıyorduSaraya ayrılanlar Edirne sarayı,Galata sarayı ve Beygir meydanındaki İbrahim paşa saraylarında eğitiliyorlardıBosnalı Müslümanlar doğrudan saray hizmetine alınıyorlardı
Osmanlı devletinde esir devlet hesabına kullanılan kölelerden ibaret gelmiyorduKonak köşk ve çevrelerinde kölelik görülmekte daha aşağı kesime inildikçe ise pek rağbet görülmemekteydiBuralarda görülen kölelere efendileri iyi muamele etmek zorundaydı Beyler kölelere çoğunlukla başlıca baba gibi davranırlar onların yetişmeleri için ellerinden geleni esirgemezlerdiBuralarda kadın köle olan cariyeler odalık olarak alınır,erkek köleler ise but işlerinde kullanılırdı
Osmanlı Devletinde köleler özgürlüklerini kazanarak insanlar arasına katılabiliyorlardıKölelerin özgürlüklerini kazanabilmeleri üç yolla oluyordu ve Osmanlıya İslamiyetten geçen Azadlık Kurumuyla gerçekleşiyorduOsmanlıda kölelerin özgürlüklerine kavuşabilmeleri üç yolla oluyorduBirincisi,efendisi köleye ben öldükten daha sonra hürsün derse esir hürriyetine kavuşabiliyorduİkinci olarak,efendisi köleye sağlığında bundan sonra hürsün derse köle hürriyetine kavuşabiliyorduÜçüncüsüde kişinin bedelini ödemesiyle gerçekleşiyorduKişi bedelini ödedikten sonra hürriyetine kavuşabiliyordu
Bunların dıştan efendisi cariyesiyle evlenerek veya onu başkasıyla evlendirerek kölesini hürriyetine kavuşturabiliyordu
Osmanlı Devletinde köleliğin kesin bir süresi vardıBu vakit sonunda köleler hürriyetlerine kavuşabiliyordu Sarayda ve sosyal hayatta bu zaman,beyaz köleler için dokuz,siyah köleler için yedi yıldırBu sürenin sonunda kendilerine azatlık kağıdı verilirdi
Osmanlı Devletinde kölenin kaynağını savaş esirleri ve ticaret aracılığıyla elde edilen köleler oluşturuyordu
Osmanlı Devletinde savaş esirlerini köleleştirme Orhan Bey döneminde başlamıştır Osman Bey döneminde savaş esirleri zaman zaman öldürülür, fidye karşılığı hür bırakılır yada özgür insanlara verilen ücretin yarısı değin ücret verilerek tarlalarda çalıştırılırlardıOrhan Beyin son dönemlerine dürüst savaş esirleri köle olarak kullanılmaya başlanmıştırOsmanlı Devletinde köleliğin en büyük kaynağı savaş esirleriydi
Esirler, kadın, erkek; hoş, çirkin; çocuk, genç, yaşlı;sakat vb sınıflara ayrılıp, kanaatimize tarafından değerleri belirlendikten sonradan, diğer ganimet malları ile birlikte beş kısma ayrılırlardı Devletin hissesi olarak bunların beşte biri ayrıldıktan daha sonra, kalan beşte dördü savaşa iştirak edenler aralarında paylaştırılırdı
Osmanlı Devletinde resmi kölelerin kaynağını bu beşte birlik pay oluşturmuyordu Devlet gerektiği durumlarda devlet işlerinde kullanılmak üzere özel şahıslara ait kölelerden gerektiği dek esir satın alır yada kiralardı
Savaşlar sırasındaki akıncıların minik çaptaki hareketi tutsak elde edilmesinde diğer yolduAkıncılar sonbahar aylarında devletin gaye gösterdiği yerlere akınlar yapar bu akınlar esnasında bir fazla tutsak satılmak üzere tutsak pazarlarına gönderilirdi
Bir Takım yeniçeriler bu işi geçim vasıtası olarak görmüşlerdirKalelerde nöbetçi olan yeniçeriler efendiler ve hanlıklarla anlaşarak esir toplarlardı Bu 1699 Karlofça ve 1700 İstanbul antlaşmaları ile yasaklanmıştır
Osmanlı Devletinde kölenin öteki kaynağı ticaret yoluyla elde edilen kölelerdiTicaret aracılığıyla kölelik üç şekilde karşımıza çıkar:Kaçırma aracılığıyla,hediye yoluyla ve ailelerin satışıyla köleleştirme
Kaçırma aracılığıyla esaret hukuken yasaklanmış olmasına rağmen,insanlar kaçırılarak tutsak pazarlarında satılırlardıKaçırma yoluyla köleleştirmenin cezası vefat olmasına karşın bu olayın önüne geçilememiştirKaçırılma aracılığıyla kölenin kaynağını esas üç bölge oluşturuyordu
1)Macaristan,Eflak,Boğdan,Rusy a,Polonya ve Ukrayna
2)Kafkasya
3)Afrika
Kaçırılma aracılığıyla kölelik çeşidinde korsan ve deniz haydutlarının rolüde büyük olmuştur
Doğu Anadoluda Kürtler Ermeni köylerine egemen yaparlar bunlar Yezididir diyerek Ermenileri satarlardı
Ailelerin satışı ile köleleştirmede aileler kendi rızalarıyla çoçuklarını satarlardıBu şekilde kölelik Kanuni devrinden başlayarak 20yylın başlarına dek görülmüştürÖzellikle Gürcü,Tatar ve Çerkezler çocuklarını satmıştır
Hediye yoluyla esaret fazla yaygın değildiGüçsüz devletlerin,devlete bağlandıkları padişah ve devletin ileri gelenlerine armağan olarak gönderdikleri esir ve cariyeler bu cins kölelerin kaynağını oluşturur Komutanlar ele geçirdikleri esirler arasında bulunan müstesna güzelliğe sahip kız ve oğlanları satmaz,fidyeyle özgürlük bırakmaz,genellikle padişah ya da vezirlere hediye olarak sunarlardı Osmanlı Devleti de elçiler yoluyla İslam ülkelerine esir ve cariyeleri hediye olarak göndermişlerdir
II OSMANLI DEVLETİNDE KÖLENİN GÖRÜLDÜĞÜ ALANLAR
Osmanlı Devletinde,devlete ve özel şahıslara ait olmak üzere iki türlü esir görülmekteydi
A) Resmi Köleler
Bir Takım tarihçilerin ve hukukçuların Osmanlı Devletinde tüm vatandaşların;padişahın ve diğer devlet görevlilerinin köleleri oldukları şeklindeki iddialarına şöyle der: Bu iddiaların temelini Osmanlı Devlet yapısını ve İslam Hukukunu bilmemek teşkil etmektedirOsmanlı Devletinde halka raiyye veya bunun çoğulu olan reaya denmektedir Bunun nedeni HzMuhammedin bir hadisidir ve Osmanlı Devletin de bu hadisin manasını unutturmamak için halka reaya denmektedir
1)Ortakçı Kullar
Ortakçı kullar devlete ait hassa çiftliklerinde çalışırlar Bunlar genellikle sultanların ve yönetici derslik üyelerinin mülk ve vakıflarında çalıştırdıkları savaş tutsakları yada satın aldıkları kölelerdir
Ortakçı kullar birincil defa Orhan Gazi döneminde görülmüştürOrhan Gazi döneminden itibaren tarım toprakları ve köylere yerleştirilen ortakçılar servaj usulüyle çalıştırılıyorlardıFatih döneminde sarayın meyve sebze ve tahıl ihtiyacını karşılamak üzere Sırbistan ve Mora seferinden getirilen otuzbeşbin köle İstanbuldaki otuzbeş abes köye yerleştirilmiştir
Ortakçı;beylikten,vakıf idaresi ya da toprak sahibi özel şahıslardan aldığı toğumu eker biçer ve üründen öşür ile tohum çıkarıldıktan sonradan geriye kalan miktarı vakıf idaresi veya toprak sahibi ile paylaşır13Ortakçılara kalacakları yer verilir tarlalarda kullanılacak vasıta gereçler tedarik edilirdiÇiftliklerde yaşayan ortakçılar kendi arasında evlenebilirler,çoluk çocuk sahibi olabilirlerdi
Ortakçı kullarla hukuki yönden farkı olmayan ortakçı kesim denen grup vardıOrtakçı kullar mahsülden tohum ve öşür çıkarıldıktan daha sonra geriye kalan kısmı hizmet ettiği vakıf veya kişiyle paylaşırken, kul kesimciler ne ekerlerse eksinler belirli bir tedarik mahsul vermek zorundaydılarÖzel şahsa ait kesimcilerde bulunmaktaydı
Osmanlıda devlete ait sığır ve koyunların korunması,bakımı ve otlatılmasıyla ilgilenen köleler vardıBunlara sığırcı kullar ya da koyun kafirleri denmekteydi
2)Kapı Kulları
Osmanlı Devleti kurulduğu ilk yıllarda artan fetihler sırasında düzenli ve daha fazla askere gereksinim duymuşturOsman ve Orhan Bey dönemlerinde mevcut ordunun gittikçe gelişen ihtiyaçları karşılayamadığı IMurad döneminde daha da belirginleşmiştiBu ihtiyaçtan nedeniyle savaş esirlerinden askerlik yapmaya kullanışlı Hıristiyan çocuklarının beşte birini kısa bir süre Türk terbiyesi verilerek yeni bir askeri derslik meydana getirildiBu teşkilatlanma kapıkulu ocaklarının temelini oluşturmuştur Kapıkulu Ocakları ve bunların başında yer alan yeniçeri teşkilatı,Osmanlı ordusunun en önemli vurucu) güçlerindendir14Yeniçeri ocaklarına asker tedarik eden iki önemli kaynak vardı:
a Pençik Sistemi ve Acemi Ocakları
IMurat döneminde Karamanlı Rüstemin teklifiyle çıkarılmış olan pençik kanununa göre;savaş esirlerinin beşte biri devlet hesabına ve asker ihtiyacını yerine getirmek üzere alınıyorduAnkara Savaşına dek pençik oğlanları yeniçeri ocağının asker ihtiyacını karşılamıştır
b)Devşirme Usulü ve Acemi Oğlanları
Farklı Alanlara Yönlendirilmiş hizmetlerde kullanılmak üzere Osmanlı tebaası bir takım Hıristiyan çocuklarının toplanmasıdırIIMurat vaktinde kanunlaştırılmıştırDevşirme kanununa göre devşirilen çocuklar önce Müslüman olur,adları Türkçe olarak değiştirilirdiBecerikli ve seviyeli olanlar saray için seçilirdi,diğerleri Türk köylerine dağıtılırdıTürk köylerine dağıtılan çocuklar Türk ailelerin yanında hizmet ederler,İslamiyeti ve Türkçeyi öğrenirler sonradan deneyimsiz oğlanı yazılırlardıDevşirme kanuna uygun yapıldıgı sürece iyi sonuçlar vermiştirDaha daha sonra rüşvet karışmış ve devşirme sistemi bozulmuşturDevşirme sisteminin bozulması yeniçeri ocağınında bozulmasına sebeb olmuştur
c)Kapıkulu Askerleri ve Yeniçeriler
Kapıkulu padişaha emrindeki olan,kalıcı ve maaşlı; yaya ve atlı ordudurKapıkulu askerlerinin temelini yeniçeriler oluşturur Avrupanın birincil kalıcı ordusu yeniçeriler, Osmanlılara savaş alanında büyük bir menfaat sağlıyordu15Yeniçerilerin Osmanlı Devletinin genişlemesinde büyük katkıları olmuşturOsmanlı Devletine 464 yıl gibi uzun bir süre hizmet eden yeniçeri ocağı belirli bir vakit sonra bozulmuş ve 1826 yılında kapatılmıştırYeniçeri Ocağının kapatılışına Olgui Hayriye adı verilmiştir
*