Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Çocukluk çağı psikiyatrik hastalıları arasında en sık gördüğümüz hasta öbeği olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için ilaç tasarrufu konusunda ebeveynlerin çok ağır olmasa da telaşlı olduklarını görmekteyiz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu; organik kökeni olan yani dimağın ilgili yerlerinin yeteri kadar uyarılmaması , çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan; aslında sonradan değil de ana karnında başlayan bir problemdir. Bu sorunun giderilmesinde tıp hekimi olan evlat ve ergen psikiyatrlar, sorunun nereden ve nasıl kaynaklandığını, verilen ilaçların nereyi nasıl etkilediğini, ne çeşit değişiklik oluşturduğunu bilmektedir.
Fakat bazen bu mekanizmaları ebeveynlere yeteri kadar anlatmadığımızdan ötürü ilaçlara karşı önyargı oluşmaktadır. Bu önyargı hasta öbeğinin evlat olması verilen ilaçların psikiyatrik ilaçlar olması nedeniyle de olmaktadır. Topluluğumuzda her vakit psikiyatrik ilaçlara karşı olan bir uzaklıklı duruş bu ilaçlar içinde muteberdir. Başkaca halk tabiplerinin da(!)(komşular, akrabalar, vb) korkutması nedeniyle maatteessüf evlatlar ve gençler ilaç tedavilerinden mahrum kalmaktadır. Yanlış inançlardan biri de ilaçların bağımlılık yaptığı, dimağı uyuşturduğu, evlatları sersemlettiği usulündeki haberlerdir, bu malumatlar tamamıyla işin mütehassısı olmayan kimselerin uydurmasıdır. Verilen ilaçlar bağımlılık yaptığına dair kanıt şu ana kadar yoktur, bilakis bilhassa eşlik eden Davranım Bozukluğu olan çocuklarda olası bağımlılık yapıcı unsur ve alkol tasarrufunu da tedbire üzere yararları vardır.
Bazen ilaçların yan tesirleri olmaktadır, bunlar daha çok iştahsızlık, uykusuzluk, karın ağrısı, baş ağrısı ve ritim bozukluğudur. Bu nedenle ilaç başlanmadan evvel gerekli tahliller tabi ki yapılmalı, gerekli durumlarda ilgili branş tabiplerine yönlendirilmelidir. Yan tesirlerden mahsusen iştahsızlık ve uykusuzluk devranla azalmakta , nizamlı ilaç kullanmakla bu yan tesirler düzelmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için mevcut haberlerimiz ve ilmî görüşler şu için ilaçlardan daha tesirli bir tedavi sistemi olmadığı yanındadır. İlaç tasarrufu dışında kompetan olmayan, ilgisiz kimselerin teklifleri; nörofeedback, davranış terapisi, yada ismini bilmediğimiz uydurma diyeceğimiz birçok prosedür maatteessüf ailelere cazip gösterilmektedir. Böylelikle evlat ve gençlerin tedavisinin gecikmesine, dolayısı ile pahası dönüşüolmayan durumlara neden olmaktadır.
Bilinmesi gereken şey yerkürenin neresine gidilirse gidilsin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tedavisinde birinci seçenek ilaç tedavileridir. Tabi ki ilaç tedavilerine yardımcı olacak ek tedbirler, eşlik eden psikiyatrik sıkıntılar için terapiler olacaktır. Lakin yalnızca Nörofeedback pratiği, Davranışçı Terapi ile düzeltilir denmesi büsbütün bilimdışı yaklaşımlardır.
Münhasıran Bilinmesi Gerekenler;
· En sık yan tesirler; iştahsızlık,uykusuzluk, karın ağrısı, baş ağrısı, bazen ritim bozukluğu.
· Kullanılan ilaçlar umumide saatlik tesirli olan ilaçlardır (4-12 saat etki), kimileri gün uzunluğu tesirlidir.
· İlaçlar dimağı uyuşturmaz tam zıddı dimağı uyarır.
· İlaçlar bağımlılık yapmaz istenildiği devir bırakılabilir.
· İlaçlar illa ömürboyu kullanılacak diye bir şey yoktur düzelme olmuşsa bırakılabilir.
· İlaçdışı tedavi yaklaşımları tek başına ehliyetli, ilaç kullanmadan düzelir denmesi yanlıştır. Yalnızca vakit ve maddi kayıp manasına gelir.
· İlaçlar tüm vesair ilaçlar üzere tabi ki vücuda dışardan verilen husustur gayri ilaçlar üzere zararlı tesiri olacaktır.
· İlaçları hipertansiyon hastasının antihipertansif kullanması üzere, şeker hastasının insulin kullanması üzere görmek gerekir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu; organik kökeni olan yani dimağın ilgili yerlerinin yeteri kadar uyarılmaması , çalışmaması nedeniyle ortaya çıkan; aslında sonradan değil de ana karnında başlayan bir problemdir. Bu sorunun giderilmesinde tıp hekimi olan evlat ve ergen psikiyatrlar, sorunun nereden ve nasıl kaynaklandığını, verilen ilaçların nereyi nasıl etkilediğini, ne çeşit değişiklik oluşturduğunu bilmektedir.
Fakat bazen bu mekanizmaları ebeveynlere yeteri kadar anlatmadığımızdan ötürü ilaçlara karşı önyargı oluşmaktadır. Bu önyargı hasta öbeğinin evlat olması verilen ilaçların psikiyatrik ilaçlar olması nedeniyle de olmaktadır. Topluluğumuzda her vakit psikiyatrik ilaçlara karşı olan bir uzaklıklı duruş bu ilaçlar içinde muteberdir. Başkaca halk tabiplerinin da(!)(komşular, akrabalar, vb) korkutması nedeniyle maatteessüf evlatlar ve gençler ilaç tedavilerinden mahrum kalmaktadır. Yanlış inançlardan biri de ilaçların bağımlılık yaptığı, dimağı uyuşturduğu, evlatları sersemlettiği usulündeki haberlerdir, bu malumatlar tamamıyla işin mütehassısı olmayan kimselerin uydurmasıdır. Verilen ilaçlar bağımlılık yaptığına dair kanıt şu ana kadar yoktur, bilakis bilhassa eşlik eden Davranım Bozukluğu olan çocuklarda olası bağımlılık yapıcı unsur ve alkol tasarrufunu da tedbire üzere yararları vardır.
Bazen ilaçların yan tesirleri olmaktadır, bunlar daha çok iştahsızlık, uykusuzluk, karın ağrısı, baş ağrısı ve ritim bozukluğudur. Bu nedenle ilaç başlanmadan evvel gerekli tahliller tabi ki yapılmalı, gerekli durumlarda ilgili branş tabiplerine yönlendirilmelidir. Yan tesirlerden mahsusen iştahsızlık ve uykusuzluk devranla azalmakta , nizamlı ilaç kullanmakla bu yan tesirler düzelmektedir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu için mevcut haberlerimiz ve ilmî görüşler şu için ilaçlardan daha tesirli bir tedavi sistemi olmadığı yanındadır. İlaç tasarrufu dışında kompetan olmayan, ilgisiz kimselerin teklifleri; nörofeedback, davranış terapisi, yada ismini bilmediğimiz uydurma diyeceğimiz birçok prosedür maatteessüf ailelere cazip gösterilmektedir. Böylelikle evlat ve gençlerin tedavisinin gecikmesine, dolayısı ile pahası dönüşüolmayan durumlara neden olmaktadır.
Bilinmesi gereken şey yerkürenin neresine gidilirse gidilsin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun tedavisinde birinci seçenek ilaç tedavileridir. Tabi ki ilaç tedavilerine yardımcı olacak ek tedbirler, eşlik eden psikiyatrik sıkıntılar için terapiler olacaktır. Lakin yalnızca Nörofeedback pratiği, Davranışçı Terapi ile düzeltilir denmesi büsbütün bilimdışı yaklaşımlardır.
Münhasıran Bilinmesi Gerekenler;
· En sık yan tesirler; iştahsızlık,uykusuzluk, karın ağrısı, baş ağrısı, bazen ritim bozukluğu.
· Kullanılan ilaçlar umumide saatlik tesirli olan ilaçlardır (4-12 saat etki), kimileri gün uzunluğu tesirlidir.
· İlaçlar dimağı uyuşturmaz tam zıddı dimağı uyarır.
· İlaçlar bağımlılık yapmaz istenildiği devir bırakılabilir.
· İlaçlar illa ömürboyu kullanılacak diye bir şey yoktur düzelme olmuşsa bırakılabilir.
· İlaçdışı tedavi yaklaşımları tek başına ehliyetli, ilaç kullanmadan düzelir denmesi yanlıştır. Yalnızca vakit ve maddi kayıp manasına gelir.
· İlaçlar tüm vesair ilaçlar üzere tabi ki vücuda dışardan verilen husustur gayri ilaçlar üzere zararlı tesiri olacaktır.
· İlaçları hipertansiyon hastasının antihipertansif kullanması üzere, şeker hastasının insulin kullanması üzere görmek gerekir.
