nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Bir arada yaşayan insan topluluklarının “toplum niteliğine kavuşabilmesi için zorunlu en temel öğelerden biri, şüphesiz ki dildir Çünkü toplumlar, arasında birçok yönden “ortaklık bulunan toplulukların oluşturduğu yapılardır Kültür, tarih, ata, inanç ve dil gibi ortaklıklar, toplumları oluşturan “esas yapı taşları olarak Bu yapı taşlarının her biri, kendi içinde olduğu dek, diğer yapı taşlarını etkileme açısından da fazla önemlidir Çünkü bir toplumun kültüründeki etkiler, doğal olarak diline de yansır Benzer biçimde dildeki değişmeler de, kültüre yansır
Diller, toplumların ihtiyaçlarından doğmaktadır Ilk dilin doğuşu ile ilgili bilimsel, felsefi, efsanevi ve dini boyutta türlü fikirler vardır Fakat bu görüşlerin çoğu, bir “gereksinim temeline dayanmaktadır Halk, yaratılışları gereği iş birliği yerine getirmek, çevresindeki olayları ve nesneleri anlayıp ifade etmeye niyetlenmek ve düşüncelerini paylaşıp kendini ifade etmek için bir uzlaşma aracının gerekliliğini hissetmişlerdir Bu arayışın sonucunda, bir iletişim arabulucu olarak “dil ortaya çıkmıştır
Doğal süreci içerisinde oluşan ve Esperanto gibi “yapma olmayan tüm doğal diller, toplum ürünüdür Toplumu oluşturan bütün bireylerin “dil oluşturma becerileri ölçüsünde oluşup çoğalan diller, bu yönleriyle tüm toplumların müşterek değerlerinin de aynası durumundadırlar Dili yaratıcı bireyler, kültürlerini, inanç yapılarını, gelenek ve göreneklerini, yaşayış biçimlerini ve bunun gibi bütün toplumsal değerlerini dillerine yansıtırlar Arabistan çöllerinde yaşayan Araplar ’ın dillerinde, “deve hayvanı için yüzden pozitif kelime bulunmasına karşın, Grönland ’da yaşamış insanların dillerinde oysa resimlerde ya da televizyonlarda gördükleri bir deve görüntüsünü yerine getirmek için kullandıkları bir ya da iki kelime bulunmaktadır Aynı biçimde, binlerce yıldır söylencelerimizde işlenerek Türklerde kutsallık şampiyon “kurtları karşılamak için, Türkçede onlarca sözcük bulunmaktadır Kuşkusuz bunlar, toplumların yaşayış biçimlerinin dildeki yansımalarıdır *
Diller, toplumların ihtiyaçlarından doğmaktadır Ilk dilin doğuşu ile ilgili bilimsel, felsefi, efsanevi ve dini boyutta türlü fikirler vardır Fakat bu görüşlerin çoğu, bir “gereksinim temeline dayanmaktadır Halk, yaratılışları gereği iş birliği yerine getirmek, çevresindeki olayları ve nesneleri anlayıp ifade etmeye niyetlenmek ve düşüncelerini paylaşıp kendini ifade etmek için bir uzlaşma aracının gerekliliğini hissetmişlerdir Bu arayışın sonucunda, bir iletişim arabulucu olarak “dil ortaya çıkmıştır
Doğal süreci içerisinde oluşan ve Esperanto gibi “yapma olmayan tüm doğal diller, toplum ürünüdür Toplumu oluşturan bütün bireylerin “dil oluşturma becerileri ölçüsünde oluşup çoğalan diller, bu yönleriyle tüm toplumların müşterek değerlerinin de aynası durumundadırlar Dili yaratıcı bireyler, kültürlerini, inanç yapılarını, gelenek ve göreneklerini, yaşayış biçimlerini ve bunun gibi bütün toplumsal değerlerini dillerine yansıtırlar Arabistan çöllerinde yaşayan Araplar ’ın dillerinde, “deve hayvanı için yüzden pozitif kelime bulunmasına karşın, Grönland ’da yaşamış insanların dillerinde oysa resimlerde ya da televizyonlarda gördükleri bir deve görüntüsünü yerine getirmek için kullandıkları bir ya da iki kelime bulunmaktadır Aynı biçimde, binlerce yıldır söylencelerimizde işlenerek Türklerde kutsallık şampiyon “kurtları karşılamak için, Türkçede onlarca sözcük bulunmaktadır Kuşkusuz bunlar, toplumların yaşayış biçimlerinin dildeki yansımalarıdır *