Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Dil canlıların beslenmesini sağlamaktadır Canlılar aldığı besinlerin tadına dil baştan sona varmaktadır Bitki ve hayvan kaynaklı olan tüm besinlerin kendilerine özgü ayrı tatları bulunmaktadır Sahiden aynı elementten meydana gelse bile beynimiz bu tatları tatlı, acı, ekşi ve tuz olarak ayırmaktadırİnsanlar bir fazla meyveyi birbirlerine benzeseler bile tatları sayesinde birbirinden ayırt edebilmektedir
ağız tadı duyusu dilimizin üzerindeki alıcı sinir uçları sayesinde gerçekleşmektedir Bu asap uçları ağız tadı tomurcukları olarak nitelendirilmiştirBu tat alma tomurcukları papilla adı verilen yapılarda bulunmaktadır Tomurcuk şeklinde dil üstünde çıkıntılar bulunmaktadır Bunlar receptör sinir uçlarıdır
Tatlı besinleri algılayacak olan tomurcuk şeklindeki alıcı asap uçları dilimizin alt kenarı ve ön kısmında bulunmaktadır Tuzlu besinleri algılayacak olan receptörler dilimizin orta kısmındadır Ekşi ve acı besin maddelerini algılayacak alıcılar ise dilimizin arka kısmında bulunmaktadır
Beslenme maddeleri suda çözünmektedir Bu suda çözünen tat maddeleri damak tomurcuklarını uyarmaktadır ağız tadı tomurcuklarında meydana gelen uyarılma ile birlikte bu şart sinirler aracılığıyla beynimizin damak merkezine bildirilmektedir Bütün bu işlemlerin sonunda almış olduğumuz besinin tadını algılarız
Lezzet tomurcukları hakkında bahsedecek olursak;
Dilimiz üzerinde yer alan her bir tomurcuk üstünde on ile elli arasında tip gözenekli olan yani receptör bulunmaktadır Bu hücrelerin kendilerini yenileme özelliği bulunmaktadır Aldığımız besinlerin aşırı soğuk ya da sıcak olması tat tomurcuklarını negatif etkilemektedir Fazla uyarılma ile birlikte alıcı hücreler ölmektedir Bu hücrelerin kendini yenilemesi yaklaşık* takriben 2 haftayı bulabilmektedir Dilimiz üzerindeki lezzet tomurcukları sayısı* kişiden kişiye değiştirme göstermektedir Genç insanların dillerinde lezzet tomurcukları yaşlı bir insana tarafından sıradan iki kat daha fazladır Genç bir insanda hemen hemen 10000 adet lezzet tomurcuğu bulunmaktadır Bu tat tomurcuklarının sayısı yaşlandıkça azalmaktadır Bundan nedeniyle genç insanlar yaşlılara göre daha iyi lezzet alabilmektedir
Dört değişiklik belli başlı lezzet vardır Bunlar tatlı, acı, ekşi ve tuzludur Bir tadın hissedilmesi için mililitrede takriben on katrilyon molekül bulunmalıdır Dil her tadı aynı derece hissetmemektedir Dilin hassas olduğu besin maddeleri acı, ekşi, tatlı ve tuzlu olarak sıralanmaktadır
Her besinde yapısına tabi olarak farklı konsantrasyonlar bulunmaktadır Bu konsantrasyonlardan nedeniyle bazı maddeler öbür lezzet duygusal vermektedir Örneğin sodyumklorür ve potasyumklorür moleküllerdeki yoğunluğa ast olarak farklı biçimde hissedilmektedir Yani benzer madde aşırılık değiştikçe hem tatlı hem tuz olarak algılanabilir Muhakkak bir yoğunlukta molekül bulunmaz ise lezzet hissedilmez
Bir Takım kişiler dil üzerindeki tat alıcılarının özelliğine yan olarak aynı tat üzerinde bambaşka yorumlar yapabilmektedir Yani bir besin birine aşırı tatlı gelebilirken öteki bir kişiye normal gelebilmektedir Günlük yaşamdan misal verecek olursak; kimisi çorbasına çok fazla tuz koyarken, kimisi zaten tuz olduğunu düşünebilmektedir Bu koşul kişisel tat algıları ve alışkanlıklarla açıklanmaktadır
ağız tadı duyusu dilimizin üzerindeki alıcı sinir uçları sayesinde gerçekleşmektedir Bu asap uçları ağız tadı tomurcukları olarak nitelendirilmiştirBu tat alma tomurcukları papilla adı verilen yapılarda bulunmaktadır Tomurcuk şeklinde dil üstünde çıkıntılar bulunmaktadır Bunlar receptör sinir uçlarıdır
Tatlı besinleri algılayacak olan tomurcuk şeklindeki alıcı asap uçları dilimizin alt kenarı ve ön kısmında bulunmaktadır Tuzlu besinleri algılayacak olan receptörler dilimizin orta kısmındadır Ekşi ve acı besin maddelerini algılayacak alıcılar ise dilimizin arka kısmında bulunmaktadır
Beslenme maddeleri suda çözünmektedir Bu suda çözünen tat maddeleri damak tomurcuklarını uyarmaktadır ağız tadı tomurcuklarında meydana gelen uyarılma ile birlikte bu şart sinirler aracılığıyla beynimizin damak merkezine bildirilmektedir Bütün bu işlemlerin sonunda almış olduğumuz besinin tadını algılarız
Lezzet tomurcukları hakkında bahsedecek olursak;
Dilimiz üzerinde yer alan her bir tomurcuk üstünde on ile elli arasında tip gözenekli olan yani receptör bulunmaktadır Bu hücrelerin kendilerini yenileme özelliği bulunmaktadır Aldığımız besinlerin aşırı soğuk ya da sıcak olması tat tomurcuklarını negatif etkilemektedir Fazla uyarılma ile birlikte alıcı hücreler ölmektedir Bu hücrelerin kendini yenilemesi yaklaşık* takriben 2 haftayı bulabilmektedir Dilimiz üzerindeki lezzet tomurcukları sayısı* kişiden kişiye değiştirme göstermektedir Genç insanların dillerinde lezzet tomurcukları yaşlı bir insana tarafından sıradan iki kat daha fazladır Genç bir insanda hemen hemen 10000 adet lezzet tomurcuğu bulunmaktadır Bu tat tomurcuklarının sayısı yaşlandıkça azalmaktadır Bundan nedeniyle genç insanlar yaşlılara göre daha iyi lezzet alabilmektedir
Dört değişiklik belli başlı lezzet vardır Bunlar tatlı, acı, ekşi ve tuzludur Bir tadın hissedilmesi için mililitrede takriben on katrilyon molekül bulunmalıdır Dil her tadı aynı derece hissetmemektedir Dilin hassas olduğu besin maddeleri acı, ekşi, tatlı ve tuzlu olarak sıralanmaktadır
Her besinde yapısına tabi olarak farklı konsantrasyonlar bulunmaktadır Bu konsantrasyonlardan nedeniyle bazı maddeler öbür lezzet duygusal vermektedir Örneğin sodyumklorür ve potasyumklorür moleküllerdeki yoğunluğa ast olarak farklı biçimde hissedilmektedir Yani benzer madde aşırılık değiştikçe hem tatlı hem tuz olarak algılanabilir Muhakkak bir yoğunlukta molekül bulunmaz ise lezzet hissedilmez
Bir Takım kişiler dil üzerindeki tat alıcılarının özelliğine yan olarak aynı tat üzerinde bambaşka yorumlar yapabilmektedir Yani bir besin birine aşırı tatlı gelebilirken öteki bir kişiye normal gelebilmektedir Günlük yaşamdan misal verecek olursak; kimisi çorbasına çok fazla tuz koyarken, kimisi zaten tuz olduğunu düşünebilmektedir Bu koşul kişisel tat algıları ve alışkanlıklarla açıklanmaktadır
