Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dindar nesil yetiştirmek istiyoruzacıklamasına yonelik
Resul Tosun yazısı:
Komunizm ideolojisinin hakim olduğu birkac ulkeyi ve dini vicdanlara hapseden aşırı laikci duşunceyi dışarıda tutarsak, dindarlığın butun dunyada makbul ve teşvik edilen bir olgu olduğunu goruruz
Cağdaş demokratik, laiksekuler ulkelerde de dinin dışlanmadığını aksine ozgurluk alanının son derece geniş olduğunu dolayısıyla da etkin olduğunu muşahede ederiz
Oyle ki inancsız olanlar bile toplumdan dışlanmamak icin kiliseye kayıt yaptırıp aidat odeme ihtiyacı hissederler
Devlet dine ne eğitim ne de ibadet alanlarında mudahale etmez Aksine ozgurluk alanını genişletir ve dini muesseselere kolaylık sağlar
Siyasetciler de din ve dini muesseselere duşmanlık yapmak yerine onlara saygılı davranmaya ozen gosterirler Muhafazakarlar ve sağcıların yanı sıra artık sosyal demokratlar da dine saygılı olmaya başlamışlar hatta dindar gorunme ihtiyacı bile hissetmişlerdir
Yanlış hatırlamıyorsam on sene kadar onceydi ABD'de yonetim devlet memurlarını dindar olmaya teşvik eden bir broşur bastırıp dağıtmıştı
Dolayısıyla Başbakan'ın dindar nesil soylemi normal demokratik bir ulkede yadırganmaz aksine takdir edilir Asıl yadırganacak taraf dindar nesil yetiştirilmesine gosterilen tepkidir
Turkiye'ye gelince, kabul etmek gerekir ki toplumumuz inanclıdır Kimileri dinin gereklerini yerine getirmiyor olsa da, yaşanmasına karşı cıkmayan aksine gıpta eden bu itibarla da dindarlığı benimseyen dolayısıyla da ozunde dindar olan bir toplumdur
Toplumun dindarlığı devlete rağmen bir dindarlıktır Cunku devlet cumhuriyetten bu yana toplumu dinden mumkun mertebe uzak tutmaya hatta irtica yaftasıyla dine karşı cıkmaya yonelik bir politika izlemiştir Engel olmaya calışmıştır
Toplum buna rağmen dinine sahip cıkmış ve dindarlığı benimsemiştir
Toplumun dindarlaşmasının arkasındaki asıl guc sivil toplum orgutleridir Dini cemaatler ve topluma sundukları hizmetlerdir Aslına bakarsanız dini cemaatlerin kurumları halen kanunen yasaktır Ama bu yasağa rağmen toplum onlara sahip cıkmakta ve hizmetlerini takdir etmekte, devamı icin de her turlu desteği vermektedir
İşte ben bu bağlamda Başbakan'ın dindar nesil yetiştirme soylemini devletin bizzat nesil yetiştirmeye soyunması olarak değil, ozgurluk alanını genişletmesi olarak yorumluyorum
Demokrasiden yola cıkarak soyleyeceksek, demokratik devlet vatandaşlarına hangi dine inanacaklarını, nasıl inanacaklarını, nasıl ibadet edeceklerini hangi mezhebe iltifat edeceklerini empoze de etmemelidir yasak ve engel de koymamalıdır
Devlet ozgurluk alanlarını genişletmeli, inanc ve inancını yaşamanın onundeki engelleri kaldırmalıdır
Yeter başka bir şey yapması gerekmez
Bunca baskılara ve yasaklara rağmen İslam bugun toplumumuzun en belirleyici faktoru haline gelmişse, bu ucundan kenarından verilen ozgurlukler sayesindedir
İslam hak dindir ve onundeki yasaklar kaldırıldığı zaman neşvunema bulur
Demokrasiden beklenen de bir dini empoze etmesi değil butun dinler icin ozgurluk alanını acması ve genişletmesidir
Ozgurluk alanı genişlediğinde Turkiye toplumunun daha da dindarlaşacağından benim zerre kadar kuşkum yok Eksik olan devletin din eğitimi vermesi değil eksik olan ozgurluktur Din eğitimi alanında sağlanacak ozgurluğun getireceği rekabet ortamında din eğitiminin de kalitesi yukselecektir buna inanıyorum
Devlet sadece dindarların onundeki engelleri kaldırsın yeter
Mesela kamudaki kılık kıyafet sınırlamalarını dindarları kucaklayacak şekilde genişletsin, ve mesela başortulu hanımlar kamuda rahatlıkla calışabilsin
Devlet bunu yapsın yeter
Benim dindar nesil yetiştirmekten anladığım, devletin dini eğitim vermesi değil fertlere dinlerini oğrenme ve yaşama ozgurluğu sağlaması, ozgurluk alanını cağdaş ulkelerde olduğu gibi genişletmesidir Gerisi sivil toplum orgutlerinin işidir
Resul Tosun yazısı:
Komunizm ideolojisinin hakim olduğu birkac ulkeyi ve dini vicdanlara hapseden aşırı laikci duşunceyi dışarıda tutarsak, dindarlığın butun dunyada makbul ve teşvik edilen bir olgu olduğunu goruruz
Cağdaş demokratik, laiksekuler ulkelerde de dinin dışlanmadığını aksine ozgurluk alanının son derece geniş olduğunu dolayısıyla da etkin olduğunu muşahede ederiz
Oyle ki inancsız olanlar bile toplumdan dışlanmamak icin kiliseye kayıt yaptırıp aidat odeme ihtiyacı hissederler
Devlet dine ne eğitim ne de ibadet alanlarında mudahale etmez Aksine ozgurluk alanını genişletir ve dini muesseselere kolaylık sağlar
Siyasetciler de din ve dini muesseselere duşmanlık yapmak yerine onlara saygılı davranmaya ozen gosterirler Muhafazakarlar ve sağcıların yanı sıra artık sosyal demokratlar da dine saygılı olmaya başlamışlar hatta dindar gorunme ihtiyacı bile hissetmişlerdir
Yanlış hatırlamıyorsam on sene kadar onceydi ABD'de yonetim devlet memurlarını dindar olmaya teşvik eden bir broşur bastırıp dağıtmıştı
Dolayısıyla Başbakan'ın dindar nesil soylemi normal demokratik bir ulkede yadırganmaz aksine takdir edilir Asıl yadırganacak taraf dindar nesil yetiştirilmesine gosterilen tepkidir
Turkiye'ye gelince, kabul etmek gerekir ki toplumumuz inanclıdır Kimileri dinin gereklerini yerine getirmiyor olsa da, yaşanmasına karşı cıkmayan aksine gıpta eden bu itibarla da dindarlığı benimseyen dolayısıyla da ozunde dindar olan bir toplumdur
Toplumun dindarlığı devlete rağmen bir dindarlıktır Cunku devlet cumhuriyetten bu yana toplumu dinden mumkun mertebe uzak tutmaya hatta irtica yaftasıyla dine karşı cıkmaya yonelik bir politika izlemiştir Engel olmaya calışmıştır
Toplum buna rağmen dinine sahip cıkmış ve dindarlığı benimsemiştir
Toplumun dindarlaşmasının arkasındaki asıl guc sivil toplum orgutleridir Dini cemaatler ve topluma sundukları hizmetlerdir Aslına bakarsanız dini cemaatlerin kurumları halen kanunen yasaktır Ama bu yasağa rağmen toplum onlara sahip cıkmakta ve hizmetlerini takdir etmekte, devamı icin de her turlu desteği vermektedir
İşte ben bu bağlamda Başbakan'ın dindar nesil yetiştirme soylemini devletin bizzat nesil yetiştirmeye soyunması olarak değil, ozgurluk alanını genişletmesi olarak yorumluyorum
Demokrasiden yola cıkarak soyleyeceksek, demokratik devlet vatandaşlarına hangi dine inanacaklarını, nasıl inanacaklarını, nasıl ibadet edeceklerini hangi mezhebe iltifat edeceklerini empoze de etmemelidir yasak ve engel de koymamalıdır
Devlet ozgurluk alanlarını genişletmeli, inanc ve inancını yaşamanın onundeki engelleri kaldırmalıdır
Yeter başka bir şey yapması gerekmez
Bunca baskılara ve yasaklara rağmen İslam bugun toplumumuzun en belirleyici faktoru haline gelmişse, bu ucundan kenarından verilen ozgurlukler sayesindedir
İslam hak dindir ve onundeki yasaklar kaldırıldığı zaman neşvunema bulur
Demokrasiden beklenen de bir dini empoze etmesi değil butun dinler icin ozgurluk alanını acması ve genişletmesidir
Ozgurluk alanı genişlediğinde Turkiye toplumunun daha da dindarlaşacağından benim zerre kadar kuşkum yok Eksik olan devletin din eğitimi vermesi değil eksik olan ozgurluktur Din eğitimi alanında sağlanacak ozgurluğun getireceği rekabet ortamında din eğitiminin de kalitesi yukselecektir buna inanıyorum
Devlet sadece dindarların onundeki engelleri kaldırsın yeter
Mesela kamudaki kılık kıyafet sınırlamalarını dindarları kucaklayacak şekilde genişletsin, ve mesela başortulu hanımlar kamuda rahatlıkla calışabilsin
Devlet bunu yapsın yeter
Benim dindar nesil yetiştirmekten anladığım, devletin dini eğitim vermesi değil fertlere dinlerini oğrenme ve yaşama ozgurluğu sağlaması, ozgurluk alanını cağdaş ulkelerde olduğu gibi genişletmesidir Gerisi sivil toplum orgutlerinin işidir