Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Dinde reform istemek, İlahî ve gerçek din olan İslâm’a hakaret etmek demektir.

Dinde reform istemek, İlahî ve gerçek din olan İslâm’a hakaret etmek demektir.
0
143

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Dinde Reform Sapıklığı

Mehmet Şevket Eygi

MİLLİ GAZETE

05062008


İSLÂM’A ve Müslümanlara içten yapılan en vahim saldırı, dinde reform ve dinler arası diyalog hareketidir Bunların niçin yanlış, bâtıl, yıkıcı olduklarını madde madde açıklamak istiyorum

1 Dinde reform istemek, İlahî ve gerçek din olan İslâm’a hakaret etmek demektir Bu dini bize, Peygamberi vasıtasıyla Yüce Allah göndermiştir İslâm dini tahrife uğramamıştır, gönderildiği gibi zamanımıza intikal etmiştir Allah hâşa yanlış yapmayacağına göre, dinimizde reforma ihtiyaç yoktur

2 Bin dört yüz yıldan beri hiçbir büyük din âlimi, müfessir, muhaddis, fakih, müctehid, allame dinde reform yapılmasını istememiştir Dinde reform yapılmaz fakat tecdid yapılır Tecdid, zamanla ortaya çıkmış bid’atleri kaldırıp İslâm’ın aslî safiyetine dönmektir Mesela İmamı Rabbani, ikinci bin yılının müceddididir Resulullah Efendimiz, Allah’ın her asırda İslâm’a, Kur’an’a, Sünnete hizmet edecek bir müceddid (yenileyici, saflaştırıcı) göndereceğini beyan etmiştir

3 Kur’an tefsirinde kesinlikle reform ve yenilik yapılamaz Böyle bir reformu isteyenler dolaylı şekilde Kur’an’a saldırmış olurlar

4 Sünnette ve hadislerde reform olmaz Bundan asırlarca önce hangi hadislerin mütevatir, hasen yahut zayıf olduğu büyük allameler tarafından tespit ve beyan edilmiştir Yine din âlimleri mevzu hadisler hakkında da eserler yazmışlardır, bazısının mevzu dediğine bazısı değildir demiştir Ahlâk ve tehzip konusunda, nasslara ters düşmeyen zayıf hadislerin zikredilmesinde beis görülmemiştir Mesela namaz kılmayı teşvik eden, namazı terk etmeyi kötüleyen bir hadis zayıf da olsa zikredilir, çünkü zaten o konuda nice âyet ve kuvvetli hadis bulunmaktadır

5 Bir kısım reformcular, münzelindirilmiş İslâm’ı kaldırıp uydurulmuş bir İslâm türetmek istiyorlar Adını İslâm koyuyorlar ama içine asıl ve gerçek İslâm’a uymayan bozuk görüşler, düşünceler, yorumlar sokuşturuyorlar Bunlar on dört asırdan beri kopuksuz olarak günümüze kadar gelen Ehli Sünnet İslâmlığına uymayan şeylerdir ve Müslümanların bunları reddetmesi gerekir

6 Reformcular, Şeriatsız bir İslâm istiyorlar Bu bir sapıklıktır

7 Reformcular, Fıkıhsız bir İslâm istiyorlar, bu da sapıklıktır

8 Reformcular, Peygamberi bir sembol olarak kabul etseler de, onun dindeki yerini küçümsüyorlar, tesirini azaltmak istiyorlar,

9 İslâm’da din ve dünya, ruhanî ve cismanî (sprituel ve temporel) ayrımı yoktur Reformcular, İslâm toplumunu sekülerleştirmek, yani din ile hayatı ayırmak istiyorlar,

10 Reformcular İslâm dünyasında bir tür Protestanlık çağı ve çığırı açmak istiyorlar

Dinde Reform, Dinde Yenilik, Kur’an Müslümanlığı, Mealcilik, Mezhepsizlik, Telfiki Mezahip, Efganîcilik Bunların hepsi dinde reform ile eş manalıdır

islâm dininin esasa ait, temel, inkâr edilemez, muhkem, kesin hükümlerinden birini inkâr eden dinden çıkar Diyelim ki, dinimizde böyle yüz hüküm var, bunlardan doksan dokuzunu kabul ediyor, birini inkâr ediyor, bu kimse dinin dışına çıkmış olur Hindistan’da zuhur etmiş Kadiyanilik böyledir Onlar namaz kılarlar, oruç tutarlar, hacca giderler, zekât verirler, Kur’an okurlar, kadınları tesettüre girer Lakin bu taife Mirza Gulam Ahmed Kadiyanî’yi nebi olarak kabul ettiği için İslâm’ın dışına çıkmıştır, bu konuda İslâm dünyasında kesin, müttefakun aleyh fetva bulunmaktadır

Maalesef, dinde reform hareketi ülkemizde son elli yıl içinde çok büyük tahribat yapmıştır Ehli Sünnet Müslümanları bu bozuk cereyan ile yeteri ve gerektiği kadar mücadele etmemişler, halkı aydınlatmamışlardır Binaenaleyh sapıtanların vebalinin yüzde kırk dokuzu reformculara aitse, yüzde elli biri onları red, cerh ve iptal etmeyen Ehli Sünnet büyüklerine aittir

Gelelim Dinler arası diyalog bozuk mezhebine:

1 Bu mezhebe göre üç hak İbrahimî din vardır Böyle bir inanç gerçek İslâmlığa tamamen ve taban tabana zıttır ve küfürdür

2 Teslis ehlinin de Tevhid ehli gibi kurtuluşa ereceğini ve cennete gireceğini iddia ediyorlar Gerçek İslâm bunu kabul etmez

3 Hazreti Muhammed’in risaleti, dini, daveti kendilerine ulaştığı halde bunları kabul etmeyen, iman etmeyen, aksine tekzip eden (yalanlayan) kâfirlerin hak yolda olduğunu iddia ediyorlar, bu apaçık bir sapıklıktır

4 Sadece Allah’a iman ettim demekle iş bitmez; Allah’a, Son Peygamber Muhammed Mustafa aleyhisselatü vesselamın bildirdiği ve öğrettiği şekilde iman etmek gerekir Yani O’nun kemal sıfatlarla sıfatlı olduğunu, noksan sıfatlardan münezzeh bulunduğunu bilip kabul ederek iman edecek

5 Bir kimsenin gerçek mümin olması için BÜTÜN Peygamberlere iman etmesi gerekir Hazreti İsa’ya, Hazreti Muhammed’e iman etmeyenler mümin sayılmaz

Türkiye’deki reform ve diyalog hareketlerinde, İslâm dışı şu merkezlerin ve mihrakların büyük rolü ve tesiri bulunmaktadır

1 Papalık,

2 Merkezi ABD’de olan Doktor Moon teşkilatı,

3 İslâm’a son derece düşman olan üç büyük Evangelist kilise,

4 Uluslar arası Masonluk teşkilatları,

5 Kripto Yahudiler (Musevî vatandaşlarımızı kast etmiyorum),

6 Kripto Ermeniler (Ermeni vatandaşlarımızı kast etmiyorum)

1950’li yıllarda Ankara’nın yüksek tepelerinden birindeki bir köşkte yemek yeniyor, içkiler içiliyor, sohbet ediliyor Bir ara söz İslâm’a, irticaya, taassuba geliyor, ünlü ve güçlü bir zat kadehinden bir yudum alarak şöyle diyor:

Şimdiye kadar doğrudan doğruya saldırarak yıkamadık, bu sefer dini mihraptan yıkacağız

Derin devlet baskı yaparak, ajanlar sokarak yeni mealler, yeni tefsirler yazdırtıyor Yeni ilmihaller çıkartıyor, hadîsleri “ayıklatıyor! Bütün bunlar gerçek İslâm dinini yıkmaya ve onun yerine uydurulmuş, türetilmiş, ehlileştirilmiş, light ve ılımlı bir din çıkartmaya yöneliktir Müslümanlar bu tuzaklara düşmesinler

Dini kendisine uydurmaya çalışan sapıktır

Akıllı Müslüman ve insan odur ki, kendini dine uydurmaya çalışır

Müslümanlar! Her türlü dinde reform, dinde değişiklik, dinde yenilik, dinler arası diyalog propagandasına kapalı olun, bunları kabul etmeyin; bu suretle imanınızı koruyun, ebedî saadetinizi tehlikeye atmayın

Dinibir Vakfın Yönetcilerine Açık Mektup

Selam ve hürmetlerimi takdimden sonra Hemen sadede geliyorum, Vakfınıza bağlı kitapevlerinde Ehli Sünnet İslâmlığına uymayan son derece bozuk yayınlar satılmaktadır Malum olduğu üzere halkımızın ve gençliğimizin bir kısmı, kendini kurtaracak kadar din kültürüne sahip değildir Kitap satış yerlerinizdeki böyle kitapları isimlerine, kapaklarına, dizaynlarına aldanarak satın alıp sapıtmaktadırlar Bunun vebali sizlere aittir

Kitapevlerinizde rey, heva ve yanlış yorumlarla yazılmış mealler, tercümeler, tefsirler satıyorsunuz

Ashaba, hadislere, Sünnete dil uzatan, hatta saldıran kitaplar satıyorsunuz

Dört hak mezhebe uymayan, bâtıl ruhsat ve fetvalar ihtiva eden bozuk kitaplar satıyorsunuz

Reformcuların ayak kaydırıcı kitaplarını satıyorsunuz

Tarihselcilerin, ucu küfre kadar varacak yanlış, bozuk, sapık görüşler ihtiva eden eserlerini satıyorsunuz

Bunlardaki yanlış fikir ve görüşlere kapılıp sapıtanların vebali elbette sizin üzerinize olacaktır

Bu satırlarımın hoşunuza gitmeyeceğini, sizi üzeceğini biliyorum Ancak eli kalem tutan bir Ehli Sünnet Müslümanı olarak bu uyarıyı yapmak benim için vicdani bir vazifeydi Bağışlamanızı istirham ediyorum

Kendisine bol keseden “allamelerin allamesi gibi unvanlar verilen bir zatın kitaplarında Kur’an’a, Sünnete, dört mezhep fıkhına, İslâm’ın ruhuna aykırı yanlış görüşler vardır

Resulullah Efendimizin risaletini, davetini, dinini, Allah katından getirdiği Kitabı, hidayete götüren Sünnetini, Şeriatını inkâr eden kâfirlerin ehli cennet ve ehli necat olduklarını iddia edenlerin kitaplarını satmaya hakkınız var mıdır? Kesinlikle yoktur

Diyanet Vakfı olarak, birinci vazifeniz, Kur’an’a, Sünnete ve icmai ümmete dayalı gerçek İslâmiyet’in savunulması ve öğretilmesidir

Tefsir, hadis, fıkıh, akaid konusundaki bütün yanlışları red, cerh, iptal eden; bu konularda gençliği ve halkı uyaran çok açık muhtasar kitaplar hazırlatıp bastırmak sizin boynunuza borçtur

Siz bunları yapmıyorsunuz, bozuk kitapları satıyorsunuz

Son çağın büyük Sünnî fakihlerinden, gerçek müftü, güçlü muhaddis Ahmed Davudoğlu (Ezherî) Hocaefendi, bundan kırk yıl kadar önce Dinde Reform ve Mezhepsizlik çığırı açmak isteyen bidatçilere karşı “Din Tahripçileri ismiyle uyarıcı bir kitap yazmıştı Yazık ki, İslâm’a hizmetle mükellef olan birtakım başkanlıklar, daireler, çevreler, vakıflar, bu faydalı kitaba cephe aldılar, satılmasını baltaladılar Bu da ayrı bir vebaldir

Tekrar selam ve hürmetlerimi sunarım



 

Similar threads

Kimlere ve Nelere aldanmayalım? Dinde reform, yenilikçilik ve tarihsellik hareketlerine aldanmayalım! On dört asırdan beri tahrife uğramadan, herhangi bir kopukluk olmadan sahih din kitaplarıyla günümüze kadar gelmiş olan Ehli Sünnet Müslümanlığını tahrif ve tahrip edip; onun yerine kendi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
118
DİNDE REFORMUN ÖNCÜLERİ Hıristiyan Batı âlemi, asırlardır yaptıkları “Haçlı Seferleriyle bir yere varamayacaklarını, İslamiyeti kılıç kuvveti ile yok edemeyeceklerini anlayınca, dini bozmak, aslından uzaklaştırmak için, “Dinde reform“ fitnesini çıkarttılar Maksatlarına ulaşabilmek için de...
Cevaplar
0
Görüntüleme
77
Dinde nakil esastır Sual: Aklıma uymayan dini hükümlere uymam gerekir mi? CEVAP Dinde aklın yani şahsi görüşlerin yeri yoktur Dinde nakil esastır Akla göre din olmaz İslamiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir Selim akıl, yanılmayan akıldır Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl...
Cevaplar
0
Görüntüleme
126
Sual: Dinde şahsi görüş olur mu? Zamanla değişiklik yapılabilir mi? CEVAP Dinde şahsi görüşlerin yeri yoktur Dinde nakil esastır Akla göre din olmaz İslamiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir Selim akıl, yanılmayan akıldır Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl sahibi için uygun...
Cevaplar
0
Görüntüleme
137
BUHARİ EN SAHİH HADİS KİTABIDIR Yıllardanberi işitirim: Bazı ilâhiyat fakültelerinde ve bazı imamhatip mekteplerinde bazı öğretim görevlileri ve bazı öğretmenler derslerde talebeye Sahihi Bahurî aleyhinde sözler ederler, bu muteber ve mukaddes kitapta mevzu hadîs bulunduğu iftirasını atarlarmış...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
858,464Konular
981,134Mesajlar
29,532Kullanıcılar
Üst Alt