iltasyazilim
FD Üye
Muhaliflerle anlaşma, uzlaşma, bütünleşme maksadıyla dinde taviz verilemeyeceğinin birçok delili vardır Hz Peygamber'in (sav) şu uygulaması da bunlardan biridir:
Mekke fethedildikten sonra birçok Arap kabilesi Medine'ye akın ederek, heyetler göndererek ya müslüman oldular veya barış yaptılar Bu cümleden olarak vaktiyle Peygamberimizi hakaretler ve işkencelerle yurtlarından kovan Taifliler (Sakif kabilesi) de barış yapmak için ona geldiler Peygamberimiz Kur'an'ı dinleyebilmeleri için onları mescidin yakınına kurdurduğu çadırlarda müsafir etti Birkaç gün kalıp İslam hakkında sağlam bilgiler elde edince müslüman olmaya karar verdiler Bu kararlarını Hz Peygamber'e bildirirken bazı tavizler istediler ve aralarında şu konuşma geçti:
Biz gurbete çıkıyoruz, zina etmeden yapamayız; bu konuda ne dersin?
Allah zinayı haram kılmıştır2, yapamazsınız
Faiz hakkında ne dersin; bütün kazancımız ondan
Faiz haramdır, ancak anaparanızı alabilirsiniz3
Peki şarap, bizim toprağın ürünü, onsuz yapamayız?
Allah onu içmeyi haram kılmıştır4
Hz Peygamber, müslüman olmaları ve barış yapmaları için ileri sürdükleri şartları, âyetler okuyarak reddedince çekilip aralarında konuştular, direndikleri takdirde Mekkelilerin başına gelenin onların da başına geleceğini söyleyerek şartlarından vazgeçmeye karar verdiler, ancak çok önemli bir problem daha vardı; Lât isimli putları Hz Peygamber onu da yıkıp yok etmelerini istiyordu Bunu biz yıkamayız, hem ondan korkarız hem de kabile bizi mahvederdediler Peygamberimiz bunu yapacak birini gönderebileceğini söyledi Bunu da kabul ettiler, ancak önce kendilerinin gidip topluluğu buna hazırlamaları için izin vermesini, yıkıcıyı sonra göndermesini istediler, Peygamberimiz bunu kabul ettiler Heyet Taif'e döndü, topluluğa, Bu adam çok sert, hiçbir şartımızı kabul etmedi, hiçbir taviz vermedi, Lat'ı da yıkmamızı istedi, biz de kabul etmedikdediler Topluluk savaş için hazırlık yapmaya başladı, ancak Hz Peygamber'in gücü hakkında bilgi edindikçe ona güç yetiremeyeceklerini, direnmenin boşuna olduğunu anladılar, temsilcilerine gelip teslim ve müslüman olalımdediler Halkın yumuşadığını anlayan temsilcileri bu defa olup biteni doğru olarak anlattılar ve kendilerinin müslüman olduklarını bildirdiler Arkadan putu yıkacak olan sahâbîler geldiler, emir yerine getirildi
Halid b Velîd'in başkanlığında vazifelendirilmiş olan sahâbîlerden biri de Muğîre b Şu'be idi Putun dokunulmaz olduğuna, onu yıkmak isteyenlerin başlarına kötü şeylerin geleceğine inanıp olayı görmek için toplanmış bulunan Taiflilerin batıl inançlarını da yıkmak için bir plan yaptı Eline kazmayı alıp ilk darbeyi vurunca sanki put tarafından çarpılmış gibi yere düşüp çırpınmaya başladı Taifliler heyecan içinde Biz demiştik, ona kimse dokunamazdiye bağrışıp şamata yaptılar, tam bu sırada Muğîre ayağa kalktı, onlara yaklaştı ve Size yazıklar olsun, alelâde bir taş ve çamur yığınına tapıyor, ondan bir şeyler bekliyorsunuz, aklınızı başınıza alın ve yalnızca Allah'a tapın, yalnızca O'na kulluk edindedi, sonra dönüp arkadaşlarıyla beraber üstüste vurdukları darbelerle putu yerle bir ettiler5
Müslüman olmak, sulh yapmak, kendisini rahat bırakmak için Hz Peygamber'den dinde taviz isteyen birçok kişi ve heyet daima ret cevabı almışlardır O, farklı inanç sahipleri ile herkes kendi dinini yaşamak üzere birlikte yaşamayı, dini tebliğ edeceği hedef kitlenin durumunu göz önüne alarak bazı şeyleri biraz ertelemeyi, önceliklere riayet etmeyi kabul etmiştir, fakat herhangi bir sebeple dinde taviz vermeye asla yanaşmamıştır
Mekke fethedildikten sonra birçok Arap kabilesi Medine'ye akın ederek, heyetler göndererek ya müslüman oldular veya barış yaptılar Bu cümleden olarak vaktiyle Peygamberimizi hakaretler ve işkencelerle yurtlarından kovan Taifliler (Sakif kabilesi) de barış yapmak için ona geldiler Peygamberimiz Kur'an'ı dinleyebilmeleri için onları mescidin yakınına kurdurduğu çadırlarda müsafir etti Birkaç gün kalıp İslam hakkında sağlam bilgiler elde edince müslüman olmaya karar verdiler Bu kararlarını Hz Peygamber'e bildirirken bazı tavizler istediler ve aralarında şu konuşma geçti:
Biz gurbete çıkıyoruz, zina etmeden yapamayız; bu konuda ne dersin?
Allah zinayı haram kılmıştır2, yapamazsınız
Faiz hakkında ne dersin; bütün kazancımız ondan
Faiz haramdır, ancak anaparanızı alabilirsiniz3
Peki şarap, bizim toprağın ürünü, onsuz yapamayız?
Allah onu içmeyi haram kılmıştır4
Hz Peygamber, müslüman olmaları ve barış yapmaları için ileri sürdükleri şartları, âyetler okuyarak reddedince çekilip aralarında konuştular, direndikleri takdirde Mekkelilerin başına gelenin onların da başına geleceğini söyleyerek şartlarından vazgeçmeye karar verdiler, ancak çok önemli bir problem daha vardı; Lât isimli putları Hz Peygamber onu da yıkıp yok etmelerini istiyordu Bunu biz yıkamayız, hem ondan korkarız hem de kabile bizi mahvederdediler Peygamberimiz bunu yapacak birini gönderebileceğini söyledi Bunu da kabul ettiler, ancak önce kendilerinin gidip topluluğu buna hazırlamaları için izin vermesini, yıkıcıyı sonra göndermesini istediler, Peygamberimiz bunu kabul ettiler Heyet Taif'e döndü, topluluğa, Bu adam çok sert, hiçbir şartımızı kabul etmedi, hiçbir taviz vermedi, Lat'ı da yıkmamızı istedi, biz de kabul etmedikdediler Topluluk savaş için hazırlık yapmaya başladı, ancak Hz Peygamber'in gücü hakkında bilgi edindikçe ona güç yetiremeyeceklerini, direnmenin boşuna olduğunu anladılar, temsilcilerine gelip teslim ve müslüman olalımdediler Halkın yumuşadığını anlayan temsilcileri bu defa olup biteni doğru olarak anlattılar ve kendilerinin müslüman olduklarını bildirdiler Arkadan putu yıkacak olan sahâbîler geldiler, emir yerine getirildi
Halid b Velîd'in başkanlığında vazifelendirilmiş olan sahâbîlerden biri de Muğîre b Şu'be idi Putun dokunulmaz olduğuna, onu yıkmak isteyenlerin başlarına kötü şeylerin geleceğine inanıp olayı görmek için toplanmış bulunan Taiflilerin batıl inançlarını da yıkmak için bir plan yaptı Eline kazmayı alıp ilk darbeyi vurunca sanki put tarafından çarpılmış gibi yere düşüp çırpınmaya başladı Taifliler heyecan içinde Biz demiştik, ona kimse dokunamazdiye bağrışıp şamata yaptılar, tam bu sırada Muğîre ayağa kalktı, onlara yaklaştı ve Size yazıklar olsun, alelâde bir taş ve çamur yığınına tapıyor, ondan bir şeyler bekliyorsunuz, aklınızı başınıza alın ve yalnızca Allah'a tapın, yalnızca O'na kulluk edindedi, sonra dönüp arkadaşlarıyla beraber üstüste vurdukları darbelerle putu yerle bir ettiler5
Müslüman olmak, sulh yapmak, kendisini rahat bırakmak için Hz Peygamber'den dinde taviz isteyen birçok kişi ve heyet daima ret cevabı almışlardır O, farklı inanç sahipleri ile herkes kendi dinini yaşamak üzere birlikte yaşamayı, dini tebliğ edeceği hedef kitlenin durumunu göz önüne alarak bazı şeyleri biraz ertelemeyi, önceliklere riayet etmeyi kabul etmiştir, fakat herhangi bir sebeple dinde taviz vermeye asla yanaşmamıştır