Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Dinimizin müzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

Dinimizin müzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Alıntı:
Dinimizin müzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir? Bazı ilahi ve ezgiler var ki sanki bazen dünyevi bir müzikmiş gibi
Musikî hususunda umumî ölçümüz şu ifadeler olmalıdır:

Alıntı:
“Şeriatça bazı savtlar (dinî bakımdan bazı sesler) helâl, bazıları haram kılınmıştır Evet, ulvî hüzünleri, Rabbanî aşkları iras eden (hatırlatan) sesler helâldir Yetimane hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler haramdır Şeriatın tayin etmediği kısım ise senin ruhuna, vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır (İşaratü’lİ’câz, s 78; Sözler, s 382, 687688)


Musikîde iki ses kullanılır: insan sesi ve âlet sesi Bir eser icra edilirken ya tek başına insan sesi veya müzik âletleri kullanılır; çok kere de her ikisinden birden istifade edilir Her üç halde de insanın hoşuna giden, onun zevk duyduğu ve tesirinde kaldığı ölçülü, belli bir makamda ses çıkarılır Bu sesler mahiyetine, mevzuuna ve tesirine göre değerlendirilir Ya insanın ruhuna tesir eder, onda ulvî, dinî, hamâsî hislerin canlanmasına sebep olur; ya da dinlediği bir musikî parçası, nefsine ve süflî hislere hitap ederek yüce hislerin körelmesine sebebiyet verir

Yukarıdaki ifadelerde de açıkça görüldüğü gibi, meşru olan, dinlenilmesinde bir mahzur bulunmayan ses, insana ulvî hüzünleri, yani dünyanın fâniliğini, ölümün her an gelebileceğini, insanın bir gün gelip toprak olacağını, Allah korkusunu hatırlatmalı veya ilâhî aşkı, Allah sevgisini, dünya üzerinde Cenabı Hakk'ın güzel sanat eserlerindeki yüce isimlerinin ve sıfatlarının tecellîlerini hatıra getirmeli Bu hisleri tahrik eden her türlü sesi dinlemek helâl ve caizdir Fakat yetimane hüzünleri; insana ümitsizlik veren, sevdiği kimselerden ve nimetlerden ayrılmanın ıztırabını hatırlatan, insanı bedbinliğe, karamsarlığa iten; insanın şehevanî hislerine hitap eden, dinlediği zaman nefsin hoşuna giden sesler ise haramdır, dinlemek caiz değildir

Bu iki sınıfa girmeyen birtakım sesler de vardır ki, insandan insana değişir Meselâ aynı musikî parçasını dinleyen iki kişiden birisi nefsânî bir his duyarken, diğeri ondan daha ulvî bir mânâ çıkarmaktadır Meselâ “İncecikten bir kar yağar, tozar elif elif diyeDeli gönül abdal olmuş, gezer elif elif diye parçasını bir musikî eşliğinde dinleyen iki kişiden birisi “eliften Allah’ı hatırlayıp, ilâhî aşkı düşünürken, öbürü zahirî mânâsına bakarak “eliften bir kadını hatırlar, mecâzî bir aşk düşünür

Bir başka misâl: Yunus’un,

Alıntı:
“Aşkın aldı benden beni Bana Seni gerek Seni

Ben yanarım dünü günBana Seni gerek Seni

Aşkın şarâbından içemMecnûn olup dağa düşem

Sensin dünü gün endîşemBana Seni gerek Seni


şiiri, bugün hem ilâhî olarak, hem de türkü olarak söylenmektedir Şimdi biri burada geçen “aşktan ilâhî aşkı düşünürken, diğeri zâhirî mânâsına bakarak mecâzî bir aşkı hatırlar

İmam Gazalî Hazretleri ise (İhyâ, II27981) musikîyi, haram, mekruh ve mubah olmak üzere üç ana başlık altında inceleyerek şöyle der:

Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan kimseler için yalnızca bu duyguları tahrik eden sesler haramdır

Vakitlerinin çoğunu buna veren, meşguliyeti âdet haline getiren kimse için mekruhtur

Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehaptır

İmam Gazalî daha sonra, musikîyi haram kılan şeyin kendisi değil, sonradan ârız olan bazı sebepler olduğunu ifade eder, bunu da şöyle tasnif eder:

Alıntı:
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir

Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise, bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır


Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, vaktinin çoğunu bu yolda geçirirse sefih olur

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet
 

Similar threads

Musikî hususunda umumî ölçümüz şu ifadeler olmalıdır: “Şeriatça bazı savtlar (dinî bakımdan bazı sesler) helâl, bazılar ıharam kılınmıştır Evet, ulvî hüzünleri, RAbbanî aşkları iras eden (hatırlatan) sesler helâldir Yetimane hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler haramdır Şeriatın tayin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
75
İslâm Dini, Peygamber Efendimizin (asm) sünnetine uygun eğlenmeyi ve çalgıyı haram kılmamıştır Çünkü insanın bazen bu gibi şeylere de ihtiyacı vardır Dinî musikî ruhun gıdasıdır İlahîler bu cümledendir Halk arasında «Musikî ruhun gıdasıdır» sözü meşru ölçüler içinde düşünülürse, bir bakıma...
Cevaplar
0
Görüntüleme
117
Büyük İslâm âlimlerinden İmam Gazzâlî, İhyâadlı ünlü eserinde musikî konusuna geniş yer vermiş ve bu mesele hakkında bütün söylenenleri tahlil ederek delillerini karşılaştırmış ve şu sonuca varmıştır: Musikî ister ses, isterse çalgı âleti ile olsun, tek hükme bağlı değildir Haram, mekruh...
Cevaplar
0
Görüntüleme
177
Alıntı: İmam Gazali'nin hiç bir çalgıya izin vermediği doğru mudur? Musiki konusunda Gazali'nin görüşü nedir? Gazzâlî, İhyâü Ulûmi’dDîn isimli eserinde, “Müzik Dinlemenin (semâ) Mubahlığının Delili başlığı altında söze şöyle başlar: “Müzik dinlemek haramdır demek, Allah müzik dinleyen...
Cevaplar
0
Görüntüleme
76
İbadete müzik karıştırmak Sual: Teganninin mubah olması için şartlar nelerdir? CEVAP Büyük İslam âlimi Seyyid Abdullahi Dehlevî hazretleri buyuruyor ki: Sima ancak, Allahü teâlâya müteveccih olanlara caizdir Aletsiz, çalgısız olan sese sima teganni denir Yalnız çalgı ile veya çalgı ile...
Cevaplar
0
Görüntüleme
139
858,471Konular
981,204Mesajlar
29,544Kullanıcılar
Aal01Son üye
Üst Alt