dinin fert ve toplum hayatındaki yeri ve önemi

dinin fert ve toplum hayatındaki yeri ve önemi

Fert için de toplum için de en heyecanlı konuların başında hiç şüphe değil ki, din kazanç Çünkü din, insanın zihin ve davranışlarını yönlendiren bir disiplindir

İnsan sadece et ve kemik yığınından ibaret bir varlık değil, ruh ve cisimden oluşan seçkin bir yaratıktır Bu her iki yönünün de öyle çok açlık ve istekleri vardır İnsan ne bedenî ve ne de ruhî ihtiyaçlarını ihmal edemez Bedenî ihtiyaçları ile ilgilenmemesi sağlığını yitirmesine, ruhî ihtiyaçlarını görmemezden gelmesi de üstün bir varlık olma özelliğini kaybetmesine sebep olur

İnsan hayatı yoğun bir mücadeleden ibarettir Bu mücadelesinde insan bazan başarılı olamaz ve umduğunu elde edemez Böyle bir durumla karşılaşan insan, kendi gücünün üstünde daha büyük bir gücün varlığına inanmazsa bunalıma düşer, hatta hayatına bile kıyar Hayatta bunun böylece fazla örneğine rastlamaktayız Ama sonsuz zorlama ve kuvvet sahibi ulu bir yaratıcıya inanmışsa, karşılaştığı engeller ve güçlükler karşı ümidini yitirmez İlahi kudretin büyüklüğünü ve ümitsizliğe düşmeyenlere her zaman yardım edeceğini düşünerek O ’na sığınır ve kendini kaybetmez

Din ahlâkî bir müessese olarak insanlara yön verir Çünkü dindeki Allah inancı, insanın ölçülü olmasını, hiç kimseye haksızlık yapmamasını sağlar Zira Allah, yerde ve göklerde olup biten her şeyi bilmekte, görmekte ve denetlemektedir Yok olup biten şeyleri anlayışlı olmak, gözlerin bakışındaki maksadı ve sinelerde saklananları da bilmekte ve bundan dolayı insanları bir gün hesaba çekeceğini bildirmektedir Ona inanan böyle inanmaktadır Onun bilgisi dışarıda insanlara hiçbir şey yapması sözkonusu değildir

Fert olarak din insana ne dek gerekli ise toplum olarak da o kadar gereklidir İnsan doğuştan olan medenidir, toplum halinde yaşar Hiç kimse yalnız başına bütün ihtiyaçlarını karşılayamaz, birbirleriyle yardımlaşarak ve dayanışarak yaşarlar

Birlikte yaşamak durumunda olan insanların birbirlerine aleyhinde bir takım adalet ve görevleri vardır Bir insanın birlikte yaşadığı insanlara karşı saygılı olması atama ve adalet anlayışına bağlıdır Çünkü insan sık sık fazla isteklerinin etkisinde kalarak kişisel çıkarlarından diğer bir şey düşünemez Bunun için insanı başkalarına aleyhinde olan görevlerini yerine getirmeye ve onları başkalarına karşısında saygılı olmaya mecbur edecek bir etkene gereksinim vardır, o da dindir Bunun için din, sadece ferdin hayatını yok, toplum hayatını da olumlu şekilde etkileyen bir kurumdur Dindar olan kimselerden oluşan toplumda kabahat işleme oranı daima düşük olacaktır Yapılan istatistikler bunu tasdik etmektedir Müslüman toplumlar için Ramazan ayını misal verebiliriz Bu ayda müslümanlar topyekün ibadete yönelirler ve kabahat işleme oranı bu toplumlarda hissedilecek derecede düşer Bu husus ilgililer göre da ifade edilmiştir *