iltasyazilim
FD Üye
Sual: Kur’an Allah kelamı olduğu için değişmedi Peki, İncil, Tevrat ve diğer kitaplar niye değişti?
CEVAP
Allahü teâlâ, Kur’anı kerimi koruyacağına dair söz vermiş, diğer kitaplar için böyle bir söz vermemiştir Hâşâ Allahü teâlâ, sorguya çekilecek bir makam değildir Kimsenin, (Kur’anı korudu da diğerlerini niye korumadı?) demeye hakkı yoktur
Peygamber efendimizi düşmanları öldüremedi; fakat Hazreti Zekeriya ile Hazreti Yahya’yı ve daha başka peygamberleri düşmanları öldürdü Yahudiler bin kadar peygamberi şehit etti Bunlar da Allah’ın peygamberi idi Niye bunları muhafaza etmedi denemez O işlerinde layüs’eldir Yani kimseye hesap vermez, sorguya çekilemez (Kur’anı korudu da, diğerlerini niye korumadı, farklı yüzlerce İncil niye çıktı? Ahir zaman peygamberini korudu da, diğer bazı peygamberleri öldürülmekten niye korumadı?) gibi sözler söylemeye hiç kimsenin hakkı yoktur
Kur’anı kerimin muhafaza edilmesinin diğer kitaplar gibi bozulmamasının bir sebebi de, Resulullah efendimiz son peygamber, dinimiz de son din olduğu içindir Korumazsa ortada hak din kalmayacaktır İslamiyet’in hükümleri kıyamete kadar geçerlidir
Eski kitapların korunmamasının bir sebebi de, hükümler zamanla değişti Değişip amel edilmeyen hükümleri korumak gerekmez Değişen hükümlere birkaç örnek:
1 Eski kavimlerde uğursuzluk vardı Müslümanlıkta bu kaldırıldı Üç hadisi şerif meali:
(Müslümanlıkta uğursuzluk bir şeyi kötüye yorumlamak yoktur) M Rabbani
(Uğursuz diye lüzumlu bir işi yapmayan Allah’a şirk koşmuş sayılır) İ Ahmed
(Günler, Allah’ın günleridir Kullar da Allah’ın kullarıdır) M Rabbani
2 Eski ümmetler, kalblerinden geçen düşüncelerden de sorumluydu Bir günahı yapmaya karar verene, o günahı işlemese de günah yazılırdı İslamiyet’te, iyi bir işi yapmaya niyet edip de yapılamazsa sevab verilir, ama yapılmayan kötü işler için günah yazılmaz Hadisi şerifte, (Kalbe gelen kötü şey, söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affedilir) buyuruldu (Berika)
3 Daha önceki dinlerde insan resmi ve heykeli yapmak günah değildi Bunun için, İdris aleyhisselam semaya çıkarıldıktan sonra, sevenleri onun resimlerini, heykellerini yapıp yükseklere koydular Karşılarında eğildiler, secde ettiler İslamiyet bunları yasak etti
4 Hazreti Âdem’in çocukları, biri oğlan biri kız olmak üzere hep ikiz olurdu İkizler evlenemezdi Ötekilerle evlenebiliyordu Daha sonra kız kardeşle evlenmek yasak edildi
5 Diğer dinler, o bölgenin şartlarına uygun olarak, belli bir bölgeye, belli bir kavme gönderilmişken İslamiyet bütün dünyaya gönderildi Diğer dinleri yürürlükten kaldırdı Kur’anı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah indinde hak din yalnız İslam’dır) Ali İmran 19
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez) Ali İmran 85
Hâşâ, hiç kimse, niçin İslamiyet’ten başka dini kabul etmiyorsun diye Allahü teâlâya bir şey soramaz Kıyamete kadar başka din gönderilmeyecektir Böyle cihanşümul bir dinin kitabının değişmesi elbette uygun olmazdı Onun için Allahü teâlâ Kur’anı kerimi muhafaza etti ve muhafaza ettiğini de duyurdu
Semavi dinlerin hükmü
Sual: Hazreti Âdem’den beri peygamberlere gelen semavi dinlerin hükümleri aynı mıydı?
CEVAP
Allahü teâlânın var ve bir olduğunu bildiren ilahi dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan önce, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynıydı İman yönünden aralarında fark yoktu Amentünün esası her dinde aynıydı Her dinde Allah’ın var ve bir olduğu, cennet, cehennem ve ahiret hayatı bildiriliyordu Bunlarda değişiklik olmaz; fakat amele ait hükümlerde her peygamberin dini farklıydı Mesela, namaz vakitleri ve rekât sayıları farklıydı Oruç farklıydı Haram ve helaller farklıydı Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitabı Kur’anı gönderdik Artık aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma! Ey ümmetler, her birinize bir şeriat ve bir yol verdik Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı tek din gönderirdi; fakat size verdiği şeriat, din, sizi denemek içindir Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın! Hepinizin dönüşü Allah’adır O, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecek, haber verecektir) Maide 48
Âyeti kerimede bildirildiği gibi, insanların tek ümmet yapılmadığına, yani tek din gönderilmediğine dair birkaç örnek verelim:
1 Musa aleyhisselamın dininde yenilen hayvanların iç yağları haramdı Hâlbuki İslamiyet’te haram değildir Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Yahudilere tırnaklı hayvanlarla, sığırı ve koyunun iç yağını haram kıldık) Enam 146
2 Hazreti Âdem’in çocukları, biri oğlan biri kızı olmak üzere hep ikiz olurdu İkizler evlenemezdi Ötekilerle evlenebiliyordu Daha sonra, kız kardeşle evlenmek yasak edildi Âdem aleyhisselamın iki oğlundan biri olan Kabil, kendi ikiziyle evlenmek istedi Kabil’in kurbanı kabul edilmeyince kardeşini öldürdü Kur’anı kerimde bu husus mealen şöyle bildiriliyor:
(Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de, birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti Kurbanı kabul edilmeyen kardeş Kabil, kıskançlık yüzünden, “Andolsun seni öldüreceğim dedi Diğeri de Habil, “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder Beni öldürmek üzere elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam, çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım Sen, hem benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşe atılacaklardan olasın; zalimlerin cezası işte budur dedi) Maide 2729
3 Diğer ümmetler, kalblerinden geçen düşüncelerden de sorumluydu Bir günahı yapmaya karar verene, o günahı işlemese de, günah yazılırdı İslamiyet’te, iyi bir işe niyet edildiği halde yapılamazsa sevab verilirse de, yapılmayan kötü işler için günah yazılmaz Hadisi şerifte, (Kalbe gelen kötü şey, söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affedilir) buyuruldu (Berika)
4 Daha önceki dinlerde insan resmi ve heykeli yapmak günah değildi Bunun için, İdris aleyhisselam semaya çıkarıldıktan sonra, sevenleri onun resimlerini, heykellerini yapıp, yükseklere koydular Karşılarında eğildiler, secde ettiler İslamiyet resim ve heykel yapmayı yasak etti
5 Diğer semavi dinlerde çok güç şeyler de emredildiği halde, İslamiyet’te emredilmemiştir
Mesela İsrailoğullarına verilen hükümde, pislik değen uzuv yıkamakla temizlenmez, orayı kesmek gerekirdi (Beydavi)
Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme ve bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma!) Bekara 286
Bu âyet de gösteriyor ki, önceki ümmetlere çok ağır yükler yüklenmişti, Peygamber efendimizin hürmetine bu ümmete kaldıramayacağı yükler verilmemiştir, dileseydi öteki ümmetlere yüklediği gibi bize de yüklerdi Bu, Resulullahın ümmetine Allahü teâlânın bir ihsanıdır
Haram eden de, izin veren de Odur
Sual: Hazreti Havva validemiz, her doğumunda bir kız ve bir erkek, ikinci doğumunda da bir kız ve bir erkek dünyaya getiriyordu Bunlar birbirleriyle nasıl evleniyorlardı?
CEVAP
O zaman, beraber doğanla yani ikiz kardeşiyle değil, ötekiyle evlenmeye izin verilmişti
Bir şeyi haram eden de, izin veren de Allah'tır Mesela eski milletlere içkiyi helal etti, bizim ümmetimize haram etti İç yağını Musa aleyhisselamın kavmine haram etti Bize ise helal etti Allahü teâlâya niye böyle yapıyorsun demeye kimin hakkı ve yetkisi vardır? Yaratılan bir mahlûk, kendisini yoktan var eden, her an varlıkta durduran, bütün nimetleri kendisine veren yüce Rabbine ne diyebilir? Mülkün sahibi Allahü teâlâdır Mülkünde kullanılmasına müsaade ettiklerine helal, müsaade etmediklerine haram denir Kendi mülkünü kullanmaktadır
Müslüman, dinine düşman olanlardan uzak durmalıdır Bir âyeti kerime meali:
(Allah, insanı bir damla nutfeden yarattı Buna rağmen Rabbine karşı apaçık düşman kesilenler vardır) Nahl 4
Zulüm değildir
Sual: İçyağı, önceki dinlerde haram iken, bizim dinimizde helal kılınmıştır Hazreti Âdem zamanındaki evlilik ile şimdiki evlilik farklıdır İçki daha önce mubah iken, İslamiyet’te haram kılınmasına zulüm diyenler var Bunların hikmeti nedir?
CEVAP
İmamı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Bir memur bile, âmirinin verdiği emirlerin sebebini soramaz Nerede kaldı ki, bir kul, Allahü teâlânın işlerinin hikmetini sorabilsin? Bütün insanları Cehenneme koyup sonsuz azap yapsaydı, kimin bir şey söylemeye hakkı olabilirdi; çünkü kendi yarattığı mülkünü kullanıyor Başkası yok ki, onun mülküne tecavüz olsun ve buna zulüm denebilsin? İnsanların kullandığı her mülk, hakikatte Allahü teâlânındır Bu mülkleri, bunların asıl sahibi olan cenabı Hakkın izin verdiği kadar kullanmak gerekir (1266)
Allahü teâlâ, hayvanlara akıl vermemiştir Bunun için de, onlara hiçbir şeyi yasak etmemiş, dilediklerini yiyip içmekte, diledikleri gibi yatıp kalkmakta serbest bırakmıştır Onları yaptıkları işlerden sorumlu tutmamıştır Eğer insanları da böyle hayvanlar gibi serbest bıraksaydı, kötülükten, karışıklıktan başka bir şey olmazdı Hayvanlar, insanların yaptığı işlerin hikmetini anlayamazlar Çok aciz olan bir insan da, her şeyi yoktan yaratan Rabbimizin işlerindeki hikmeti nasıl anlar?
Allahü teâlâ, adaleti emretmiş, adaletin zıddı olan zulmü haram kılmıştır Bu hususta birçok ayeti kerimeler vardır Birkaçı mealen şöyle:
(Allah, insanlar arasında, adaletle hükmetmenizi emreder) Nisa 58
(Allah, adalet yapmanızı, ihsan etmenizi ve muhtaç olan akrabaya vermenizi emredip, fuhştan, münkerden her çeşit kötülükten ve zulümden nehyeder) Nahl 90
(Ey iman edenler, bir millete olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin, adil olunuz!) Maide 8
Cenabı Hak, genelde işlerinin hikmetini bildirmemiştir Bu hikmeti aklımızla anlamak mümkün olmaz; çünkü aklın belli bir sahası vardır Bunun dışındakileri ölçmeye, anlamaya gücü yetmez Akıl bir kararda kalmaz Herkesin aklı birbirine uymaz En akıllı sanılan kimse bile, mütehassısı olduğu dünya işlerinde yanılabilir Nerde kaldı ki, din işlerindeki hikmetleri çözebilsin?
CEVAP
Allahü teâlâ, Kur’anı kerimi koruyacağına dair söz vermiş, diğer kitaplar için böyle bir söz vermemiştir Hâşâ Allahü teâlâ, sorguya çekilecek bir makam değildir Kimsenin, (Kur’anı korudu da diğerlerini niye korumadı?) demeye hakkı yoktur
Peygamber efendimizi düşmanları öldüremedi; fakat Hazreti Zekeriya ile Hazreti Yahya’yı ve daha başka peygamberleri düşmanları öldürdü Yahudiler bin kadar peygamberi şehit etti Bunlar da Allah’ın peygamberi idi Niye bunları muhafaza etmedi denemez O işlerinde layüs’eldir Yani kimseye hesap vermez, sorguya çekilemez (Kur’anı korudu da, diğerlerini niye korumadı, farklı yüzlerce İncil niye çıktı? Ahir zaman peygamberini korudu da, diğer bazı peygamberleri öldürülmekten niye korumadı?) gibi sözler söylemeye hiç kimsenin hakkı yoktur
Kur’anı kerimin muhafaza edilmesinin diğer kitaplar gibi bozulmamasının bir sebebi de, Resulullah efendimiz son peygamber, dinimiz de son din olduğu içindir Korumazsa ortada hak din kalmayacaktır İslamiyet’in hükümleri kıyamete kadar geçerlidir
Eski kitapların korunmamasının bir sebebi de, hükümler zamanla değişti Değişip amel edilmeyen hükümleri korumak gerekmez Değişen hükümlere birkaç örnek:
1 Eski kavimlerde uğursuzluk vardı Müslümanlıkta bu kaldırıldı Üç hadisi şerif meali:
(Müslümanlıkta uğursuzluk bir şeyi kötüye yorumlamak yoktur) M Rabbani
(Uğursuz diye lüzumlu bir işi yapmayan Allah’a şirk koşmuş sayılır) İ Ahmed
(Günler, Allah’ın günleridir Kullar da Allah’ın kullarıdır) M Rabbani
2 Eski ümmetler, kalblerinden geçen düşüncelerden de sorumluydu Bir günahı yapmaya karar verene, o günahı işlemese de günah yazılırdı İslamiyet’te, iyi bir işi yapmaya niyet edip de yapılamazsa sevab verilir, ama yapılmayan kötü işler için günah yazılmaz Hadisi şerifte, (Kalbe gelen kötü şey, söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affedilir) buyuruldu (Berika)
3 Daha önceki dinlerde insan resmi ve heykeli yapmak günah değildi Bunun için, İdris aleyhisselam semaya çıkarıldıktan sonra, sevenleri onun resimlerini, heykellerini yapıp yükseklere koydular Karşılarında eğildiler, secde ettiler İslamiyet bunları yasak etti
4 Hazreti Âdem’in çocukları, biri oğlan biri kız olmak üzere hep ikiz olurdu İkizler evlenemezdi Ötekilerle evlenebiliyordu Daha sonra kız kardeşle evlenmek yasak edildi
5 Diğer dinler, o bölgenin şartlarına uygun olarak, belli bir bölgeye, belli bir kavme gönderilmişken İslamiyet bütün dünyaya gönderildi Diğer dinleri yürürlükten kaldırdı Kur’anı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah indinde hak din yalnız İslam’dır) Ali İmran 19
(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez) Ali İmran 85
Hâşâ, hiç kimse, niçin İslamiyet’ten başka dini kabul etmiyorsun diye Allahü teâlâya bir şey soramaz Kıyamete kadar başka din gönderilmeyecektir Böyle cihanşümul bir dinin kitabının değişmesi elbette uygun olmazdı Onun için Allahü teâlâ Kur’anı kerimi muhafaza etti ve muhafaza ettiğini de duyurdu
Semavi dinlerin hükmü
Sual: Hazreti Âdem’den beri peygamberlere gelen semavi dinlerin hükümleri aynı mıydı?
CEVAP
Allahü teâlânın var ve bir olduğunu bildiren ilahi dinlerin hepsi, insanlar tarafından bozulmadan önce, inanılacak şeyler bakımından birbirinin aynıydı İman yönünden aralarında fark yoktu Amentünün esası her dinde aynıydı Her dinde Allah’ın var ve bir olduğu, cennet, cehennem ve ahiret hayatı bildiriliyordu Bunlarda değişiklik olmaz; fakat amele ait hükümlerde her peygamberin dini farklıydı Mesela, namaz vakitleri ve rekât sayıları farklıydı Oruç farklıydı Haram ve helaller farklıydı Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitabı Kur’anı gönderdik Artık aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet, sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma! Ey ümmetler, her birinize bir şeriat ve bir yol verdik Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı tek din gönderirdi; fakat size verdiği şeriat, din, sizi denemek içindir Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın! Hepinizin dönüşü Allah’adır O, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size bildirecek, haber verecektir) Maide 48
Âyeti kerimede bildirildiği gibi, insanların tek ümmet yapılmadığına, yani tek din gönderilmediğine dair birkaç örnek verelim:
1 Musa aleyhisselamın dininde yenilen hayvanların iç yağları haramdı Hâlbuki İslamiyet’te haram değildir Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Yahudilere tırnaklı hayvanlarla, sığırı ve koyunun iç yağını haram kıldık) Enam 146
2 Hazreti Âdem’in çocukları, biri oğlan biri kızı olmak üzere hep ikiz olurdu İkizler evlenemezdi Ötekilerle evlenebiliyordu Daha sonra, kız kardeşle evlenmek yasak edildi Âdem aleyhisselamın iki oğlundan biri olan Kabil, kendi ikiziyle evlenmek istedi Kabil’in kurbanı kabul edilmeyince kardeşini öldürdü Kur’anı kerimde bu husus mealen şöyle bildiriliyor:
(Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de, birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti Kurbanı kabul edilmeyen kardeş Kabil, kıskançlık yüzünden, “Andolsun seni öldüreceğim dedi Diğeri de Habil, “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder Beni öldürmek üzere elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için sana elimi uzatmam, çünkü ben, âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım Sen, hem benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşe atılacaklardan olasın; zalimlerin cezası işte budur dedi) Maide 2729
3 Diğer ümmetler, kalblerinden geçen düşüncelerden de sorumluydu Bir günahı yapmaya karar verene, o günahı işlemese de, günah yazılırdı İslamiyet’te, iyi bir işe niyet edildiği halde yapılamazsa sevab verilirse de, yapılmayan kötü işler için günah yazılmaz Hadisi şerifte, (Kalbe gelen kötü şey, söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affedilir) buyuruldu (Berika)
4 Daha önceki dinlerde insan resmi ve heykeli yapmak günah değildi Bunun için, İdris aleyhisselam semaya çıkarıldıktan sonra, sevenleri onun resimlerini, heykellerini yapıp, yükseklere koydular Karşılarında eğildiler, secde ettiler İslamiyet resim ve heykel yapmayı yasak etti
5 Diğer semavi dinlerde çok güç şeyler de emredildiği halde, İslamiyet’te emredilmemiştir
Mesela İsrailoğullarına verilen hükümde, pislik değen uzuv yıkamakla temizlenmez, orayı kesmek gerekirdi (Beydavi)
Bir âyeti kerime meali şöyledir:
(Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme ve bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma!) Bekara 286
Bu âyet de gösteriyor ki, önceki ümmetlere çok ağır yükler yüklenmişti, Peygamber efendimizin hürmetine bu ümmete kaldıramayacağı yükler verilmemiştir, dileseydi öteki ümmetlere yüklediği gibi bize de yüklerdi Bu, Resulullahın ümmetine Allahü teâlânın bir ihsanıdır
Haram eden de, izin veren de Odur
Sual: Hazreti Havva validemiz, her doğumunda bir kız ve bir erkek, ikinci doğumunda da bir kız ve bir erkek dünyaya getiriyordu Bunlar birbirleriyle nasıl evleniyorlardı?
CEVAP
O zaman, beraber doğanla yani ikiz kardeşiyle değil, ötekiyle evlenmeye izin verilmişti
Bir şeyi haram eden de, izin veren de Allah'tır Mesela eski milletlere içkiyi helal etti, bizim ümmetimize haram etti İç yağını Musa aleyhisselamın kavmine haram etti Bize ise helal etti Allahü teâlâya niye böyle yapıyorsun demeye kimin hakkı ve yetkisi vardır? Yaratılan bir mahlûk, kendisini yoktan var eden, her an varlıkta durduran, bütün nimetleri kendisine veren yüce Rabbine ne diyebilir? Mülkün sahibi Allahü teâlâdır Mülkünde kullanılmasına müsaade ettiklerine helal, müsaade etmediklerine haram denir Kendi mülkünü kullanmaktadır
Müslüman, dinine düşman olanlardan uzak durmalıdır Bir âyeti kerime meali:
(Allah, insanı bir damla nutfeden yarattı Buna rağmen Rabbine karşı apaçık düşman kesilenler vardır) Nahl 4
Zulüm değildir
Sual: İçyağı, önceki dinlerde haram iken, bizim dinimizde helal kılınmıştır Hazreti Âdem zamanındaki evlilik ile şimdiki evlilik farklıdır İçki daha önce mubah iken, İslamiyet’te haram kılınmasına zulüm diyenler var Bunların hikmeti nedir?
CEVAP
İmamı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Bir memur bile, âmirinin verdiği emirlerin sebebini soramaz Nerede kaldı ki, bir kul, Allahü teâlânın işlerinin hikmetini sorabilsin? Bütün insanları Cehenneme koyup sonsuz azap yapsaydı, kimin bir şey söylemeye hakkı olabilirdi; çünkü kendi yarattığı mülkünü kullanıyor Başkası yok ki, onun mülküne tecavüz olsun ve buna zulüm denebilsin? İnsanların kullandığı her mülk, hakikatte Allahü teâlânındır Bu mülkleri, bunların asıl sahibi olan cenabı Hakkın izin verdiği kadar kullanmak gerekir (1266)
Allahü teâlâ, hayvanlara akıl vermemiştir Bunun için de, onlara hiçbir şeyi yasak etmemiş, dilediklerini yiyip içmekte, diledikleri gibi yatıp kalkmakta serbest bırakmıştır Onları yaptıkları işlerden sorumlu tutmamıştır Eğer insanları da böyle hayvanlar gibi serbest bıraksaydı, kötülükten, karışıklıktan başka bir şey olmazdı Hayvanlar, insanların yaptığı işlerin hikmetini anlayamazlar Çok aciz olan bir insan da, her şeyi yoktan yaratan Rabbimizin işlerindeki hikmeti nasıl anlar?
Allahü teâlâ, adaleti emretmiş, adaletin zıddı olan zulmü haram kılmıştır Bu hususta birçok ayeti kerimeler vardır Birkaçı mealen şöyle:
(Allah, insanlar arasında, adaletle hükmetmenizi emreder) Nisa 58
(Allah, adalet yapmanızı, ihsan etmenizi ve muhtaç olan akrabaya vermenizi emredip, fuhştan, münkerden her çeşit kötülükten ve zulümden nehyeder) Nahl 90
(Ey iman edenler, bir millete olan öfkeniz, sizi adaletsizliğe sürüklemesin, adil olunuz!) Maide 8
Cenabı Hak, genelde işlerinin hikmetini bildirmemiştir Bu hikmeti aklımızla anlamak mümkün olmaz; çünkü aklın belli bir sahası vardır Bunun dışındakileri ölçmeye, anlamaya gücü yetmez Akıl bir kararda kalmaz Herkesin aklı birbirine uymaz En akıllı sanılan kimse bile, mütehassısı olduğu dünya işlerinde yanılabilir Nerde kaldı ki, din işlerindeki hikmetleri çözebilsin?