iltasyazilim
FD Üye
Meryem Rabia
Onlardan birine Rahman olan Allah'a isnat ettikleri bir kız evlâd müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi (ezZuhruf, 4317),
Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunun hangi suçla öldürüldüğü sorulduğu zaman (Tekvir, 8189),
Ortak koştukları Şeyler müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterirdi (elEn'âm, 6137)
Cahiliye dönemi her ne kadar bazıları tarafından insanlık tarihinde spesifik bir zaman dilimine atfedilse de aslında cahiliyenin tüm özelliklerini, üzerine yenilerini de ilave ederek bünyesinde barındıran bir güruh her çağda toplumun içinde bir ur gibi bulunmaktadır Belki de insanoğlu cahiliyeyi bir döneme, bir güruha atfederek kendisini aklama çabasındadır Tıpkı asrı saadeti gözünde ütopikleştirdiği ve bu vesileyle örnek almak yerine git gide daha da uzaklaştığı gibi
Elbette cahiliye diye ifade edilen dönemin taşıdığı özellikler cahilliğin en bariz özelliklerini fazlasıyla taşımışsa da sonrasında birçok insan İslam dininin gelişiyle düştükleri durumdan iman ettikleri nizamı hayatlarına hakkıyla yansıtarak cahiliye bulutunu idraklerinden ve hayatlarından sıyırmayı başarmışlardır Lakin sonrasında her toplum bireyi yüzyıllardır aynı yüzleşmeyle karşı karşıyadır Bununla birlikte şimdi değinmek istediğim nokta genel manada kabul edilen cahiliye toplumundan başlayarak çeşitli kıyaslamalarla günümüze dek getirmek istediğim bir konu özelliğini taşımaktadır
Bahsi geçen cahilye döneminde farklı bir kavimden Arap toplumuna geçen bir adet yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip ve yüzyıllar sonra bundan haberdar olan insanların bile yüreğini acıtmaktadır Tefsircilerin yazdıklarına göre; cahiliyye Araplarında bu çirkin âdet yaygındı ve bunun türlü türlü terzahürleri vardı Kimisi kızlar yüzünden bir utanç duymak korkusuyla, kimisi parasızlık ve besleyememek korkusuyla, kimisi de melekler Allah'ın kızlarıdır, dediklerinden dolayı kızlarını da meleklere katmak üzere, Allah'a daha layıktırlar diye kız çocuklarının canına kıyarlardı
Şayet bir kadın bir bebek bekliyorsa, doğum sancıları başladığında çöle götürülüp kendisine o haliyle bir çukur kazdırılırdı Sonrasında orada doğum yapması beklenilir ve şayet bebek kız ise o çukura diri diri gömülerek doğan kız çocuğundan kimse haberdar olmadan öldürülürdü Durmu soranlara da ölü doğduğu söylenilerek olay örtbas edilirdi
Bazı babalarsa yine kınayanın kınamasından korkmailleti yüzünden bir başka şekilde bu adetin idamesine taze kanlar verirlerdi Evladını rızık endişesiyle veyahut cimrilik nedeniyle öldürdü denmesin diye kız çocuklarını 45 yaşına kadar büyütür daha sonra kararlaştırılan bir gün en güzel kıyafeleri giydirilip, dayına gidiyoruz denilerek daha evvel kazılmış olan çukurun yanına götürüp diri diri gömerlerdi Halktan bazıları bu caniliğe karşı direndiğinde toplum onları dışlar, psikolojik baskıyla bu vahşiliğe zorlardı Şayet buna rağmen kurtulanlar varsa onların çocukları da yaygın olan babalarının isimleriyle anılmak yerine bu özel ve nadir olay sebebiyle annelerinin isimleriyle anılırlardı Daha sonradan müslüman olup bütün bir ömür yaptıklarının pişmanlığıyla kahrolan Temim kabilesinden Kays b Asım tam 8 kız çocuğunu bu şekilde gömdüğünü söylemektedir Bununla beraber Araplar içinde kız çocuğunu bu şekilde toprağa gömmeyi çirkin görenlerden; Ferezdak'ın dedesi Sa'sa'a b Naciye elMücaşi kendi kavmi olan Beni Temim'den toprağa gömülecek kız çocuklarını fidye ile kurtarırdıBu kişinin 360tan fazla kız çocuğunu her biri için 10 aylık iki gebe deve karşılığında kurtardığı eserlerde geçmektedir Ki deve Arap toplumunda bir servet değerindeydi
Allah rasulünün toplumdaki bu ve benzeri cahiliyye davranışlarını ortadan kaldırmak için göstermiş olduğu örnek davranışlar kayıtlarda insanı hayrete düşürecek nicelikte ve inceliktedir Kızları kendisinin oturmuş olduğu odaya girdiğinde ayağa kalkarak onları karşılar ve alınlarından öperdi Tıpkı yamulmuş bir metal cismin doğrultulması için düz bir tutuştan öte diğer tarafa fazlasıyla bükülmesi gerektiği gibi ;O da eşlerine ve kızlarına ayrı bir ihtimam göstermekteydi İslam diniyl birlikte asırlar öncesinde kadın haklarına dair mihir adı altında sigorta sisteminin kurulması şimdilerde birçok kimse için hayretengiz bir hadisedir Mihir konusunu farklı bir yazıda ele almayı düşünüyorum Yine Rasullah'ın Medine'de kurulan pazara iki erkek zabıtanın yanısıra iki de hanım zabıta tayin etmesi, kadınların insan olarak kabul edilmediği, diri diri gömüldüğü, satıldığı devirle eş zamanlıdır Ne acıdır ki Rasulullah'ın yukarıda dile getirdiğim örneklerini hazmedemeyen, yüzleştiğinde yüzü ekşiyen sözüm ona müslümanlar da hala türlerini devam ettirmektedirler Tabi ayrı bir güruh da farklı nedenlerle bu gerçeklerin yayılmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar
O zamanki annelerin hislerini az da olsa anlamak için empati kurmaya çalıştığımda yüreğimin nasıl sızladığını elimdeki kırık dökük kelimelerle anlatamayacağımı itiraf etmeliyim Düşünün bir kere 9 ay boyunca çevreden ve aileden gelen ya kız olursapsikolojik baskısıyla tedirgin edilip, üstüne üstlük doğum sancılarıyla birlikte kollarından tutulup çöle götürülüyorlar Eğer yeni doğan evlatları kız ise gözlerinin önünde diri diri toprağa gömüldüklerine şahit olmak Her evlat bekleyişinde aynı yürek sancılarını doğum sancılarına eklemek Dile bile kolay değil Diğer türlü de can pareleriyle 45 yıllık bir anne evlat bağı kuruyorlar ve sonrasında en güzel kıyafetlerini giydirip süsleyerek ölüme gönderiyorlar
Bu satırları size zaten medya tellaları tarafından senelerdin beslenen Arap antipatisine bir malzeme olsun, tamamını töhmet altında bırakalım diye aktarmıyorum elbette Zaten batıya da baktığımızda yakın yüzyıllara kadar onlarda da kadının insan mı hayvan mı olduğunu kendi aralarında tartışan, özel günlerinde oturdukları minderleri yakan, yedikleri kapları lanetleyen bir tablo çıkıyor karşımıza Öncelikli amacım bu konuyu farklı kültürler arasında kıyaslamak olmadığından ayrıntılı örneklere girmek istemiyorum İsteyenler bu örneklere rahatlıkla ulaşabilirler Tek gayem günümüzde her kesimde bulunan bu çarpık zihniyetin geçmişinin çok eskilere dayandığından dem vurmak da değil aslında Şimdilerde bu diri diri gömme caniliğinin yöntemlerinin gün be gün farklı soyut yöntemler de kazandığına dikkatinizi çekmek istiyorum Malesef artık anneler de bu caniliğe ortak oluyorlar ve birçoğu bunun bilincinde olmadığından eskisi gibi acı da çekmiyorlar Tıpkı eskiden kölelerin köleliklerini bildiklerinden dolayı kaçıp kurtulmaya çalışmasına karşın şimdi çağdaş köleye çevrilmiş fakat adı köle olmadığı için kendi durumundan bihaber insanoğlunun bu durumdan sıyrılmak için eskisi gibi çırpınmadığı gibi, sorunların isimleri değişip biraz daha soyut alana kaydıkça durumdan kurtulma mücadelesi vermek de güçleşmekte
Bunları birer birer irdelemek bir yazının hacmine sığamaz Temennim o ki bu yazımla bu konudaki tefekkürünüze vesile olabilirim İnsanların sevdiklerini, aile fertlerini, modern hayat şartları adı altında nasıl diri diri hayatın içine gömdüklerini, özünü yitirmiş vizyonlar, etiketler peşinde içi boşaltılmış hayatlarla insanlıklarını takas ettiklerini, kadının sektörünün baş malezemesi yapılmasıyla yukarıda bahsettiğim cahiliyye adetleri arasında ne gibi benzerlikler olabileceğini biraz düşünmenize vesile olmak istiyorum Bulanık inançlarla ya hiç ölmeyecek gibi bu dünya için çalışan, inandığı halde ihmal ettiği bir hesap gününü unutmaya çalışmak için kendini farklı meşguliyetlerin içine gömen, veyahut bu dünyaya niçin geldiğini yanlış yorumlayıp tamamen kendisini sosyal hayattan soyutlayan insanları düşünüp yeni örnekleri zihnimizde canlandırarak kendimizin bu örnekler arasında nerede olduğunun muhasebesini yapalım istedim
Onlardan birine Rahman olan Allah'a isnat ettikleri bir kız evlâd müjdelense içi öfkeyle dolarak yüzü simsiyah kesilirdi (ezZuhruf, 4317),
Diri diri toprağa gömülen kız çocuğunun hangi suçla öldürüldüğü sorulduğu zaman (Tekvir, 8189),
Ortak koştukları Şeyler müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterirdi (elEn'âm, 6137)
Cahiliye dönemi her ne kadar bazıları tarafından insanlık tarihinde spesifik bir zaman dilimine atfedilse de aslında cahiliyenin tüm özelliklerini, üzerine yenilerini de ilave ederek bünyesinde barındıran bir güruh her çağda toplumun içinde bir ur gibi bulunmaktadır Belki de insanoğlu cahiliyeyi bir döneme, bir güruha atfederek kendisini aklama çabasındadır Tıpkı asrı saadeti gözünde ütopikleştirdiği ve bu vesileyle örnek almak yerine git gide daha da uzaklaştığı gibi
Elbette cahiliye diye ifade edilen dönemin taşıdığı özellikler cahilliğin en bariz özelliklerini fazlasıyla taşımışsa da sonrasında birçok insan İslam dininin gelişiyle düştükleri durumdan iman ettikleri nizamı hayatlarına hakkıyla yansıtarak cahiliye bulutunu idraklerinden ve hayatlarından sıyırmayı başarmışlardır Lakin sonrasında her toplum bireyi yüzyıllardır aynı yüzleşmeyle karşı karşıyadır Bununla birlikte şimdi değinmek istediğim nokta genel manada kabul edilen cahiliye toplumundan başlayarak çeşitli kıyaslamalarla günümüze dek getirmek istediğim bir konu özelliğini taşımaktadır
Bahsi geçen cahilye döneminde farklı bir kavimden Arap toplumuna geçen bir adet yaklaşık 300 yıllık bir geçmişe sahip ve yüzyıllar sonra bundan haberdar olan insanların bile yüreğini acıtmaktadır Tefsircilerin yazdıklarına göre; cahiliyye Araplarında bu çirkin âdet yaygındı ve bunun türlü türlü terzahürleri vardı Kimisi kızlar yüzünden bir utanç duymak korkusuyla, kimisi parasızlık ve besleyememek korkusuyla, kimisi de melekler Allah'ın kızlarıdır, dediklerinden dolayı kızlarını da meleklere katmak üzere, Allah'a daha layıktırlar diye kız çocuklarının canına kıyarlardı
Şayet bir kadın bir bebek bekliyorsa, doğum sancıları başladığında çöle götürülüp kendisine o haliyle bir çukur kazdırılırdı Sonrasında orada doğum yapması beklenilir ve şayet bebek kız ise o çukura diri diri gömülerek doğan kız çocuğundan kimse haberdar olmadan öldürülürdü Durmu soranlara da ölü doğduğu söylenilerek olay örtbas edilirdi
Bazı babalarsa yine kınayanın kınamasından korkmailleti yüzünden bir başka şekilde bu adetin idamesine taze kanlar verirlerdi Evladını rızık endişesiyle veyahut cimrilik nedeniyle öldürdü denmesin diye kız çocuklarını 45 yaşına kadar büyütür daha sonra kararlaştırılan bir gün en güzel kıyafeleri giydirilip, dayına gidiyoruz denilerek daha evvel kazılmış olan çukurun yanına götürüp diri diri gömerlerdi Halktan bazıları bu caniliğe karşı direndiğinde toplum onları dışlar, psikolojik baskıyla bu vahşiliğe zorlardı Şayet buna rağmen kurtulanlar varsa onların çocukları da yaygın olan babalarının isimleriyle anılmak yerine bu özel ve nadir olay sebebiyle annelerinin isimleriyle anılırlardı Daha sonradan müslüman olup bütün bir ömür yaptıklarının pişmanlığıyla kahrolan Temim kabilesinden Kays b Asım tam 8 kız çocuğunu bu şekilde gömdüğünü söylemektedir Bununla beraber Araplar içinde kız çocuğunu bu şekilde toprağa gömmeyi çirkin görenlerden; Ferezdak'ın dedesi Sa'sa'a b Naciye elMücaşi kendi kavmi olan Beni Temim'den toprağa gömülecek kız çocuklarını fidye ile kurtarırdıBu kişinin 360tan fazla kız çocuğunu her biri için 10 aylık iki gebe deve karşılığında kurtardığı eserlerde geçmektedir Ki deve Arap toplumunda bir servet değerindeydi
Allah rasulünün toplumdaki bu ve benzeri cahiliyye davranışlarını ortadan kaldırmak için göstermiş olduğu örnek davranışlar kayıtlarda insanı hayrete düşürecek nicelikte ve inceliktedir Kızları kendisinin oturmuş olduğu odaya girdiğinde ayağa kalkarak onları karşılar ve alınlarından öperdi Tıpkı yamulmuş bir metal cismin doğrultulması için düz bir tutuştan öte diğer tarafa fazlasıyla bükülmesi gerektiği gibi ;O da eşlerine ve kızlarına ayrı bir ihtimam göstermekteydi İslam diniyl birlikte asırlar öncesinde kadın haklarına dair mihir adı altında sigorta sisteminin kurulması şimdilerde birçok kimse için hayretengiz bir hadisedir Mihir konusunu farklı bir yazıda ele almayı düşünüyorum Yine Rasullah'ın Medine'de kurulan pazara iki erkek zabıtanın yanısıra iki de hanım zabıta tayin etmesi, kadınların insan olarak kabul edilmediği, diri diri gömüldüğü, satıldığı devirle eş zamanlıdır Ne acıdır ki Rasulullah'ın yukarıda dile getirdiğim örneklerini hazmedemeyen, yüzleştiğinde yüzü ekşiyen sözüm ona müslümanlar da hala türlerini devam ettirmektedirler Tabi ayrı bir güruh da farklı nedenlerle bu gerçeklerin yayılmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar
O zamanki annelerin hislerini az da olsa anlamak için empati kurmaya çalıştığımda yüreğimin nasıl sızladığını elimdeki kırık dökük kelimelerle anlatamayacağımı itiraf etmeliyim Düşünün bir kere 9 ay boyunca çevreden ve aileden gelen ya kız olursapsikolojik baskısıyla tedirgin edilip, üstüne üstlük doğum sancılarıyla birlikte kollarından tutulup çöle götürülüyorlar Eğer yeni doğan evlatları kız ise gözlerinin önünde diri diri toprağa gömüldüklerine şahit olmak Her evlat bekleyişinde aynı yürek sancılarını doğum sancılarına eklemek Dile bile kolay değil Diğer türlü de can pareleriyle 45 yıllık bir anne evlat bağı kuruyorlar ve sonrasında en güzel kıyafetlerini giydirip süsleyerek ölüme gönderiyorlar
Bu satırları size zaten medya tellaları tarafından senelerdin beslenen Arap antipatisine bir malzeme olsun, tamamını töhmet altında bırakalım diye aktarmıyorum elbette Zaten batıya da baktığımızda yakın yüzyıllara kadar onlarda da kadının insan mı hayvan mı olduğunu kendi aralarında tartışan, özel günlerinde oturdukları minderleri yakan, yedikleri kapları lanetleyen bir tablo çıkıyor karşımıza Öncelikli amacım bu konuyu farklı kültürler arasında kıyaslamak olmadığından ayrıntılı örneklere girmek istemiyorum İsteyenler bu örneklere rahatlıkla ulaşabilirler Tek gayem günümüzde her kesimde bulunan bu çarpık zihniyetin geçmişinin çok eskilere dayandığından dem vurmak da değil aslında Şimdilerde bu diri diri gömme caniliğinin yöntemlerinin gün be gün farklı soyut yöntemler de kazandığına dikkatinizi çekmek istiyorum Malesef artık anneler de bu caniliğe ortak oluyorlar ve birçoğu bunun bilincinde olmadığından eskisi gibi acı da çekmiyorlar Tıpkı eskiden kölelerin köleliklerini bildiklerinden dolayı kaçıp kurtulmaya çalışmasına karşın şimdi çağdaş köleye çevrilmiş fakat adı köle olmadığı için kendi durumundan bihaber insanoğlunun bu durumdan sıyrılmak için eskisi gibi çırpınmadığı gibi, sorunların isimleri değişip biraz daha soyut alana kaydıkça durumdan kurtulma mücadelesi vermek de güçleşmekte
Bunları birer birer irdelemek bir yazının hacmine sığamaz Temennim o ki bu yazımla bu konudaki tefekkürünüze vesile olabilirim İnsanların sevdiklerini, aile fertlerini, modern hayat şartları adı altında nasıl diri diri hayatın içine gömdüklerini, özünü yitirmiş vizyonlar, etiketler peşinde içi boşaltılmış hayatlarla insanlıklarını takas ettiklerini, kadının sektörünün baş malezemesi yapılmasıyla yukarıda bahsettiğim cahiliyye adetleri arasında ne gibi benzerlikler olabileceğini biraz düşünmenize vesile olmak istiyorum Bulanık inançlarla ya hiç ölmeyecek gibi bu dünya için çalışan, inandığı halde ihmal ettiği bir hesap gününü unutmaya çalışmak için kendini farklı meşguliyetlerin içine gömen, veyahut bu dünyaya niçin geldiğini yanlış yorumlayıp tamamen kendisini sosyal hayattan soyutlayan insanları düşünüp yeni örnekleri zihnimizde canlandırarak kendimizin bu örnekler arasında nerede olduğunun muhasebesini yapalım istedim