Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Hayatımızı bağışıklık sistemimize borçluyuz. O olmasa en ufak bir nezle bile ölümcül olabilirdi. Lakin bağışıklık sistemi de cürüm yapabiliyor.
Bu günahlar alerjilere ya da çoklu doku sertleşmesi (MS) üzere marazlara sebep olabiliyor. Toronto Üniversitesinden araştırmacılar diş çürüklerinin sebebinin de çok istekli bir bağışıklık sisteminin bakterilerle savaşırken yarattığı ‘sivil zayiat’ olabileceğini söylüyor.
Diş çürüklerinin sebebi bağışıklık hücreleri olabilir
Bağışıklık sistemlerimiz sayesinde illetlere karşı koyduğumuz ve marazları yenerek hayata devam ettiğimiz bir gerçek. Bağışıklık sistemimiz olmasa en ufak bir nezle, velev yalın bir alerji bile ölümcül olabilirdi. Elbette bu demek değil ki; bağışıklık sistemimiz kusursuzdur.
Bağışıklık sistemimiz de cürüm yapabilir ve bu cürümler alerjilere ya da çoklu doku sertleşmesi (MS) üzere marazlara sebep olabiliyor. Toronto Üniversitesinden araştırmacılar diş çürüklerinin sebebinin de haddinden fazla kuvvetli bir bağışıklık sisteminin bakterilerle savaşırken sebep olduğu ‘sivil zayiatlar’ olabileceğini sav ediyor.
Çoğunlukla diş çürümelerinin sebebinin bakteriler olduğu düşünülürdü. Bakteriler dişlerinize plak tabakası olarak yapışarak, atık olarak asit üretiyor. Bu asit diş minesine, dentine ve velev dolgu materyaline bile devranla zarar verebiliyor.
Lakin ortaya konan yeni bir çalışma, durumun o kadar da kolay olmadığını gösteriyor. Araştırmacılar, dişlerimizi istila etmeye yeltenen bakterilere karşı savaş veren nötrofil isimli bağışıklık hücrelerinin verdikleri savaşta biraz dikkatsiz davrandıklarını tabir ediyor.
Elbette nötrofiller tek başına dişlere zarar vermiyor. Lakin mesele, bakteriler dişlerin minerallerini ayrıştırdığında ortaya çıkıyor. Güçsüzleşen dişler üzerinde, nötrofillerin salgıladığı enzimler dişin gayri kısımlarına nispeten zarar veriyor. Zararın saatler içinde ortaya çıktığı ve daha berbatı, diş rengindeki dolgulara da tesir ettiği belirtiliyor. Bu da dolguların neden 5-7 yıl içinde işlevini yitirdiğini ortaya koyuyor.
Russel Gitalis isimli araştırmacı “Bizim çalışmamız, nötrofillerin reçine kompozitlerini (diş rengindeki dolgular) parçalayabildiğini ve dentini mineralsizleştirebildiğini gösteriyor. Bu durum nötrofillerin dişin zarar görmesine ve çürüklerin tekrarlanmasına ekte bulunduğunu gösteriyor.” açıklamasında bulunuyor.
Keşfedilen bu haberin kıymeti ise, diş dolgusu olarak kullanılacak yeni materyaller üretilmesine ya da yeni tıp tedavilerin keşfedilmesine yardımcı olabilecek olması ihtimali.
