Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. 14 Kasım, 1921 yılında insülini bularak diyabetlilere umut olan Kanadalı Dr. Frederick Banting’in doğduğu gün olduğu için önem kazanmıştır.
Yapılan birçok çalışma da beslenme tedavisinin Diyabet Hastalığı’nda ne kadar önemli bir yeri olduğu vurgulanmıştır.
Beslenme tedavisinin temel hedefleri nelerdir?
1. İnsülin veya diğer ilaçlar ve fiziksel aktivite düzeyi ile besin alımını dengeleyerek normale yakın kan şeker düzeyini sürdürmek,
2. Yetişkinler için uygun vücut ağırlığını sağlayacak ve sürdürecek, çocuk ve adolesanlarda büyüme ve gelişme hızını sağlayacak düzeyde enerji gereksinimini sağlamak,
3. Komplikasyonları önlemek ve tedavi etmek olarak sıralayabiliriz.
Diyabet hastalığının oluşumunda etkili olan bazı değerlere göz atalım:
Kan Şekeri Kaç Olmalı?
Açlık kan şekeri sağlıklı kişide 90 mg/dl altında olmalı,
Tokluk kan şekeri sağlıklı kişide 2. saatte 140 mg/dl nin altında olmalıdır.
Sağlıklı Kişide Açlık İnsülin Hormonu Kaç Olmalı?
Sağlıklı kişide açlık insülin hormon düzeyi 10 un altında olmalıdır.
Diyabet veya Şeker Hastalarında Kan Şekeri Kaç Olmalı?
Şeker hastalarında ideal olanı açlık kan şekeri 100 mg/dl’nin altında tokluk kan şekeri 2. saat 140 mg/dl altında olmalıdır. 60 yaşın üzerinde bu değerler yüksek tutulabilir. Örneğin 60 yaşın üzerinde açlık kan şekeri 110 mg/dl altında olmalı tokluk kan şekeri 2. saat 160-180 mg/dl altında olmalıdır.
Gebelikte Kan Şekeri Kaç Olmalı?
Gebelikte açlık kan şekeri 90 mg/dl nin altında tokluk kan şekeri 1. saat 130 mg/dl nin altında, tokluk 2. saat kan şekeri 120 mg/dl nin altında olmalıdır.
Beslenme tedavisindeki püf noktalar nelerdir?
1. Tip 2 diyabetli bireylerin %80’den fazlası obezdir. Yeterli ve dengeli beslenme ile enerji düzeyi ayarlanarak oluşturulan diyetlerle kısa dönemde kan glukoz düzeyi düzelir.
2. Tip 2 diyabette basit şeker tüketiminde kısıtlama yapılarak, basit şeker tüketimi yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratlar kana daha yavaş karışarak kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Örneğin; Tam tahıllı ekmek, kepekli ekmek, çavdar, yulaf ekmeği, bulgur pilavı ve kepekli makarna grubu, yulaf ezmesi, müsli vb.
3. Beyaz şeker, reçel, bal, tatlı, dondurma vb. basit şeker içeriğinden dolayı diyabetli hastaların uzak durması gereken besinlerdir. Bu ürünlerin diyabetik olanları tercih edilebilir.
4. Karbonhidrat içeriğinin yanı sıra diyetin posa içeriği de ayrı bir önem taşımaktadır. Posadan zengin besinler rafine olanlara göre daha düşük enerji yoğunluğu içerirler ve midede hacim oluşturarak doygunluğu artırırlar. 20-35 gr/gün diyet posası önerilmektedir.
5. Yapılan araştırmalar besin alımı aralıklarının uzun tutulması yerine; öğün sayısı artırılarak besin tüketiminin 6-7 öğüne bölünmesinin kan şekerinin dengelenmesinde önemli olduğunu göstermiştir.
6. Uzun süren açlıklar kan şekerinde dengesizlik ile hipoglisemiye sebep olabilir. Ara öğünlerde protein grubundan bir besin ile karbonhidrat grubundan bir besin birlikte tüketildiğinde kan glukoz düzeylerinin daha iyi dengelendiği görülmüştür. Örneğin; 1 adet galeta + 1 bardak ayran veya 2 ince dilim ekmek + 30 gr az yağlı beyaz peynir ile tost olabilir.