Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı 'Vadeli mevduat hesabı caiz mi?' sorusuna 'Caiz değildir' yanıtını verirken ilâhiyatçı ve yazar Hayrettin Karaman Yeni Şafak'ta yayınlanan '‘Örtülü faiz’ değil ‘hibe’' başlıklı yazısında 'Devletin ödemesi hibedir' diyerek bu ödemenin caiz olduğunu belirtti. Vatandaşın da kafası karıştı tabii...
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link , görmek için
Giriş yap veya üye ol.
...Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısının hemen ardından TL mevduatları için yeni düzenleme getirildiğini belirtmişti.
Erdoğan açıklamasında 'Bu yeni araç şöyle işleyecektir; insanlarımızın bankadaki TL varlığını, mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. Kur getirisi mevduat kazancının üstünde ise aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek bu kazanç stopaj vergisinden muaf tutulacak.' ifadelerini kullanmıştı.
Bu gelişmenin ardından da vadeli mevduat hesaplarına para yatırmanın dini hükmü merak edilmişti. Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı da sorulan sorulara "Bu tür mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen fazlalıklar faiz olup dinen haramdır. Söz konusu faiz oranlarının enflasyonun altında ya da üstünde olması, bu işlemi faiz olmaktan çıkarmaz. Bu itibarla bankaların vadeli mevduat hesaplarına para yatırmak caiz değildir" cevabını vermişti.
Diyanet'in "Caiz değildir" açıklamasının ardından ise ilâhiyatçı ve yazar Hayrettin Karaman'ın Yeni Şafak'ta yayınlanan "‘Örtülü faiz’ değil ‘hibe’" başlıklı yazısı gündem oldu.
Karaman yazısında bazı hocaların devletin ödemesinin faiz olduğu kanaatinde olduklarını belirtti.
Kendisi de bu düşüncelere katılmadığını, devletin ödemesinin faiz değil hibe olduğunu dolayısıyla da caiz olduğunu söyledi.
Biliyorsunuz Hayrettin Karaman, geçmişte verdiği bir fetva ile yolsuzluğun hırsızlık olmadığını da söylemişti.
Bir yanda Diyanet İşleri caiz olmadığını açıklarken diğer yandan bazı ilahiyatçılar da "hibe" adı altında caiz olduğunu belirtiyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
