Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Beslenme Nedir?
Beslenme açlık duygusunu bastırmak, karın doyurmak ya da canının çektiği şeyleri yemek içmek değildir. Beslenme; sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranıştır.
Peki Diyetisyen kimdir?
Diyetisyen, sağlıkla ilgili herhangi bir yüksek öğretim kurumunu*n en az 4 yıllık (bir yıl hazırlık ile 5 yıl) beslenme ve diyetetik eğitim-öğretim programını tamamlayarak “Beslenme ve Diyetetik Lisans Diploması” ile “Diyetisyen” unvanı alarak diyetisyenlik mesleğini yapmaya ve uygulamaya hak kazanan kişidir.
Diyet kelimesi kullanıldığı zaman çoğu kişinin morali bozulur, kendini kısıtlama, bazı besinleri kendine yasaklama yoluna gider. Fakat işin doğrusu o değil tabi ki; diyet, aslında sağlıklı beslenme, ne yediğini bilmek demektir.
Toplum olarak besin tercihlerimiz, o besinleri pişirme tekniklerimiz yanlış olduğu için obezite gün geçtikçe çoğalmakta ve bu çoğalma artaarta devam etmektedir maalesef.
Toplumumuzda "diyet" yapan kişiye karşı hep bir "Bir kereden bir şey olmaz", "Bak bu ev yapımı bir şey yok içinde" veya "Biz yerken sen bakacak mısın olmaz sen de ye" gibi bir sürü cümleler kullanılıp o kişinin aklı karıştırılıyor. Bu yapılmamalı sonuçta o kişi bir karar vermiş, demek ki şuan ki görünüşünden memnun değil. Sonuç olarak bilinçlenip diyet yapan (aslında sağlıklı beslenen) kişiye saygı duyup bu şekilde ısrarlarda bulunmamak gerekiyor.
Diyetisyen olarak her zaman "Diyette yasak yoktur ne yediğini bilmek vardır" düşüncesiyle hareket ederim. Tabağımızda her besin grubundan (süt ve süt ürünleri grubu; et, kurubaklagil, yumurta grubu; sebze ve meyve grubu; ekmek ve tahıllar grubu; yağ ve yağlı tohumlar grubu) besinleri bulundurmalıyız. Böylece yeterli ve dengeli beslenmiş oluruz. Bu beş besin grubuyla kahvaltı oluşturmak istersek; yumurta, peynir, zeytin, ekmek ve domates-salatalık-yeşillik(yağsız)tüketerek hem sağlıklı hem de yeterli ve dengeli beslenmiş oluruz. Sizlerde bu sistemle ana öğünlerinizi ayarlayabilirsiniz.
Bir önemli konumuz var ki o da ara öğünler!! Ara öğün yapmak neden önemli ondan bahsedelim biraz; ara öğünler kan şekerinin düşmesi ile meydana gelen büyük açlık hissini engeller. Normal bir öğünden yaklaşık 2-3 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar ve kişiler bu açlık hissiyle buzdolabının kapağını açıp zararlı zararsız önlerine ne geldiyse yerler. Fakat ana öğününden yaklaşık 1,5-2 saat sonra ara öğün yaparak hem çabuk acıkmayı önler hem de bir sonraki öğünde çok fazla kalori almayı önleriz. Ayrıca ara öğün yaparak sık ve az beslenmeyi alışkanlık haline getirecek ve buna bağlı olarak metabolizma hızımız da artacaktır. Metabolizma hızımızın artmasına bağlı olarak da kilo kaybımız hızlanacaktır. Tabi bunlarla beraber ara öğün yapalım da ne yersek yiyelim demiyoruz ! , ara öğünlerde ne tür besinler tüketildiği de çok önemlidir‼. Şekerli yiyecek ve içeceklerin, yapay gıdaların yerine sağlıklı besinleri tercih etmeliyiz. Aynı zamanda tek başına şekerli besinleri tüketmek, kan şekerinde ani yükselmelere ve sonrasında ani düşüşlere sebep olacaktır. Bu yüzden karbonhidrat içeren besinlerin yanında protein kaynağı olan süt, yoğurt, kefir gibi besinleri tüketmenin faydası vardır.
Ara öğün olarak neler tüketebilir ?
Posa içeriği yüksek besinler ilk tercihimiz olmalıdır. Çünkü bu besinler midede daha uzun süre kalarak tokluk hissini uzattığı gibi kalp-damar ve sindirim sistemimizin sağlığı için de oldukça önemlidir. Posalı besinlere; kabuğu soyulmamış meyveler, çiğ sebzeler, tam tahıl ürünleri örnek verilebilir. Kuru veya taze meyveler, ceviz-fındık-fıstık gibi yağlı tohumlar, krakerler, leblebi gibi besinler ara öğün için hem sağlıklı hem hafif alternatiflerdir. Tabi yanında yukarıda da bahsettiğim gibi süt, yoğurt veya kefirle.
Son Olarak Tercihlerimizi Değiştirelim !!
Beyaz ekmek yerine tam buğday unu veya çavdar unuyla yapılan ekmekleri tercih edelim, bol bol su içelim, yakın mesafelere araba ile değil yürüyerek gidelim, kabukla yenilebilen meyveleri kabuğuyla tüketelim, haftada 2-3 kez kurubaklagil, balık yiyelim, öğünlerimize salatala ekleyelim, yağlı et ürünlerindense görünür yağlarından uzaklaştırılmış etleri tercih edelim, şekerli-tatlı ürünler yerine meyve yiyelim, hamur işleri,sakatatlardan uzak duralım. Yukarıda yazılanlara uyarsak çağımızın hastalığı olan obeziteden kurtulabiliriz. Unutulmamalıdır ki obezite birçok hastalığı beraberinde getirir; şeker, kalp-damar hastalığı, kolesterol vb.
