Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

DİZ AĞRILARI VE TEMEL TEDAVİ PRENSİPLERİ

DİZ AĞRILARI VE TEMEL TEDAVİ PRENSİPLERİ
0
122

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68


Diz eklemi insan vücudundaki en büyük eklem olup kompleks bir yapıya sahiptir. Eklem femur, tibia ve patella olmak üzere üç kemik, menisküsler, çapraz bağlar, sinovya, kapsül, yan bağlar, tendonlar ve kaslardan oluşur. Diz ekleminin hareketleri oldukça karmaşık olup altı farklı planda gerçekleşir. Bunlar; ön – arka, iç – dış, yukarıdan – aşağıya, bükme – düz hale getirme, iç – dış rotasyon ve merkeze yaklaşma – uzaklaşma hareketleridir.

Diz eklemi ayakta durma, yürüme, koşma, merdiven inip çıkma ve zıplama gibi hareketleri yapar. Bu eklem hareketleri kemik, eklem kıkırdak yüzleri, bağlar, menisküsler ve çevreleyen kaslar arasındaki hassas dengeler sağlanarak oluşur.

Tıp bilimi genel olarak ağrı ve ağrıdan kurtulma çareleri üstüne kurulmuştur. İnsan sağlığı için en büyük nimet ağrısız yaşamdır. Ağrı insanlığın varoluşundan beri vardır. Tıbbın babası sayılan Hipokrat: “ Ağrıyı dindirmek ilahi bir sanattır” demiştir. Ağrı, vücudumuzu gerçek veya potansiyel bir doku hasarına karşı koruyan sinir sisteminin bir alarm mekanizmasıdır. Ağrı, biyokimyasal, nörofizyolojik, psikolojik, kültürel, dinsel, bilimsel, etnik ve çevresel boyutları olan oldukça karmaşık ve kişiye özgü bir duyumdur.

Ağrılı bir hasta değerlendirilirken, ağrının tipi ( iveğen – süreğen), etiyolojisi, ağrı ile ilişkili sosyal, emosyonel ve psikolojik etkenler göz önüne alınmalıdır. Ağrı değerlendirilmesinde; ağrının hareketle ilişkisi, anatomik kaynağı, oluşum mekanizmaları, lokalizasyonu, süresi ve şiddeti dikkate alınmalıdır.

Diz ağrısı sık görülen kas iskelet sistemi yakınmalarından birisidir. Diz bölgesinin temel ağrı nedenleri arasında: Çocukluk döneminde doğuştan gelen ve sonradan oluşan anomaliler (K, X, O bacak), genetik yatkınlık, enfeksiyonlar (yumuşak doku, kemik), travmalar ( yumuşak doku, kıkırdak, kemik), osteoartrozlar ( kireçlenmeler), kemik nekrozları, menisküs yaralanmaları, tümörler, metabolik hastalıklar, romatizmal hastalıklar, damar ve sinir lezyonları, şekil bozuklukları, kalça ve ayak bilek bozukluklarının dolaylı olumsuz etkileri sayılabilir.

Burada en sık görülen diz rahatsızlığı olan osteoartritten kısaca bahsedilecektir.

Diz osteoartriti ( kireçlenmesi) 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık olarak %40’ında görülür. Görülme sıklığı yaşla birlikte artar ve yaş en önemli risk etkenidir. Diğer yapısal risk etkenleri arasında şişmanlık ve genetik yapı vardır. Ayrıca travma, çevresel etkenler, mesleki aktiviteler, geçirilmiş eklem hastalıkları ve süreğen yüklenmeler sayılabilir.

Tanı yöntemleri:

1-Hastanın dinlenmesi ve fizik muayene tanı koymada en önemli yöntemdir. Osteoartrozun en önemli belirtisi dizde ağrı, şişlik, stabilite bozukluğu, yürüme ve çömelme güçlüğü, boşalma ve takılmadır. Bunlara bağlı olarak yaşam kalitesinde azalma, morbidite ve mortalitede artma meydana gelir.

2- Radyolojik yöntemler: Direkt grafiler, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, sintigrafi vb.

3- Artroskopik

Tedavi yöntemleri:

Osteoartritin önemli bir sağlık sorunu olmasından dolayı pek çok ülkede farklı tedavi yaklaşımlarının olması nedeniyle, temel kuralların benimsendiği uluslar arası düzeyde kabul görmüş kanıta dayalı tedavi programları hazırlanmıştır. Günümüzdeki tedavi yaklaşımlarının amacı; ağrıyı azaltmak, eklem ve genel beden işlevini artırmak, özürlülüğü azaltmak, hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak veya önlemektir.

1-İlaçsız tedavi: Hasta eğitimi, sosyal destek programları, şişmanlıkla mücadele programları, sportif eksersiz programları, hastalıkla baş etme programları, eklem hareket genişliği ve kuvvetlendirme eksersizleri, yardımcı cihazlar ve ortezler.

2- İlaçlı tedavi: Hafif ve orta derecede ağrılı olanlarda basit analjezikler, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar.

3- Eklem içi enjeksiyonlar: Kortikosteroidler,hyaluronik asit, PRP gibi.

4- Ameliyatlar: Yukarıdaki tedavilerden yeterince yarar sağlamayan hastalarda uygulanır. Artroskopik girişimler, osteotomiler (kemiksel düzeltmeler), monokondiler diz protezleri ve total diz protezleridir. İlerlemiş diz artrozlarında total protez uygulaması günümüzde altın standarttır. Ayrıca, özel koşullarda nadiren uygulanan diz artrodezi (dizin dondurulması) vardır. Genetik çalışmalar ve gelişmeler yakın gelecekte tüm bu tedavi planlarını değiştirecek gibi gözüküyor…


 
858,477Konular
981,283Mesajlar
29,559Kullanıcılar
aaaaaaaaaaaSon üye
Üst Alt