Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Dna'nın Yapısında Neler Bulunur?
DNA molekülü, heliks ( sarmal) şeklinde kıvrılmış, iki kollu meren şeklindedir Kollarını, yani merenin kenarlarını, şeker (deoksiriboz) ve fosfat molekülleri meydana getirir Deoksiriboz ile fosfat grupları ester bağlarıyla birbirlerine bağlanmıştır İki kolun arasındaki meren basamaklarında tesadüfen bir sıralanma yoktur; tekrar tekrar Guanin (G), Sitozin ’in (C veya S); Adenin (A), Timin ’in (T) karşısına kazanç Keza pürin (yani adenin ve guanin) ile pirimidin (yani sitozin ile timin) arasındaki hidrojen bağları, hemde öteki bağlar, meydana gelen heliksin sürükleyici olmasını sağlar Pürin ve pirimidin bazları, yandaki şekerlere (Riboz), glikozidik bağlarla bağlanmıştır Baz, şeker ve fosfat kombinasyonu, çekirdek asitlerinin esas birimleri olan nükleotidleri meydana getirmiştir Dört çeşitlilik nükleotid vardır Bunlar taşıdıkları bazlara kadar isimlendirilirler (Adenin, Guanin, Sitozin,Timin)
NÜKLEOZİT
AZOTLU ORGANİK BAZ + DEOKSİRİBOZ ŞEKERİ + FOSFORİK ASİT
NÜKLEOTİT
Nükleotidler birbirlerine fosfat bağlarıyla bağlanarak, şeker ve fosfat kısımlarının birbirlerini izlediği serilerden oluşan bir omurgaya sahip uzun ve dallanmış polinükleotid zincirlerini meydana getirmiştir Kovalent ester bağları ya da fosfodiester bağları olarak da tanıdık bu bağlar son derece kuvvetlidir
Fosfodiester bağlarının varlığı DNA molekülünün tek zincirli inşa halinde iken bile dayanıklı ve stabil yapıda olmasını sağlar Kalıtımsal mühendisliğinin hedeflerinden biri olan klonlama çalışmaları, doğal yolla gerçekleşmesi muhtemel olmayan kovalent bono kırılmalarını gerçekleştirerek yeni türler oluşturma çabalarını arar
Hidrojen bağları her zaman bir pürin(A,G) ile bir pirimidin (T,C) bir takım arasından meydana gelir AT baz çiftinde 2 hidrojen bağı, GC baz çiftleri arasında ise 3 hidrojen bağı bulunmaktadır Hidrojen bağlarının özelleşmesi; anahtar kilit modelinini hatırlatan, yerinde nukleotid moleküllerinin iki taraflı gelerek birbirlerine yeniden yerinde sayıda hidrojen bağları ile bağlanmasını sağlar Böylece zincirin bir kolunda yer alan nukleotidlerin dizilişi,karşı kolda bulunan nukleotidlerin dizilişini bir değişiklik dikte ve kontrol eder Tesadüfe bırakmayan bir titizlikle molekül yapısı oluşturulur ve teftiş edilir
DNA molekülünün en manâlı nitelik iki polinükleotid zincirin birbirinin tamamlayıcısı olmasıdır Pozitif (+) ve olumsuz (–) iki polinukleotid zincirlerinin tamamlayıcılık özelliği,genetik materyalin işlevlerini doğru biçimde nasıl yapabildiğinin açıklanması açısından DNA ’nın en kayda değer temel özelliklerinin başında gelir
DNA bir organizmanın oluşuma ilişkin bilgileri taşırDNA molekülleri, hücreli çekirdeğinde bulunurlar ve vücudumuzda yer alan bütün proteinleri oluşumu sırasındaki kodlamış bilgileri içerirDNA ’nın protein yapma işlemi ,inanılmayacak derecede kusursuzdur Kaan kırım yazmıştır *
DNA molekülü, heliks ( sarmal) şeklinde kıvrılmış, iki kollu meren şeklindedir Kollarını, yani merenin kenarlarını, şeker (deoksiriboz) ve fosfat molekülleri meydana getirir Deoksiriboz ile fosfat grupları ester bağlarıyla birbirlerine bağlanmıştır İki kolun arasındaki meren basamaklarında tesadüfen bir sıralanma yoktur; tekrar tekrar Guanin (G), Sitozin ’in (C veya S); Adenin (A), Timin ’in (T) karşısına kazanç Keza pürin (yani adenin ve guanin) ile pirimidin (yani sitozin ile timin) arasındaki hidrojen bağları, hemde öteki bağlar, meydana gelen heliksin sürükleyici olmasını sağlar Pürin ve pirimidin bazları, yandaki şekerlere (Riboz), glikozidik bağlarla bağlanmıştır Baz, şeker ve fosfat kombinasyonu, çekirdek asitlerinin esas birimleri olan nükleotidleri meydana getirmiştir Dört çeşitlilik nükleotid vardır Bunlar taşıdıkları bazlara kadar isimlendirilirler (Adenin, Guanin, Sitozin,Timin)
NÜKLEOZİT
AZOTLU ORGANİK BAZ + DEOKSİRİBOZ ŞEKERİ + FOSFORİK ASİT
NÜKLEOTİT
Nükleotidler birbirlerine fosfat bağlarıyla bağlanarak, şeker ve fosfat kısımlarının birbirlerini izlediği serilerden oluşan bir omurgaya sahip uzun ve dallanmış polinükleotid zincirlerini meydana getirmiştir Kovalent ester bağları ya da fosfodiester bağları olarak da tanıdık bu bağlar son derece kuvvetlidir
Fosfodiester bağlarının varlığı DNA molekülünün tek zincirli inşa halinde iken bile dayanıklı ve stabil yapıda olmasını sağlar Kalıtımsal mühendisliğinin hedeflerinden biri olan klonlama çalışmaları, doğal yolla gerçekleşmesi muhtemel olmayan kovalent bono kırılmalarını gerçekleştirerek yeni türler oluşturma çabalarını arar
Hidrojen bağları her zaman bir pürin(A,G) ile bir pirimidin (T,C) bir takım arasından meydana gelir AT baz çiftinde 2 hidrojen bağı, GC baz çiftleri arasında ise 3 hidrojen bağı bulunmaktadır Hidrojen bağlarının özelleşmesi; anahtar kilit modelinini hatırlatan, yerinde nukleotid moleküllerinin iki taraflı gelerek birbirlerine yeniden yerinde sayıda hidrojen bağları ile bağlanmasını sağlar Böylece zincirin bir kolunda yer alan nukleotidlerin dizilişi,karşı kolda bulunan nukleotidlerin dizilişini bir değişiklik dikte ve kontrol eder Tesadüfe bırakmayan bir titizlikle molekül yapısı oluşturulur ve teftiş edilir
DNA molekülünün en manâlı nitelik iki polinükleotid zincirin birbirinin tamamlayıcısı olmasıdır Pozitif (+) ve olumsuz (–) iki polinukleotid zincirlerinin tamamlayıcılık özelliği,genetik materyalin işlevlerini doğru biçimde nasıl yapabildiğinin açıklanması açısından DNA ’nın en kayda değer temel özelliklerinin başında gelir
DNA bir organizmanın oluşuma ilişkin bilgileri taşırDNA molekülleri, hücreli çekirdeğinde bulunurlar ve vücudumuzda yer alan bütün proteinleri oluşumu sırasındaki kodlamış bilgileri içerirDNA ’nın protein yapma işlemi ,inanılmayacak derecede kusursuzdur Kaan kırım yazmıştır *
