iltasyazilim
FD Üye
Doğal Denge Nasıl Korunur
Doğal Denge Ve Kaynaklar Nasıl Korunur
Çevre bir organizmanın var olduğu etraf ya da koşullardır Doğal çevre ise canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri dış ortamdır
İnsan yaşamı değişik dengeler üzerine kurulmuştur Bunların arasında en önemlisi insanın çevreyle oluşturduğu doğal dengedir Doğa ise bir sistemler bütünüdür
Bu sistemler arasındaki ilişkiler genelde kişiler tarafından fark edilemeyecek dek uzun ilişki halkalarıyla birbirine ast ve uzun süreli olabilmektedir
Doğal sistemlere dışarıdan gelebilecek etkiler sonucu doğal dengeyi oluşturan zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar zincirin tamamını etkileyerek bu dengenin bozulmasına neden olmakta ve böylece çevre sorunları ortaya çıkmaktadır
Bu sistemin dengeli çalışması gerekmektedir Sistem dengelenmiş çalışmazsa zararı insana dokunur Tarlalarda fareler çoğalıyorsa buraları hiç bilmediğimiz böcekler istila ediyorsa fırtınalar dünyayı kasıp kavuruyorsa dünyanın iklimi değişiyorsa ozon tabakası deliniyor ve güneşin zararlı ışınları bizlere ulaşıyorsa doğal denge bozulmuştur
Bu dengenin bozulması ilk elden insan yaşamını etkilemektedir Tarımda daha pozitif ilâç kullanılması sonucunda toprak ve bitki aracılığıyla insana geçen zehirli ilâç kalıntıları endüstriyel ve evsel kaynakların niçin olduğu su toprak ve hava kirlenmesinin olumsuz sonuçlarını yine hepimiz görmekteyiz Bunun için çevreyi gözetmek seslenmek insanı korumak demektir
Insanoğlu var olduğu günden bu yana hem çevresindeki olaylardan etkilenmiş keza de çevresini etkilemiştir Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bir fazla ülke doğayı baki bir kaynak olarak kabul etmiş ve kullanmış doğanın kendisini yenileyebilme kabiliyetinin sınırlı olduğunu ayrım edememiştir Bunun sonucu olarak da insanlığın müşterek malı olan çevreden geri getirilmesi şiddet hatta imkânsız olan sistemler ve canlılar değil olup gitmişlerdir
Tez çoğalan nüfus eğri kentleşme azalan ve yok olan doğal kaynaklar enerjinin sınırlılığı ve çevrenin kirlenmesi derken insanın yaşayabileceği ortamlar sınırlanmış ve günümüzde çevrenin kazandığı tartı bundan böyle herkes göre bilinir duruma gelmiş ve her türlü gelişmeyi yönlendirmeye başlamıştır Çevreyi bozan çirkinleştiren kirleten insan artık çevreyi imha etmeyecek çareler ve teknolojiler aramaya başlamıştır
Çevre sorunları dünyanın böylece çok uygun olduğu gibi Türkiyede de son 20 yılda aktüel yaşama girmiştir İnsan ve çevre arasındaki etkileşimin vazgeçilmez nitelikte oluşu çevre kavramının günümüzde kazandığı boyutlar çevrenin ulusal düzeyde olduğu dek uluslar arası düzeyde de yeni yaklaşımlarla ele alınmasına niçin olmuştur Bugün dünyada uluslar arası ve milli düzeyde sayılamayacak kadar çok çevre kuruluşu çalışmalarını sürdürmektedir
Çevre denince akla ilk kez doğal kaynaklar gelmektedir Bir ülkenin biyoloji ile ilgili farklılık diye ifade edilen bitki ve hayvan türleri zenginliği ise en önemli doğal kaynaklarıdır Bu kaynaklar yani biyolojik çeşitlilik lüzum sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma yönünden gerekse yaşanabilir bir çevre yönünden büyük tartma taşımaktadır Çünkü bunlar; soluduğumuz hava için oksijen enerji için gıda korunmamız için giyecek şifa için ilâç kaynağıdır Ayrıca estetik bir çevre oluşturulmasında da biyoloji ile ilgili çeşitliliğe ihtiyacımız vardır
Ülkemizin üç tarafının farklı ekolojik karakterdeki denizlerle çevrili oluşu geniş iklimsel ve yağış yelpazesi öbür karakterdeki Ekosistemlerin varlığı üç farklı floristik bölgenin çakıştığı yerde bulunması ve iki kuş göç yolunun Anadolu üzerinden geçmesi Türkiyenin doğal bitki ve hayvan varlığı yönünden çevresindeki öteki ülkelere göre belirgin bir farklılık ve zenginlik göstermesi sonucunu doğurmuştur
Ayrıca ülkemizde 120 civarında memeli 450 civarında kuş 130 civarında sürüngen ve 300 civarında balık türü bulunmaktadır Ne eyvah oysa günümüzde bu türlerin bir çoğunun nesli risk altındadır Bu rakamlar ülkemizin sahip olduğu biyoloji ile ilgili çeşitliliğin önemini ortaya koymaktadır
Biyoçeşitliliğin sürdürülmesine yani doğal çevrenin bozulmasına yönelik en büyük tehdidi insan etkinlikleri oluşturmaktadır Ülkemizdeki çevre sorunlarının temelinde seri nüfus artışı ile birlikte son 15 yılda süratli bir gelişme gösteren tarım turizm ve sanayi sektörlerinin olduğu bilinmektedir
Geçmiş yıllarda birçok sulak alanımız tarım toprağı kazanmak ve sıtma hastalığının önlenmesi sebebiyle kurutulmuştur Günümüzde ise birçok sulak alanın su dengesinin bozulması ve çeşitli yollarla kirlenmesi sebebiyle ekolojik yapıları olumsuz etkilenmektedir
Ülkemizin doğal dengeleri aralarında bulunan orman mera çayır ve sulak alanlarımız çoğu canlı türünü barındırmakta ve nesillerinin devam etmesini sağlamakta olup günümüzde ormanlarımız bilhassa yangınlar sebebiyle büyük hasar görmekte otlak ve meralarımızın ise yanlış otlatma nedeniyle gelecekleri tehdit edilmektedir
Ormanlarımızın yok edilmesi neticesinde su ve rüzgârın niçin olduğu erozyon sebebiyle ülkemiz topraklarının % 1386sı hafif düzeyde % 20si orta derecede % 63ü ise şiddetli ve çok şiddetli erozyona maruz kalmaktadır *
Doğal Denge Ve Kaynaklar Nasıl Korunur
Çevre bir organizmanın var olduğu etraf ya da koşullardır Doğal çevre ise canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri dış ortamdır
İnsan yaşamı değişik dengeler üzerine kurulmuştur Bunların arasında en önemlisi insanın çevreyle oluşturduğu doğal dengedir Doğa ise bir sistemler bütünüdür
Bu sistemler arasındaki ilişkiler genelde kişiler tarafından fark edilemeyecek dek uzun ilişki halkalarıyla birbirine ast ve uzun süreli olabilmektedir
Doğal sistemlere dışarıdan gelebilecek etkiler sonucu doğal dengeyi oluşturan zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar zincirin tamamını etkileyerek bu dengenin bozulmasına neden olmakta ve böylece çevre sorunları ortaya çıkmaktadır
Bu sistemin dengeli çalışması gerekmektedir Sistem dengelenmiş çalışmazsa zararı insana dokunur Tarlalarda fareler çoğalıyorsa buraları hiç bilmediğimiz böcekler istila ediyorsa fırtınalar dünyayı kasıp kavuruyorsa dünyanın iklimi değişiyorsa ozon tabakası deliniyor ve güneşin zararlı ışınları bizlere ulaşıyorsa doğal denge bozulmuştur
Bu dengenin bozulması ilk elden insan yaşamını etkilemektedir Tarımda daha pozitif ilâç kullanılması sonucunda toprak ve bitki aracılığıyla insana geçen zehirli ilâç kalıntıları endüstriyel ve evsel kaynakların niçin olduğu su toprak ve hava kirlenmesinin olumsuz sonuçlarını yine hepimiz görmekteyiz Bunun için çevreyi gözetmek seslenmek insanı korumak demektir
Insanoğlu var olduğu günden bu yana hem çevresindeki olaylardan etkilenmiş keza de çevresini etkilemiştir Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bir fazla ülke doğayı baki bir kaynak olarak kabul etmiş ve kullanmış doğanın kendisini yenileyebilme kabiliyetinin sınırlı olduğunu ayrım edememiştir Bunun sonucu olarak da insanlığın müşterek malı olan çevreden geri getirilmesi şiddet hatta imkânsız olan sistemler ve canlılar değil olup gitmişlerdir
Tez çoğalan nüfus eğri kentleşme azalan ve yok olan doğal kaynaklar enerjinin sınırlılığı ve çevrenin kirlenmesi derken insanın yaşayabileceği ortamlar sınırlanmış ve günümüzde çevrenin kazandığı tartı bundan böyle herkes göre bilinir duruma gelmiş ve her türlü gelişmeyi yönlendirmeye başlamıştır Çevreyi bozan çirkinleştiren kirleten insan artık çevreyi imha etmeyecek çareler ve teknolojiler aramaya başlamıştır
Çevre sorunları dünyanın böylece çok uygun olduğu gibi Türkiyede de son 20 yılda aktüel yaşama girmiştir İnsan ve çevre arasındaki etkileşimin vazgeçilmez nitelikte oluşu çevre kavramının günümüzde kazandığı boyutlar çevrenin ulusal düzeyde olduğu dek uluslar arası düzeyde de yeni yaklaşımlarla ele alınmasına niçin olmuştur Bugün dünyada uluslar arası ve milli düzeyde sayılamayacak kadar çok çevre kuruluşu çalışmalarını sürdürmektedir
Çevre denince akla ilk kez doğal kaynaklar gelmektedir Bir ülkenin biyoloji ile ilgili farklılık diye ifade edilen bitki ve hayvan türleri zenginliği ise en önemli doğal kaynaklarıdır Bu kaynaklar yani biyolojik çeşitlilik lüzum sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma yönünden gerekse yaşanabilir bir çevre yönünden büyük tartma taşımaktadır Çünkü bunlar; soluduğumuz hava için oksijen enerji için gıda korunmamız için giyecek şifa için ilâç kaynağıdır Ayrıca estetik bir çevre oluşturulmasında da biyoloji ile ilgili çeşitliliğe ihtiyacımız vardır
Ülkemizin üç tarafının farklı ekolojik karakterdeki denizlerle çevrili oluşu geniş iklimsel ve yağış yelpazesi öbür karakterdeki Ekosistemlerin varlığı üç farklı floristik bölgenin çakıştığı yerde bulunması ve iki kuş göç yolunun Anadolu üzerinden geçmesi Türkiyenin doğal bitki ve hayvan varlığı yönünden çevresindeki öteki ülkelere göre belirgin bir farklılık ve zenginlik göstermesi sonucunu doğurmuştur
Ayrıca ülkemizde 120 civarında memeli 450 civarında kuş 130 civarında sürüngen ve 300 civarında balık türü bulunmaktadır Ne eyvah oysa günümüzde bu türlerin bir çoğunun nesli risk altındadır Bu rakamlar ülkemizin sahip olduğu biyoloji ile ilgili çeşitliliğin önemini ortaya koymaktadır
Biyoçeşitliliğin sürdürülmesine yani doğal çevrenin bozulmasına yönelik en büyük tehdidi insan etkinlikleri oluşturmaktadır Ülkemizdeki çevre sorunlarının temelinde seri nüfus artışı ile birlikte son 15 yılda süratli bir gelişme gösteren tarım turizm ve sanayi sektörlerinin olduğu bilinmektedir
Geçmiş yıllarda birçok sulak alanımız tarım toprağı kazanmak ve sıtma hastalığının önlenmesi sebebiyle kurutulmuştur Günümüzde ise birçok sulak alanın su dengesinin bozulması ve çeşitli yollarla kirlenmesi sebebiyle ekolojik yapıları olumsuz etkilenmektedir
Ülkemizin doğal dengeleri aralarında bulunan orman mera çayır ve sulak alanlarımız çoğu canlı türünü barındırmakta ve nesillerinin devam etmesini sağlamakta olup günümüzde ormanlarımız bilhassa yangınlar sebebiyle büyük hasar görmekte otlak ve meralarımızın ise yanlış otlatma nedeniyle gelecekleri tehdit edilmektedir
Ormanlarımızın yok edilmesi neticesinde su ve rüzgârın niçin olduğu erozyon sebebiyle ülkemiz topraklarının % 1386sı hafif düzeyde % 20si orta derecede % 63ü ise şiddetli ve çok şiddetli erozyona maruz kalmaktadır *