iltasyazilim
FD Üye
Doğal denge nedir?
Doğal dengeyi bozanlar?
Uzayda varolan milyarlarca yıldızdan biri de yerküredir Oysa dünyamızın şimdiye değin bilinen öteki yıldızlardan farkı; oluşumu sürecinde belirli şartlara emrindeki olarak, mikro organizmalardan, en gelişmiş canlı varlık olan insana dek değişik organizmaları da üzerinde taşımasıdır İnsan da dahil bütün canlı varlıkların yaşamlarını sürdürebilmelerinin önşartı, onların oluşumunu sağlayan doğal dengelerin korunmasıdır
Bu dengenin temel ögeleri güneş, hava, su, toprak ve gıda maddeleri dediğimiz organik maddelerdir Bu öğelerin hepsine pat diye veya yalnızca bir kısmına gereksinim duyan ve lakin bu öğelerden birinin olmaması, veya nitel bir değişime uğraması, canlı varlıkların yok olması demektir Doğa; sınıf, sınır, sistem tanımaz ve bu unsurlardaki minik bir bozukluğun tamiri bir insan ömrüne sığmayacak değin uzun bir süreci kapsar
Ekosistem nedir?
Ekosistem, özetle doğanın ekolojik sisteminin kısaltılmış adıdır Yani doğanın oluşturduğu denge sistemidir, bütünüdür Ekosistemin sınırları amaca tarafından değişir Mesela, dünyanın bütünü bir ekosistem olarak ele alınabileceği gibi, onun bir kıtası, bir kıtadaki bir bölge, bir bölgedeki çay havzası, bir denizin herhangi bir kesiti, bir kent, bir köy, bir çiftlik, bir havuz, hatta bir evin içindeki küçük bir akvaryum da birer ekosistem olarak ele alınabilir Bunların bir bölümü epeyce doğal, bir bölümü de insan etmeni kadar öbür derecelerle değiştirilmiş yapay ekosistemlerdir
Canlıların bir bölümü imalatçı, bir bölümü tüketicidir Bitki türleri çoğunlukla üreticidir Hayvan türleri ekosistemin tüketici parçalarıdır Mikro organizmalar ise, ekosistemde boylarından büyük işler yaparlar Onlar ayrıştırıcıdır Bitki ve hayvan atık ve artıklarını ayrıştırarak, ekosisteme geri kazandırırlar Atık ve bundan böyle maddeleri, ekosistemde, üreticiler tarafından bitmiş kullanılabilecek ülkü getirirler Ayrıştırıcılar olmasaydı, bir hesaba kadar tüm yeryüzü 100 m kalınlığında bir çöp tabakasıyla çizgili olurdu
Ekosistemin çeşitliliği, ilgili ekosistemi yaratıcı değişik parçaların, yer ve süre içinde gösterdikleri değişimlere emrindeki olarak, onların bir fonksiyonu şeklinde ortaya çıkmaktadır Yeryüzü üstünde öbür ekosistem tipleri vardır Orman ekosistemi, dağ ekosistemi, bataklık ekosistemi, tarım ekosistemi, çöl ekosistemi, deniz ekosistemi bunlardan bazılarıdır
Ormanlarla buruşuk olan sağlıklı bir ekosistem, tümör tahrip edildiği taktirde oradaki toprakların erozyon aracılığıyla kaybolması ile, vakit içinde önce bozkır, sonradan da çöl ekosistemi haline dönüşür Yağışın, suyun ve üretici konumundaki bitki örtüsünün tatmin edici ölçüde bulunmadığı ortamlarda çöl ekosistemi başat olur
Orman ekosistemleri kendi kendine yeterli ve egemen ekosistemlerdir Orada yaşamış üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar aralarında bir denge vardır Büyük Kasaba ekosistemleri ise, tek bir türün, yani insan türünün, çevresindeki doğal ve sanki doğal haldeki diğer ekosistemlere bağımlı olarak yaşayabileceği şekilde düzenlenmişlerdir Bu açıdan bakınca kentler, yeryüzü üzerindeki en sıvı ekosistemlerdir Nitekim, şehir ekosistemine olan girdi ve çıktıların yolu kapatılırsa, veya kentler savaşlarda olduğu gibi kuşatılırsa, adamakıllı dışarıdaki diğer ekosistemlere bağımlı olan bu ekosistemler, kısa zamanda çökecek ve düşecektir
Ekosistemin görevi nedir?
Ekosistemin başlıca görevi, o sistemde doğal olarak yaşamış canlı ve cansıztürlerin nesillerinin sürdürülmesidir Belirtilmiş bir ekosistem içinde, o sistemin özelliklerine alt olarak, açıklanmış canlı türleri yaşar bu nedenle Sibirya'da diğer, Arabistan'da başka türler bulunur Tuz gölünde başka, Beyşehir gölünde başka canlı türleri yaşar
Bir ekosistemin görevi, kendi içinde çeşitliliği devam ettirmek ve oradaki türlerin nesillerinin sürdürülmesini sağlamaktır Bu sürdürme bilinçli bir işlem değil, sonuçtur
Ekosistemin doğal canlı ve cansız öğelerinin değişmesi ve bozulması (toprak erozyonu, bitki örtüsünün kaldırılması, su kaynaklarının azalması, değil edilmesi vb) ekosistemin görevini yerine getiremez hale gelmesine yol açar Ekosistemin doğal dengesinin bozulması laf konusu ekosistemlerde böylece fazla canlı türünün yok olmasına niçin olmuş ve olmaktadır Bir hesaba göre, yeryüzü ekosisteminde günde 150 türün nesli tükenmektedir
Ekolojik denge (doğal denge) nedir?
Ekosistemin parçaları (ister bitki türü, ister iklim, isterse toprak olsun) onbinlerce ve hatta milyonlarca takvim bir vakit süreci içinde evrimleşerek ortaya çıkmışlardır Uzun vakit içindeki bu evrimleşmeye emrindeki olarak canlı ve cansız parçalar arasında dengeli bir düzen ve fazla ince ayarlanmış bir ahenk vardır Her parça birbirleriyle, öbür derecelerde ilişkilidir Ekosistemin sağlıklı işlemesi için, sistem içinde her bir parçanın ayrı bir işlevi ve görevi oluştu Parçalar bu görevlerini farklı zamanlarda ve öbür koşullarda yerine getirebilirler Ekosistemin parçalarından herhangi biri bozulursa veya o parça sistemden çıkarılırsa, ekosistem verimli çalışamaz zamanla bozulur ve önceki görevini yapamaz ışık halkası kazanç
Meselenin daha iyi anlaşılması için geçmişten iki örnek verelim:
* Mısır'da Nil nehri üstünde 1968 yılında zamanın 'mühendislik harikası' olarak adlandırılan Asuvan Barajı yapılmıştı Kasıt, elektrik enerjisi üretme ve sulama suyu elde etme idi Bu barajın işletmeye açılmasından kısa bir zaman sonra; delta tarafında kalan topraklar çoraklaşmaya, çay ağzındaki denizde yaşamış balık türlerinin birçok yok olmaya, tanıdık olmayan uyruklu insanlarda bir karaciğer hastalığı gitgide artmaya başladı
Baraj bu bölgede şu olumsuz etkiyi yapmıştı:
Baraj yapılmadan önce Nil nehri tarım bakımından fazla verimli, zengin alivyonlu topraklar taşıyor ve bunlarla Nil deltasını doğal gübrelerle gübreliyordu Keza bu deltayı suluyordu Baraj yapılınca doğal gübreleme durdu, bununla birlikte kurak bir alan meydana geldi Bunun sonucunda deniz suyu ve şiddetli buharlaşmayla delta toprakları tuzlandı ve çoraklaştı
Nil nehri, baraj yapılmadan önce, denize döküldüğü kısımda yaşayan balıklara oldukça çok oksijen getiriyordu Bu sular barajla tutulunca, ayrıca oksijen akımı, keza de balıklar için yem olabilecek bir takım organik madde taşınması ortadan kalktı Bütün bunlarda ekolojik dengeyi bozarak bir takım balık türlerinin değil olmasına niçin oldu
Sulama başlayınca sulanan tarlalarda salyangozlar arttı Müslüman olmayanlar bunlardan bol bol yedikleri için karaciğer hastalığına yakalandılar Bunun nedeni biraz zor anlaşıldı Oysa bir zooloji uzmanı, salyangozlarda asalak olarak yaşamış bir canlının varlığını ortaya çıkardıktan sonradan, hastalığın bu parazitten meydana geldiği belirlendi
* Endonezya'nın Borneo Adası'nda BM örgütü kadar 1950'li yıllarda DDT ile sıtma mücadelesi başladı Sonuçlar:
Köylülerin sazdan yapılmış damları çökmeye başladı Veba hastalığı salgını ortaya çıktı
Sıtma mücadelesi için, kırsal alanlardaki ker*** evlerin duvarlarına da DDT sıkılmıştı Buralarda yaşayan ve tırtılların düşmanı olan bazı böcekler öldüler Tırtıllar da düşmanları yok olduğu için çoğaldılar Kitle üremesi yapan bu tırtıllar saz damları yemeye başladılar Bunun sonucunda saz damlar çökmeye başladı
İlaçlama sonucunda, evlerdeki hamam böceklerinde DDT'ye karşısında bağışıklık meydana geldi Bu zehirli ilaç bunların vucudunda büyük miktarlarda birikti Bu biriken DDT besin zinciri aracılığıyla, önce onları yiyen kertenkelelere, onlardan da kedilere geçti Muhakkak bir süre sonra kediler ölmeye başladı Kediler azalınca meydan farelere kaldı ve kitle üremesi yaptılar Bu Nedenle veba hastalığı kaynağı yaratılmış oldu
Bütün burada artardığımızdan çıkarılması gereken bir netice var: Ekosistem içinde bir unsur çıkarıldığında oluşmuş doğal denge bozulur ve kendi içinde diğer unsurlara zincirleme bir tesir yaparak olumsuz açıdan etkiler
Bozulan ne?
İnsan vücudunun %98'i sudursıvıdır Su her gün minimum 1,5 litre içilmesi durum olan bir maddedir ve bunun içinde de insanların organizmalarına zorunlu olan mineraller vardır İnsan kayda değer bir organik zarara uğramadan 30 gün aç yaşayabilir ama 5 gün susamış yaşayamaz Su içindeki minerallerin anorganik maddelerin suya karışımı, benzer havadaki bozulma gibi insan sağlığını etkiler Mesela; kimya fabrikalarının ürettiği değişik zehirli maddeler, topraktan pozitif birleştirme nedeniyle atılan suni gübrelerdeki azotlu maddelerin yağmur sularıyla yeraltı su birikimlerine, nehirlere ve göllere karışması sonucunda içme suyunun bozulması çağdaşinsanın bulaşık tozu ve çamaşır tozu diye sözcük grubu ettiği zehirli artıkların kanalizasyonlardan dere ve denizlere taşınması, vb suyun arılığının korunamamasının yanısıra büyük bir sorun olarak, doğadaki diğer dengelerin bozulmasına paralel olarak iklim değişimleri ve bunun sonucunda dünya su reservlerinin azalması da beraberinde gelmektedir
İnsan varlığı suya duyduğu kadar besin maddesine de gereklilik duyar Beslenme maddeleri başlıca hayvansal gıdalardan fazla toprak ürünleridir Daha fazla üretim ve daha hoşürün elde yapabilmek için toprak zehirlenir, ürünler çürümemesi, kurtlanmaması için gene kimyasal maddelerle ilaçlanır Hayvansal gıda maddeleri de benzer şekilde kesintisiz zehirli maddelerle yardım edilerek daha ucuz ve daha bol, daha uzun vakit bozulmayan ve gösterişli hale getirilir Dolayısıyla doğanın tabii ürünü yerine insanlar kendi sağlıklarını korkutma eden, değişik hastalıkların kaynağı maddeleri gıda aracılığıyla 'afiyetle' yerler
Millet dünyamızda iklim dediğimiz, içinde dört mevsimi taşıyan yağmuruyla, karıyla, rüzgariyla yaşamına bir denge sağlamıştır Bunun değişimi mesela, aralıksız ısının ortalama 50 derece olması, ya da kasırgaların aralıksız ayla gelmesi, hiç yağmur yağmaması gibi değişmeler de insan varlığını tehdit eder Doğanın dengesinde önemli bir yeri olan Amazon ormanları bununla birlikte dünyanın akciğerleri görevini görebilen bir özelliğe sahiptir Bu ormanların hayasızca km2'ler halinde kesilip değil edilmesi, bu dengelerin bozulmasına sebep olacak etmenlerden biridir
Doğal dengeyi kim bozuyor?
Doğanın bozulmasında tek tek insanların sorumluluğunun ötesinde toplumsal sistem sorunu vardır
Yerküreyi umursamasız bir biçimde kâr hırsıyla talan eden, bu talan ile insan yaşamının (da) doğal temellerini, doğayı sarsmaya, yıkım etmeye yönelen kapitalizmin üst gelişme aşaması olan emperyalizmdir
Her yıl atmosfere bırakılan binlerce ton karbondioksit yüzünden tüm dünya, sıcaklık derecesi girderek artan ve dünya ikliminin olağan yapısını tehdit eden bir seraya dönüşmüş, ozon tabakası deliğinin büyümesi sonucunda dünya ultraviole mor ötesi ışınların zararlı etkilerine karşısında korunmasız, kimyasal gübre ve koruyucu maddeler yüzünden besin ürünleri zehirli ürünler, denizler va akarsular pislik yatakları, tarıma elverişli araziler plansız ve yoğun ziraat sonucunda, dünyanın akciğerleri tropik ormanlar, büyük boyutlarda kesim ve yangınlar sonucunda çöl ya da elverişsiz araziler haline gelmişlerdir Üretilen ürünün kalitesini yok, alıcının kazıklanmasını esas alan ve kazıklamada ürünün paketlenmesi ve dış görünümünün önemini bile 'serbest' kapitalist pazar ekonomisi doğru, bütün dünya çöp dağları ile çevrilmiştir
Bu olguların bir kaçı bile yeryüzündeki yaşamın ne ölçüde korkutma edildiğini ortaya koyabilmek için yeterlidir
Kapitalizmyayılımcılık kâr uğruna doğayı talan ediyor Yaşamın temelleri değil ediliyor
Yaşamın doğal temellerine sınıf mücadelesi yoluyla sahip çıkalım!
Doğanın talan edilmesine, hoyratça sömürülmesine dur diyelim!
*
Doğal dengeyi bozanlar?
Uzayda varolan milyarlarca yıldızdan biri de yerküredir Oysa dünyamızın şimdiye değin bilinen öteki yıldızlardan farkı; oluşumu sürecinde belirli şartlara emrindeki olarak, mikro organizmalardan, en gelişmiş canlı varlık olan insana dek değişik organizmaları da üzerinde taşımasıdır İnsan da dahil bütün canlı varlıkların yaşamlarını sürdürebilmelerinin önşartı, onların oluşumunu sağlayan doğal dengelerin korunmasıdır
Bu dengenin temel ögeleri güneş, hava, su, toprak ve gıda maddeleri dediğimiz organik maddelerdir Bu öğelerin hepsine pat diye veya yalnızca bir kısmına gereksinim duyan ve lakin bu öğelerden birinin olmaması, veya nitel bir değişime uğraması, canlı varlıkların yok olması demektir Doğa; sınıf, sınır, sistem tanımaz ve bu unsurlardaki minik bir bozukluğun tamiri bir insan ömrüne sığmayacak değin uzun bir süreci kapsar
Ekosistem nedir?
Ekosistem, özetle doğanın ekolojik sisteminin kısaltılmış adıdır Yani doğanın oluşturduğu denge sistemidir, bütünüdür Ekosistemin sınırları amaca tarafından değişir Mesela, dünyanın bütünü bir ekosistem olarak ele alınabileceği gibi, onun bir kıtası, bir kıtadaki bir bölge, bir bölgedeki çay havzası, bir denizin herhangi bir kesiti, bir kent, bir köy, bir çiftlik, bir havuz, hatta bir evin içindeki küçük bir akvaryum da birer ekosistem olarak ele alınabilir Bunların bir bölümü epeyce doğal, bir bölümü de insan etmeni kadar öbür derecelerle değiştirilmiş yapay ekosistemlerdir
Canlıların bir bölümü imalatçı, bir bölümü tüketicidir Bitki türleri çoğunlukla üreticidir Hayvan türleri ekosistemin tüketici parçalarıdır Mikro organizmalar ise, ekosistemde boylarından büyük işler yaparlar Onlar ayrıştırıcıdır Bitki ve hayvan atık ve artıklarını ayrıştırarak, ekosisteme geri kazandırırlar Atık ve bundan böyle maddeleri, ekosistemde, üreticiler tarafından bitmiş kullanılabilecek ülkü getirirler Ayrıştırıcılar olmasaydı, bir hesaba kadar tüm yeryüzü 100 m kalınlığında bir çöp tabakasıyla çizgili olurdu
Ekosistemin çeşitliliği, ilgili ekosistemi yaratıcı değişik parçaların, yer ve süre içinde gösterdikleri değişimlere emrindeki olarak, onların bir fonksiyonu şeklinde ortaya çıkmaktadır Yeryüzü üstünde öbür ekosistem tipleri vardır Orman ekosistemi, dağ ekosistemi, bataklık ekosistemi, tarım ekosistemi, çöl ekosistemi, deniz ekosistemi bunlardan bazılarıdır
Ormanlarla buruşuk olan sağlıklı bir ekosistem, tümör tahrip edildiği taktirde oradaki toprakların erozyon aracılığıyla kaybolması ile, vakit içinde önce bozkır, sonradan da çöl ekosistemi haline dönüşür Yağışın, suyun ve üretici konumundaki bitki örtüsünün tatmin edici ölçüde bulunmadığı ortamlarda çöl ekosistemi başat olur
Orman ekosistemleri kendi kendine yeterli ve egemen ekosistemlerdir Orada yaşamış üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar aralarında bir denge vardır Büyük Kasaba ekosistemleri ise, tek bir türün, yani insan türünün, çevresindeki doğal ve sanki doğal haldeki diğer ekosistemlere bağımlı olarak yaşayabileceği şekilde düzenlenmişlerdir Bu açıdan bakınca kentler, yeryüzü üzerindeki en sıvı ekosistemlerdir Nitekim, şehir ekosistemine olan girdi ve çıktıların yolu kapatılırsa, veya kentler savaşlarda olduğu gibi kuşatılırsa, adamakıllı dışarıdaki diğer ekosistemlere bağımlı olan bu ekosistemler, kısa zamanda çökecek ve düşecektir
Ekosistemin görevi nedir?
Ekosistemin başlıca görevi, o sistemde doğal olarak yaşamış canlı ve cansıztürlerin nesillerinin sürdürülmesidir Belirtilmiş bir ekosistem içinde, o sistemin özelliklerine alt olarak, açıklanmış canlı türleri yaşar bu nedenle Sibirya'da diğer, Arabistan'da başka türler bulunur Tuz gölünde başka, Beyşehir gölünde başka canlı türleri yaşar
Bir ekosistemin görevi, kendi içinde çeşitliliği devam ettirmek ve oradaki türlerin nesillerinin sürdürülmesini sağlamaktır Bu sürdürme bilinçli bir işlem değil, sonuçtur
Ekosistemin doğal canlı ve cansız öğelerinin değişmesi ve bozulması (toprak erozyonu, bitki örtüsünün kaldırılması, su kaynaklarının azalması, değil edilmesi vb) ekosistemin görevini yerine getiremez hale gelmesine yol açar Ekosistemin doğal dengesinin bozulması laf konusu ekosistemlerde böylece fazla canlı türünün yok olmasına niçin olmuş ve olmaktadır Bir hesaba göre, yeryüzü ekosisteminde günde 150 türün nesli tükenmektedir
Ekolojik denge (doğal denge) nedir?
Ekosistemin parçaları (ister bitki türü, ister iklim, isterse toprak olsun) onbinlerce ve hatta milyonlarca takvim bir vakit süreci içinde evrimleşerek ortaya çıkmışlardır Uzun vakit içindeki bu evrimleşmeye emrindeki olarak canlı ve cansız parçalar arasında dengeli bir düzen ve fazla ince ayarlanmış bir ahenk vardır Her parça birbirleriyle, öbür derecelerde ilişkilidir Ekosistemin sağlıklı işlemesi için, sistem içinde her bir parçanın ayrı bir işlevi ve görevi oluştu Parçalar bu görevlerini farklı zamanlarda ve öbür koşullarda yerine getirebilirler Ekosistemin parçalarından herhangi biri bozulursa veya o parça sistemden çıkarılırsa, ekosistem verimli çalışamaz zamanla bozulur ve önceki görevini yapamaz ışık halkası kazanç
Meselenin daha iyi anlaşılması için geçmişten iki örnek verelim:
* Mısır'da Nil nehri üstünde 1968 yılında zamanın 'mühendislik harikası' olarak adlandırılan Asuvan Barajı yapılmıştı Kasıt, elektrik enerjisi üretme ve sulama suyu elde etme idi Bu barajın işletmeye açılmasından kısa bir zaman sonra; delta tarafında kalan topraklar çoraklaşmaya, çay ağzındaki denizde yaşamış balık türlerinin birçok yok olmaya, tanıdık olmayan uyruklu insanlarda bir karaciğer hastalığı gitgide artmaya başladı
Baraj bu bölgede şu olumsuz etkiyi yapmıştı:
Baraj yapılmadan önce Nil nehri tarım bakımından fazla verimli, zengin alivyonlu topraklar taşıyor ve bunlarla Nil deltasını doğal gübrelerle gübreliyordu Keza bu deltayı suluyordu Baraj yapılınca doğal gübreleme durdu, bununla birlikte kurak bir alan meydana geldi Bunun sonucunda deniz suyu ve şiddetli buharlaşmayla delta toprakları tuzlandı ve çoraklaştı
Nil nehri, baraj yapılmadan önce, denize döküldüğü kısımda yaşayan balıklara oldukça çok oksijen getiriyordu Bu sular barajla tutulunca, ayrıca oksijen akımı, keza de balıklar için yem olabilecek bir takım organik madde taşınması ortadan kalktı Bütün bunlarda ekolojik dengeyi bozarak bir takım balık türlerinin değil olmasına niçin oldu
Sulama başlayınca sulanan tarlalarda salyangozlar arttı Müslüman olmayanlar bunlardan bol bol yedikleri için karaciğer hastalığına yakalandılar Bunun nedeni biraz zor anlaşıldı Oysa bir zooloji uzmanı, salyangozlarda asalak olarak yaşamış bir canlının varlığını ortaya çıkardıktan sonradan, hastalığın bu parazitten meydana geldiği belirlendi
* Endonezya'nın Borneo Adası'nda BM örgütü kadar 1950'li yıllarda DDT ile sıtma mücadelesi başladı Sonuçlar:
Köylülerin sazdan yapılmış damları çökmeye başladı Veba hastalığı salgını ortaya çıktı
Sıtma mücadelesi için, kırsal alanlardaki ker*** evlerin duvarlarına da DDT sıkılmıştı Buralarda yaşayan ve tırtılların düşmanı olan bazı böcekler öldüler Tırtıllar da düşmanları yok olduğu için çoğaldılar Kitle üremesi yapan bu tırtıllar saz damları yemeye başladılar Bunun sonucunda saz damlar çökmeye başladı
İlaçlama sonucunda, evlerdeki hamam böceklerinde DDT'ye karşısında bağışıklık meydana geldi Bu zehirli ilaç bunların vucudunda büyük miktarlarda birikti Bu biriken DDT besin zinciri aracılığıyla, önce onları yiyen kertenkelelere, onlardan da kedilere geçti Muhakkak bir süre sonra kediler ölmeye başladı Kediler azalınca meydan farelere kaldı ve kitle üremesi yaptılar Bu Nedenle veba hastalığı kaynağı yaratılmış oldu
Bütün burada artardığımızdan çıkarılması gereken bir netice var: Ekosistem içinde bir unsur çıkarıldığında oluşmuş doğal denge bozulur ve kendi içinde diğer unsurlara zincirleme bir tesir yaparak olumsuz açıdan etkiler
Bozulan ne?
İnsan vücudunun %98'i sudursıvıdır Su her gün minimum 1,5 litre içilmesi durum olan bir maddedir ve bunun içinde de insanların organizmalarına zorunlu olan mineraller vardır İnsan kayda değer bir organik zarara uğramadan 30 gün aç yaşayabilir ama 5 gün susamış yaşayamaz Su içindeki minerallerin anorganik maddelerin suya karışımı, benzer havadaki bozulma gibi insan sağlığını etkiler Mesela; kimya fabrikalarının ürettiği değişik zehirli maddeler, topraktan pozitif birleştirme nedeniyle atılan suni gübrelerdeki azotlu maddelerin yağmur sularıyla yeraltı su birikimlerine, nehirlere ve göllere karışması sonucunda içme suyunun bozulması çağdaşinsanın bulaşık tozu ve çamaşır tozu diye sözcük grubu ettiği zehirli artıkların kanalizasyonlardan dere ve denizlere taşınması, vb suyun arılığının korunamamasının yanısıra büyük bir sorun olarak, doğadaki diğer dengelerin bozulmasına paralel olarak iklim değişimleri ve bunun sonucunda dünya su reservlerinin azalması da beraberinde gelmektedir
İnsan varlığı suya duyduğu kadar besin maddesine de gereklilik duyar Beslenme maddeleri başlıca hayvansal gıdalardan fazla toprak ürünleridir Daha fazla üretim ve daha hoşürün elde yapabilmek için toprak zehirlenir, ürünler çürümemesi, kurtlanmaması için gene kimyasal maddelerle ilaçlanır Hayvansal gıda maddeleri de benzer şekilde kesintisiz zehirli maddelerle yardım edilerek daha ucuz ve daha bol, daha uzun vakit bozulmayan ve gösterişli hale getirilir Dolayısıyla doğanın tabii ürünü yerine insanlar kendi sağlıklarını korkutma eden, değişik hastalıkların kaynağı maddeleri gıda aracılığıyla 'afiyetle' yerler
Millet dünyamızda iklim dediğimiz, içinde dört mevsimi taşıyan yağmuruyla, karıyla, rüzgariyla yaşamına bir denge sağlamıştır Bunun değişimi mesela, aralıksız ısının ortalama 50 derece olması, ya da kasırgaların aralıksız ayla gelmesi, hiç yağmur yağmaması gibi değişmeler de insan varlığını tehdit eder Doğanın dengesinde önemli bir yeri olan Amazon ormanları bununla birlikte dünyanın akciğerleri görevini görebilen bir özelliğe sahiptir Bu ormanların hayasızca km2'ler halinde kesilip değil edilmesi, bu dengelerin bozulmasına sebep olacak etmenlerden biridir
Doğal dengeyi kim bozuyor?
Doğanın bozulmasında tek tek insanların sorumluluğunun ötesinde toplumsal sistem sorunu vardır
Yerküreyi umursamasız bir biçimde kâr hırsıyla talan eden, bu talan ile insan yaşamının (da) doğal temellerini, doğayı sarsmaya, yıkım etmeye yönelen kapitalizmin üst gelişme aşaması olan emperyalizmdir
Her yıl atmosfere bırakılan binlerce ton karbondioksit yüzünden tüm dünya, sıcaklık derecesi girderek artan ve dünya ikliminin olağan yapısını tehdit eden bir seraya dönüşmüş, ozon tabakası deliğinin büyümesi sonucunda dünya ultraviole mor ötesi ışınların zararlı etkilerine karşısında korunmasız, kimyasal gübre ve koruyucu maddeler yüzünden besin ürünleri zehirli ürünler, denizler va akarsular pislik yatakları, tarıma elverişli araziler plansız ve yoğun ziraat sonucunda, dünyanın akciğerleri tropik ormanlar, büyük boyutlarda kesim ve yangınlar sonucunda çöl ya da elverişsiz araziler haline gelmişlerdir Üretilen ürünün kalitesini yok, alıcının kazıklanmasını esas alan ve kazıklamada ürünün paketlenmesi ve dış görünümünün önemini bile 'serbest' kapitalist pazar ekonomisi doğru, bütün dünya çöp dağları ile çevrilmiştir
Bu olguların bir kaçı bile yeryüzündeki yaşamın ne ölçüde korkutma edildiğini ortaya koyabilmek için yeterlidir
Kapitalizmyayılımcılık kâr uğruna doğayı talan ediyor Yaşamın temelleri değil ediliyor
Yaşamın doğal temellerine sınıf mücadelesi yoluyla sahip çıkalım!
Doğanın talan edilmesine, hoyratça sömürülmesine dur diyelim!
*