Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Doğruluk Sâdıkların İşidir

Doğruluk Sâdıkların İşidir

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
37
F-D Coin
19
Doğru düşünce, doğru söz, doğru davranış manâlarını ihtiva eden sıdk; Hakk yolcusunun her çeşit yalana karşı kapanıp, hayatını doğruluğa göre planlaması, sadâkatin emin bir temsilcisi olması; diğer bir tabirle, duygu, düşünce, söz ve davranışlarında doğruluğu tabiatının bir parçası haline getirip, şahsî hayatından insanlarla olan muamelesine, hakkı ilan adına şehâdetinden mizahlarına kadar; hattâ “Her zaman doğrularla beraber olun!
(Tevbe119) fehvâsınca, dost ve arkadaş çevresi itibariyle hep doğruluk aramasıdır ki; hadisin ifadesiyle böyleleri yüce anda “sıddîk, aksine olarak yalanlarla içlidışlı yaşayan ve hayatını hilâfı vâkiler çizgisinde sürdürenler de o ulu anda “kezzâb olarak kaydedilir (Buhâri, Edeb, 69)

KUR’AN BİZE DOĞRULUĞU EMREDİYOR

Kur’ân, değişik âyetleriyle, gerçek mü’min olmayı, insanın söz ve davranışlarından iç âlemine kadar her hal ve tavrını sıdka göre dizayn etmesine ve sadâkat etrafında örgülemesine bağlamıştır Ayrıca böyle bir tanzim ve düzenlemeyi de dünyevî mutluluk ve uhrevî saadetin esası saymıştır İşte Beyânı Sıdk’tan birkaç pırlanta:

De ki: “Rabbim! Gireceğim yere doğrulukla girmeye, çıkacağım yerden doğrulukla çıkmaya beni muvaffak eyle! (İsra80)

“Bana sonrakiler içinde bir lisânı sıdk (ve bir yâdı cemil) lûtfeyle! (Şuara84)

“İman edenleri Rableri nezdinde kademi sıdk (ve hüsnü istikbâl)le müjdele! (Yunus2)

Şüphesiz müttakîler, cennet bahçelerinde ve ırmaklar başında, O gücü her şeye yeten Sultanlar Sultanı’nın nezdinde sıdk oturağı (ve otağında)dırlar (Kamer5455)

YARDIMCISIDIR DOĞRULARIN ALLAH!

Sıdk, Hakk’a ulaştıran yolların en sağlamı, sâdıklar da bu vuslatın talihli namzetleridir Sıdk, amelin rûhu ve özü, düşünce istikametinin de en yanıltmaz mihengidir Sıdkla mü’min münafıktan, ehli cennet de ashâbı nârdan ayrılır Sıdk, peygamber olmayanlarda bir peygamberlik sıfatıdır ve bu sıfat sayesinde halâyık ve kapı kulları, sultanlarla aynı nimetleri paylaşırlar Allah bu dîni mübînin başlangıcında, hem onun tebliğcisini hem de bu İlâhî mesaja ilk defa “evet deyip koşanı sıdkıyla tavsif ederek “Sıdk mesajıyla gelen ve O’nu gönülden tasdik eden (Zümer33) diyerek tebcil buyurmuştur

Sıdk; ferdin, amel ve davranış bütünlüğünü koruyup, tehlike anında ve yalanla kurtulması söz konusu olduğu yerlerde bile, gizliaçık iç ve dış ayrılığına düşmemesi, düşünce ve davranış mutâbakatını yakalayabilmek için halden hale girmesi ve kıvrım kıvrım kıvranmasıdır ki; Hz Cüneyd “Sâdık kimse günde kırk defa halden hale döner durur; mürâî ise, kırk sene ızdırapsız olduğu yerde kalır (Kuşeyrî, erRisâletü’lKuşeyriyye, s 211) der

Sıdkın en aşağı mertebesi, şahsın içdış, gizliaçık her halinin aynı çizgide cereyan etmesidir Bundan sonra duygu, düşünce, tasavvur ve niyetlerde sâdık olma derecesi gelir Bu itibarla sâdıklar, söz ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan kahramanlar; sıddîklar da, hayal, tasavvur, duygu, düşünce hattâ mimiklerine kadar her hal ve tavırları doğruluğa kilitlenmiş Hakk eri babayiğitlerdir

İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrâh;
Yardımcısıdır doğruların Hz Allah (cc)!







DOĞRULUKLA HAREKET EDEN TAKILIP YOLLARDA KALMAZ

Hz Adem’in alnında tevbe nûrunu parlatan doğruluktur

Dünyanın tûfana gömüldüğü bir dönemde, tufan peygamberine sefînei necât olan sıdktır

Alev alev ateşler içinde Hz Halil’i berd u selâma ulaştıran sıdktır

Evet o, âdiyât içinde emekleyip duran kimseleri hârikulâdeliklere yükselten bir peyk ve varlığın perde arkası kapılarını açan sırlı bir anahtardır

O peykle seyahat eden takılıp yollarda kalmaz, o anahtarı kullananın da yüzüne kapılar kapanmaz Bu engin mülâhaza, âşıklar sultanı Hz Mevlânâ tarafından ne hoş terennüm edilir

“Âşığın sıdkı cansızlara da tesir eder; insanın kalbine müessir olması neden tuhaf sayılsın? Hz Musa’nın sıdkı; dağa, asâya, hattâ o muhteşem deryâya bile tesir etmişti (Hz Musa’nın, Tur dağındaki tecelli esnasında asâsının yılan olduğu, (TâHâ1720) Benî İsrâil’i Nil’den geçirirken onu deryâya çalınca, on iki yolun açıldığına işaret ediyor ki, (Şuara63) bunların hepsi Kur’ân âyetleriyle sabittir) Hz Ahmed’in sıdkı ise Ay’ın cemâline, hattâ o parlak Güneş’e tesir etmişti




Alıntıdır
 
858,506Konular
983,095Mesajlar
33,116Kullanıcılar
TrsweozZSon üye
Üst Alt