Doğu anadolu bölgesinin kültürel özellikleri

Doğu anadolu bölgesi kültürel özellikleri,
Doğu anadolunun kültürel özellikleri,
Doğu anadolu bölgesindeki kültürel özellikler

Erzincan
Doğu Anadolu Bölgesi'nde Fırat'ın yukarı kısmında bulunan Erzincan, Anadolu'nun en eski kültür merkezlerinden birisidir Erzincan, kültürel zenginliği değin doğal güzellikleri, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cenneti Dağlar ve platolarla buruşuk Erzincan'ın batısında çam korulukları ve çalılıklarla çizgili yemyeşil Refahiye, Kemah, Kemaliye yer alıyor Yöre halkının konukseverliği ve kentin mimarisinin ilginçliğinin yanında yörede yer alan Karanlık Boğazdaki rafting parkurunda neşeli vakit geçirebilirsiniz

Mama Hatun Külliyesi

Saltukoğulları Hükümdarı II İzzettin'in kızı olan Mama Hatun, Tercan'da Orta Devir Türk mimarisinin en ilginç ve önemli eseri kervansaray, hamam, mescit ve kendi türbesinden oluşan büyük bir külliye yapı ettirmiş Görülmeye layık

Girlevik Çağlayanı

Erzincanın 29 km güneydoğusunda yer alan Girlevik Çağlayanı, doğal güzelliği ile meşhur piknik alanı Suyun kışın donmasıyla oluşan sarkıtlarda buz ve kaya tırmanışına da olanak veren Çağlayan, coşkuyla akan gür suları ve yeşil dokusuyla bölgenin cenneti

Erzurum

Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimi Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan büyük kasaba son yıllarda kış turizminin en kayda değer merkezlerinden biri halini aldı Kentin en önemli eserlerinden Çifte Minareli Medrese ise, avlulu, 2 katlı, 4 eyvanlı medrese türünün en anıtsal örneklerinden Çifte Minareli Medresenin arkasında Üç Kümbetler yer alıyor ama, bunların en ünlüsü Emir Saltuka ait olanı 13 yüzyıl Hatuniye Türbesi Sultan Alaettin Keykubat'ın kızı için yapılmış Yeniden 13 yüzyılın bol kiremitli Yakutiye Medresesi Selçuklu mimarisinin diğer bir yüzünü yansıtıyor

Erzurum'dan Artvin ve Karadeniz yönünde 120 km uzaklıktaki sırça gibi parlak bir görünümü olan Tortum Gölü civarına Türkiye'nin en ağırbaşlı yöresi denilebilir Gölün Kuzey ucunda, 47 metreden düşen Tortum çağlayanını gezmenizi öneririz Kenti gezerken, mücevheratçılıkta kullanılan Erzurum Oltu Taşı (siyah taşı) görmemek muhtemel değil

Kars

Karsda görülecek en önemli tarihi eser Kars Kalesi Düşey yamaçlı tepenin üzerindeki kale 1152de Saltuklular göre üretilmiş Karstan doğuya, sınıra içten 45 km uzaklıkta Ani Harabeleri bulunuyor Burada Selçuklu eserleri ile kiliseler emrindeki yandan Sarıkamış Kış Sporları ve Kayak Tesisleri ve Kars Müzesi kentin görülecek yerlerinden

Ani

Ani, Hıristiyan Ermeni inanışınca kutsal sayılıyor Adını İran, Eti ve Roma tanrılarından aldığı söyleniyor Milattan önce bir kale kenti olarak kurulan Ani, X yüzyılda Bagrat oğulları sülalesinden Ermeni hükümdarlara başkentlik yapmış Doğu yönünde Arpaçaya inen kayalıkların eteğinde Prens Dikran Honentsin yaptırdığı Surp Kirkor Kilisesi bulunuyor İçi fresklerle süslü kilise epeyce iyi durumda 1036 yılında üretilmiş Surp Pirgiç (Halaskar) Kilisesi ise yörede Keçeli Kilise diye de biliniyor 1038de yapılan Surp Hovannes (Apostol) Kilisesinden günümüze pek bir şey ulaşamamış Kuzeybatı tarafında aynı adı taşıyan üç kilise bulunuyor Bunlardan Surp Kirkor Abugamrents Kilisesi 994de yapılmış ve Aziz Kirkor Lusaroviçe adanmış Kentin ortasındaki kervansarayın ise fakat kalıntısı günümüze dek gelebilmiş

Sancı

1650 metre yüksekliğindeki bir yaylada yer alan Sızı, adını yanında heybetle yükselen dağdan almış Türkiye'ye en yüksekten bakabileceğiniz, doğuya açılan kapı Sancı, tarih her tarafında çok sayıda kavim ve medeniyete konut sahipliği yapmış Ağrı, yazın dağcılık ve doğa yürüyüşüne, kış mevsiminde kayak sporuna kullanışlı parkurlara sahip efsanevi dağı ile doğunun turizm merkezleri aralarında yer alıyor

İshak Paşa Sarayı

1789' da vezir olan Hasan Paşanın oğlu İshak Paşanın Doğu Beyazıt'ta bir yığın üstünde, yaptırdığı saray, 360'ı bulan oda ve salonları ile Osmanlı saray teşkilatının tipik bir örneği 760 m2'lik bir alanı kaplayan sarayın yapımının 99 sene sürdüğü söyleniyor Uşeklinde, iç içe iki avlu çevresinde toplanmış binalarının mimarisinde (camiharem daireleriaşevihamam, selamlıkmerasim ve ağırlama salonutürbe vs) mükemmel taş işçiliği, oymacılığında ve duvar süslemelerinde ise Fars, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin müşterek etkisi başat

Sancı Dağı

Türkiye'nin en yüksek dağı olan Sızı Dağı (5165 m) jeolojik konumu ve Büyük Tufandan sonra Nuh'un gemisine ev sahipliği yapması dolayısıyla efsanevi özelliği olan bir dağ İncil ve Tevrat'ta da adı geçen dağa, turizm açısından manâlı bir konum kazandıran yaygın inanca tarafından; Nuh Peygamber vaktinde yeryüzünü kötülükler kaplamış Tanrı, insanlara bir ders atamak amacı ile Nuh'a bir gemi yapmasını emretmiş Nuh Peygamber, gemiye eşi, oğulları, oğullarının eşleri ile birlikte yeryüzünde yer alan tüm canlı türlerinden 7 erkek, 7 kadınsı, sürüngenlerden 2 erkek, 2 kadınsı, tatmin edici yiyecek de alarak binmiş 7 gün daha sonra 40 gün 40 gece süren tufan sonucunda gemidekilerin dıştan kalan bütün canlılar yok olmuş Suların çekilmesi ile gemi, Sancı Dağı'na yerleşik ve içindeki canlılar keyifle gemiden ayrılarak yeryüzüne dağılmışlar

Bitlis
Bitlisin, kıyı turizmi ve su sporları açısından gelişmeye açık sahillerinde 4 ay yüzme imkanı var Bitlis Büryan kebabı yörenin ünlü yemeği Oğlak etinden yapılan bu yemek yemek ancak yaz aylarında yenebiliyor Halen yapılmakta olan kök boyalı rengarenk kilimlerden, halılardan, toprak çanakçömleklerden, Ahlatta yapılan herkes sanat eseri olan bastonlardan satın alabilirsiniz Ayrıca Hizan fındığı, Adilcevaz cevizi, Mutki kara kovan balı ve küp peyniri tadılması gereken yöresel lezzetlerden

Nemrut Dağı ve Krater Gölleri
Bir doğa harikası olan Nemrut Dağı her sene bilhassa yaz aylarında çok sayıda tanıdık olmayan ve yerli turistin gözdesi Nemrut Dağı yanardağ ağzı alanı içerisinde oldukça büyük iki göl var Biri soğuk, diğeri sıcak 3 bin metre yükseklikte heybetli bir volkanik çanak Binlerce sene önce patlamış, su giderini tıkayarak Van Gölü'nün oluşmasına sebep olmuş Başlıca acayip olan kraterin kenarı Bütün sırtta araçtan inip zirveye kadar yürümek mümkün: Sadece 20 dakika

Ahlat Mezarlığı
Türkiyedeki en güzel İslam mezarlığı olan Ahlat Mezarlığı, 200 dönümlük alan üzerinde, birçok 2 metreden yüksek binlerce dikilitaşla çarpıcı bir görünüm oluşturuyor Taşların en hoş ve eski olanları 1718 yüzyıla ait Bir kısmı 13 yüzyılda Moğol hakimiyeti aşağıda hüküm sürmüş lokal beylerin mezarları Diğerleri ise Karakoyunlu ve Akkoyunlu dönemlerinden

Van
Van; Ahdamar Kilisesi, kaleler kentiolarak anılmasını sağlayan kaleleri, dünyaca meşhur kedisi, Van Gölü ve pek çok turizm aktivitesine olasılık veren coğrafyası ile Doğu'nun en önemli turizm merkezlerinden biri Keza Van' a 20 km uzaklıkta, doğal plajları ve yeşilliği ile Edremit, yeşillikler aralarında doğal plajları ile Gevaş, Vana 80 km uzaklıkta, iki çayın birleştiği yerde bir vadi içerisinde ormanlık, güzel manzaralı Çatak ile Van Gölü' nün sahilinde Süphan Dağı karşı doğal plajları ve meyve bahçeleri ile ünlü Amik gezilecek yerlerden Hala geleneksel yaşamın kayda değer bir parçası olarak, Van'da kadınlar, mavi, kırmızı ve beyaz örneklerle harikulade kilimler dokuyor Kentte satılan galerilerden bu halı ve kilimlerden satın alabilirsiniz

Van Gölü
Van iline adını veren Van Gölü Türkiye'nin ve dünyanın en büyük soda gölü (3738 km2) Dört tarafı yüksek dağlarla cepheli Van Gölünün içinde Ahdamar, Adır, Çarpanak, ve Kuş adaları elde etmek üzere 4 ada bulunuyor Tarih boyu Yüksek Deniz, Nairi Denizi ve Yukarı Deniz dendiği gibi Deryaçe (Küçük Deniz) adını da almış Sabunsuz köpük veren Van Gölünde yöre kadınları hiçbir temizlik maddesi kullanmadan çamaşır yıkarlar Sahil baştan başa yapılaşma ile bozulmamış koylar, yeşil bitki örtüsüyle sarılmış kıyılar görülmeye değer

Ahdamar Adası
Van Gölündeki adalardan en büyüğü olan Ahdamar Adası, üzerindeki kilisesi ile ünlü 900'lü yılların başında Kral Gagik göre yaptırılmış olan kilise taş işçiliğinin en seçkin örneklerinden Kutsal Haç namına Vaspurakan Kralı I Gagik kadar Keşiş Manuel'e yaptırılmış Kilisenin figürlü repertuarı epeyce zengin Bunun yanına, İncil ve Tevrat'tan gücenmiş çeşitli sahneler bulunuyor

Van Kalesi
Kent merkezine 5 km uzaklıkta Urartu kalelerinin en görkemlilerinden Yapım tarihi MÖ 9 yüzyıl Büyük bölümü ayakta kalan kalenin kuzeybatı ucundaki Sardur burcunda I Sarduri'ye ait olan, Asur tırnak yazısı ile yazılı, bilinen en eski Urartu yazıtı bulunuyor

Halime Hatun Kümbeti
Selçuklu mimarisinin izlerini içeren Halime Hatun Kümbeti, 1358 yılında Karakoyunlular tarafından yaptırılmış Çevresinde tarihi bir mezarlık mevcut

Süphan Dağı

Sönmüş bir volkan olan Süphan Dağı (4058 m), Anadolu'nun üçüncü yüksek doruğu Doruk bir örtü buzulu ile kaplı Çoğunlukla doğu yüzünden tırmanış yapılan Süphan Dağında en yerinde zaman yaz ayları

ELAZIĞ

Tarihi Harput Kalesi, Hazar Gölü, Karakaya ve Keban Baraj Gölü, kayak merkezi ve Buzluk Mağarasıyla kayda değer turizm merkezlerinden
Harput Kalesi'nin bulunduğu tepenin eteğinde resmileşmiş bir kent
Hazar Gölü, Elazığ'a 22 km uzaklıkta, Hazar Baba ve Astar Dağları arasına sıkışmış tektonik bir göl İki plajı
Mavi Bayrak sahibi olan Hazar Gölü, kıyılarında her cins su sporuna ve balık avcılığına olanak tanıyor

Malatya

Yukarı Fırat Havzasında bulunan Malatya, coğrafi konumu, tarihi kervan yollarının ünlü Kral Yolu ve Ipekli Yolu üstünde bulunması ve sahip olduğu varlıklı su kaynakları sebebiyle, Neolitik Çağdan bu yandan yerleşimlere sahne olmuş Malatya'yı çevreleyen bölgede gezilebilecek pek çok yer mevcut Sultansuyu'nda, yalnızca safkan Arap atlarını izlemekle kalmaz, keza bu büyüleyici yer yakınında Sultansuyu Barajı'nın oluşturduğu göl kenarında uzun yürüyüşler de yapabilirsiniz bununla beraber Türkiye'nin kayısı yetiştirme merkezi olan Malatya'da, fazla nefis kayısıların yanı sıra diğer taze ve kuru meyvelerle de karşılaşacaksınız Leziz bir ağız tadı tadına sahip olan Malatya mutfağında etin ve bulgurun manâlı bir yeri var Başlıca bulgur ve diğer malzemelerin karışımıyla yapılan 70 cins köfte bulunuyor

Bingöl
Bu bölgede adı efsanelere geçmiş bu yöreye Bingöladını verilmiş Kaleleri, kayak merkezi ve yüzen adası ile alaka çeken bir yöre Bingöl ve çevresi Urartu, Asur, Pers, Roma, Arap, Selçuklu, Saltuk, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı dönemlerini yaşamış Yörede üretilen dut pekmezi ve Bingöl balı, Bingölün yöresel lezzetlerinden *