Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Hengam devir kimi besinler medyanın da tesiri ile abartılı bir formda öne çıkarılır, büyük yararlar sağladığından kelam edilir. Bazen bilakis o besinler gözden düşer, velev o eserlerin zararlı olduğu bile söylenebilir. Döner ise, her hengam tartışmanın dışında kalan ve sevilen bir yiyecek olarak bilinir. Ama son devirlerde dönerin de sıhhatsiz bir besin olduğuna dair tartışmalar gündeme gelmektedir.
Halbuki döner; biyolojik kıymeti yüksek, uygun kalite protein kaynağıdır. Ayrıyeten A ve bilhassa B öbeği vitaminleri ile demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri bakımından da zengindir. Gerçi yapılan ilmî araştırmalarda kırmızı et konumuna su eserlerini tercih eden topluluklarda koroner kalp marazının daha az görüldüğü saptanmıştır. Gelgelelim bu durum hiç al et yenilmemesi gerektiği manasına gelmemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; koyun ve kuzu eti mahalline yağsız, dana etinin tercih edilmesi istikametindedir.
Etler hangi yolla pişirilirse pişirilsin hafif yahut orta sıcaklıkta uzunca bir vadede pişirilmelidir. Aksi taktirde çok yüksek sıcaklık et proteinlerini katılaştırarak suyunun kaybına ve lezzetinin azalmasına neden olmaktadır. Bilhassa kuru sıcaklıkta pişirilen etlerde bu hususa dikkat edilmelidir. Yüksek sıcaklık aşamasında pişen etlerin protein ve birtakım vitamin bedellerinde bir ölçü azalma olabilir. Pişirme etin sindirimini kolaylaştırır, lezzetini artırır. Haşlama, ızgara ve buğulama formülüyle pişirilen etlerin sindirimi, yağda kızarmış etlere nazaran daha kolaydır. Ayrıyeten yağda kızarmış yahut ateşe çok yakın ızgara edilmiş etlerde kanser yapıcı nitrozamin, akrolein, akrilamid üzere zararlı kimyasallar oluşabilir. Bahsedilen bu kanserojen öğeler uzun vadede vücutta birikerek sıhhati tehdit etmektedir. Bu nedenle yanmış, kararmış olan kısımlarının yenilmemesi gerekir. Teklifler, birinci etapta ateşten 30 cm sonrasında ise yaklaşık 20 cm uzaklıkta etlerin ağır ağır pişirilmesi cephesindedir. Etin pişirilmesinde, iç sıcaklığının 70ºC üstüne çıkması mikropların ölmesi bakımından gereklidir.
Bu bağlamda döner satın alınırken, etin odun ateşine yahut ocağa çok yakın olmamasına, etin yanmış yahut kanlı bir halde sunulmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıyeten yol kenarında uluorta pişirilen, egzoz dumanından olumsuz cihette etkilenen, hijyen kurallarının hiçe sayıldığı düşünülen işletmelerden döner alınmamasında yarar vardır. Döneri hazırlayan sanatkarın önlüğünün ve tırnaklarının aklığından servisi gerçekleştiren garsonun görünümüne kadar umum mealde dikkat edilmesi gereken pek çok prensip vardır.
Münhasıran son yıllarda tüketicilerin daha da bilinçlenmesi ile Türkiye’deki işletmeler kendilerini daha da geliştirme yoluna gitmekte, her geçen gün daha sağlıklı ve lezzetli eserler sunmaya çalışmaktadır. ISO yahut HACCP üzere dokümanlar almak için daha özverili çalışan firmalar olduğu üzere bir o kadar ilgisiz, para odaklı işletmelerin olduğu da unutulmamalıdır. Burada iş tüketiciye düşmektedir. Otokontrol kişinin kendi inisiyatifinde olmalıdır.
Halbuki döner; biyolojik kıymeti yüksek, uygun kalite protein kaynağıdır. Ayrıyeten A ve bilhassa B öbeği vitaminleri ile demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri bakımından da zengindir. Gerçi yapılan ilmî araştırmalarda kırmızı et konumuna su eserlerini tercih eden topluluklarda koroner kalp marazının daha az görüldüğü saptanmıştır. Gelgelelim bu durum hiç al et yenilmemesi gerektiği manasına gelmemektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; koyun ve kuzu eti mahalline yağsız, dana etinin tercih edilmesi istikametindedir.
Etler hangi yolla pişirilirse pişirilsin hafif yahut orta sıcaklıkta uzunca bir vadede pişirilmelidir. Aksi taktirde çok yüksek sıcaklık et proteinlerini katılaştırarak suyunun kaybına ve lezzetinin azalmasına neden olmaktadır. Bilhassa kuru sıcaklıkta pişirilen etlerde bu hususa dikkat edilmelidir. Yüksek sıcaklık aşamasında pişen etlerin protein ve birtakım vitamin bedellerinde bir ölçü azalma olabilir. Pişirme etin sindirimini kolaylaştırır, lezzetini artırır. Haşlama, ızgara ve buğulama formülüyle pişirilen etlerin sindirimi, yağda kızarmış etlere nazaran daha kolaydır. Ayrıyeten yağda kızarmış yahut ateşe çok yakın ızgara edilmiş etlerde kanser yapıcı nitrozamin, akrolein, akrilamid üzere zararlı kimyasallar oluşabilir. Bahsedilen bu kanserojen öğeler uzun vadede vücutta birikerek sıhhati tehdit etmektedir. Bu nedenle yanmış, kararmış olan kısımlarının yenilmemesi gerekir. Teklifler, birinci etapta ateşten 30 cm sonrasında ise yaklaşık 20 cm uzaklıkta etlerin ağır ağır pişirilmesi cephesindedir. Etin pişirilmesinde, iç sıcaklığının 70ºC üstüne çıkması mikropların ölmesi bakımından gereklidir.
Bu bağlamda döner satın alınırken, etin odun ateşine yahut ocağa çok yakın olmamasına, etin yanmış yahut kanlı bir halde sunulmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıyeten yol kenarında uluorta pişirilen, egzoz dumanından olumsuz cihette etkilenen, hijyen kurallarının hiçe sayıldığı düşünülen işletmelerden döner alınmamasında yarar vardır. Döneri hazırlayan sanatkarın önlüğünün ve tırnaklarının aklığından servisi gerçekleştiren garsonun görünümüne kadar umum mealde dikkat edilmesi gereken pek çok prensip vardır.
Münhasıran son yıllarda tüketicilerin daha da bilinçlenmesi ile Türkiye’deki işletmeler kendilerini daha da geliştirme yoluna gitmekte, her geçen gün daha sağlıklı ve lezzetli eserler sunmaya çalışmaktadır. ISO yahut HACCP üzere dokümanlar almak için daha özverili çalışan firmalar olduğu üzere bir o kadar ilgisiz, para odaklı işletmelerin olduğu da unutulmamalıdır. Burada iş tüketiciye düşmektedir. Otokontrol kişinin kendi inisiyatifinde olmalıdır.
