Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Hareketteki kısıtlanma bir kimseyi ne kadar zorlar? Bir noktada uzun müddet oturmak, sıkışık bir otobüste seyahat etmek zorunda kalmak neden sıkıcıdır?
Bu iki soru aslında birbirinin yanıtı... Hareket etmekte zorluk çekmek, istediği üzere hareket edememek evvel insanın fizyolojisini, daha sonra psikolojisini bozar. Emniyet kemeri takmak bile birçok kişisi sıkarken, donuk omuz sendromuna yakalanmış olmak işte tam olarak da bunu tabir eder.
Omuz; anatomik yapısı itibariyle başka eklemlerden farklıdır. Sanıldığının bilakis omuzda ‘eklem’ olarak isimlendirilebilecek bütünlüğe sahip bir yapı yoktur. Teorik olarak baktığımızda böylesine özgür bir eklemin kısıtlanması çok da muhtemel değil. Ancak klinik olarak incelediğimizde birçok kişi omzunu yukarıya kaldıramamakta, elini gereğince geriye götürememektedir. Her ne kadar yolda yürürken yahut kolun havaya kaldırılmak zorunda kalınmadığı durumlarda hiçbir ağrı yahut rahatsızlık hissedilmese de, günlük hayatta bu sendrom mahsusen saç tararken yahut art cepten cüzdan çıkarırken varlığını hissettirir.
Omzunda bu tip şikayetleri olanlar için küçük bir test; aynanın önüne geçerek iki kolunuzu tıpkı anda havaya kaldırın. Şayet ki kolunuzun birisi aşağıda kalıyor, yahut birisi sıradan hareketini tamamlarken gayrısı uzunluğundan omuz ucuna kadar uzanan bir eksen etrafına havaya kalkıyorsa vakit geçirmeden bir mütehassısa başvurmanız kural.
Omuzda yaşanan bu tip ortopedik sorunların en tehlikeli yanı, kendi haline bıraktıkça düzelmek mahalline daha da ilerlemesidir. Bu yüzden ilerlemiş hareket kısıtlılığına ‘donuk omuz’ denilmektedir. Yapılar birbirine yapışarak git gide kendine daha da mekan edinir. Son safhalarına gelmeden bir tahlil üretilmeyen vakalar, son deva olarak cerrahi operasyon gerektirmektedir.
Birkaç ufak egzersiz önerisi; etkilenen taraftaki kolunuzu özgür bırakarak öne-arkaya hakikat ve sağa-sola sahih serbestçe sallayın. Elinizi duvar üzerinde çıkarabildiğiniz bölgeye kadar yükseltip tekrar indirin ve bu hareketleri gün içerisinde fırsat buldukça yapın. Alacağınız tedaviye ek olarak bu egzersizler tedavi sürecinizi kısaltacak, hayatınıza hareket katacaktır.
Görüldüğü üzere neredeyse her sıhhat sorunu kendi içerisinde yanlızca bir değil, birçok tahlil metoduna sahiptir. Değerli olan hasta birey için hangi tedavinin en kısa ve en kesin sonuç vereceğidir. Bunun için ise hususun mütehassısına başvurmak ve inanç duymak kural.
Bu iki soru aslında birbirinin yanıtı... Hareket etmekte zorluk çekmek, istediği üzere hareket edememek evvel insanın fizyolojisini, daha sonra psikolojisini bozar. Emniyet kemeri takmak bile birçok kişisi sıkarken, donuk omuz sendromuna yakalanmış olmak işte tam olarak da bunu tabir eder.
Omuz; anatomik yapısı itibariyle başka eklemlerden farklıdır. Sanıldığının bilakis omuzda ‘eklem’ olarak isimlendirilebilecek bütünlüğe sahip bir yapı yoktur. Teorik olarak baktığımızda böylesine özgür bir eklemin kısıtlanması çok da muhtemel değil. Ancak klinik olarak incelediğimizde birçok kişi omzunu yukarıya kaldıramamakta, elini gereğince geriye götürememektedir. Her ne kadar yolda yürürken yahut kolun havaya kaldırılmak zorunda kalınmadığı durumlarda hiçbir ağrı yahut rahatsızlık hissedilmese de, günlük hayatta bu sendrom mahsusen saç tararken yahut art cepten cüzdan çıkarırken varlığını hissettirir.
Omzunda bu tip şikayetleri olanlar için küçük bir test; aynanın önüne geçerek iki kolunuzu tıpkı anda havaya kaldırın. Şayet ki kolunuzun birisi aşağıda kalıyor, yahut birisi sıradan hareketini tamamlarken gayrısı uzunluğundan omuz ucuna kadar uzanan bir eksen etrafına havaya kalkıyorsa vakit geçirmeden bir mütehassısa başvurmanız kural.
Omuzda yaşanan bu tip ortopedik sorunların en tehlikeli yanı, kendi haline bıraktıkça düzelmek mahalline daha da ilerlemesidir. Bu yüzden ilerlemiş hareket kısıtlılığına ‘donuk omuz’ denilmektedir. Yapılar birbirine yapışarak git gide kendine daha da mekan edinir. Son safhalarına gelmeden bir tahlil üretilmeyen vakalar, son deva olarak cerrahi operasyon gerektirmektedir.
Birkaç ufak egzersiz önerisi; etkilenen taraftaki kolunuzu özgür bırakarak öne-arkaya hakikat ve sağa-sola sahih serbestçe sallayın. Elinizi duvar üzerinde çıkarabildiğiniz bölgeye kadar yükseltip tekrar indirin ve bu hareketleri gün içerisinde fırsat buldukça yapın. Alacağınız tedaviye ek olarak bu egzersizler tedavi sürecinizi kısaltacak, hayatınıza hareket katacaktır.
Görüldüğü üzere neredeyse her sıhhat sorunu kendi içerisinde yanlızca bir değil, birçok tahlil metoduna sahiptir. Değerli olan hasta birey için hangi tedavinin en kısa ve en kesin sonuç vereceğidir. Bunun için ise hususun mütehassısına başvurmak ve inanç duymak kural.
