Down Sendromlu Çocuklarda Gözenekli Olan Tedavisi,Ekmineral ve Vitamin Desteğinin Yararsızlığı Down sendromu; doğuştan mevcut olan genetik bir metabolik bozukluktur Bu gruptaki çocuklar, us engelli çocuklar içerisinde eğitilmeye en meyilli olanları kapsamaktadır Öbür yaş gruplarında olan annelerin doğan bebekleri arasında bu sendromun görülme sıklığı 1600 ile 11000 arasında yer almaktadır Ülkemizde de akıl engelli çocuklar içerisinde bu sendromu taşıyan önemli bir sayıda çocuklarımız vardır Dünyamızın, lüzum Amerika, Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi teknolojide ileri ülkelerinde, gerekse de bizim de arasında yer aldığımız gelişmekte olan ülkelerinde yazılı ve sözlü medya organlarında kimi zamanlar, Down sendromlu çocuklarla ilgili öneriler yapılmaktadır Bunların daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için (daha boylu boslu olmaları, zihinsel yeteneklerinin artırılması, dil gelişimlerinin arttırılması vb) diyetlerine yüksek dozda veya çoklu (multi) dozlarda vitamin ve mineral madde takviyesini ve bunlara ek olarak da hücre (cell) tedavisi denilen bir tedavinin çocuklara uygulanmasını önerdiklerine şahit olmaktayız Genelde bu tedavinin yararları konusunda olumlu bakış belirten ya da telkinde bulunanların, ya konunun uzmanlık alanından çok uzaktan olan kişiler olduğu ya da psikolojik tesir altında bırakılmış olan, Down'lı çocuk annesi, babası veya yakınları olduğunu görüyoruz Hücresel tedavisinin yanı sıra ilaveten artış hormonu , tiroid hormonları ve triptofan (asithtml' class kelimeamino asit) ve koenzimlerinde kullanıldığını biliyoruz Dünyamızda sayıları eksik da olsa bir takım hekimlerin bu konuyu kötüye kullandığını ve bir takım Down'lı çocuk ailelerinin denize düşenin yılana sarılmasıörneği, bilimselliği konusunda hiçbir şey bilmedikleri bu illegal tedaviye inanarak, özellikle ülkemiz için maliyeti bir hayli yüksek olan tedavi materyallerini arz ederek çocuklarına uygulattıklarını görüyoruz Buna umut bağlayan ve çocukları için bir şeyler yapamamanın ezikliğini çeken ailelerin birbirlerini etkiledikleri de hem bilinmektedir Aşina olağan tedavilerin dıştan kalan bu yönteme inananlar aralarında çoğu aydınlatılmış insanın olduğunu da görmekteyiz İşte bu yazı yukarıda değinilen konuları aydınlatmak ve bu konuda üretilmiş olan bilimsel araştırmaları ortaya koyarak böyle bir tedavi yönteminin güvenilirlik derecesini açıklığa kavuşturmak için kaleme alınmıştır Yazarının bir biyokimyacı, Down'lı bir çocuk babası ve özel eğitimi kendisine ikinci bir meslek seçmiş birisi olduğunu anımsatmak isterim Okuyucuların dikkati açısından yardımsever olacaktır bu Hücre (Cell) Terapi Nedir? Hücre terapi; bir takım canlıların (kuzu, buzağı, tavşan gibi) dokularının (beyin, ve diğer organlarının) doğmadan önce alınarak liyofilizasyon iflleminden (dokuların dondurulup, suyunun uçurulması) geçirildikten sonra, doğuştan olan mevcut olan metabolik bozuklukların (Down'lı çocuklar da dahil), kısırlığın, mental bozuklukların, kanserin önlenmesi, yaşlılığın geciktirilmesi, uzun ve sağlıklı bir yaşam sağlanması için kullanıldığı, geleneksel tedavinin dışında dünyanın hiçbir ülkesinde yasaların izin vermediği kanunsuz bir tedavi yöntemidir Çare materyali derialtı yoluyla altı ay aralıklarla çocuklara tatbik olunmaktadır Bu tedavinin Down sendromlu çocuklarda uygulanması çok eskilere gitmesine rağmen bu konuda yapılan bilimsel araştırmalara fakat 1960'lı yıllardan sonradan rastlıyoruz Bu konunun ateşli bir savunucusu olan Dr Franz Schmid 1983'te yazdığı bir yazıda, bu tedavinin 5 milyonun üzerinde öbür cins rahatsızlığı olan insanlarda denendiğini bildirmektedir Dünyanın dört bir yanından hali vakti yerinde olan aileler Down'lı çocuklarını önceleri bu tedaviden faydalanmak için Almanya'ya Dr Schmid'e götürmüşlerdir Daha Sonra da, Dr Shmid'in kendi arasında organize olan aileler göre, ülkemizin de arasında bulunduğu öbür dünya ülkelerine eğlence edilerek, çare protokollerinin bu yolla uygulanmaya başlandığını ailelerin de kanunsuz olarak materyalleri posta ya da yakınları vasıtasıyla sağladıklarını bilmekteyiz Dr Shmid'in ölümünden sonraysa bu çare yönteminin başkaları kadar sürdürüldüğü bilinmektedir Görüşlerini daha çok İsviçre'de yayımlanan yerel dergilerde belirten Dr Schmid, hücre tedavisi yönteminin Down'lı çocukların zihinsel performansını artırdığını belirtmiştir Bunun yanı sıra, büyümelerine, dil gelişimlerine, motor becerilerini arttırmalarına ve hastalıklara karşısında savunma dirençlerinin gelişimine katkısının olduğunu ileri sürmüştür Hatta bunlarla da kalmayıp Down'lı çocukların dismorfik görünümlerini (yassı burun, büyük dil oluşumu gibi) bile tedavi ettiğini belirtmektedir Dr Schmid' in gözenekli olan tedavisine ilave olarak mineral ve vitamin takviyesi ve koenzimler ile tiroid preperatlarını da çocuklara duruma tarafından uyguladığını biliyoruz Dr Schmid'in aksine, onlarca araştırmacı, önerilen bu tedavi yönteminin çocuklar için anlamsız ve çoğu rahatsızlık riskini de beraberinde bulaştırmaya aracı olduğu görüşünü uluslararası bilimsel dergilerde belirtmişlerdir Özellikle, Kanadalı bir araştırmacı olan Black ve araştırma grubu (1966), İngiliz analist Bardon (1964) ve Alman araştırmacılardan Bremer (1976) ve Shultz (1976), bu tedavinin hiçbir olumlu yanını görmediklerini bildirmişlerdir Iowa Üniversitesi (ABD) Çocuk (Pediatri) Bölümü'nden Dr Don CVan Dyke ve arkadaşları (1990), % 20 si hücresel tedavisi uygulanan 190 Down sendromlu çocuk üzerinde yapmış oldukları retrospektif bir çalışmada, her iki grup çocuk arasında IQ, motor gelişim, sosyal davranış, zirve, dil gelişimi ve çoğaltma alanlarında hiçbir farklılığın görülmediğini belirtmişlerdir Dr Last (1990) ise, hücre terapisinin bir aldatmaca olduğunu ve bu uygulamanın bilhassa spongioform ensefalopati ve lökoensefalit gibi yavaş büyüyen viral enfeksiyonları bulaştırma riskini taşıdığına dikkat çekici etmektedir Yüksek (Mega) ya da Çoklu (Multi) Doz Vitamin ve Mineral Uygulamaları Down'lı çocuklarla ilgili lüzum yüksek ve gerekse çoklu vitamin ve mineral takviyesiyle yapılan denemeler fazla daha eskilere dayanmasına rağmen, bu konuda yapılan bilimsel araştırmalara 1960'l yıllardan sonra rastlıyoruz Sadece multivitamin ve minerallerin yok bunların yanına 5hidro ksitiptofan, çoğaltma hormonu ve tiroid hormonlarının da Downlu çocukların gelişimine katkısı ile ilgili araştırmaların yapıldığını görüyoruz Bu araştırmalara baktığımızda; 1963 yılında Haubold, 1975 yılında Turkel ve 1981 yılında ise Harrell ve arkadaşları, zihinsel engelli çocuklara erken yaşlardan itibaren multivitamin ve mineral verilmesinin çocukların gelişimine katkısı olduğunu belirtmişlerdir Bunlardan özellikle Harrell ve arkadaşları (1981), evde bakılan mental yetersizliği olan yaşları 515 arasında ve IQ leri 1770 aralarında olan 16 çocuk üzerinde yapmış oldukları çiftkör (dubleblind) araştırmada ise bu çocuklardan 6'sına birincil 4 ay vitamin takviyesi uygulamışlar, diğerlerine ise vitamin vermemişlerdir Bu araştırmacılar vitamin bahşedilen çocukların IQ'lerinde 59,6 arasında çoğaltma olduğunu gördüklerini, fakat plasebo (hiç bir vitamin içermeyen) grupta ise, IQ değerlerinde kaydadeğer bir ilerleme görmediklerini bildirmişlerdir Sonradan ise, önce vitamin vermedikleri plasebo gruba 4 ay vitamin takviyesi yaptıklarında, ikinci grubunda IQ'lerinde 10,2 düzeyinde bir artma saptadıklarını bildirmişlerdir Bu araştırmadan önce yapılan diğer iki çalışmadaysa denetleme örnekleri yoktur Bu yüzden daha sonraki dönemlerde birçok analist bunu eleştirmiştir 1981 yılında Harrell ve arkadaşlarının yaptığı araştırmanın yöntembilimsel ve istatistiki hesaplamalarında çoğu yanlışlıkların olduğunu ileri süren Nebraska Üniversitesi'nden diğer bir araştırma grubu (1989), Harrell ve arkadaşlarının yaptıkları araştırmayı mental yetersizliği olan 24 çocukta (yaşları 515 arasında olan,12 si kız ve 12 si erkek) 8 ay yeniden çiftkör egzersiz olarak uygulamışlardır Megavitamin terapinin, mental ve diğer gelişim alanlarına hiçbir fazla etkisinin olmadığını, öteki araştırmalara tarafından çok geniş ve daha bilimsel yöntemlerle ortaya koymuşlardır Değindiğim yukarıdaki son araştırma verileriyle paralellik bildiren bu konudaki onlarca araştırmanın hepsi de son ifade edilen sonuçta birleşmişlerdir Bu araştırmacılardan Bidder ve grubu (1989), bu uygulamaların yardımsever olmamasının yanında, çocuklar için alt etkilerinden de söz etmişlerdir Özet Olarak bu uygulamaların hiçbirisinin Down' lu çocukların daha dinç olabilmelerinde, lüzum akıl ve gerekse hitabe, nöromotor fonksiyonlarının (irtifa uzaması gibi) geliştirilmesinde vitamin ve mineral takviyesinin bir yararından laf etmemişlerdir Preuss ve Arkadaşları (1989), yazdıkları derleme makalede Gelişigüzel ve megadoz vitamin suplemantasyonu Downlu çocuklar için yararsızdırifadesini kullanmışlardır Benzer ifadeler; Dr Mary Coleman (1997) kadar da vurgulanmıştır Dr Coleman'ın yazısında özellikle yağda eriyen vitaminlerin (A,D,E,K) downlu çocuklarda henüz bütün aydınlatılmamış ve araştırmayı bekleyen konular olduğu vurgulanmış olmakla birlikte, bu konuda 1987 ve1993'te yapılan araştırmalarda D vitamininin Down sendromlu çocuklarda olağan çocuklarla aynı düzeyde olduğu belirtilmiştir Downlu çocuklarda vitaminlerle ilgili diğer araştırmalara bakacak olursak; Down'lı fetuslerin beyinleri üzerinde yapılan bir araştırmada (1989), E vitamini düzeylerinde bir eksiklik görülmemiştir Fakat Down'lı çocukların ileri yaşlarda Alzheimer hastalığına yakalanma riski fazla olmasından dolayı, ileri yaşlarda E vitamini takviyesinin koruyucu olacağı bildirilmiştir (1988) 1990 yılında yapılan bir araştırmada Down'lı çocuklarda A vitamini düzeyi olağan çocuklarla benzer seviyede bulunmuştur Bu konudaki diğer araştırmalara baktığımızda, gerek yağda eriyen ve gerekse de suda eriyen vitaminlerin düzeylerinin Down'lı çocuklarda, olağan çocuklarla bir çeşitlilik göstermediği anlaşılmaktadır Mineral maddelerle ilgili Down'lı çocuklarda yapılan incelemelerde bunlardan sadece bazılarının çinko (Zn) düzeylerinin öteki çocuklardan düşük olduğu belirtilmekteyse de, bu bakış iyice katiyet göstermemektedir bununla beraber 1994 yılında yapılan bir araştırmada Down'lı çocuklara ağız yoluyla 4 aylık bir süreyle uygulanan çinko (Zn) takviyesinin çocukları enfeksiyonlara karşısında koruduğu bildirilmiştir Netice Hücreli terapisi olarak kullanılan liyofilize yabancı protein taşıyan materyaller allerjik ya da aşırı duyarlığa yol açmaları yanında, bazı viral enfeksiyonların da bulaşmasına arabuluculuk edebilir Ayrıca bilimsel verilerin çoğu bu uygulamanın amaçsız olduğunu açıklama etmektedir 1994 yılında ABD'de kurulan Down Sendromu Tıp Grubu'nun (Down's Syndrom Medical Group) bu çocukların tıbbi bakımlarıyla ilgili yayımladığı bilimsel rehberde (Down's Syndrome Quarterly, 1997) böyle bir tedaviye yer verilmemektedir Down'lı çocuklar, öteki dinç çocuklarla benzer düzeyde vitamin ve mineralleri içermektedir Bu çocuklara bilinçsizce uygulanan yüksek veya çoklu vitamin ve mineral uygulamalarının, çocukların metabolizmalarını bozabileceği ve olumsuz tablolara yol açacağı unutulmamalıdır Bu çocuklara mega veya multi vitamin uygulamaları yerine, belki kişisel olarak beceriksiz vitamin ya da mineral madde söz konusuysa, onların uygulanması ve bu uygulamaların mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerekmektedir Son söz olarak denilebilir fakat, Bugünkü koşullarda Down sendromunun belirtilerini düzeltecek ve fayda sağlayacak spesifik bir farmakolojik terapi yöntemi henüz bulunmamaktadırKaynaklar Kaynak: Bilim ve Teknik Dergisi biltektubitakgovtr