nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
*
Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi ’nden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen ’e göre, tüketim toplumu çekirdekten yetişiyor Fakat bilinçli ebeveynler olarak, bu sorunu hayatımızdan uzakta yakalamak da olası*
*
Bilinçli anne babalar, sağduyulu miniklerle geleceğe yatırım yapıyor*
Geleceğin büyükleri olan çocuklar, rol model olarak anne babalarını örnek aldıklarından, anne babalara bu anlamda kayda değer görevler düşüyor Çocuklarla yapılan alışveriş, ailece sahip olunan tüketim alışkanlıkları, ailede tasarrufa verilen bedel; tüketim çılgınlığını müdahale etme konusunda belirleyici oluyor*
*
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, konuyla ilgili görüşlerine şu şekilde yer veriyor: “Sağlıksız ve ölçüsüz tüketim alışkanlıklarına sahip ebeveynler, sürekli tüketmeye meyilli çocuklar yetiştiriyorlar Anne babanın bilinçlenmesi, çocuklarda ilerideki yaşlarında tüketimde ölçüsüz davranma, bireysel değerlere verdiği önemi yitirmeye başlangıç, öz güvensiz olma ve depresyona cereyan görüntü gibi negatif duygu durumları ve davranışları engeller Ebeveyn olarak, kendinizin ve çocuklarınızın hayatlarının, doyumsuzluktan uzaktan ve mutlu geçmesi için, şu önerilere kulak asmanızda yarar var:*
Çocuklarınızı, kumbarada para biriktirmek gibi, tutumlu tutum geliştirmelerini sağlayacak aktivitelere yönlendirin
Sosyal yaşantının ve hediyeleşmenin, büyük bütçeler gerektirmediğinin bilincine varın Bu bilinci, çocuklarınıza da aktarmaya çalışın
Karnınız açken ve sinirliyken alışveriş yapmayın Huysuz halde, sonra pişman olacağınız, sağlığa zararlı şeyler yiyebilir ya da ihtiyacınız olmayan ürünler satın alabilirsiniz
Çocuklarınızla alışveriş yaparken, ihtiyaç odaklı düşünün Gerçekte ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almayın Bu tutumunuzu, çocuğunuza da aşılayın
*
“Doyumsuzla savurganlık kardeştir Bir aileye ve topluma zarar vermeye, bu iki kardeş yeter*
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen ’e göre, doyumsuzla müsriflik kardeş ve birbirini besliyor Açgözlülük ve müsriflik, ebeveynlerin dürüst tutumlarıyla, aileden ve toplumdan uzaklaştırılabiliyor*
*
Knudsen, tüketim çılgınlığına bitirmek için ebeveynlere başta, sosyal hayatı alışveriş merkezlerine indirgemeyerek, başka alanlarda da aktivitelerde bulunmalarını öneriyor Knudsen, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çocuklarımızı çoğunlukla alışveriş merkezlerine götürmek yerine; parklara, tarihi yerlere, hayvanat bahçelerine, eş dost ve akraba ziyaretlerine de götürmeliyiz Alışveriş merkezlerine arada gitmek bir sorun yok, fakat az kalsın tek aktivite haline gelmeye başlamışsa, bu bir sorundur Hem, eskiyen eşyalarımızı onararak, evde başka görevlerde kullanmamız; çocuklarımıza savurganlık yerine, eskileri değerlendirerek tutumlu olma davranışını aşılaması açısından önemlidir Knudsen ’in de belirttiği gibi, açgözlülük davranışı aile içinde kazanılıyor ve çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevreyle gitgide artarak büyüyor böylece, geleceğimizin büyükleri olan çocukları, doyumsuzluktan ve tüketim çılgınlığının bir parçası olmaktan gözetmek konusunda, ebeveynlere kayda değer görevler düşüyor
Değişim Psikoloji ve Danışmanlık Merkezi ’nden Psikolog Ayşe Yanık Knudsen ’e göre, tüketim toplumu çekirdekten yetişiyor Fakat bilinçli ebeveynler olarak, bu sorunu hayatımızdan uzakta yakalamak da olası*
*
Bilinçli anne babalar, sağduyulu miniklerle geleceğe yatırım yapıyor*
Geleceğin büyükleri olan çocuklar, rol model olarak anne babalarını örnek aldıklarından, anne babalara bu anlamda kayda değer görevler düşüyor Çocuklarla yapılan alışveriş, ailece sahip olunan tüketim alışkanlıkları, ailede tasarrufa verilen bedel; tüketim çılgınlığını müdahale etme konusunda belirleyici oluyor*
*
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, konuyla ilgili görüşlerine şu şekilde yer veriyor: “Sağlıksız ve ölçüsüz tüketim alışkanlıklarına sahip ebeveynler, sürekli tüketmeye meyilli çocuklar yetiştiriyorlar Anne babanın bilinçlenmesi, çocuklarda ilerideki yaşlarında tüketimde ölçüsüz davranma, bireysel değerlere verdiği önemi yitirmeye başlangıç, öz güvensiz olma ve depresyona cereyan görüntü gibi negatif duygu durumları ve davranışları engeller Ebeveyn olarak, kendinizin ve çocuklarınızın hayatlarının, doyumsuzluktan uzaktan ve mutlu geçmesi için, şu önerilere kulak asmanızda yarar var:*
Çocuklarınızı, kumbarada para biriktirmek gibi, tutumlu tutum geliştirmelerini sağlayacak aktivitelere yönlendirin
Sosyal yaşantının ve hediyeleşmenin, büyük bütçeler gerektirmediğinin bilincine varın Bu bilinci, çocuklarınıza da aktarmaya çalışın
Karnınız açken ve sinirliyken alışveriş yapmayın Huysuz halde, sonra pişman olacağınız, sağlığa zararlı şeyler yiyebilir ya da ihtiyacınız olmayan ürünler satın alabilirsiniz
Çocuklarınızla alışveriş yaparken, ihtiyaç odaklı düşünün Gerçekte ihtiyacınız olmayan şeyleri satın almayın Bu tutumunuzu, çocuğunuza da aşılayın
*
“Doyumsuzla savurganlık kardeştir Bir aileye ve topluma zarar vermeye, bu iki kardeş yeter*
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen ’e göre, doyumsuzla müsriflik kardeş ve birbirini besliyor Açgözlülük ve müsriflik, ebeveynlerin dürüst tutumlarıyla, aileden ve toplumdan uzaklaştırılabiliyor*
*
Knudsen, tüketim çılgınlığına bitirmek için ebeveynlere başta, sosyal hayatı alışveriş merkezlerine indirgemeyerek, başka alanlarda da aktivitelerde bulunmalarını öneriyor Knudsen, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çocuklarımızı çoğunlukla alışveriş merkezlerine götürmek yerine; parklara, tarihi yerlere, hayvanat bahçelerine, eş dost ve akraba ziyaretlerine de götürmeliyiz Alışveriş merkezlerine arada gitmek bir sorun yok, fakat az kalsın tek aktivite haline gelmeye başlamışsa, bu bir sorundur Hem, eskiyen eşyalarımızı onararak, evde başka görevlerde kullanmamız; çocuklarımıza savurganlık yerine, eskileri değerlendirerek tutumlu olma davranışını aşılaması açısından önemlidir Knudsen ’in de belirttiği gibi, açgözlülük davranışı aile içinde kazanılıyor ve çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevreyle gitgide artarak büyüyor böylece, geleceğimizin büyükleri olan çocukları, doyumsuzluktan ve tüketim çılgınlığının bir parçası olmaktan gözetmek konusunda, ebeveynlere kayda değer görevler düşüyor