Dronelar birinci çıktığı devirlerde çok ziyade tanınan değildi ve nispeten maliyetliydi. Her geçen gün popülaritesini arttıran dronelar, her bütçeye mütenasip fiyatlarıyla kullanıcıların daha ziyade erişebileceği bir teknoloji hâline geldi. Bu popülaritenin birinci vakitlerinde herkes istediği gibi istediği yerde istediği kadar drone ile manzara alabiliyordu ama her bağımsızlıkta olduğu üzere maatteessüf bu imkân ve serbestlikler de drone tasarrufunda suiistimaller meydana getirdi.
Kıymetli güvenlik meselelerine daha çokça yol açmadan yetkililer, drone tasarruflarına bir sınırlama getirdi. Geçmiş devirlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, droneların uçuş yapması için elverişli ortamları açıklamıştı. Daha evvelce koyulan bu sınırlamalara ise artık bir güncelleme geldi.
Geçtiğimiz dönemlerde droneların uçuş yapabileceği mekanları kalabalık, kalabalık olmayan ve çok kalabalık kesim olarak tanımlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu tanımlamaları değiştirerek tarafına renkleri getirdi. Artık droneların uçuş gerçekleştirebilecekleri yanlar, yeşil nahiye (serbest) ve al nahiye (özel olura tabi) olarak isimlendirilecek.
Kent dışı ve yasak nahiyeler hariç, hem ticari hem de hobi hedefli drone tasarrufu özgür olurken şehir içi, askerî nahiye ve havalimanı üzere alanlarda kişisiz hava araçlarının kullanılması için resmi müsaadelerin alınmış olması gerekiyor. Bu güncellenen kurallara göre insansız hava araçlarının mekandan yüksekliği 120 metreyi geçemeyecek.