iltasyazilim
FD Üye
Dua ile ilgili hadisler arapça ve anlamları
Yüce İslam dininde dua büyük bir tartı talep etmektedir Peygamber Efendimiz de yaşantısında duaya büyük bir siklet vermiştir ve sahabelerine bu konuda sürekli tavsiyelerde bulunmuştur Biz ümmeti içinde bu tavsiyelerden istifade etmekte büyük faydalar vardır Ulu Mevlamız dürüst dualar edebilmeyi ve hayır dualarımızın kabul olduğunu görebilmeyi nasip eylesin Derhal dua konusunda ama hadis i şeriflere yer verelim
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu: “İzâ vakatum fil emril azîmi fekûlû hasbunallâhu ve ni ’mel vekîl
Manası:“Büyük zorluklara duçar(yakalanmış) olduğunuz vakit “Allah bize yeter, O ne hoş vekildir zikri cemîline devam ediniz (Ebû Dâvud, Vitr, 25; TirmizT Kıyâme, 8; Ibn Hanbel, Müsned, I336)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İnnellâhe teâlâ yuhibbul mulihhîne fid deâi Manası:“Cenabı Yargı, duada fazla ısrar edenleri sever “(Kenzû ’lirfân 57 (Camhı ’ssağtr ’den)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İza deal abdü bidavetin felam tusteceb kutibe lehû haseneten
Manası:“Eğer bir kul, Cenabı Hakka bir husus da dua eder de icabet olunmazsa onun yerine bir hasene, yani bir sevap yazılır “
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul vâlidi liveledihi keduâin nebiyyi liummetihi
Manası:“Bir babanın oğlu için duası, bir peygamberin ümmeti hakkındaki duası gibi makbuldür (Keşfü ’lhafâ, 1495 (Deytomf ’den)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul muhseni ileyhi lillmuhsini lâ yuraddu Manası:“İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler hakkında ettikleri hayır duaları reddolunmaz (Tirmîzi,Birr, 5)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Edduâu beynel ezâni vel ikâmeti mustecâbun fedû Manası: “Ezan ile ikamet aralarında yapılan dua müstecabdır(kabul edilen dualardır) Bu Arada derhal dua ediniz (Tirmizi, Salat, 44, Deavat, 128; Ebû Davud, Salat, 35)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Len yenfea hazerun min kaderin ve lâkinned duâe yenfeu mimmâ nezele ve mimmâ lem yenzil fealeykum bidduai ıbaâdellâhi mea külli hatmetin da ’vetün müstecâbetün Manası: “Kaderden sakınmak kaderi def etmez Lâkin sâlihlerin duası, nüzul etmiş ve edecek olan çile ve musibeti def etmeye ve kaldırmaya medar (sebep) olur Iş böyle olunca ey Allah ’ın kulları, dua ediniz (Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5224)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Mea kulli hatmetin da ’vatün müstecâbetun Manası: “Kur ’ânı Azîmü ’şşan her ne süre hatim olunursa akabinde yapılan bir dua müstecâbdır(makbüldür)(Kenzü ’tirfan, 59 (Camiu ’ssağîr ’den) Dârimî, Fezailü ’lKur ’ân, 33)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Seeltülllâhe en lâ yakbele duâe habîbin alâ habîbihi Manası: “Bir kimsenin sevdiği bir kimse karşı olan duasının kabul olunmamasını Cenabı Hakk ’tan istirham eyledim “(ae göst yer Keşfü ’lhafâ, 1404 (Dârekutnî ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men sallâ ferîdaten felehû da ’vatün müstecâbetün Manası: “Bir farz namazını huşu ’ ile edâ eden kimsenin o namazın akabinde vaki ’ olacak(meydanan gelecek) bir duası müstecâb(kabul) olur (Buhârî, Cihâd, 180; Müslim, îman, 39; Ebû Davud, Zekât, 5; Tirmizi Zekat, 6; İbn Mace, Zekat, 6;Darimi, Zekat 1; Muvatta, Da ’vetü ’lmazlûm, 1; İbn Hanbel, Müsned, 1333)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İtteku deavatel mazlûmi feinnehâ tesadü iles semâi keennehâ şerâratün Manası: “Mazlumun bedduasından sakınınız Zîra bir kıvılcım süratiyle semâya icabete yükselirFâcir(günahkar) de olsa mazlumun duası makbuldür(Keşfü ’lhafâ, 1405 İbn Hanbel, Müsned ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men lâ yedûnî eğdabu alayhi Manası: “Cenâbı Allah buyurmuştur ancak: “Kim bana dua etmezse ona gadab ederim (İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, 3477)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul mazlûmi müstecâbetün ve in kâne fâcira Manası: “Facir de olsa mazlumun duası makbuldür
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men setere ehâhul muslime fid dünyâ felem yefdahhu seterehullâhu yevmel kıyâmeti Manası: “Müslüman kardeşinin ayıp ve çıplak yerlerini setrederek onu dünyâda rüsvay etmeyen kimsenin ayıplarını Cenâbı Hakk kıyamet gününde setreder(örter) (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Ebû Dâvud, Edeb, 28;Tirmizî, Birr; 19; İbn Mace, Mukaddime, 17; Ibn Hanbel, Müsned, 391, 252 )
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İzâ raeytumul harîka fekebbirû feinnet tekbira yutfiuhuManası: “Bir yerde yangın olduğunu gördüğünüz vakit ‘Allah u Ekber ’ diyerek her zaman tekbir alınız Zira tekbir yangını söndürür‘ (Keşfü ’lhafâ, 189)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Tearref ilellâhi fir rahâi ya ’rifke makbuz şiddeti Manası:nDünyânın geniş vakitlerinde, yani sağlık durumu,rahatlık ve afiyette olduğun vakit Cenabı Hakka ibadet ve taat ile kendini takdim et fakat,sıkıntılı bir zamanda seni lütuf ile yad edip gözetsin (İbn Hanbel, Müsned, 1307; Tirmizî, Deavât, 9)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Birrul vâlideyni yezîdu fil umri vel kizbu yenkusur rizka ved duâu yeruddul kadâe Manası: “Başlıca ve babaya iyilik ömrü artırır yalan söylemek rızkı noksanlaştırır, duâ kazaya siper olur (Buhârî, Mevâkîtüsalât, 5; Müslim, îmân, 137; Ebû Dâvud, Edeb, 130; TirmlzT, Salât, 13; Neseî, Mevâkît, 51; İbn Mâce, Edeb, I)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men kadae racâe menil tecee kadaallâhu racâehu Manası:“Kendisine iltica ile bir ricada bulunan kimsenin ricasını kesip atanın dua ve ricasını da Allah kesip atar( Keşfü ’lhafâ, 2272 (Ahmed b Hanbel, Müsned ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men uzille ındehu mu ’minun felem yensurhu ve huve yakdiru alâ en yensurahu ezellehullâhu alâ ruusil eşhâdi yevmel kıyâmeti Manası: Bir mü ’mine yapılan zillet ve hakareti görüp de ona engel olabilecek durumda olduğu halde muavenette(yardımda) bulunmayanları Cenabı Yargı mahşerde zelîl eder (İbn Hanbel, Müsned, 3487)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men erâde en tustecâbe deavetehû ve en tukşefe kurbetuhu fel yuferric an mu ’sirin Manası:“Her kim dualarının kabulünü, gam ve üzüntülerinin def olup kaldırılmasını açlık ederse sıkıntıda bulunanların imdadına yetişsin (Müslim, Müsakat, 32; İbn Hanbet, Müsned, 332)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Mâ hâbe menistehâre ve lâ nedîme menis teşâre ve lâ âle menık tesade Manası: “İşlerde istihare edenler, yani Allah ’dan hayır dileyerek rızasına muvafık hareket edenler hasar etmezler İstişare edenler de(danışanlar da) işin sonunda pişman olmazlar İdari maişetin de (geçiminde) savurganlık etmeyip itidal yolunu iltizam edenler de(orta yolu tutanlar) fakru zarurete düşmezler (Keşfü ’lhafâ, 2185 (Taberanîden)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İzâ eradte en tefale emran fetedebberu âkibetehu fein kâne hayran feem dıhi ve in kâne şeran fentehi Manası: “Bir işe başlamak istediğin vakit akıbetini en ince ayrıntısına kadar tefekkür(düşünüp) edip hayru sevabı mucib (hayra vesile olacaksa) ise devam et, şerrü ıkabı mucib ise(kötülüğe sebep olacaksa) ictinab et!(sakın) (Kenzü ’lirfan)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“El hikmetu aşeratü eczâin tisatün minhâ fil uzleti ve vâhidun fis sumti Manası: “Hikmet on parçadır Dokuzu uzlette,(yalnızlıkta) diğer biri de sükutta dır (gürültüsüz kalmak) Yani malayaniden, kendisini ilgilendirmeyen ve lüzumsuz yer alan şeylerden hıfz eylemektedir(korumaktır) (Keşfü ’lhafâ, 1363 (İbn Adlyy ’den)
Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Eballâhu en yakbele amele sahibi bidatin hatta yedea bidatehu Manası: “Akaidi faside(hatalıbozuk inanışlar) ve bid ’at sahiplerinin amellerini, ibadetlerini Cenâbı Allah benimsemek istemez (İbn Mâce, Mukaddime, 7) Eğer tevbe edip ehli sünnet ve ’lcemaat itikadına rûcû ’ ederlerse kabul eder
Ebu Hüreyre (ra) der ancak: Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: “Her bir peygambere etmesi için bir dua verilmiştir Ben ise ümmetime şefaat edinmek üzere duamı ahirete ayrılmak istiyorum (Mütltm, iman, 334,335 vd Buhirf, Deavat, I; Tirmizi,Deavat, 130; Ibn Mac», ZOhd, 37; Dirimt, Rlkak, 85; Muvatta ’, Kuran, 26) *
Yüce İslam dininde dua büyük bir tartı talep etmektedir Peygamber Efendimiz de yaşantısında duaya büyük bir siklet vermiştir ve sahabelerine bu konuda sürekli tavsiyelerde bulunmuştur Biz ümmeti içinde bu tavsiyelerden istifade etmekte büyük faydalar vardır Ulu Mevlamız dürüst dualar edebilmeyi ve hayır dualarımızın kabul olduğunu görebilmeyi nasip eylesin Derhal dua konusunda ama hadis i şeriflere yer verelim
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu: “İzâ vakatum fil emril azîmi fekûlû hasbunallâhu ve ni ’mel vekîl
Manası:“Büyük zorluklara duçar(yakalanmış) olduğunuz vakit “Allah bize yeter, O ne hoş vekildir zikri cemîline devam ediniz (Ebû Dâvud, Vitr, 25; TirmizT Kıyâme, 8; Ibn Hanbel, Müsned, I336)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İnnellâhe teâlâ yuhibbul mulihhîne fid deâi Manası:“Cenabı Yargı, duada fazla ısrar edenleri sever “(Kenzû ’lirfân 57 (Camhı ’ssağtr ’den)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İza deal abdü bidavetin felam tusteceb kutibe lehû haseneten
Manası:“Eğer bir kul, Cenabı Hakka bir husus da dua eder de icabet olunmazsa onun yerine bir hasene, yani bir sevap yazılır “
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul vâlidi liveledihi keduâin nebiyyi liummetihi
Manası:“Bir babanın oğlu için duası, bir peygamberin ümmeti hakkındaki duası gibi makbuldür (Keşfü ’lhafâ, 1495 (Deytomf ’den)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul muhseni ileyhi lillmuhsini lâ yuraddu Manası:“İyilik görenlerin iyilik gördükleri kimseler hakkında ettikleri hayır duaları reddolunmaz (Tirmîzi,Birr, 5)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Edduâu beynel ezâni vel ikâmeti mustecâbun fedû Manası: “Ezan ile ikamet aralarında yapılan dua müstecabdır(kabul edilen dualardır) Bu Arada derhal dua ediniz (Tirmizi, Salat, 44, Deavat, 128; Ebû Davud, Salat, 35)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Len yenfea hazerun min kaderin ve lâkinned duâe yenfeu mimmâ nezele ve mimmâ lem yenzil fealeykum bidduai ıbaâdellâhi mea külli hatmetin da ’vetün müstecâbetün Manası: “Kaderden sakınmak kaderi def etmez Lâkin sâlihlerin duası, nüzul etmiş ve edecek olan çile ve musibeti def etmeye ve kaldırmaya medar (sebep) olur Iş böyle olunca ey Allah ’ın kulları, dua ediniz (Tirmizî Deavât, 101; İbn Hanbel, Müsned, 5224)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Mea kulli hatmetin da ’vatün müstecâbetun Manası: “Kur ’ânı Azîmü ’şşan her ne süre hatim olunursa akabinde yapılan bir dua müstecâbdır(makbüldür)(Kenzü ’tirfan, 59 (Camiu ’ssağîr ’den) Dârimî, Fezailü ’lKur ’ân, 33)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Seeltülllâhe en lâ yakbele duâe habîbin alâ habîbihi Manası: “Bir kimsenin sevdiği bir kimse karşı olan duasının kabul olunmamasını Cenabı Hakk ’tan istirham eyledim “(ae göst yer Keşfü ’lhafâ, 1404 (Dârekutnî ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men sallâ ferîdaten felehû da ’vatün müstecâbetün Manası: “Bir farz namazını huşu ’ ile edâ eden kimsenin o namazın akabinde vaki ’ olacak(meydanan gelecek) bir duası müstecâb(kabul) olur (Buhârî, Cihâd, 180; Müslim, îman, 39; Ebû Davud, Zekât, 5; Tirmizi Zekat, 6; İbn Mace, Zekat, 6;Darimi, Zekat 1; Muvatta, Da ’vetü ’lmazlûm, 1; İbn Hanbel, Müsned, 1333)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İtteku deavatel mazlûmi feinnehâ tesadü iles semâi keennehâ şerâratün Manası: “Mazlumun bedduasından sakınınız Zîra bir kıvılcım süratiyle semâya icabete yükselirFâcir(günahkar) de olsa mazlumun duası makbuldür(Keşfü ’lhafâ, 1405 İbn Hanbel, Müsned ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men lâ yedûnî eğdabu alayhi Manası: “Cenâbı Allah buyurmuştur ancak: “Kim bana dua etmezse ona gadab ederim (İbn Mâce, Duâ, 1; İbn Hanbel, 3477)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Duâul mazlûmi müstecâbetün ve in kâne fâcira Manası: “Facir de olsa mazlumun duası makbuldür
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men setere ehâhul muslime fid dünyâ felem yefdahhu seterehullâhu yevmel kıyâmeti Manası: “Müslüman kardeşinin ayıp ve çıplak yerlerini setrederek onu dünyâda rüsvay etmeyen kimsenin ayıplarını Cenâbı Hakk kıyamet gününde setreder(örter) (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Ebû Dâvud, Edeb, 28;Tirmizî, Birr; 19; İbn Mace, Mukaddime, 17; Ibn Hanbel, Müsned, 391, 252 )
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İzâ raeytumul harîka fekebbirû feinnet tekbira yutfiuhuManası: “Bir yerde yangın olduğunu gördüğünüz vakit ‘Allah u Ekber ’ diyerek her zaman tekbir alınız Zira tekbir yangını söndürür‘ (Keşfü ’lhafâ, 189)
Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Tearref ilellâhi fir rahâi ya ’rifke makbuz şiddeti Manası:nDünyânın geniş vakitlerinde, yani sağlık durumu,rahatlık ve afiyette olduğun vakit Cenabı Hakka ibadet ve taat ile kendini takdim et fakat,sıkıntılı bir zamanda seni lütuf ile yad edip gözetsin (İbn Hanbel, Müsned, 1307; Tirmizî, Deavât, 9)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Birrul vâlideyni yezîdu fil umri vel kizbu yenkusur rizka ved duâu yeruddul kadâe Manası: “Başlıca ve babaya iyilik ömrü artırır yalan söylemek rızkı noksanlaştırır, duâ kazaya siper olur (Buhârî, Mevâkîtüsalât, 5; Müslim, îmân, 137; Ebû Dâvud, Edeb, 130; TirmlzT, Salât, 13; Neseî, Mevâkît, 51; İbn Mâce, Edeb, I)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men kadae racâe menil tecee kadaallâhu racâehu Manası:“Kendisine iltica ile bir ricada bulunan kimsenin ricasını kesip atanın dua ve ricasını da Allah kesip atar( Keşfü ’lhafâ, 2272 (Ahmed b Hanbel, Müsned ’den)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men uzille ındehu mu ’minun felem yensurhu ve huve yakdiru alâ en yensurahu ezellehullâhu alâ ruusil eşhâdi yevmel kıyâmeti Manası: Bir mü ’mine yapılan zillet ve hakareti görüp de ona engel olabilecek durumda olduğu halde muavenette(yardımda) bulunmayanları Cenabı Yargı mahşerde zelîl eder (İbn Hanbel, Müsned, 3487)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Men erâde en tustecâbe deavetehû ve en tukşefe kurbetuhu fel yuferric an mu ’sirin Manası:“Her kim dualarının kabulünü, gam ve üzüntülerinin def olup kaldırılmasını açlık ederse sıkıntıda bulunanların imdadına yetişsin (Müslim, Müsakat, 32; İbn Hanbet, Müsned, 332)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Mâ hâbe menistehâre ve lâ nedîme menis teşâre ve lâ âle menık tesade Manası: “İşlerde istihare edenler, yani Allah ’dan hayır dileyerek rızasına muvafık hareket edenler hasar etmezler İstişare edenler de(danışanlar da) işin sonunda pişman olmazlar İdari maişetin de (geçiminde) savurganlık etmeyip itidal yolunu iltizam edenler de(orta yolu tutanlar) fakru zarurete düşmezler (Keşfü ’lhafâ, 2185 (Taberanîden)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“İzâ eradte en tefale emran fetedebberu âkibetehu fein kâne hayran feem dıhi ve in kâne şeran fentehi Manası: “Bir işe başlamak istediğin vakit akıbetini en ince ayrıntısına kadar tefekkür(düşünüp) edip hayru sevabı mucib (hayra vesile olacaksa) ise devam et, şerrü ıkabı mucib ise(kötülüğe sebep olacaksa) ictinab et!(sakın) (Kenzü ’lirfan)
Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“El hikmetu aşeratü eczâin tisatün minhâ fil uzleti ve vâhidun fis sumti Manası: “Hikmet on parçadır Dokuzu uzlette,(yalnızlıkta) diğer biri de sükutta dır (gürültüsüz kalmak) Yani malayaniden, kendisini ilgilendirmeyen ve lüzumsuz yer alan şeylerden hıfz eylemektedir(korumaktır) (Keşfü ’lhafâ, 1363 (İbn Adlyy ’den)
Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: Arapça Okunuşu:“Eballâhu en yakbele amele sahibi bidatin hatta yedea bidatehu Manası: “Akaidi faside(hatalıbozuk inanışlar) ve bid ’at sahiplerinin amellerini, ibadetlerini Cenâbı Allah benimsemek istemez (İbn Mâce, Mukaddime, 7) Eğer tevbe edip ehli sünnet ve ’lcemaat itikadına rûcû ’ ederlerse kabul eder
Ebu Hüreyre (ra) der ancak: Peygamber Efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: “Her bir peygambere etmesi için bir dua verilmiştir Ben ise ümmetime şefaat edinmek üzere duamı ahirete ayrılmak istiyorum (Mütltm, iman, 334,335 vd Buhirf, Deavat, I; Tirmizi,Deavat, 130; Ibn Mac», ZOhd, 37; Dirimt, Rlkak, 85; Muvatta ’, Kuran, 26) *