Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Duamızda Şehitlik İstememiz Caiz mi?

Duamızda Şehitlik İstememiz Caiz mi?
0
212

adanali

FD Üye
Katılım
Eki 20, 2019
Mesajlar
2,792
Etkileşim
0
Puan
36
Yaş
36
Konum
Adana
Web sitesi
bilgilihocam.com
F-D Coin
69
Duamızda Şehitlik İstememiz Caiz mi?

Bir insanın ölmek için dua etmesi caiz değildir; ancak şehit olmayı istemesi caizdir.

Bu hususta Allah Resulü (a.s.m )'nun ifadeleri aynen şöyledir.

Hz. Enes ( r.a ) anlatıyor. Rasulullah ( a.s.m ) buyurdular:

"Sizden hiç kimse maruz kaldığı bir zarar sebebiyle, ölümü temenni etmesin. Mutlaka onu yapmak mecburiyeti hissederse, bari şöyle söylesin: Rabbim! Hakkımda hayat hayırlı ise, yaşat. ölüm hayırlı ise canımı al." ( Buhari, merda,19)

İnsanın kaderinde ölüm vakti bellidir ve o vakit geldiğinde insan ölümü tadacaktır. Buradaki ince bir hususu arzetmek gerekir ki: Allah Teala'nın ilmi ezelidir. Yani geçmiş ve gelecek onun ilminde vardır. Allah Teala ezeli ilmi ile kulunun dualarını ve isteklerini bilip ona göre kader programını belirler.

Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın ibtaliyle hükmü kazadan afvetmek, ata demektir. Evet yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, ata da kaza kanununun kat'iyyetini deler. Kaza da ok gibi kader kararlarını deler. Demek atanın kazaya nisbeti, kazanın kadere nisbeti gibidir. Ata, kaza kanununun şümulünden ihraçtır. Kaza da kader kanununun külliyetinden ihracıdır. Bu hakikate vakıf olan arif: "Ya İlahi! Hasenatım senin atandandır. Seyyiatım da senin kazandandır. Eğer atan olmasa idi, helak olurdum." der. (Mesnevi-i Nuriye, 206)

Yani, ata, bir şey hakkında verilen kararın iptali ve hükmün kaza edilmekten afvedilmesi, şeklinde tarif edilmektedir. Ata denilince, o Rahim-i Kerim'in ve Gafuru'r-Rahim'in af ve ihsanı anlaşılır.

Atanın kaza kanununu, kazanın da kaderi bozmasını şöyle açıklayabiliriz: Bir padişahın umumi kanunları yanında bir de belli günlerde tatbik ettiği af ve ata kanunu vardır. Padişah o günlerde, suçlulardan bir kısmını afveder, diğer bir kısmının cezalarını hafifleştirir, bir kısım raiyetinin ise rütbelerini yükseltir ve maaşlarını artırır. İşte, daha önce umumi kanunla takdir edilen ceza, rütbe ve maaşlar, bu ata kanunuyla yürürlükten kaldırılmış olur.

Mesela, bir şakinin işlediği bir suça karşılık on yıl hapis yatması takdir edilmiş olsun. Ata kanunuyla bu cezanın afvedilmesi halinde artık ceza infaz edilmez ve ata, kaza kanununu bozmuş olur. Cezanın kaza edilmemesiyle de kader kanunu, yani onun suçuna mukabil takdir edilen on yıllık hapis cezası bozulmuş olmaktadır. İşte, bu misal gibi, insanların işledikleri günahlara karşılık, kendilerine takdir edilen uhrevi cezalar Cenab-ı Hakk'ın ata kanunuyla, yani O'nun af ve ihsanıyla kaza edilmekten alıkonmakta ve böylece ata kanunu Kaza kanununu bozmaktadır. Aynı şekilde, kazanın bozulmasıyla kader kanunu da bozulmuş, takdir edilen ceza değişikliğe uğramış olmaktadır.

Bir başka misal, kul bir günah yerine gitmek niyet ve meyliyle evden çıkar. O bu niyetle irade düğmesine dokunduğu için, Allah da meylinin neticesini yaratacak ve onu irade ettiği yere götürecektir. Fakat, o kulun güzel bir hali, Allah (c.c)'ın hoşuna gidecek bir tarafı, söz gelimi gecesinin zülüfünde iki damla gözyaşı ya da arabasıyla bir-iki arkadaşını bir sohbete götürüşü vardır da, bunlar Rahmet-i İlahi'yi ihtizaza getirmiştir ve Allah (c.c) da yolda o kulun karşısına kendisini günah mahalline değil de gülzara götürecek bir arkadaş çıkarır ve kulun iradesiyle hak ettiği hükmü değiştirir. İşte, Allah (c.c)'ın sebepli sebepsiz kulu hakkındaki bir hükmü veya bir kazayı onun lehinde değiştirmesi, O'na ait bir atadır.

Diğer taraftan, "ata, kaza kanununun şümulünden ihraçtır" denmektedir. Şöyle ki, bir günah için takdir edilen ceza külli bir kanun iledir. Yani, şu suçu işleyene şu ceza verilir, şeklindeki takdir, küllidir. Söz konusu suçu işleyen bir kimsenin tövbe etmesi halinde, günahının afvedilmesi ile kaza kanununun şümulünden bir ihraç durumu hasıl olmaktadır. Bu ise aynı zamanda, kader kanununu külliyetinden bir ihraç manasındadır.

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız kaide, kaderin değişip değişmediği sorusunu hatıra getirmektedir. Bu nokta da şunu ifade edelim ki, İlm-i İlahi'nin değişmesi muhaldir. Ezelden ebede kadar olmuş ve olacak bütün hadiseler gibi, ata kanununun tatbikatı da o ilmin şümulündedir. Bu kader değişmez. Değişiklikler sabit ve derin olan Levh-i Mahfuz'un daire-i mümkinatta bir defteri ve yazar bozar tahtası hükmündeki Levh-i Mahv ve İsbat'ta olmaktadır. önce takdir edilen nice cezalar, daha sonra tövbe vesilesiyle ve ata kanunu ile afvedilmekte, Levh-i Mahv ve İsbat'tan silinmekte ve kaza edilmemektedir. Nitekim bir ayet-i kerimede şöyle buyurulmaktadir:

"Allah dilediği şeyi mahveder ve dilediğini isbat eder. Nezdinde kitabın aslı olan Levh-i Mahfuz vardır."(Ra'd, 13/39)
 

Similar threads

Dua ile Kaderimizi Değiştirebilir miyiz ? Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın ibtaliyle hükmü kazadan afvetmek, ata demektir. Evet yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, ata da kaza kanununun kat'iyyetini deler. Kaza da ok gibi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
227
Kader Dua ile Değişirmi ? Dua ile kader değişir mi? kader değişir mi? İnsanın kaderi yaptıkları ve yapacakları levhi mahfuzda yazılı olduğu halde dua ile kaderi değiştirmek mumkunmudur? kader imizi dunyaya gelmeden bizmi yazdırdık bu tur yazılar okuyorumdua ile kaderimizi değiştirmemiz...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
Kader Dua ile Değişirmi ? Dua ile felek değişir mi? kader değişir mi? İnsanın kaderi yaptıkları ve yapacakları levhi mahfuzda yazılı olduğu halde dua ile kaderi başkalaşmak mümkünmüdür? alın yazısı imizi dünyaya gelmeden bizmi yazdırdık bu nesil yazılar okuyorumdua ile kaderimizi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
167
Levhi Mahfuz nedir ve ne için kullanılır? Olmuşların ve olacakların, zamandaki bütün anların ve mekandaki bütün varlıkların, kısacası, her şeyin yazılı bulunduğu bir “levhadır bu alem İlahi ilmin aynası, kaderin defteri, kainatın programıdır Bilgilerin korunduğu bu alemin insandaki küçük...
Cevaplar
0
Görüntüleme
124
Kaza ve kadere imman nasıl olmalıdır? Kader Kader, Yuce Allah'ın, ezelden ebede kadar olacak butun şeylerin zaman ve yerini, ozellik ve niteliklerini, ezeli ilmiyle bilip sınırlaması ve takdir etmesi, demektir Allah'ın ilim ve irade sıfatlarıyla ilgili bir kavram olan kader, evreni...
Cevaplar
0
Görüntüleme
91
858,497Konular
982,554Mesajlar
30,292Kullanıcılar
Bell noSon üye
Üst Alt