Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Duânın Kabul Edilmesinin Şartları

Duânın Kabul Edilmesinin Şartları
0
113

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
1 Düzgün bir imana, Ehli sünnet itikadına sahip olmalıdır
Hadisi şerifte, “Bid'at ehlinin duâsı ve ibâdetleri kabul olmaz buyuruldu Bunun için Peygamber Efendimiz ve Eshabı gibi Ehli sünnet itikatına sahip olmamız lâzımdır Ehli sünnete göre; Îman artmaz ve azalmaz Büyük günah işlemekle îman gitmezGayba îman esastır Allahü teâlâ Cennette görülecektir Ameller (İbâdetler) îmandan parça değildir Amelde dört mezhebden birine tâbi olmak şarttır Eshâbı kirâmın ve ehli beytin ve Peygamberimizin zevcelerinin hepsini sevmek şarttır Dört halîfenin üstünlükleri, hilâfet sırasına göredirNamaz, oruç, sadaka gibi nâfile ibâdetlerin sevabını başkasına hediye etmek câizdir Mîraç; ruh ve beden olarak yapılmıştır Evliyânın kerâmeti haktır Şefaat haktır Mest üzerine mesh câizdir Kabir suâli vardır Kabir azâbı ruh ve bedene olacaktırİnsanları ve işlerini de Allahü teâlâ yaratır İnsanda irâdei cüz'iyye vardır Rızık, helâldan da olur, haramdan da olur Velîlerin ruhları ile tevessül edilir ve onların hâtırına duâ edilir (Daha geniş bilgi için “Seadeti Ebediyye isimli, bid’atlerden uzak, her türlü dini bilgiye havi ilmihal kitabına müracaat edilmelidir Hakikat kitabevi – 0212 523 45 56)


2 Farzları yapıp haramlardan, kul hakkından sakınmalıdır!
İbrâhîmi Edhem hazretlerine sordular: “Allahü teâlâ, “Ey kullarım! Benden isteyiniz! Kabûl ederim, veririm buyuruyor Halbuki, istiyoruz, vermiyor? “
Bunlara şöyle cevap verdi: “ Allahü teâlâyı çağırırsınız, Ona itaat etmezsiniz Peygamberini tanırsınız, Ona uymazsınız Kur'anı kerimi okursunuz, gösterdiği yolda gitmezsiniz Cenâbı Hakkın nîmetlerinden faydalanırsınız, Ona Şükretmezsiniz Cennetin, ibâdet edenler için olduğunu bilirsiniz, hazırlıkta bulunmazsınız Cehennemi, âsîler için yarattığını bilirsiniz, Ondan sakınmazsınız Babalarınızın, dedelerinizin ne olduklarını görür, ibret almazsınız Aybınıza bakmayıp, başkalarının ayıblarını araştırırsınız Böyle olan kimseler, üzerlerine taş yağmadığına, yere batmadıklarına, gökten ateş yağmadığına Şükretsin! Daha ne isterler? Duâlarının netîcesi, yalnız bu olursa, yetmez mi?
Evet, Allahü teâlâ, Mümin sûresinin altmışıncı âyetinde, “Duâ ediniz, kabûl ederim, isteyiniz, veririm buyuruyor Fakat, duânın kabul olması için, beş şart vardır: Duâ edenin müslüman olması, Ehli sünnet îtikatında olması, haram işlemekten, bilhassa haram yimekten, içmekten sakınması, farzları yapması, bilhâssa beş vakit namaz kılması, Ramazan oruclarını tutması, zekât vermesi, Allahü teâlâdan istediği şeyin sebebini öğrenip, bunu araması lâzımdır
Allahü teâlâ, herşeyi bir sebep ile yaratmaktadır Birşey istenince, o şeyin sebebini gönderir ve bu sebebe tesîr ihsan eder İnsan bu sebebi kullanıp, o şeye kavuşur Evliyâsının hatırı için, âdetini bozarak, bunlar duâ edince veya Evliyâyı kiram vesîle edilerek duâ edilince, bunlara “Kerâmet olarak, sebebe hâcet kalmadan, doğruca istenileni verir
Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri, duâsı makbûl bir zât idi İnsanlar, duâsını alabilmek için uzak yerlerden gelirlerdi Bir gün birisi gelip:
Efendim, son nefeste selâmetle gidebilmemiz için duâ buyurun, dediğinde;
Her kim farzları edâ ettikten sonra, duâ ederse duâsı kabûl olur Sen farzdan sonra duâ ederken bizi de hatırlarsan biz de seni hatırlarız Bu durum hem sizin, hem de bizim için duânın kabûl olmasına vesîle olur, buyurdu
Ebül Hasanı Harkani hazretleri, sefere çıkan talebelerine, “Sıkışınca benden yardım isteyin! buyurur Yolda talebelerini, eşkıya yakalar Onlar, kurtulmaları için Allahü teâlâya duâ ederler; fakat kurtulamazlar Bir talebe “Ya Ebel Hasan, imdat! der O talebeyi eşkıya göremez Diğerlerinin nesi varsa alırlar Seferden dönünce hocalarına, “Biz Allahtan yardım istediğimiz hâlde soyulduk Fakat şu arkadaşımız, sizden yardım isteyince kurtuldu Bunun hikmeti nedir? derler O da, “Siz Allahü teâlâyı, haram giren, haram çıkan bir ağızla, çağırdınız Bu ise, EbülHasen ile tevessül eyledi Ebül Hasen, kul hakkına dikkat eder, haram yemez, gıybet etmez, haram işlemez Allahü teâlâ, bunun sesini EbülHasene duyurdu EbülHasen de, bunun kurtulması için duâ etti Duâsı kabûl oldu Ben sadece vasıta oldum, duâ ettim Kurtaran Rabbimizdi diye cevap verir
Allahü teâlâ, evliyâsının duâlarını kabûl edeceğini Kur'ânı kerîmde bildirmektedir Mâide sûresinin yirmiyedinci âyetinde meâlen, “Allahü teâlâ, ancak takvâ sâhiblerinin ibâdetlerini, duâlarını kabûl eder buyuruldu Hadîsi şerîfte de, “Saçları dağınık ve kapılardan kovulan öyle kimseler vardır ki, bir şey için yemin etseler, Allahü teâlâ onları doğrulamak için o şeyi yaratır buyuruldu
Sa'd bin Ebi Vakkas hazretleri Peygamber efendimize dedi ki:
Yâ Resûlallah, duâ buyur da, Allahü teâlâ, benim her duâmı kabûl etsin
Cevâbında buyurdu ki:
Duânızın kabûl olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harâmdır Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler Böyle duâ nasıl kabûl olunur?
Diğer hadisi şeriflerde buyuruldu ki:
“On dirhemlik elbisenin bir dirhemlik kısmı haram kazançtan gelse, o elbise ile kılınan namaz kabul olmaz
“Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz
“Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harâmdır, sonra ellerini kaldırıp duâ ederler Böyle duâ nasıl kabûl edilir?

3 Kıymetli vakitlerde duâ etmelidir
Cuma günü ve gecesi, ezân vakti, ezan ve ikâmet arası, her günün seher vakti, gecenin ikinci yarısı, Receb'in ilk gecesi, Şâban'ın onbeşinci gecesi, Bayram geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, iftar zamanı, her günün zevâl vakti, Cuma günü öğle ile ikindi arası kıymetli vakitlerdir Bu vakitleri ganimet bilmelidir
Hastalık hâli, aile ve vatanından uzak kalındığı zaman, farz namazlardan sonra, İhlâs sûresi okunduktan sonra, yağmur yağarken, düşmanla karşı karşıya gelince, oruçlu olduğu zaman, kalbinde incelik hissettiği anda duâ etmelidir Çünkü kalbdeki incelik rahmet kapısının açık olduğuna işarettirRabbimiz, seher vakti, “Duâ eden yok mu kabul edeyim! buyurur
Hadisi şeriflerde buyuruldu ki:
“Dertli müminin duâsını ganimet bilin!
“Beş vakt farz namazdan sonra yapılan duâ kabûl olur
“Gecenin son üçte birinde, dünya semâsını rahmetiyle dolduran Allahü teâlâ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duâsını kabûl edeyim
“Oruçlunun duâsı reddolunmaz
“Üç duâ vardır ki, Bunların kabul edileceğinden şüphe yoktur Mazlumun duâsı, misafirin duâsı ve babanın evladına duâsı “

4 Kabûl edileceğine inanarak duâ etmelidir
Allahü teâlâ, Kur'ânı kerîmde “Duâ edin, kabûl edeyim buyuruyor Bunun için duânın kabûl edileceğinden şüphe etmemelidir Şartlarına riâyet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
“Allahü teâlâya, kabûl edileceğine tam inanarak duâ ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gâfil bir kalb ile yapılan duâyı kabûl etmez
“Duâ ettim kabul edilmedi demedikçe, duâ kabul edilir
Kur'anı kerimin ve duânın tesir etmesi için, okuyanın veya yazanın ve hastanın buna inanması, hastanın zararlı olan gıdalardan, şüpheli ilaçlardan perhiz etmesi, sıcaktan ve soğuktan sakınması gerekir Okuyanın, itikadının bozuk olmaması, haram işlemekten, kul hakkından sakınması, haram ve habis şey yiyip içmemesi ve karşılık olarak ücret almaması şarttır
Hadîsi şerîflerde buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ, duânızı kabûl eder Duâ ettim, hâlâ duâm kabûl olmadı diye acele etmeyiniz! Allah'tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz
“Duâ eden, üç şeyden hâli değildir: Ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, Yahut âhırette mükâfatını bulur
“Rabbiniz, şüphesiz hayâ ve kerem sahibidir Kulları ellerini kaldırıp kendisinden birşey istedikleri zaman, onların ellerini boş çevirmekten hayâ eder
“Duâda acele edilmezse, duâ kabûl olur
Duâda acelenin nasıl olduğu sorulunca Peygamber Efendimiz “Duâ ettim de kabûl edilmedi demektir buyurdu
Duânın kabûlü için acele etmemelidir Duâya devam etmeli, usanmamalıdır Allahü teâlâ, duâ etmeyi ve duâ edeni sever Kabûl etdiği hâlde, istenileni vermeği gecikdirerek, duânın ve sevabının çok olmasını ister Duâyı, hiç olmazsa, yedi kerre tekrar etmelidir Duâ edip de duâsı dünyada kabul edilmeyenlere, Kıyamet günü Allahü teâlâ, “Bu senin falan zamanda ettiğin duâdır O duânın yerine sana şu sevabları veriyorum buyuracak, o kadar çok sevab verecek ki, o kimse, “Keşke dünyada hiçbir duâm kabul olmasaydı da, bugün onların karşılıklarını görseydim diyecektir

5 Belâ gelmeden önce çok duâ etmelidir
Duâ, sıkıntılı zamanlarda, belâ geldiğinde değil her zaman edilmelidir Rahat ve huzur zamanlarında çok duâ edenin, dert ve belâ zamanlarındaki duâları çabuk kabûl olur Sevgili Peygamberimiz, “Şiddet ânında duâsının kabûl edilmesini isteyen kimse, refah zamanında çok duâ etsin! buyurmuştur
Ebû İshak hazretlerinden duâ istediler Duâ etti Duâsının kabûl edildiğini gören bir talebesi, “Efendim, bu duâyı bana da öğretin, ihtiyâç hâlinde ben de edeyim dedi O da, “Bu duânın kabûl edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar ve devamlı ettiğim duâlar ve harâm lokmadan sakınmamdır buyurdu
Evliyânın büyüklerinden Râbiai Adviyye, adamın birinin, duâ ederken “Yâ Rabbî! Bana rahmet kapısını aç! dediğini işitince; Ey câhil! Allahü teâlânın rahmet kapısı, şimdiye kadar kapalı mı idi de, şimdi açılmasını istiyorsun? dedi
Rahmetin çıkış kapısı her zaman açık ise de, giriş kapısı olan kalbler, herkesde açık değildir Bunun açılması için, sadece sıkıntılı zamanlarda dağil her zaman duâ etmeliyiz!

6 Sebeplere yapışmalıdır
Allahü teâlânın âdeti ilâhiyyesine uymadan, sebeplere yapışmadan, çalışmadan duâ etmek, Allahü teâlâdan mucize istemek demektir Müslümanlıkta, hem çalışılır, hem de duâ edilir Önce sebebe yapışmak, sonra duâ etmek lâzımdır
Kur'anı kerimde Allahü teâlâ dâimâ çalışmağı emretmektedir İnsan bütün gayreti ile çalışacak, bütün zâhirî sebeplere yapışacak, ancak ondan sonra Allahü teâlâdan istiyecektir Çalışmadan önce değil, çalışırken, başarabilmek, kazanmak için, Rabbine yalvararak, Ondan yardım bekliyecektir
Hadîsi şerîfte buyuruldu ki:
“Çalışmadan duâ eden, silâhsız harbe giden gibidir
Adeti ilâhiyyeye uymak, sebeplerini aramak, bulmak için çalışmak lâzımdır Şartlarına uyarak çalışana, elbet verilir Dilediğine, çalışmadan da, ihsân eder Fakat sebeplere yapışmamızı emretmektedir
Sebeplere yapışarak, yalvararak, ağlıyarak ve sığınarak, kırık kalb ile Allahü teâlâdan af ve âfiyet dilemelidir Duânın kabûl olunduğu anlaşılıncaya ve sıkıntılar kalmayıncaya kadar, böyle duâ etmelidir Başkalarının ettiği duâ da faydalı ise de, dertlinin kendisinin yalvarması daha yerinde olur İlâc almak ve perhiz yapmak, hastaya lâzımdır Başkalarının yapacağı, olsa olsa, ona yardımcı olmaktır
 

Similar threads

Duânın önemi Duâ, istemek demektir Aç bir kimsenin, iştihâlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir Duâ, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir Allahü teâlâ, duâ eden Müslümanı çok sever Duâ etmeyene gadap eder Duâ mü'minin silâhıdır Dînin temel direklerinden biridir Hadisi şerifte...
Cevaplar
0
Görüntüleme
97
Allahü teâlâ Kur'ânı kerîmde meâlen buyurdu ki: Bana (hâlis kalb ile) duâ ediniz Duânızı kabûl ederim (Mü'min sûresi: 60) Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen duâ kabûl olmaz (Hadîsi şerîfMevâhibi Ledünniyye) Mü'minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır duâ kabûl olur Bir melek...
Cevaplar
0
Görüntüleme
128
1 Kabûl etmek Müslümanın müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selâmına cevap vermek, hastasını yoklamak, cenâzesinde bulunmak, dâvetine icâbet etmek, aksırıp elhamdülillah deyince, yerhamükellah diyerek cevâb vermek (Hadîsi şerîfBuhârî, Müslim) 2 Allahü teâlânın duâları kabûl buyurması...
Cevaplar
0
Görüntüleme
127
Birinin; Yâ Rabbî, bana rahmet kapısını aç!diye duâ ettiğini işitince, Râbiai Adviyye; Ey câhil, Allahü teâlânın rahmet kapısı kapalı mı idi de şimdi açmasını istiyorsun Rahmetin çıkış kapısı her zaman açık ise de giriş kapısı olan kalbler, herkeste açık değildir Bunun açılması için duâ...
Cevaplar
0
Görüntüleme
93
Musul yakınındaki Nineve (Ninova) ahâlisine gönderilen peygamber Babasının ismi Metâ'dır Yûnus aleyhisselâm Âsûr Devleti'nin başşehri ve önemli bir ticâret merkezi olan Nineve şehrinde doğdu Allahü teâlâ Kur'ânı kerîmde meâlen buyurdu ki: Muhakkak Yûnus (bin Metâ aleyhisselâm) da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
135
858,497Konular
981,905Mesajlar
29,929Kullanıcılar
MuhammedcanSon üye
Üst Alt