Dünya Altın Konseyi’nden Çarpıcı Altın Raporu ve Öngörüler

Altın, bir yatırım portföyünde birçok farklı rol oynayabilir; önemli bir portföy çeşitlendirme ve enflasyona karşı korunma aracıdır. Dünya Altın Konseyi’nin (WGC) son araştırmasına göre altın, bir portföyün karbon ayak izini de iyileştirebilir. Nasıl mı? Öğrenmek için Kriptokoin.com okumaya devam edin.

“Altının risk azaltıcı bir varlık olarak geleneksel rolünü düşünürseniz, risk yelpazesi artık genişliyor”

WGC’de iklim değişikliği lideri ve piyasa ilişkileri sorumlusu John Mulligan, vermiş olduğu bir röportajda, altının çevresel ayak izine ilişkin en son raporun, altın piyasasının karbon ayak izini ve yatırımcıların Çevre ve Sosyal Yönetişim’in (ESG) artan önemini kabul ettiği bir portföyde oynayabileceği rolü ölçen dört yıllık araştırmanın doruk noktası olduğunu söylüyor.
John Mulligan, EGS’nin yatırım kararlarında artan bir rol oynamasıyla birlikte, WGC’nin yatırımcılara değerli metalin bu yeni talep eğilimlerini nasıl karşılayabileceğini göstermek istediğini açıklıyor:

Bir varlığın iklim değişikliği üzerindeki etkisini ölçemezseniz, yatırımcılar onu tutmayacaktır. Artık altının portföyünüzün karbon profili üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini gösterebiliriz. Altının risk azaltıcı bir varlık olarak geleneksel rolünü düşünürseniz, risk yelpazesi artık genişliyor.

John Mulligan, WGC’nin araştırmasının altının bir varlık olarak çıkarılıp rafine edildiğinde aslında düşük karbon profiline sahip olduğunu gösterdiğini kaydediyor ve külçe altın ve altın destekli borsada işlem gören ürünlerin ekstraksiyon aşaması dışında çok fazla enerji kullanmadığını ifade ediyor.

Portföyde altın tutmak emisyon yoğunluğunu ve sıcaklık derecesini etkiler mi?

WGC’nin araştırmasına göre, %70 hisse senedi ve %30 tahvil riski olan geleneksel bir portföyde, %10 altın tahsisi portföyün emisyon yoğunluğunu %7 azaltıyor. Portföyede altına %20’lik bir tahsisat ayırmak, emisyon yoğunluğunu %17 düşürüyor. WGC’nin araştırması ayrıca altının bir portföyün sıcaklık derecesini de düşürebileceğini gösteriyor. John Mulligan, yeni bir ESG ölçümünün, tahsislerin artan küresel sıcaklıkları nasıl etkileyebileceğine baktığını açıklıyor. WGC, bir portföyün %50’sinin altına tahsis edilmesinin, portföyün sıcaklık derecesini bir tam dereceden fazla azaltabileceğini kaydediyor. Rapora göre, portföyün %10’unun altın olarak tutulması ise, sıcaklık derecesini %7 veya 0,21 derece düşürüyor.
WGC’nin baktığı son bir alan, altının yükselen karbon fiyatlarına karşı bir korunma rolüydü. Enflasyondan korunma rolüne benzer şekilde John Mulligan, altının da karbon vergilerini ve ücretlerini artırma potansiyeline karşı iyi bir koruma sağladığını söylüyor. Piyasa ilişkileri sorumlusu, daha fazla altın üreticisinin alternatif yeşil enerjiyi benimsemesiyle, altının bir portföyün çevresel durumunu iyileştirme kabiliyetinin artmasının beklendiğini de sözlerine ekliyor.

Yenilenebilir enerji ile altın üretimi mümkün mü?

WGC’ye göre, altın piyasasında üretilen karbon emisyonunun çoğu, altının çıkarılması enerji yoğun olabileceğinden, madencilik sektöründen geliyor. Geçmişte, bu enerjinin çoğu, jeneratörleri çalıştırmak için yakılan fosil yakıtlardan üretildi. Ancak şirketler, kömür ve dizele olan bağımlılıklarını azaltmak ve hidroelektrik ve güneş panelleri dahil olmak üzere daha fazla yenilenebilir enerji kullanmak için ortak bir çaba gösteriyor. Konuya ilişkin olarak John Mulligan, şu değerlendirmeyi yapıyor:

Altın üretimi oldukça enerji yoğun olabilir, ancak temiz elektriğe sahip olduğunuz anda oldukça enerji yoğun olabilir ve yine de bir karbon etkisine sahip olmayabilirsiniz. Bu, reel ekonomi üzerindeki etkiler açısından önemlidir.
John Mulligan, WGC’nin madencilik sektörünün yeni yeşil enerji arayışının uzun vadeli bir trend olmasını beklediğini de sözlerine ekliyor. Ayrıca, artan enerji fiyatları nedeniyle, madencilik şirketlerinin alternatif yeşil enerji kaynaklarına bakmaları için artık finansal nedenler olduğunu belirtiyor.