Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Ukrayna’ya yaptığı işgal sonrasında ABD’nin enerji yaptırımıyla karşı karşıya kalan Rusya, yine de önemli bir kaynağını ABD’ye satmaya devam ediyor. Başkan Biden’ın Rus petrolü ve diğer enerji ürünlerinin ithalat yasağı, nükleer santrallerin kalbi olan uranyumu içermemesi ile meraklandırdı.
ABD, Rusya ile olan büyük bir ticaret ortaklığı kapısını kapatmış olsa da, ABD enerji endüstrisi hala Rusya’dan uranyum alıyor. ABD’li şirketlerin uranyum konusundaki üç büyük ortağı Rusya, Kazakistan ve Özbekistan. Enerji devleri, uranyum kaynağının kesilmemesi için Beyaz Saray ile yakın temas halinde.
Rusya, ABD’ye uranyum satarak savaşı finanse edebilir mi?
Rusya Başkanı Putin, Devlet Nükleer Enerji Şirketi’ni (Rosatom) 2007 yılında kurdu ve şirket şu anda dünyadaki nükleer yakıtın yaklaşık yüzde 20’sini üretiyor. Ayrıca savaşla birlikte Ukrayna’daki iki nükleer santral bölgesini ele geçiren Rusya, tıpkı fosil yakıtlar gibi uranyum aracılığıyla önemli bir gelir kapısı yarattı.
Ukraynalı çevre örgütü Ekodia’nın Enerji Departmanı Başkanı Kostiantyn Krynytskyi verdiği demeçte, uranyum anlaşmasının “sinir bozucu” olduğunu dile getirdi.
“Bütün ülke ve tüm dünya Ukrayna’da nükleer santrallerle ne olacağını düşünerek korkudan titremeye başladı. Burada neler olabileceğini görmeniz ve bunu aşamalı olarak kaldırmanız gerekiyor.”
Uranyum elementi aslında dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan yaygın bir metal. Fakat Dünya Nükleer Birliği’nin son raporuna göre dünyanın uranyum ihtiyacının yüzde 85’ini altı ülke (Rusya, Kazakistan, Kanada, Avustralya, Namibya ve Nijer) karşılıyor.
Peki ya siz ABD ile Rusya arasındaki uranyum ticareti hakkında ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorum kısmında ya da SDN Forum‘da belirtebilirsiniz.
