Dunya Ciftciler Gunu Şiirleri Dunya Ciftciler Gunu İle İlgili Şiirler,Dunya Ciftciler Gunu 2019
Ciftciler
Dinle ciftcilerin garip halini
İlkbaharda cifte başlar ciftciler
Hicbir zaman işten cekmez elini
Durmaz yıl on iki ay, işler ciftciler
Olcer tohumunu, koyar sekleme
El gitti der oğluna, haydi bekleme
Tarlası herk ise, ya ikileme
Tohumu toprağa aşlar ciftciler
Evvel buğday eker, sonra arpayı
Her gun gazla sacar kuşların payı
Tarlada gorurse kuşu, kargayı
Doner sapanınan taşlar ciftciler
Tohumunu kurtarır, bekler yağmuru
Gider, gelir, bakar, tarlası kuru
Yağmur gec yağarsa, yuzun azdırı
Bekler bulutlardan yaşlar ciftciler
Yağmur bol olursa, guler yuzleri
Bakar goğ ekini gorur bizleri
Cayır cimen buruyunce dizleri
Okuzun boyunu hoşlar ciftciler
Kimi pulluk koşar, kimi makine
Kimi eski cifti kullanır yine
Bol bol gozu doymayınca ekine
Şaşar, nideceğim nişler ciftciler
Ekin firik, ığış ığış yellenir
Bıldırcınlar arasında dillenir
Gelinler al giyer, kızlar sallanır
Bulur ırgatların ciftler ciftciler
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Harmanda
Yavaş yavaş kurur terim,
Karşımda harmanlarım yığılı,
Acık bağrımda gunun huzuru,
Kavruk yuzumle gulumserim
Siz de duyar mısınız bu zevki?
Dağların golgesi bu tarafa duşunce,
Sanırım yalnız calışanlara vergi
Temmuz akşamlarının şiiri
Talip APAYDIN
Hasan Dayı
Hasan dayı capasını
Tarlalarda unuturdu
Canağını lapasını
Capkın ruzgar soğuturdu
Hasan dayı koşamazdı
Dizlerinde derman azdı
Cocuklar da pek haylazdı
Sataşmadan duramazdı
Hasan dalı aksakallı
Bir dedeydi, beli şallı
Sozu tatlı… Calışkandı
Guneşlerde yuzu yandı
Geldi cattı sisli gunler
Bağ bahcenin rengi soldu
Gecti gitti sıcak gunler
Hasan dayı hasta oldu
Pencerenin ta dibinde
Afacanlar bağırırdı
Yapma Hasan dayı! İn de
Kapı, duvar hep sağırdı
Hasan dayı kulubede
Allah ’ına can vermede
Hacı nine ağlıyordu
Kara yazma bağlıyordu
Afacanlar alay sandı
Kahkahalar sedalandı
Şaka etme Hasan dayı
Kim surecek bu tarlayı?
İmam, muhtar, koylu geldi
Hıckırıklar yurek deldi
Okudular Elham, Yasin
Hep dediler: Amin, amin
Hasan dayı toprak oldu
Koyun, kuzu, keci, oğlak
“Me, me! diye ağlayarak
Mezarından otlar oldu
Ruşen Eşrefe UNAYDIN
alıntı net
Ciftciler
Dinle ciftcilerin garip halini
İlkbaharda cifte başlar ciftciler
Hicbir zaman işten cekmez elini
Durmaz yıl on iki ay, işler ciftciler
Olcer tohumunu, koyar sekleme
El gitti der oğluna, haydi bekleme
Tarlası herk ise, ya ikileme
Tohumu toprağa aşlar ciftciler
Evvel buğday eker, sonra arpayı
Her gun gazla sacar kuşların payı
Tarlada gorurse kuşu, kargayı
Doner sapanınan taşlar ciftciler
Tohumunu kurtarır, bekler yağmuru
Gider, gelir, bakar, tarlası kuru
Yağmur gec yağarsa, yuzun azdırı
Bekler bulutlardan yaşlar ciftciler
Yağmur bol olursa, guler yuzleri
Bakar goğ ekini gorur bizleri
Cayır cimen buruyunce dizleri
Okuzun boyunu hoşlar ciftciler
Kimi pulluk koşar, kimi makine
Kimi eski cifti kullanır yine
Bol bol gozu doymayınca ekine
Şaşar, nideceğim nişler ciftciler
Ekin firik, ığış ığış yellenir
Bıldırcınlar arasında dillenir
Gelinler al giyer, kızlar sallanır
Bulur ırgatların ciftler ciftciler
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Harmanda
Yavaş yavaş kurur terim,
Karşımda harmanlarım yığılı,
Acık bağrımda gunun huzuru,
Kavruk yuzumle gulumserim
Siz de duyar mısınız bu zevki?
Dağların golgesi bu tarafa duşunce,
Sanırım yalnız calışanlara vergi
Temmuz akşamlarının şiiri
Talip APAYDIN
Hasan Dayı
Hasan dayı capasını
Tarlalarda unuturdu
Canağını lapasını
Capkın ruzgar soğuturdu
Hasan dayı koşamazdı
Dizlerinde derman azdı
Cocuklar da pek haylazdı
Sataşmadan duramazdı
Hasan dalı aksakallı
Bir dedeydi, beli şallı
Sozu tatlı… Calışkandı
Guneşlerde yuzu yandı
Geldi cattı sisli gunler
Bağ bahcenin rengi soldu
Gecti gitti sıcak gunler
Hasan dayı hasta oldu
Pencerenin ta dibinde
Afacanlar bağırırdı
Yapma Hasan dayı! İn de
Kapı, duvar hep sağırdı
Hasan dayı kulubede
Allah ’ına can vermede
Hacı nine ağlıyordu
Kara yazma bağlıyordu
Afacanlar alay sandı
Kahkahalar sedalandı
Şaka etme Hasan dayı
Kim surecek bu tarlayı?
İmam, muhtar, koylu geldi
Hıckırıklar yurek deldi
Okudular Elham, Yasin
Hep dediler: Amin, amin
Hasan dayı toprak oldu
Koyun, kuzu, keci, oğlak
“Me, me! diye ağlayarak
Mezarından otlar oldu
Ruşen Eşrefe UNAYDIN
alıntı net