Dünyaca Ünlü Analistlerden Yorumlar: Altın Fiyatı Nereye Gidiyor?

Altın, 2020’nin büyük bölümünde yıldız oyunculardan biriydi. Ancak 2021’in büyük bölümünde koronavirüsün etkisinin azalmasıyla, sarı metal için yükseliş hissi üçüncü çeyrekte kesin olarak soğudu. Ancak bugün, dünyanın çoğunu bir kez daha kısıtlayıcı önlemler almaya iten başka bir Covid varyantı ortaya çıktı. Bu tür kriz zamanlarında tarihsel olarak sunduğu güvenli liman özelliği, altın fiyatı için tekrar belirleyici olup, geçen yılın rekor seviyelerini gölgede bırakmasına yardımcı olacak mı?

Altın fiyatı üzerinde belirleyici olan gelişmeler

Altın, piyasanın çalkantılı olduğu dönemlerde dünyanın en çok tanınan güvenli liman varlıkları arasında yer alıyor. Yatırımcıların değerli metale olan ilgisi, hisse senetleri ve tahviller gibi geleneksel finansal piyasaları çevreleyen, normalde olduğundan daha fazla belirsizlik ve daha fazla oynaklık olduğunda, yükselme eğilimi gösteriyor.

Bu, özellikle ilk çeyrekte, koronavirüs pandemisi küresel piyasaları paniğe sürüklediği için 2020’de kesinlikle belirgindi. Ağustos ayının başlarında, altın fiyatı 2.067 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı ve yılın geri kalan kısmında belirgin bir şekilde 1.850 doların üzerinde yükselmişti.
Ancak dünya 2021’in büyük bölümünde Covid-19’dan istikrarlı bir şekilde kurtulurken, altın bu yüksek seviyelerden çekildi. Örneğin, ABD Başkanı Joe Biden’in yönetiminin yılın başındaki 1,9 trilyon dolarlık devasa pandemi yardım paketi, altın fiyatlarının düşmesinde önemli bir faktördü ve sarı metal Ocak başındaki yaklaşık 1.950 dolardan Mart ayının ilk haftasına kadar 1.700 doların altına çekildi.

TD Securities: Altına olan talep daha da artabilir

Kriptokoin.com olarak bildirdiğimiz üzere, hızlanan enflasyon ve koronavirüsün Delta varyantını çevreleyen korkular fiyatların Haziran ayına kadar 1.900 doların üzerine çıkmasına neden olsa da, altın fiyatı o zamandan beri bu kadar yüksek seviyelere çıkamadı ve çoğu zaman 1.800 doların altında kaldı. 

Kanada bankası TD Securities’in Haziran ayı analizine göre, bu cansız fiyat hareketi “sarı metali satın almak için ani bir ivmenin olmamasını” gösteriyor. Altın, Kasım ayı ortasında ons başına 1.850 doların üzerine çıktı, ancak son aylarda enflasyondaki artış, altın yatırımcılarını yükselen fiyatlara karşı korunmak için külçeye yöneltti. UBS, 12 Kasım’da şu açıklamayı yaptı:

İleriye baktığımızda, 2022’nin başlarında TÜFE’de daha fazla artış riski görüyoruz. Bu da altına olan talebi daha da artırabilecek.

UBS, altın fiyat hedefini 1.700 dolardan 1.800 dolara yükseltti

UBS, bu açıklamayla birlikte gelecek yılın ilk çeyrek sonu için fiyat görünümünü 1.700 dolardan 1.800 dolara yükseltti. Benzer şekilde, ANZ (Avustralya ve Yeni Zelanda) Banking Group’taki emtia stratejistleri, 16 Kasım’da daha yüksek enflasyon beklentilerinin, daha fazla altın yükselişine katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Ancak altın fiyatı, o zamandan beri rotayı tersine çevirdi ve Kasım ayının son haftasından itibaren 1.800 doların altında kaldı. Bu, en azından kısmen, Jerome Powell’ın Fed Başkanlığına yeniden atanmasıyla açıklanabilir. Çünkü bu durum, faiz oranlarını artırarak ve/veya varlık alımlarını başlangıçta beklenenden daha erken sonlandırarak para politikasının normalleşmesine ilişkin yeni beklentileri beraberinde getirdi. 

Ross Norman’a göre, altını silmek için çok erken

Julius Baer’in analisti Carsten Menke, 23 Kasım’da Reuters’e verdiği demeçte, şu yorumu yapıyor:

Altın piyasası, Lael Brainard’ın bir sonraki Fed başkanı olacağına bahse girdi. Çünkü Lael Brainard, para politikası veya ekonomiyi daha uzun süre canlandırma açısından Jerome Powell’dan daha güvercin olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, 1.800 dolar seviyesinin kırılması, altın üzerinde daha fazla satış baskısı yaratabilir.
Bununla birlikte, 26 Kasım haftasında sona eren para piyasaları, Fed’in Haziran 2022’den Eylül 2022’ye kadar olan ilk faiz artışının zamanlamasını bir kez daha geriye itiyor ve en erken 2023’ten önce ek faiz artırımı olmayacağını tahmin ediyor. Bu nedenle, tahvil getirileri Kasım ayı sonlarında önemli ölçüde düştü. Üstelik bu giderek daha güvercin olan tahmin, yatırımcıların bu süre boyunca altında kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Bağımsız bir analist olan Ross Norman, kısa süre önce Reuters’e şu açıklamayı yaptı:

Altını silmek için çok erken. Enflasyonun hala koşacak bacakları var ve Avrupa’da bir kez daha Covid-19 kısıtlamaları var. Ancak, iddialarını kanıtlama ve destek toplama sorumluluğu boğaların üzerinde. Aksi takdirde kıymetli metal tekrar aşağı kayabilir.

Amit Sajeja’ya göre belirsizlik nedeniyle, altın düşüşlerde destek bulabilir

Gerçekten de, altın piyasasının yakın yönü söz konusu olduğunda, Omicron varyantı kaynaklı vaka artışlarının olduğu bir sır değil. Bu nedenle analistlere göre, Omicron varyantı önümüzdeki haftalarda altına önemli ölçüde destek verebilir. Altın fiyatının bu ortamda desteklenmeye devam etmesini beklediğini söyleyen Heraeus’un değerli metal dealer’ı Alexander Zumpfe, şu değerlendirmeyi yapıyor:

Yeni virüs varyantının olası sonuçlarıyla ilgili belirsizlik, piyasalara bu pandeminin henüz bitmediğini açıkça hatırlatıyor.  
Bu arada Hintli finansal hizmetler şirketi Motilal Oswal’ın emtia araştırmaları başkan yardımcısı Amit Sajeja, bu yeni belirsizlik nedeniyle altın fiyatının düşüşlerde destek bulabileceğine inandığını ve önümüzdeki üç ila dört hafta içinde 1.830 dolara doğru kısa vadeli bir hareketin gerçekleşebileceğine inandığını belirtiyor.

UBS: ABD reel faizleri yükselecek ve altın fiyatı üzerinde baskı yaratacak

Gerçekten de, çok az kişi Fed’in 2022’de faiz oranlarını artırarak, niceliksel genişleme programında daha fazla kesinti yaparak veya büyük olasılıkla her ikisinin bir kombinasyonuyla enflasyonu kontrol altına alacağına bahse giriyor. Bu da altın fiyatlarına yönelik bu desteğin azalacağı anlamına geliyor. UBS, altın fiyatlarının gelecek yıl sonuna kadar 1.650 dolara düşeceğini tahmin ederken, şu değerlendirmeyi yapıyor:

Enflasyon beklentilerinde daha yüksek nominal faizlerin yanı sıra bir ılımlılık, ABD reel faizlerinin nihayetinde daha da yükseltecek ve altın üzerinde baskı yaratacak.

CPM Group’un genel müdürü Jeffrey Christian da, küresel ekonominin genel sağlığının altın fiyatı için çok daha muhtemel bir belirleyici olmakla birlikte, önümüzdeki yıl enflasyonun daha az endişe verici bir faktör olmasını beklediğini belirtiyor:

Önemi artarken, benim ve konuştuğum yatırımcıların zihninde hala ekonomik istikrarsızlıktan çok daha az önemli.