elektronikci
FD Üye
İç çekirdek, Dünya’nın manyetik alanını oluşturan dinamik sürece güç verdiği için yaşamın sürdürülmesinde önemli bir rol oynuyor. Ancak çekirdeğin tarihi veya ne zaman oluştuğu hakkında bilim insanları halen geniş bir bilgiye sahip değil.
Science Direct dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmanın bulgular dikkat çekiyor. Zira iki araştırmacı, çekirdeğin aslında o kadar da katı olmadığını ileri sürdü. Önceki araştırmalarda bilim insanları, gezegenimizin iç çekirdeğinin onu çevreleyen sıvı metal bölgenin aksine katı olduğuna inanıyorlardı.
İç çekirdek, sıvı ve sert demir içeriyor
Sputnik International’ın haberine göre, sismik dalgaların Dünya’nın katmanlarından geçerken hızları değişiyor. Ayrıca minerallere, sıcaklığa ve katmanın yoğunluğuna bağlı olarak kırılmayı yansıtabiliyor. Aşırı sıcaklıklar ve basınç nedeniyle bölgeyi incelemek mümkün olmadığı için ekip, deprem dalgalarından elde ettikleri verileri kullandı.
Japonya Deniz-Yer Bilimi ve Teknolojisi Ajansından araştırmacı Seiji Tsuboi ve Butler, bir depremin meydana geldiği yerin tam karşısındaki sismometrelerden gelen verileri analiz etti. İkili, tüm iç çekirdeği analiz edebilmek için Tonga-Cezayir, Endonezya-Brezilya ve Şili ile Çin arasındaki verileri inceledi.
Daha sonra araştırmacılar, Japonya’daki Dünya Simülatörü süper bilgisayarı tarafından verileri değerlendirdi. Verileri inceleyen araştırmacılar, iç çekirdeğin heterojen bir yapıya sahip olduğunu gösterdi.
Ardından Butler, iç çekirdeğin hem sıvı hem de sert demir içerdiğini söyledi. Araştırmacılara göre bu çalışma, Dünya’nın manyetik alanının oluşumundan sorumlu olan iç çekirdek ile dış çekirdek arasındaki sınırda yer alan dinamikler hakkında önemli bilgiler sunabilir.