Duştum battım derinlere şiiri,kırgınlık şiirleri,sevgiliye kırgınlık,sevgiliye kırgınlık şiirleri
Bu gece; kırılgan duşlerimin koynunda sabahlayacağım
Tenimde susuzluktan kurumuş, elbiseleri yırtılmış,
ofke kanamalı aşk sozcukleri kazılı
Yine gri karanlıkların murekkebine duştu kalemim
Denize kıyısız durgun ırmaklar akıyor gozlerimden
Ben butun yaralarımı mutluluğun icinden gecerken aldım
Soğuk ruzgarlar, yuzumun ağrısını icimin Maltalarına savururken;
Tutuk(lu) adımlarla voltalıyorum,
yargısız hukum giydiğim karanlıkları
Ardımda kanlı cam kırıkları ve ıslak huzunlerde buyutulmuş
o kadar ayrılığım var ki,
Suskunluğuma kilitlediğim
Ustu cizilmemiş iri puntolu harfler duruyor gozumun onunde, onarılmayı bekleyen
ONU ARIYORUM…
Neresi zordu ki sevmenin;
Eğer duyulmasaydı kalbimin atışları
Catlarken sevimsizliğin ardamarı, acemi bir işkenceci kesiliyor hayat
Oysa yıkılması zor değildi, yureğime orduğum duvarın
Kİ O DUVAR EN COK KENDİ İCİNDE YIKILMIŞTIR
Şimdi;
Her okuduğumda kırıkdokuk guncemi, en cok beni vuruyor,
Buyuk yıkımlardan devşirdiğim, ice zalimdışa can cumlelerim
Hangi sularda yuzdursem kağıttan gemilerimi, soğuk bir ruzgara yenik duşuyor duşlemler
“DUŞTUM BATTIM DERİNLERE
Dipteyim…
Yunus ’un karnında, Yusufi sancılarla, sabır tesbihleri cekiyorum…
Duaya acılıyor mucrim ellerim,
Gecenin yarısı, duvarlarında kufur yazılı odamda
İhbar ediyorum sevda kacakcısı duygularımı,
Durmadan (d)uşuyorum gecmişin karanlıklarında
Usul usul dolaşıyorum duştuğum duvarların g(e)risinde…
İzi duran yaralarımdan biriktirdiğim bir başkaldırının, hesapsızca coreklendiği, kıştan kalma bir ayazım şimdi, uşuten…
ZATEN BEN HİC BAŞEDEMEDİM Kİ,
OLUMSUZ SATIRLARIN, BOŞLUĞA DUŞUREN UNLEM İŞARETLERİYLE
Her parantez bir yanılışım,
Her satır başı bir umut ve her nokta bir olum oldu, gecenin cıldırtan sessizliğinde…
Oysa ben seni,
her gece duvara astığım acılarımdan suzup bağrıma aldım…
Huzun buyuğu gozlerine yaslanmanın,
ne buyuk bir onur olduğunu bil(e)medin…
Artık icimin ağıtlarına dokunma ey kelepcesi hukumlu ruzgar !
Kac olum duştu tutsak gunceme…
Gecmişine sovulmuş bir hukmun infazında ertelendi guluşlerim…
Şimdi her guluşumde yuzum kirli…
Koşarken yırtıldım işte;
DUŞTUM BATTIM DERİNLERE
Bu gece; kırılgan duşlerimin koynunda sabahlayacağım
Tenimde susuzluktan kurumuş, elbiseleri yırtılmış,
ofke kanamalı aşk sozcukleri kazılı
Yine gri karanlıkların murekkebine duştu kalemim
Denize kıyısız durgun ırmaklar akıyor gozlerimden
Ben butun yaralarımı mutluluğun icinden gecerken aldım
Soğuk ruzgarlar, yuzumun ağrısını icimin Maltalarına savururken;
Tutuk(lu) adımlarla voltalıyorum,
yargısız hukum giydiğim karanlıkları
Ardımda kanlı cam kırıkları ve ıslak huzunlerde buyutulmuş
o kadar ayrılığım var ki,
Suskunluğuma kilitlediğim
Ustu cizilmemiş iri puntolu harfler duruyor gozumun onunde, onarılmayı bekleyen
ONU ARIYORUM…
Neresi zordu ki sevmenin;
Eğer duyulmasaydı kalbimin atışları
Catlarken sevimsizliğin ardamarı, acemi bir işkenceci kesiliyor hayat
Oysa yıkılması zor değildi, yureğime orduğum duvarın
Kİ O DUVAR EN COK KENDİ İCİNDE YIKILMIŞTIR
Şimdi;
Her okuduğumda kırıkdokuk guncemi, en cok beni vuruyor,
Buyuk yıkımlardan devşirdiğim, ice zalimdışa can cumlelerim
Hangi sularda yuzdursem kağıttan gemilerimi, soğuk bir ruzgara yenik duşuyor duşlemler
“DUŞTUM BATTIM DERİNLERE
Dipteyim…
Yunus ’un karnında, Yusufi sancılarla, sabır tesbihleri cekiyorum…
Duaya acılıyor mucrim ellerim,
Gecenin yarısı, duvarlarında kufur yazılı odamda
İhbar ediyorum sevda kacakcısı duygularımı,
Durmadan (d)uşuyorum gecmişin karanlıklarında
Usul usul dolaşıyorum duştuğum duvarların g(e)risinde…
İzi duran yaralarımdan biriktirdiğim bir başkaldırının, hesapsızca coreklendiği, kıştan kalma bir ayazım şimdi, uşuten…
ZATEN BEN HİC BAŞEDEMEDİM Kİ,
OLUMSUZ SATIRLARIN, BOŞLUĞA DUŞUREN UNLEM İŞARETLERİYLE
Her parantez bir yanılışım,
Her satır başı bir umut ve her nokta bir olum oldu, gecenin cıldırtan sessizliğinde…
Oysa ben seni,
her gece duvara astığım acılarımdan suzup bağrıma aldım…
Huzun buyuğu gozlerine yaslanmanın,
ne buyuk bir onur olduğunu bil(e)medin…
Artık icimin ağıtlarına dokunma ey kelepcesi hukumlu ruzgar !
Kac olum duştu tutsak gunceme…
Gecmişine sovulmuş bir hukmun infazında ertelendi guluşlerim…
Şimdi her guluşumde yuzum kirli…
Koşarken yırtıldım işte;
DUŞTUM BATTIM DERİNLERE