Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
urgot
FD Üye
Düşük Nasıl Olur?
Düşük (abortus), gebeliğin 21. haftasından önce gebeliğin sonlanmasına verilen addır. Bu sonlanma birçok farklı sebepten ötürü olabilmektedir. Aile planlaması, engelli bebek ihtimali gibi nedenlerden dolayı gebeliğin sonlandırılması aile tarafından isteniyorsa buna yasal tahliye (kürtaj) adı verilmektedir. Anne karnındaki bebeğin kalbinin durması, anne adayında görülen ciddi bir rahatsızlık nedeniyle bebeğin zarar görmesi, anne adayının hayati tehlikesinin bulunması gibi nedenlerde gebeliğin sonlandırılmasına ise tıbbi tahliye adı verilmektedir.
Düşük belirtilerinin en önemli faktörü vajinal kanamalardır. Ancak unutmamak gerekir de bu vajinal kanamalar gebelikte doğal olarak da görülebilmektedir. Aradaki farkın anlaşılabilmesi için vajinal kanama durumunda mutlaka doktora görünmekte fayda vardır. Vajinal kanamanın yanı sıra karın bölgesindeki ağrı ve kramplar da düşük ihtimalini arttıran etkenlerdir.
Kendiliğinden gelişen düşükler ise mükemmel genetik yapıya sahip organizmalara yer açmak amacıyla doğal sürecin bir parçası olarak gelişen bir durumdur. İnsan vücudu, yapısal bozukluklar olan gebeliği kendiliğinden sonlandırmaktadır. Her ne kadar gebeliğin 21. haftasından önce gerçekleşen durum olarak nitelendirilse de büyük bir çoğunluğu daha kısa süre içerisinde ortaya çıkmaktadır. Aktif cinsel yaşamı olan bir kadın hamile kalmış olsa bile kendisi bunu fark edemeden gebelik sonlanmaktadır. Sonlanan gebelik adet döngüsünün başlamasıyla birlikte vücuttan atılır. Kadın, bu süreç içerisinde çoğu zaman hiçbir şey fark etmez. Çünkü henüz gebelik biyolojik olarak başlamamış bulunmaktadır. Gebeliğin başladığı ancak Beta HCG hormonunun saptanmasıyla anlaşılır. Bu sebeple de bu gebeliğe kimyasal gebelik adı verilir. Bu düşük herhangi bir tehlike oluşturmaz ve cinsel hayata ara vermeye gerek kalmaz.
Yaşı ilerlemiş, kilosu fazla olan anne adaylarında düşük riski daha fazladır. Ayrıca kadının daha önceden yaşadığı gebelik fazla sayısı da düşük riskini arttıran etkenler arasındadır.
Tekrarlayan Düşükler
Gebeliklerin art arda 3 ya da daha çok düşükle sonuçlanmasına tekrarlayan düşük adı verilmektedir. Anne adayını psikolojik ve biyolojik açıdan oldukça yoran tekrarlayan düşük durumu ortalama her 100 kadından birinde meydana çıkmaktadır. Bu tekrarlayan düşüklerin çoğu zaman herhangi bir kesin nedeni bulunmamaktadır. Tamamen tesadüfen art arda tekrarlayan düşük yaşanması mümkün görülmektedir.
Daha önce düşük yapmış olan bir kadının hiç düşük yapmamış olan bir kadına göre düşük riski daha fazladır. Fakat bu noktada daha önce düşük yapmış anne adayının stres yapmaması oldukça önemlidir. Moralini yüksek tutmaya, olumlu düşünmeye ve kötü hikayeler dinlememeye özen göstermelidir.
Yaşanan bir gebelikte tekrarlayan düşük durumu olup olmayacağı net olarak ifade edilemez. Kimi zaman detaylı test ve tahlil sonuçlarına rağmen düşüklerin nedeni bilinememektedir. Eğer tekrarlayan düşük durumu için herhangi bir sebep bulunamamışsa anne adayına uygulanan sağlık ve moral verici bir bakımla annenin normal doğum yapma olasılığı yüzde 75 civarındadır.
Düşükten Sonra Ne Zaman Hamile Kalınabilir?
Düşükten sonra hamilelik için dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır. Öncelikle gebeliği düşükle sonuçlanmış olan çiftlerin en az 3 ay kadar korunmalar tavsiye edilmektedir. Bu süre içerisinde anne rahmi kendini toparlamakta ve vücudu olası hamileliğe karşı hazırlamaktadır. Ayrıca anne adayının psikolojisi de bu süreç içerisinde daha iyi duruma getirilmelidir. Düşük sonrası korunma yöntemlerinden çift için hangisinin daha uygun olacağına doktorun karar vermesi gerekmektedir.
Gebeliği düşükle sonuçlanan kişilerin hamile kalmadan önce uzman bir doktora başvurmaları önem taşımaktadır. Eğer bir önceki düşüğe neden olan sebep biliniyorsa bu durumda buna karşı önlemler alınmalıdır. Anne adayının herhangi bir sorun yaşamaması adına uzak durması gereken risk faktörleri de bu görüşmede değerlendirilmelidir.
Düşük (abortus), gebeliğin 21. haftasından önce gebeliğin sonlanmasına verilen addır. Bu sonlanma birçok farklı sebepten ötürü olabilmektedir. Aile planlaması, engelli bebek ihtimali gibi nedenlerden dolayı gebeliğin sonlandırılması aile tarafından isteniyorsa buna yasal tahliye (kürtaj) adı verilmektedir. Anne karnındaki bebeğin kalbinin durması, anne adayında görülen ciddi bir rahatsızlık nedeniyle bebeğin zarar görmesi, anne adayının hayati tehlikesinin bulunması gibi nedenlerde gebeliğin sonlandırılmasına ise tıbbi tahliye adı verilmektedir.
Düşük belirtilerinin en önemli faktörü vajinal kanamalardır. Ancak unutmamak gerekir de bu vajinal kanamalar gebelikte doğal olarak da görülebilmektedir. Aradaki farkın anlaşılabilmesi için vajinal kanama durumunda mutlaka doktora görünmekte fayda vardır. Vajinal kanamanın yanı sıra karın bölgesindeki ağrı ve kramplar da düşük ihtimalini arttıran etkenlerdir.
Kendiliğinden gelişen düşükler ise mükemmel genetik yapıya sahip organizmalara yer açmak amacıyla doğal sürecin bir parçası olarak gelişen bir durumdur. İnsan vücudu, yapısal bozukluklar olan gebeliği kendiliğinden sonlandırmaktadır. Her ne kadar gebeliğin 21. haftasından önce gerçekleşen durum olarak nitelendirilse de büyük bir çoğunluğu daha kısa süre içerisinde ortaya çıkmaktadır. Aktif cinsel yaşamı olan bir kadın hamile kalmış olsa bile kendisi bunu fark edemeden gebelik sonlanmaktadır. Sonlanan gebelik adet döngüsünün başlamasıyla birlikte vücuttan atılır. Kadın, bu süreç içerisinde çoğu zaman hiçbir şey fark etmez. Çünkü henüz gebelik biyolojik olarak başlamamış bulunmaktadır. Gebeliğin başladığı ancak Beta HCG hormonunun saptanmasıyla anlaşılır. Bu sebeple de bu gebeliğe kimyasal gebelik adı verilir. Bu düşük herhangi bir tehlike oluşturmaz ve cinsel hayata ara vermeye gerek kalmaz.
Yaşı ilerlemiş, kilosu fazla olan anne adaylarında düşük riski daha fazladır. Ayrıca kadının daha önceden yaşadığı gebelik fazla sayısı da düşük riskini arttıran etkenler arasındadır.
Tekrarlayan Düşükler
Gebeliklerin art arda 3 ya da daha çok düşükle sonuçlanmasına tekrarlayan düşük adı verilmektedir. Anne adayını psikolojik ve biyolojik açıdan oldukça yoran tekrarlayan düşük durumu ortalama her 100 kadından birinde meydana çıkmaktadır. Bu tekrarlayan düşüklerin çoğu zaman herhangi bir kesin nedeni bulunmamaktadır. Tamamen tesadüfen art arda tekrarlayan düşük yaşanması mümkün görülmektedir.
Daha önce düşük yapmış olan bir kadının hiç düşük yapmamış olan bir kadına göre düşük riski daha fazladır. Fakat bu noktada daha önce düşük yapmış anne adayının stres yapmaması oldukça önemlidir. Moralini yüksek tutmaya, olumlu düşünmeye ve kötü hikayeler dinlememeye özen göstermelidir.
Yaşanan bir gebelikte tekrarlayan düşük durumu olup olmayacağı net olarak ifade edilemez. Kimi zaman detaylı test ve tahlil sonuçlarına rağmen düşüklerin nedeni bilinememektedir. Eğer tekrarlayan düşük durumu için herhangi bir sebep bulunamamışsa anne adayına uygulanan sağlık ve moral verici bir bakımla annenin normal doğum yapma olasılığı yüzde 75 civarındadır.
Düşükten Sonra Ne Zaman Hamile Kalınabilir?
Düşükten sonra hamilelik için dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır. Öncelikle gebeliği düşükle sonuçlanmış olan çiftlerin en az 3 ay kadar korunmalar tavsiye edilmektedir. Bu süre içerisinde anne rahmi kendini toparlamakta ve vücudu olası hamileliğe karşı hazırlamaktadır. Ayrıca anne adayının psikolojisi de bu süreç içerisinde daha iyi duruma getirilmelidir. Düşük sonrası korunma yöntemlerinden çift için hangisinin daha uygun olacağına doktorun karar vermesi gerekmektedir.
Gebeliği düşükle sonuçlanan kişilerin hamile kalmadan önce uzman bir doktora başvurmaları önem taşımaktadır. Eğer bir önceki düşüğe neden olan sebep biliniyorsa bu durumda buna karşı önlemler alınmalıdır. Anne adayının herhangi bir sorun yaşamaması adına uzak durması gereken risk faktörleri de bu görüşmede değerlendirilmelidir.
