Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Düşünce ve Duygulardan Davranışa Değişim

Düşünce ve Duygulardan Davranışa Değişim
0
62

morfeus

FD Üye
Katılım
Kas 12, 2021
Mesajlar
3
Etkileşim
4
Puan
38
Yaş
46
Konum
Rusya
F-D Coin
139


Psikoloji biliminde 3D kuralı olarak bilinen, ‘düşünceler hisleri, hisler davranışları doğurur’ önermesi her şeyin fikirle başladığı bir modeli işaret eder.

Çabucak bir örnekle anlatalım; yapacağı iş görüşmesini bir vefat kalım problemi olarak düşünen kişi için telaş duygusu kaçınılmazdır. Bu tasa duygusu kişinin görüşmede panik davranmasına ve kusurlar yapmasına neden olabilir. Burada;

*Düşünce (işi almam bir mevt kalım meselesi) < Duygu(kaygı) < Davranış ( panik ve kusurlu cevap)

Öteki taraftan, ‘bu iş görüşmesi olumlu sonuçlanırsa düzgün olur lakin olmazsa da bir sonraki için tecrübe kazanmış olurum ’ kanısının duygusu inanç olur. Ona görüşmede getireceği davranış da sakin bir halde sorulara uygun karşılıklar vermektir. İşe uygun nitelikteyse kabul edilme bahtı yüksektir.

*Düşünce(olursa yeterli olmazsa tecrübe olur) < Duygu(güven) < Davranış(uygun cevaplar)

Bazen altta yatan niyet çok derinlerde olabilir ve bizim bunu fark etmemiz olanaksızdır. O noktada hisler bizim referansımız olarak bize hizmet ederler. Rahatsız edici bir his yaşıyorsak bilmeliyiz ki altta negatif frekanslı bir fikir vardır. Çözemediğimiz birçok durumun sebebi bizim hislerimizi anlayamayıp kendimizi o hislerin içerisinde kaybedişimizdir. Hislerde kaybolduğumuzda, kendimizi o hismiş üzere algılamaya başlarız ve içinden çıkamayız. Örneğin kendimizi büsbütün öfke üzere hisseder onun güdümünde bağırır çağırır bir şeyler kırarız tahminen; kendimizi tasa üzere hissedip telaşın vücuduna bürünürüz, yüzümüz düşer, dikkatimiz dağılır, aklımızda durmadan olumsuz senaryolar döner durur; vb…

Halbuki fikir ve hislerimizle olan bağlantımız denizle dalganın alakası üzeredir. Nasıl dalga denizin özü değilse, niyet ve hisler da bizim özümüz değildir. Onlar bize ilişkin aksesuarlardır. Niyet ve histen öte bir ‘öz’ var içimizde ve biz onların gürültüsüyle o özü yakalamakta zorlanmaktayız.

Tahlil; fark edebildiğimiz olumsuz fikir kalıplarının ne olduğunu ve hangi durumlarda meydana geldiğini, bunların yerine alternatif destekleyici fikirlerin neler olabileceğine dair kendimizle çalışmalar yapmak; bariz olmayan niyet kalıplarımızda, durumların içindeki hislerimizi tanımlayıp kabul etmek ve o hislerin kendisini yaşatmasına müsaade verip her an izleyici kalmak.

Velhasıl tüm bu niyet ve his kalıplarına dışarıdan bakabilmek ve onların varlığını tanımlamak, kendimizi anlamamızda bizi avantajlı kılacak ve bize uygun davranışlar ortaya koymamızı sağlayarak özümüzü korunaklı tutacaktır.

Ne de olsa farkında bir hayat keyifli bir yaşamdır…

Sizce de o denli değil mi? :)


 

Similar threads

İnsanların kilo vermek için faal fonksiyonel olmalarının üç ana boyutu vardır. Bunlar fikirler hisler ve davranışlardır. Bu üç alan birbiriyle alaka içindedir,birinde olan bir değişiklik birçok vakit öbür ikisinde .de bir değişikliğe yol açar Beşerler yeme hakkında düşünme biçimini...
Cevaplar
0
Görüntüleme
106
DSM-5 e göre bir kişiye yaygın kaygı teşhis konabilmesi için en az altı aylık bir sürenin çoğu gününde bir takım olaylar ya da etkinliklerle alakalı olarak aşırı kaygı ya da kaygılı bir beklenti vardır. Ve kişi bu kaygısını kontrol etmekte zorlanır. Bu bahsettiğimiz kaygıya aşağıdakilerden üçü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
119
Doğduğumuz günden itibaren, bedensel duyumlarımızdan, ilişkilerimizden, deneyimlerimizden bir anlam çıkartıp, kendimize ekleyerek yaşam serüvenimizi yazarız.. başlarda uzun uzun düşünüp karar alırken, zaman geçtikçe hızlanır, otomatikleşir davranışlarımız.. alışkanlıklar, düşünce ve davranış...
Cevaplar
0
Görüntüleme
46
Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs ile karşı karşıyayız. Bu süreçte, kendimizi izole ederek sağlığımıza önem verdiğimiz kadar ruhsal sağlığımıza da önem vermemiz ve psikolojimizi beslememiz gerekiyor. Bu sıralar, kendimizi salgını düşünmekten alıkoyamamak, tehlikedeyim, her an bana veya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
195
Merhabalar..Bugün ki konumuz Kaygı ile baş etme.Öncelikle yazımıza korku ve kaygının farkları ile başlayalım.Kişi korku duyduğu konudaki tehdidi bilirken, bu durum kaygıda belirsizdir.Yani kişi korkuda tehlikenin kaynağını  bariz bilir iken kaygı da bu kaynak yoktur.Buna karşın son yıllarda...
Cevaplar
0
Görüntüleme
164
858,465Konular
981,146Mesajlar
29,533Kullanıcılar
TUNCAMMSon üye
Üst Alt