ABD Başkanı Joe Biden, ikinci dönem için Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ı ve Richard Clarida’nın yerine Lael Brainard’ı Guvernörler Kurulu Başkan Yardımcısı olarak aday gösterdi. Bu haberin ardından, doların daha hızlı faiz artırımına yönelik bahislerle yükselmesiyle birlikte altın fiyatları, Salı günü iki haftadan fazla bir sürenin en düşük seviyesine geri çekildi.
Stephen Innes: Altın fiyatının düşüşü, dolara karşı bir “diz sarsıntısı” tepkisi
Spot altın fiyatı, yazının yazıldığı sıralarda, 5 Kasım’dan bu yana en düşük seviyesi olan 1.793,8 dolara gerilerken, ABD altın vadeli işlemleri ise günlük %0,56 düşüşle 1.796,2 dolar seviyelerinden işlem görüyordu. Doların altı majör para birimi karşısındaki değerini ifade eden dolar endeksi (DXY), Pazartesi günü Fed üst makamına Jerome Powell’ın aday gösterilmesi sonrasında, 16 aylık zirveye çıktı ve diğer para birimlerini tutan alıcılar için külçe maliyetini yükseltti.
SPI Asset Management’ın yönetici ortağı Stephen Innes, altın fiyatının düşüşünün daha çok dolara karşı bir “diz sarsıntısı” tepkisi olduğunu söylüyor ve Fed adaylıklarıyla ilgili olarak şu yorumu yapıyor:
Adaylık nedeniyle ani bir şahin kayma olmayacak. Ancak mevcut politikanın devamı, yetkililer tarafından geçen hafta masaya konan daha hızlı bir tapering ile devam ediyor.
Kriptokoin.com haberlerinden de bildiğiniz üzere, daha güçlü bir dolar, off-shore alıcılar için külçeyi daha pahalı hale getirirken, daha yüksek faiz oranları, getirisi olmayan altını elde tutmanın artan fırsat maliyetine dönüşüyor. Metals Focus Güney Asya kıdemli araştırma danışmanı Harshal Barot, teknik yönden altın için şu analizi yapıyor:
Aşağı yönde 1.780 dolar iyi savunulmalı ve yukarı yönde, yükseliş momentumunun devam etmesi için 1.830-1.850 doların üzerinde sürdürülebilir bir kapanış görmemiz gerekiyor.
Bu arada, yatırımcılar ayrıca, Avrupa’nın bazı bölgelerinde kısıtlamalara neden olan artan Covid-19 vakalarını da takip ediyor. Stephen Innes, FOMC’nin hala bekleyen üç adaylık ile nihai makyajının da altının yörüngesini etkileyebileceğini belirtiyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
Avrupa’da Covid-19’un yeniden canlanması, merkez bankalarının faiz artırımı beklentilerinden geri adım atmasına neden olabilir ve bu tür bir ortamda hala altına biraz ihtiyaç var.