bilgisayarci
FD Üye
Duyguları tanımak, farklı duyguların bizim için bütünüyle ne ifade ettiğini bilmektir. Mutluluk, kızgınlık, korku, üzüntü ve utanma gibi temel duyguların dışında farklı duygular vardır.Başkalarının duygularını anlamakta zorlanan kişi öncelikle kendi duygusunu fark etmekte zorlanmaktadır. İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri anlaşılmaktır. İletişimin temelinde başkalarının duygularını anlayabilmek ve anladığını ifade edebilme becerileri vardır. Çevremizdekilere uygun tepkiler vermek daha anlamlı ve derin ilişkiler kurmamızı sağlar.
Çocuklar da tüm duyguları yaşar ancak yetişkinler gibi ifade edemez. Duygular hakkında konuşmak, çocukları dinlemek, duygularını kabullendiğinizi “anlıyorum, hımm, öyle mi” gibi ifadelerle göstermek, duygularını adlandırmak çocukların hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlamasına ve böylece sosyal yaşamlarını kolaylaştırmasına yardımcı olur.
Nasıl davranacağımızı belirleyen şey düşüncelerimiz, duygularımız ve beden duyumumuzdur.Eğer duygularımızı anlayabilir ve adlandırabilirsek davranışlarımızı istediğimiz gibi yönetebiliriz. Duygusal gelişimde öğrenmenin etkisi büyüktür. Deneyimlerle, çevreyi gözlemleyerek ve model alarak hangi olayın nasıl duygu/duygular yaratacağını öğreniriz.
Duyguları ifade etmek, olumlu ya da olumsuz tüm duyguları sözel ya da sözsüz anlatabilme becerisidir ve her yaşta öğrenilebilir. Çocukların duygularını ifade etmelerini ve model almalarını sağlayacak ortamı hazırlamak gerekmektedir. Örneğin; “Öğretmen bahçede bana bağırdı ve herkes güldü” diyen çocuğunuza, “Ne yaptın da öğretmen sana bağırdı” gibi suçlayıcı ya da “öğretmenin kızacağı şeyleri yaparsan bağırır” gibi nasihat verici ifadeler yerine “çok utanmış gibisin”, “utanmışsın sanırım” gibi sadece duygularını kabul ettiğinizi göstererek, ifade etmesini de destekleyecek bir ortam hazırlamış olursunuz.
Çocuklara olumsuz duyguların da var olduğunu göstermek önemlidir. Çocukların olumsuz duygularını ifade edebilmeleri için, yetişkinlerin olumsuz duyguları uygun şekilde ifade ederek model olmaları gerekmektedir. İfade edilemeyen duygular olumsuz davranış olarak ortaya çıkabilir. Öfke duygusunu yönetmek için, bağırmadan, sakin bir şekilde sadece olaya odaklanıp duyguyu tanımlayabilirsiniz. Olumsuz duygunun ifade edilmesini onaylamak olumsuz davranışı onaylamak değildir. Tüm duygular kabul edilebilir ama davranışlar için sınırlar olmalıdır. Örneğin; Çok kızdığı için arkadaşına vuran çocuğunuza, “ Arkadaşına çok kızdığının farkındayım ama kızgınlığını ona vurarak değil konuşarak anlatmalısın” diyebilirsiniz.
Duyguların doğrusu yanlışı yoktur, yaşadığınız ve çocukların yaşadığı duygulardan korkmayın, kabul edin, ifade edin ve ifade edilmesini sağlayın.