nicebayan
FD Üye
		- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 37
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 95
Asıl adı Turgut olan evliyanın Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında yaşamış mücahid ve akıncı bir derviş Doğum tarihi ve yeri bilinmemektedir Şeyh Edebâlî hazretlerinin müridlerindendir
Şeyh Edebâlî hazretleri Eskişehir yakınlarındaki İtburnu adlı köyde ikâmet eder, tâliblerine ilim aydınlatmak, insanlara rahatlık dağıtmakla meşgûl olurdu Talebelerini daha fazla kâfirlerle cihâda sevk ederdi Nitekim sohbetlerinde kemâle gelen Ebdal Kumral'ı da keza talebe yetiştirmek ve ayrıca de Allahü teâlânın dînini yaymak için kâfirlerle harbetmek üzere vazîfelendirdi
Ebdal Kumral, İslâmiyetin yayılması için pekçok gayret gösterdi zaman zaman Hızır aleyhisselâm ile görüşüp sohbet ederlerdi Yine bir defâsında Ermeni derbendi denilen yerde dinlenirken Hızır aleyhisselâma rastgeldi Tatlı tatlı konuştular Hızır aleyhisselâm, Ebdal Kumral'a Osman Bey'den söz etti Onun dağılmış olan müslümanları bir sancak aşağıda toplayacağından ve kurduğu devletin üç kıtaya yayılacağından bahsetti Ebdal Kumral hazretleri bu genç beyi tanımıyordu Ancak, birçok gazâda bulunduğunu ve zaman zaman gelip Şeyh Edebâlî'nin zâviyesinde misâfir kaldığını duymuştu Hızır aleyhisselâm; O genç erin, geleceği çok ümitlidir Kendisine bu müjdemizi ulaştırdedi Kumral Ebdal kendisini tanımadığını söyleyince, Hızır aleyhisselâm; Onu, Edebâlî hazretlerinin yanına bulacaksın Şeyhe bu mevzuda bir rüyâsını nakledecektirbuyurdu
Kumral Ebdal, Hızır aleyhisselâmdan ayrılınca, içini bir ateş ve istek sardı Büyük doğuşun müjdesini içinde hissediyordu Bir Uçtan Bir Uca şeyhi Edebâlî hazretlerinin huzuruna gelmek üzere yola çıktı
Bu sırada Osman Gâzi Şeyh Edebâlî'nin Bilecik'teki zâviyesinde misâfir bulunuyordu Osman Gâzi o gece bir rüyâ fark etti Rüyâsında, Edebâlî hazretlerinin koltuğu altından çıkan bir nûr, gelip Osman Beyin koltuk altına girdi O nûrun girmesiyle, Osman Beyin karnından bir ağaç peyda oldu Aniden dallanıp budaklandı Dalları çok yükseklere ulaştı Altındaki nice dağlar ve nehirleri gölgeledi Onun gölgesindeki dağ ve nehirlerden birçok insan gelip istifâde etmeye başladı, Osman Bey uyandı Hemencecik abdest alıp şeyhinin huzûruna vardı Baktı ki şeyhi birkaç derviş ile sohbet etmekte Bunlardan biri de Ebdal Kumral'dı
Ebdal Kumral Osman Gâzinin rüyâsını dinlerken heyecandan kalbinin duracak gibi olduğunu hissetti İşte Hızır aleyhisselâmın bahsettiği genç İşte kocaman İslâm devletini kuracak genç mîmâr Bu sıradaOsman Gâzinin rüyâsını dinleyen Şeyh Edebâlî gülümseme edip, ruhları okşayan tatlı bir sesle şöyle tâbir etti:
Ey Osman! Sana müjdeler olsun Sana ve senin evlâdına Yargı teâlâ saltanat verdi Ve dünyâ evren, evlâdının saltanat güneşi aşağıda ola Ve keza kızım Mal Hâtun sana helâl oldu
İşte şeyhi ile Hızır aleyhisselâmın söyledikleri de birbirini doğruladı Ebdal Kumral hazretleri artık daha pozitif dayanamayıp şeyhi ile mürid arasına girdi Osman Gâziye Hızır aleyhisselâmın müjdesini de söyledikten sonra; Ey Osman! Sana pâdişâhlık verildi Bize şükrâne ne verirsin?diye sordu Osman Gâzi ise;
Ne zaman pâdişâh olursam sana bir şar, büyük kasaba vereyimdedi Ancak Ebdal Kumral'ın gözü pek yükseklerde olmadığından; Bize şu köyceğiz yeter Şehirden vazgeçtikdedi Osman Gâzi kabûl etti Fakat Ebdal Kumral, ileride bu vaadi Osman Gâzinin çocuklarına karşı kanıt etmek için yazılmış bir doküman istiyordu Bu maksatla;Öyleyse bize bir kâğıt verdedi Osman Gâzi ise; Kâğıt yerine işte bir kılıcım var Babamdan ve dedemden kalmıştır Onunla birlikte diğer taraftan maşrapa vereyim Birlikte senin elinde olsunlar Neslin bu nişanı saklasın Eğer Adalet teâlâ beni pâdişâhlığa eriştirirse benim neslim zeka bu alâmeti görüp kabûl etsinler, köyünü almasınlardeyip verdi
Bu Nedenle Osman Gâzinin kılıcı Ebdal Kumral ve onun nesli eline geçti Fakat Kumral Ebdal hazretleri Osman Gâzinin tahta çıktığını göremedi 1288'de Osman Gâzi, babası Ertuğrul Gâzinin yerine baş seçildiğinde o vefât etmişti Osman Gâzi ise bu mücâhid şeyh hazretlerini unutmadı Ona Ermeni Derbendinde güzel bir zâviye yaptırdı Çoğu köy ve tarlalar vakfetti Çünkü o, günün birinde rüyâsı her anlamıyla gerçekleşir ve Osmanlı Devleti cihânı kaplayan bir devlet olursa, bunda îmânlı kılıç sâhipleri kadar, îmân sâhibi dervişlerin de payı olacağına içten inanıyordu
bu vesileyle her Osmanlı pâdişâhı, Ebdal Kumral neslinden gelen dervişler elinde o kılıcı görür görmez pekçok ihsânlar ettiler ve o kılıcın kınını yenilediler
kaynaklar:1) Âşıkpaşazâde Târihi; s 1213
2) Hammer, Osmanlı Devleti Târihi; c1, s68 *
	
		
			
		
		
	
			
			Şeyh Edebâlî hazretleri Eskişehir yakınlarındaki İtburnu adlı köyde ikâmet eder, tâliblerine ilim aydınlatmak, insanlara rahatlık dağıtmakla meşgûl olurdu Talebelerini daha fazla kâfirlerle cihâda sevk ederdi Nitekim sohbetlerinde kemâle gelen Ebdal Kumral'ı da keza talebe yetiştirmek ve ayrıca de Allahü teâlânın dînini yaymak için kâfirlerle harbetmek üzere vazîfelendirdi
Ebdal Kumral, İslâmiyetin yayılması için pekçok gayret gösterdi zaman zaman Hızır aleyhisselâm ile görüşüp sohbet ederlerdi Yine bir defâsında Ermeni derbendi denilen yerde dinlenirken Hızır aleyhisselâma rastgeldi Tatlı tatlı konuştular Hızır aleyhisselâm, Ebdal Kumral'a Osman Bey'den söz etti Onun dağılmış olan müslümanları bir sancak aşağıda toplayacağından ve kurduğu devletin üç kıtaya yayılacağından bahsetti Ebdal Kumral hazretleri bu genç beyi tanımıyordu Ancak, birçok gazâda bulunduğunu ve zaman zaman gelip Şeyh Edebâlî'nin zâviyesinde misâfir kaldığını duymuştu Hızır aleyhisselâm; O genç erin, geleceği çok ümitlidir Kendisine bu müjdemizi ulaştırdedi Kumral Ebdal kendisini tanımadığını söyleyince, Hızır aleyhisselâm; Onu, Edebâlî hazretlerinin yanına bulacaksın Şeyhe bu mevzuda bir rüyâsını nakledecektirbuyurdu
Kumral Ebdal, Hızır aleyhisselâmdan ayrılınca, içini bir ateş ve istek sardı Büyük doğuşun müjdesini içinde hissediyordu Bir Uçtan Bir Uca şeyhi Edebâlî hazretlerinin huzuruna gelmek üzere yola çıktı
Bu sırada Osman Gâzi Şeyh Edebâlî'nin Bilecik'teki zâviyesinde misâfir bulunuyordu Osman Gâzi o gece bir rüyâ fark etti Rüyâsında, Edebâlî hazretlerinin koltuğu altından çıkan bir nûr, gelip Osman Beyin koltuk altına girdi O nûrun girmesiyle, Osman Beyin karnından bir ağaç peyda oldu Aniden dallanıp budaklandı Dalları çok yükseklere ulaştı Altındaki nice dağlar ve nehirleri gölgeledi Onun gölgesindeki dağ ve nehirlerden birçok insan gelip istifâde etmeye başladı, Osman Bey uyandı Hemencecik abdest alıp şeyhinin huzûruna vardı Baktı ki şeyhi birkaç derviş ile sohbet etmekte Bunlardan biri de Ebdal Kumral'dı
Ebdal Kumral Osman Gâzinin rüyâsını dinlerken heyecandan kalbinin duracak gibi olduğunu hissetti İşte Hızır aleyhisselâmın bahsettiği genç İşte kocaman İslâm devletini kuracak genç mîmâr Bu sıradaOsman Gâzinin rüyâsını dinleyen Şeyh Edebâlî gülümseme edip, ruhları okşayan tatlı bir sesle şöyle tâbir etti:
Ey Osman! Sana müjdeler olsun Sana ve senin evlâdına Yargı teâlâ saltanat verdi Ve dünyâ evren, evlâdının saltanat güneşi aşağıda ola Ve keza kızım Mal Hâtun sana helâl oldu
İşte şeyhi ile Hızır aleyhisselâmın söyledikleri de birbirini doğruladı Ebdal Kumral hazretleri artık daha pozitif dayanamayıp şeyhi ile mürid arasına girdi Osman Gâziye Hızır aleyhisselâmın müjdesini de söyledikten sonra; Ey Osman! Sana pâdişâhlık verildi Bize şükrâne ne verirsin?diye sordu Osman Gâzi ise;
Ne zaman pâdişâh olursam sana bir şar, büyük kasaba vereyimdedi Ancak Ebdal Kumral'ın gözü pek yükseklerde olmadığından; Bize şu köyceğiz yeter Şehirden vazgeçtikdedi Osman Gâzi kabûl etti Fakat Ebdal Kumral, ileride bu vaadi Osman Gâzinin çocuklarına karşı kanıt etmek için yazılmış bir doküman istiyordu Bu maksatla;Öyleyse bize bir kâğıt verdedi Osman Gâzi ise; Kâğıt yerine işte bir kılıcım var Babamdan ve dedemden kalmıştır Onunla birlikte diğer taraftan maşrapa vereyim Birlikte senin elinde olsunlar Neslin bu nişanı saklasın Eğer Adalet teâlâ beni pâdişâhlığa eriştirirse benim neslim zeka bu alâmeti görüp kabûl etsinler, köyünü almasınlardeyip verdi
Bu Nedenle Osman Gâzinin kılıcı Ebdal Kumral ve onun nesli eline geçti Fakat Kumral Ebdal hazretleri Osman Gâzinin tahta çıktığını göremedi 1288'de Osman Gâzi, babası Ertuğrul Gâzinin yerine baş seçildiğinde o vefât etmişti Osman Gâzi ise bu mücâhid şeyh hazretlerini unutmadı Ona Ermeni Derbendinde güzel bir zâviye yaptırdı Çoğu köy ve tarlalar vakfetti Çünkü o, günün birinde rüyâsı her anlamıyla gerçekleşir ve Osmanlı Devleti cihânı kaplayan bir devlet olursa, bunda îmânlı kılıç sâhipleri kadar, îmân sâhibi dervişlerin de payı olacağına içten inanıyordu
bu vesileyle her Osmanlı pâdişâhı, Ebdal Kumral neslinden gelen dervişler elinde o kılıcı görür görmez pekçok ihsânlar ettiler ve o kılıcın kınını yenilediler
kaynaklar:1) Âşıkpaşazâde Târihi; s 1213
2) Hammer, Osmanlı Devleti Târihi; c1, s68 *
 Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır. 
						 
 
		 
 
		 
 
		 
     
     
									
								 
 
		 
 
		