Ebru nedir? Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırdedilebilecek şekilde duran renk ve şekillere EBRUdenir Sanat olarak EBRU, su üzerine serpiştirilen akıcı boyanın amaçsızca bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle meydana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir Ebru sanatının öteki bir özelliği de geleneksel Türk el sanatlarından olmasıdır Birçok eski eserde süsleme nedeniyle kullanılan ebru, geleneksel el sanatlarımızdan olmasına karşın yakın zamana dek unutulma tehlikesi ile karşı karşıyaydı Dünya çapında farklı alanlara yönlendirilmiş milletler kadar sahiplenmeye başlanmış, bazı ülkelerde ebru yapımı esnasında kullanılan malzemeleri üreten firmalar tepe göstermişti Ebru sanatında son devrin piri merhum Mustafa Düzgünman gerek yetiştirdiği öğrencilerle gerek bu sanata kazandırdığı anlayışla manevi hazinelerimizden birinin payidar kalmasında büyük rol oynamıştır Ebru yapımına başlamadan önce tekne kitreli su ile doldurulur Ebru teknesi basitçe alüminyum bir baklava tepsisi gibidir Kitre bir bitkinin özü olup baharatçılarda (attarlarda) satılır Sinme bir avuç veya tepeleme iki çoba kaşığı kitre iki litre kadar su içinde 2, 3 ya da 4 gün bekletilerek kitrenin su içinde adamakıllı şişmesi sağlanır Şişen kitre su içinde el ile yoğurularak suya karışması sağlanır Kitreli su boza kıvamında veya eksik seyreği olmalıdır Hazırlanan değişken ince bir tülbent ile süzülerek temizlenir Son haliyle tekneye ağır ağır (köpürtmeden) boşaltılır Ebru yapımında toprak badana kullanılır Değişik renklerde toprak boyalar ayrı olarak iki sırça yüzey (ya da seramik, krom) arasında en ince ayrıntısına kadar ezilir Ezilme sırasında hafif su katılır Ezilme sonrasında meydana gelen balçık güya boyaya sığır ödü katılarak 15 gün veya bir ay dek bekletilirBoyanın öd asidiyle pişmesi sağlanır Beklemeden daha sonra mamül sulandırılarak kullanılır Boya açılmıyorsa öd katılır Rengi açmak için su kullanılır Bir ebru bir defa yapılabilir Hazırlanan boyalar fırça ya da ****l çubuk yardımıyla daha önce hazır olan kitreli suyun üstteki yüzeyine damlatılırBoyaların açılmasını ve şekillerin yuvarlaklığını kesinkes bilemeyiz Ancak zihin sahibi oluruz Yaptığımız ebrunun bütün olarak nasıl olacağını değil neye benzeyeceğini bilebiliriz Bu yüzden iki defa benzer ebruyu gerçekleştirmek imkansızdır Kağıt tekneye serilir, meslek tamamlanır Kağıt düzgünce tekne üstüne bırakılır, görüntünün kağıda işlemesi sağlanır Kağıt pak bir ortamda kurumaya bırakılır Ebru sanatını öğrenmek Ebru sanatını öğrenmek ustaçırak ilişkisi ile mümkündür En iyisi bir ustadan öğrenmektir İşin püf noktaları kavrandıktan sonra birey kendi yetenekleriyle eser meydana getirecektir Öğretenden daha önemlisi kişinin yeteneği ve çalışmasıdır Ebru Tarihi Ebru sanatının ilk önce ne vakit ve nerede yapıldığı bütünüyle bilinememektedir Tarihi ve kimin göre yapıldığı muhakkak olmayan bazı eserler vardırBugün kayıtlardaki en eski ebru 1595 yılına aittir Şebek Mehmed Efendi imzasını taşır Oysa, bir sanatın gelişmesi ve kabul görmesi için yüzlerce sene geçmesi gerektiğini ve kayıtlarda da ayrıntılı bir arama yapılmadığını düşünürsek bu sanatın fazla daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu kabul etmemiz gerekir Hem, ebru kelimesinin Farsça'daki EBRİ kökünden geldiğini iddia edenler olsa da, bu kelimenin kullanılmasından yıllar öncesinde, Türkistan'da EBRE kelimesinin fazla yakın anlamda kullanıldığı bilinmektedir Yani kelimenin Farsça'ya zamanın Türkçe'sinden geçmiş olma olasılığı yüksektir Osmanlı'nın son devirlerinde yaşayan olan Üsküdarlı Şeyh Sadık Efendi, Ebru Sanatı'nın inceliklerini öğrenmek için Buhara'ya gitmiştir Bu da, Ebru Sanatı'nın Orta Asya kökenli olduğuna dair enerjik bir kanıttır Ebru Sanatı'nın günümüze ulaşmasında, Üsküdarlı Şeyh Vefalı'ın büyük payı vardır Onun devamında, Hezarfen Edhem Efendi, Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman, bir yandan sanattaki geleneği korumuş, aynı zamanda da ebru çeşitlerini tanzim ederek Ebru'yu güçlü bir sanat haline getirmişlerdir Ebru Sanatı ile ilgili yazılı birincil eser, Tertibi Risalei Ebri adını taşır ve 1608 tarihlidir Basitçe ebru yapımından ve ebru sanatçılığından bahseder Osmanlı'da ise Şebek Mehmed Efendi'den sonraki en önemli Ebru Sanatçısı, Konuşmacı Ebrusu'na da adını veren İstanbullu Konuşmacı Mehmed Efendi'dirAynı zamanda hattat olan artist, Ayasofya Camii'nde hatiplik yapmış ve 1773 yılında vefat etmiştir